Balıkesir’de şehir hayatının zorluklarından kaçan emekli Doktor Muharrem Kaplan ve eşi emekli Noter Ayhan Kaplan, Altıeylül ilçesine bağlı Akarsu kırsal mahallesinde 200 keçilik çiftlikte yaşamını sürdürüyor.
Balıkesir’de şehir hayatının zorluklarından kaçan emekli Doktor Muharrem Kaplan ve eşi emekli Noter Ayhan Kaplan, Altıeylül ilçesine bağlı Akarsu kırsal mahallesinde 200 keçilik çiftlikte yaşamını sürdürüyor. Yaklaşık 9 yıl önce kurdukları keçi çiftliğinde günlük 200 litre keçi sütü elde eden Muharrem Kaplan, eşiyle birlikte günün 24 saatini keçilerle ilgilenerek geçiriyor.
Emekli olduktan sonra Altıeylül’e bağlı Akarsu Mahallesi’ne gelerek keçi çiftliği kuran Doktor Muharrem Kaplan, keçi sütü ve yoğurduyla sağlıklı bir şekilde yaşam sürdüklerini söyledi. Keçi sütünün anne sütüne en yakın süt olduğunu söyleyen Kaplan, ayrıca sütün bağışıklık sistemini de güçlendirmesinden dolayı büyük talep gördüğünü ifade etti. Keçi çiftliğinin işletmesini Muharrem Kaplan yaparken, eşi Emekli Noter Ayhan Kaplan da oğlakların beslenmesini elleriyle yapıyor.
‘Şehrin gürültüsü ve kirliliğinden kaçtık’
Keçi çiftliğini kurmalarındaki amacın şehir gürültüsü ve kirliliğinden kaçmak olduğunu söyleyen Muharrem Kaplan, ‘Balıkesir Devlet Hastanesi’nde ortopedi uzmanıyken 2012 yılında bu işletmeyi kurdum. Bu işletmeyi kurmamın iki amacı vardı. Birisi şehrin kirliliğinden, egzoz gazından kurtulmak, diğeri de çocukluğumdan beri yapmış olduğum keçiciliği tekrar devam ettirmekti. Benim annem 97 yaşında vefat etti, bir ay önce ve kendisi çocukluğundan beri keçinin sütünü sağarak değil, keçiden emerek beslenmiş bir kişiydi. Onun için bizim keçiye karşı bir sevgimiz vardır. Çocukluğumuzda da zaten keçi işiyle uğraşıyorduk. Onun için bildiğimiz işi yapalım diye buraya geldik’ diye konuştu.
‘9 yıldır hastalanmadım’
Şehirde yaşarken sık sık hasta olmasına rağmen keçi çiftliğini kurduklarından bu güne hiç hasta olmadığını belirten Muharrem Kaplan, ‘Eskiden ben şehirde yaşarken sık sık hasta oluyordum. Yani üst solunum enfeksiyonu geçiriyordum. Buraya geleli biz aşağı yukarı 9 yıl oldu. 9 yıldır ben daha çok şükür hasta falan da olmadım. Yani temiz hava birde keçi sütü insanı zinde tutuyor, sağlam tutuyor, bağışıklık sistemini yüksek tutuyor’ dedi.
‘Korona çıktığından beni keçi sütüne talep arttı’
Akarsu kırsal mahallesindeki keçi çiftlikleri ile ilgili bilgiler de veren Kaplan, ‘Bizim şu an 200 civarında keçimiz var. Bunlardan ancak 100 tanesi sağılıyor. Diğerleri oğlak veya teke durumunda. Bizim bir ara işletmemizde 500 civarında keçimiz vardı. Oğlaklar emdikten sonra 200 litre sütümüz kalıyor. Bu 200 litre sütün bir kısmını şehirde isteyenlere veriyoruz. Özellikle korona hastalığı çıktıktan sonra bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenler keçi sütüne talepte bulundular. Biz de onları kırmıyoruz, kendilerine sütü şehre götürerek teslim ediyoruz. Bunun dışında başta İstanbul olmak üzere birçok şehre de keçi sütü gönderiyoruz. Yani bizim pazarlama sorunumuz yok. Sütümüzü çok rahatlıkla tüketebiliyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘Anne sütüne en yakın süt keçi sütü’
Keçi sütünün anne sütüne en yakın sütlerin başında geldiğini hatırlatan Muharrem Kaplan, ‘Keçi sütü bağışıklık sistemini destekleyen çok sağlıklı bir süttür. Anne sütüne en yakın süttür. Onun için ben herkese keçi sütü içmesini veya keçi sütünden yapılan yoğurdu yemesini tavsiye ediyorum’ diye konuştu.
