Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Birleşmiş Milletler işbirliğinde Sıfır Atık uygulamasına geçmek isteyen ülke ve kuruluşlara yönelik rehber yayınlar hazırlığına başladık. Öte yandan, dünyanın her yerinde geçerli olacak ve tüm Sıfır Atık uygulamalarını ortaklaştıracak küresel bir Sıfır Atık standardizasyonu için girişimlerimizi başlatıyoruz” dedi.
Emine Erdoğan’ın başkanlığını yürüttüğü Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulunun ikinci toplantısı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla dün çevrim içi gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Emine Erdoğan, tüm dünyanın dikkatini tabiata yönelttiği 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde ikinci resmi toplantıyı yapıyor olmanın memnuniyet verici olduğunu belirterek, “Bu özel günün yaklaşan iklim krizi tehdidine karşı tüm dünyada ortak bir bilinç geliştirmeye vesile olmasını diliyorum. Farklı ülkelerden, kültürlerden, mesleklerden gelen, bizleri de aslında günden güne kaynayan dünyamıza yönelik bu ortak kaygılar buluşturdu. Ancak kaygıların yanında belki çok daha değerli bir şeyi paylaşıyoruz, ortak daha yaşanabilir bir dünya hayalini. Herkesin temiz gıdaya, temiz havaya, suya ve toprağa erişiminin olduğu, kaynakların adil ve hakkaniyetli kullanıldığı, yeşili, mavisi ve tüm renkleriyle tabiatın ahenginin korunduğu bir dünya. Bu inançla ilk resmi toplantımızdan bugüne Kurulumuzun temel misyonlarını yerine getirecek adımları kısa zamanda atmış olması umutlarımızı tazeliyor” dedi.
“İyi Niyet Elçileri uygulamasını hayata geçirmeyi öneriyorum”
Emine Erdoğan, Sıfır Atık konusunda küresel farkındalığı artırmanın en önemli görevlerden olduğunu ifade ederek, bu çerçevede ikincisi kutlanan 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün tüm çevre gönüllülerine önemli bir fırsat sunduğunu dile getirdi. Bu özel günün dünyanın her köşesinde yüzlerce etkinlik ve binlerce insanın katılımıyla kutlandığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Türkiye olarak yurt içinde ve yurt dışı temsilciliklerimizde her yaşa ve her gruba yönelik özel etkinlikler düzenledik. BM Çevre Programı’nın kayıtlarına göre hafta boyunca 78 ülkeden 16 dilde Sıfır Atık temalı 800 kadar makalenin yayınlanmış olması ayrıca memnuniyet verici. Öte yandan, Sayın Cumhurbaşkanımızın dijital ilk imzasıyla sivil katılıma açtığı Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı, dünyanın farklı ülkelerinden binlerce kişinin desteğiyle günden güne güçleniyor. Dokunduğumuz ve hayatında ufak da olsa bir değişimin öncüsü olduğumuz kişilerin sayısını artırmalıyız. Bu düşünceyle Danışma Kurulunun çalışmaları kapsamında ’İyi Niyet Elçileri’ uygulamasını hayata geçirmeyi öneriyorum. Sektörel ve bölgesel dağılım gözetilerek tespit edilen çevre çalışmaları neticesinde insanlığa mal olmuş isimlerin desteğiyle mesajımızın ulaşmadığı insan kalmayacağına inanıyorum.”
Erdoğan, kurulun diğer önemli bir misyonunun da iyi örneklerin gün yüzüne çıkarılarak teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması olduğuna işaret etti. Bu amaç doğrultusunda Danışma Kurulu’nun dünyanın dört bir yanından yapılan başvurulardan en iyi örnekleri derlemesinin değerli bir başlangıç olduğunu aktaran Erdoğan, “İklim kriziyle yorulan dünyamızı iyileştirme gayretimiz, pek çok başarı hikayesiyle taçlandı. 92 uygulama arasından seçilen iyi örnekler, Sıfır Atık uygulamasının vaat ettiği iyileşme ve dönüşümü gözler önüne serdi. İspanya ve Umman örneklerinde olduğu gibi turizm ve ağırlama alanlarında Sıfır Atık felsefesi ile entegre sistemlerin yaygınlaşması en büyük temennimiz” ifadelerini kullandı.