‘Keçi çiftliği kurmak isteyenleri misafir ediyoruz’
Keçi çiftliği kurmak isteyenleri çiftliklerinde istedikleri kadar ağırladıklarını belirten Kaplan, keçi çiftliği kuracakların buradaki yaşantıyı görerek kararlarını vermelerinin daha doğru olacağını ifade etti. Kaplan, ‘Keçi çiftliği kurma düşüncesi olanlar gelip bize danışıyorlar. Biz onlara keçi işletmesi kurun veya kurmayın diye tavsiyede bulunmuyoruz. Bizim burada misafirhanemiz var, onları burada ağırlıyoruz, istedikleri kadar kalabiliyorlar, yemeklerini ve içmelerini de biz karşılıyoruz. Çiftlik kurup kurmama konusunda kendileri karar veriyorlar. Onun için ben hiç kimseye keçi işi yapın veya yapmayın diye tavsiyede bulunmuyorum. Keçi işletmeciliği zor bir iş. Keçi işletmeciliği yapan kişinin bizim gibi 7/24 işin başında bulunması gerekiyor’ dedi.
‘Sabah 06.30’dan geceye kadar keçilerle uğraşıyoruz’
Keçi çiftliğinde bir günün nasıl geçtiğini de anlatan Muharrem Kaplan, keçiciliğin 7 gün 24 saat uğraş gerektirdiğini kaydetti. Kaplan şunları söyledi
‘İşletmemizde çalışanlarımızla beraber 06.30’da uyanıyoruz. İlk baştan yarım saat kadar oğlakların beslenmesi sürüyor. Daha sonra sağıma geçiyoruz. Sağım bittikten sonra anaç keçilerin beslenmeleri başlıyor. Ondan sonra bir ara veriyoruz, dinleniyoruz. Tekrar akşam yine aynı şekilde saat 18.30’da oğlakların beslenmesi yapılıyor, saat 19.00’da da süt sağımı başlıyor. Hayat keçi çiftliğinde böyle geçiyor.’
Balıkesir’de şehir hayatının zorluklarından kaçan emekli Doktor Muharrem Kaplan ve eşi emekli Noter Ayhan Kaplan, Altıeylül ilçesine bağlı Akarsu kırsal mahallesinde 200 keçilik çiftlikte yaşamını sürdürüyor. Yaklaşık 9 yıl önce kurdukları keçi çiftliğinde günlük 200 litre keçi sütü elde eden Muharrem Kaplan, eşiyle birlikte günün 24 saatini keçilerle ilgilenerek geçiriyor.
Emekli olduktan sonra Altıeylül’e bağlı Akarsu Mahallesi’ne gelerek keçi çiftliği kuran Doktor Muharrem Kaplan, keçi sütü ve yoğurduyla sağlıklı bir şekilde yaşam sürdüklerini söyledi. Keçi sütünün anne sütüne en yakın süt olduğunu söyleyen Kaplan, ayrıca sütün bağışıklık sistemini de güçlendirmesinden dolayı büyük talep gördüğünü ifade etti. Keçi çiftliğinin işletmesini Muharrem Kaplan yaparken, eşi Emekli Noter Ayhan Kaplan da oğlakların beslenmesini elleriyle yapıyor.
‘Şehrin gürültüsü ve kirliliğinden kaçtık’
Keçi çiftliğini kurmalarındaki amacın şehir gürültüsü ve kirliliğinden kaçmak olduğunu söyleyen Muharrem Kaplan, ‘Balıkesir Devlet Hastanesi’nde ortopedi uzmanıyken 2012 yılında bu işletmeyi kurdum. Bu işletmeyi kurmamın iki amacı vardı. Birisi şehrin kirliliğinden, egzoz gazından kurtulmak, diğeri de çocukluğumdan beri yapmış olduğum keçiciliği tekrar devam ettirmekti. Benim annem 97 yaşında vefat etti, bir ay önce ve kendisi çocukluğundan beri keçinin sütünü sağarak değil, keçiden emerek beslenmiş bir kişiydi. Onun için bizim keçiye karşı bir sevgimiz vardır. Çocukluğumuzda da zaten keçi işiyle uğraşıyorduk. Onun için bildiğimiz işi yapalım diye buraya geldik’ diye konuştu.
‘9 yıldır hastalanmadım’
Şehirde yaşarken sık sık hasta olmasına rağmen keçi çiftliğini kurduklarından bu güne hiç hasta olmadığını belirten Muharrem Kaplan, ‘Eskiden ben şehirde yaşarken sık sık hasta oluyordum. Yani üst solunum enfeksiyonu geçiriyordum. Buraya geleli biz aşağı yukarı 9 yıl oldu. 9 yıldır ben daha çok şükür hasta falan da olmadım. Yani temiz hava birde keçi sütü insanı zinde tutuyor, sağlam tutuyor, bağışıklık sistemini yüksek tutuyor’ dedi.
‘Korona çıktığından beni keçi sütüne talep arttı’
Akarsu kırsal mahallesindeki keçi çiftlikleri ile ilgili bilgiler de veren Kaplan, ‘Bizim şu an 200 civarında keçimiz var. Bunlardan ancak 100 tanesi sağılıyor. Diğerleri oğlak veya teke durumunda. Bizim bir ara işletmemizde 500 civarında keçimiz vardı. Oğlaklar emdikten sonra 200 litre sütümüz kalıyor. Bu 200 litre sütün bir kısmını şehirde isteyenlere veriyoruz. Özellikle korona hastalığı çıktıktan sonra bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenler keçi sütüne talepte bulundular. Biz de onları kırmıyoruz, kendilerine sütü şehre götürerek teslim ediyoruz. Bunun dışında başta İstanbul olmak üzere birçok şehre de keçi sütü gönderiyoruz. Yani bizim pazarlama sorunumuz yok. Sütümüzü çok rahatlıkla tüketebiliyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘Anne sütüne en yakın süt keçi sütü’
Keçi sütünün anne sütüne en yakın sütlerin başında geldiğini hatırlatan Muharrem Kaplan, ‘Keçi sütü bağışıklık sistemini destekleyen çok sağlıklı bir süttür. Anne sütüne en yakın süttür. Onun için ben herkese keçi sütü içmesini veya keçi sütünden yapılan yoğurdu yemesini tavsiye ediyorum’ diye konuştu.
‘Keçi çiftliği kurmak isteyenleri misafir ediyoruz’
Keçi çiftliği kurmak isteyenleri çiftliklerinde istedikleri kadar ağırladıklarını belirten Kaplan, keçi çiftliği kuracakların buradaki yaşantıyı görerek kararlarını vermelerinin daha doğru olacağını ifade etti. Kaplan, ‘Keçi çiftliği kurma düşüncesi olanlar gelip bize danışıyorlar. Biz onlara keçi işletmesi kurun veya kurmayın diye tavsiyede bulunmuyoruz. Bizim burada misafirhanemiz var, onları burada ağırlıyoruz, istedikleri kadar kalabiliyorlar, yemeklerini ve içmelerini de biz karşılıyoruz. Çiftlik kurup kurmama konusunda kendileri karar veriyorlar. Onun için ben hiç kimseye keçi işi yapın veya yapmayın diye tavsiyede bulunmuyorum. Keçi işletmeciliği zor bir iş. Keçi işletmeciliği yapan kişinin bizim gibi 7/24 işin başında bulunması gerekiyor’ dedi.
‘Sabah 06.30’dan geceye kadar keçilerle uğraşıyoruz’
Keçi çiftliğinde bir günün nasıl geçtiğini de anlatan Muharrem Kaplan, keçiciliğin 7 gün 24 saat uğraş gerektirdiğini kaydetti. Kaplan şunları söyledi
‘İşletmemizde çalışanlarımızla beraber 06.30’da uyanıyoruz. İlk baştan yarım saat kadar oğlakların beslenmesi sürüyor. Daha sonra sağıma geçiyoruz. Sağım bittikten sonra anaç keçilerin beslenmeleri başlıyor. Ondan sonra bir ara veriyoruz, dinleniyoruz. Tekrar akşam yine aynı şekilde saat 18.30’da oğlakların beslenmesi yapılıyor, saat 19.00’da da süt sağımı başlıyor. Hayat keçi çiftliğinde böyle geçiyor.’