“Sıfır Atık Projemizin başlangıcından bu yana 6 milyar doları ekonomimize geri kazandırmayı başardık”
Türkiye’de kamu kurumlarından başlayarak hanelere yayılan kompost uygulamasının ve toprak dostu organik gübre kullanımının dünya genelinde de hızla yaygınlaşması dileğinde bulunan Erdoğan, kurul olarak kompost alanında nitelikli yerel uygulamaları keşfederek, yenilerini teşvik edebilmeyi öncelikli gündemlerine almak gerektiğine inandığını belirtti. İyi uygulama örneği olarak Türkiye’nin Sıfır Atık Projesi’nin de uygulamaya geçmek isteyen ülkeler için önemli tecrübe ve bilgi birikimi içerdiğine işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“85 milyon nüfuslu, zengin yerel ve bölgesel kültürün hakim olduğu ülkemizde, topyekün başlamış bir seferberliğin kısa sürede ulaştığı başarılar, diğer ülkeler için de ilham kaynağı olacaktır. Sıfır Atık Projemiz başta olmak üzere iyi uygulamaların ortaya koyduğu bir gerçek var ki o da Sıfır Atık sadece doğaya değil, ekonomik kalkınmaya da önemli faydalar sağlıyor. Ülkemizde projenin başlangıcından bu yana 59,9 milyon ton atığı yeniden değerlendirirken, 6 milyar doları ekonomimize geri kazandırmayı başardık. Daha nice başarı hikayesi, dünyanın farklı yerlerinde keşfedilmeyi bekliyor. İnsan eliyle olan tahribatın yine bizim elimizle iyileştirilebileceğini göstermesi açısından her bir iyi örneği çok kıymetli buluyor, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Açlık, kuraklık, kirlilik gibi küresel sorunların temelinde kaynakların hatalı kullanımı ve modern tüketim kültürü yatarken, Sıfır Atık konusunda üstlendiğimiz misyonu bir insan hakları mücadelesi olarak ele almalıyız. Sorumluluğumuzun da, gücümüzün de farkına varmalı, elimizdeki tüm imkanları ortaya koymalıyız.”
Daha önce toplantılarda önerdiği Küresel Sıfır Atık Ödülleri, Sıfır Atık Fonu, uluslararası bir Sıfır Atık Enstitüsü gibi projeleri hayata geçirmek üzere gerekli adımları attıklarını anlatan Erdoğan, “Bir sonraki toplantımıza kadar sizlerle müjdeli haberler paylaşacağımıza inanıyor, birlikte çalışmayı heyecanla beklediğimi ifade etmek istiyorum. Önümüzdeki yeni projelerden birisi olarak, Birleşmiş Milletler işbirliğinde Sıfır Atık uygulamasına geçmek isteyen ülke ve kuruluşlara yönelik rehber yayınlar hazırlığına başladık. Öte yandan, dünyanın her yerinde geçerli olacak ve tüm Sıfır Atık uygulamalarını ortaklaştıracak küresel bir Sıfır Atık standardizasyonu için girişimlerimizi başlatıyoruz” dedi.
Emine Erdoğan, iklim krizinin etkilerinin her ülkede farklı bir biçimde görülürken, mücadelenin belli ülkeler ve bölgeler arasında sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, bu çerçevede yerel ile gönüllü kuruluşlar kadar bölgesel ve uluslararası örgütlerle işbirliğini ve gelişmekte olan ülkelerin iklim diyaloğunda sesinin güçlendirilmesini önemli gördüğünü kaydetti.
“Kasımdan bu yana atılan adımlar, Kurulumuzun gelecek çalışmalarındaki potansiyelini yansıtıyor”
Toplantıda Danışma Kurulu üyeleri de konuşma yaptı. Kurul üyelerinin konuşmalarının ardından toplantının kapanış konuşmasını yapmak üzere söz alan Emine Erdoğan, “Her birinize, katılımınız, özel sunumlarınız ve değerli katkılarınız için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Kasımdan bu yana atılan adımlar, Kurulumuzun gelecek çalışmalarındaki potansiyelini yansıtıyor. Birbirinden kıymetli fikir ve önerilerin ışığında şekillenen yol haritamızın da hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Bu yıl Azerbaycan ev sahipliğinde düzenlenecek “29. İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Konferansı” hakkında yaptıkları sunumdan dolayı Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev’e ayrıca şükranlarını sunan Erdoğan, şöyle dedi:
“Tüm dünya liderlerini iklim temasında bir araya getiren COP Zirvesi’nin bu sene Türk dünyasının incisi kardeş ülke Azerbaycan’da düzenleniyor olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Azerbaycan’ın geçmişten ortak kadim kültürümüzden aldığı doğa dostu ve sürdürülebilir yaşam mirası ile ev sahipliği yapacağı 29. Taraflar Konferansı’nın hatırlarda kalacak bir buluşma olacağına yürekten inanıyorum. COP 29 Zirvesi vesilesiyle Danışma Kurulumuzun 3. resmi toplantısını Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yüz yüze yapmayı arzu ediyoruz. Aynı zamanda zirve programına Sıfır Atık gündemini entegre etmeye yönelik girişimlerimizi de sürdürüyoruz. Ayrıca Cumhurbaşkanı Yardımcısı, dostum Mehriban Hanım ile Türk dünyasında çevre çalışmalarını güçlendirecek bir işbirliği niyetinde olduğumuzu da ifade etmek isterim.”
“Savaş ve çatışmaların yıkıcı etkilerinin Kurulumuzun gündemine girmesi gerektiğini düşünüyorum”
Emine Erdoğan, vicdanlarda açtığı derin yaraların yanı sıra yeryüzünde bıraktığı tahribat nedeniyle savaş ve çatışmaların yıkıcı etkilerinin Kurulun gündemine girmesi gerektiğini düşündüğünü ifade etti. Herkesin her an bu tahribatın en vahşi, en karanlık versiyonuna şahitlik ettiğini belirten Erdoğan, “Kendisinden başka kimseye varlık alanı tanımayan İsrail, sadece Filistinlilere değil bir ülkenin toprağına, havasına, suyuna, tüm yaşayan varlıklarına karşı savaş açmış durumda. Bu vahşi soykırımın bir an önce sona ermesini, insanın insanla, yaratılmış tüm mahlukatın ortakça barış ve huzur içinde yaşadığı bir dünya diliyorum” temennisinde bulundu.
Erdoğan, ayrıca toplantının moderatörlüğünü üstlenen Genel Sekreter Yardımcısı Guy Ryder’i, teknik koordinasyonu sağlayan BM-Habitat ekibini ve Danışma Kurulu’nun üyelerini muhabbetle selamladığını söyledi.
BM’den Emine Erdoğan’a teşekkür
Toplantının moderatörlüğünü Politikadan Sorumlu BM Genel Sekreter Yardımcısı Guy Bernard Ryder yaptı. Konuşmasında Emine Erdoğan’a Sıfır Atık Projesi’ndeki küresel liderliği için teşekkür eden Ryder, projeyi örnek alan pek çok ülke olduğunu dile getirdi. Ryder’in konuşmasının ardından Emine Erdoğan, Danışma Kurulu üyeleri ve katılımcılara hitap etti. Daha sonra BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkan Yardımcısı Jose Manuel Moller söz aldı.
Konuşmaların ardından “2023-2024 Çalışma Planının Uygulanmasına İlişkin Güncellemeler: Kasım 2023’ten Bu Yana Öne Çıkan Gelişmeler” konu başlığında “Savunuculuk ve Sosyal Yardım Faaliyetlerine İlişkin Raporlar” ile “Farklı Çalışma Alanlarında Dikkat Çeken İyi Uygulamalar” ele alındı. “Geleceğe Bakış: Sıfır Atık Girişimlerine İlişkin Farkındalığın Arttırılması” konu başlığında da “Gelecek 6 Ay İçin Başlıca Eylem Alanları” ile “Sıfır Atık Girişimlerine İlişkin İyi Uygulamaların Güçlendirilmesi İçin Yeni Bir Ortak Tebliğ Önerisi” sunuldu. Ayrıca “Gelecekteki Etkinliklerde (Eylül 2024’te Geleceğin Zirvesi, Ekim 2024’te WUF, 2025 Dünya Sosyal Zirvesi vb) Sıfır Atık Girişimlerine İlişkin Farkındalık Oluşturmaya Yönelik Planlar” ile “UNFCCC COP 29’daki Etkinlikler ve Katılım Olanaklarının Değerlendirilmesi” başlıklarında fikirler sunuldu. Daha sonra Babayev, “Bakü, Azerbaycan’da UNFCCC COP 29 ve WUF 2026” hakkında sunum yaptı. Sunumun ardından “UNFCCC COP 29’daki Etkinlikler ve Katılım Olanaklarının Değerlendirilmesi” konu başlığında ise COP 29’daki etkinlikler ve COP 29’a katılım olanakları konuşuldu. Toplantı, Ryder ve Emine Erdoğan’ın kapanış konuşmalarının ardından sona erdi.