Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’ye düzenlenen suikastın ardından Orta Doğu gündemiyle acil bir toplantı gerçekleştirdi. Birçok ülke suikastı kınarken, ABD, İngiltere ve İsrail ise İran’ı suçladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’ye düzenlenen suikastın ardından İran’ın talebi ve Rusya, Çin ve Cezayir’in desteğiyle Orta Doğu’daki gelişmeleri ele almak üzere acil bir toplantı gerçekleştirdi. Oturumda uluslararası topluma itidal çağrısı yapan BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, “Uluslararası toplum, çatışmayı hızlı bir şekilde çok daha büyük ve geniş hale getirebilecek herhangi bir eylemi önlemek için birlikte çalışmalı” dedi. Orta Doğu’daki artan gerilime değinen DiCarlo, “Son birkaç gün içinde meydana gelen çeşitli saldırılar ciddi ve tehlikeli bir tırmanışı temsil etmektedir” ifadelerini kullandı. Bu hassas süreçte itidalin tek başına yeterli olmadığını vurgulayan DiCarlo, “Gidişatı değiştirmek ve bölgesel barış ve istikrara doğru bir yol aramak için diplomatik çabalara acilen ihtiyaç var” şeklinde konuştu.
“Haniye suikastı küresel düzenin ilkelerine saldırı”
Cezayir’in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama ise Hamas lideri İsmail Haniye’nin İsrail tarafından öldürülmesinin “sadece bir kişiye yönelik bir saldırı değil, diplomatik ilişkilerin temellerine, devlet egemenliğinin kutsallığına ve küresel düzeni destekleyen ilkelere yönelik vahşi bir saldırı” olarak nitelendirdi. İsrail’in “iğrenç savaş suçları” işlediğini ve “korkunç insan hakları ihlallerine” imza attığını kaydeden Bendjama, İsrail’in hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
“Durumun üstesinden gelinebilir”
ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood ise İsrail’in meşru müdafaa hakkının olduğunun altını çizerek ülkesinin Lübnan’a yönelik saldırılarda ya da Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin ölümünde dahli olmadığını belirtti. İran üzerinde etkisi olan konsey üyelerine İsrail ve diğer aktörlere karşı vekalet çatışmasını tırmandırmaktan vazgeçmesi için Tahran’a baskı yapma çağrısında bulunan Wood, Orta Doğu’daki gerilimle ilgili olarak “Daha geniş bir savaş kapıda değil ve bu durumun üstesinden gelinebilinir” dedi. Wood, İran ve desteklediği “teröristlerin” sürekli olarak bölgesel çatışma riskini tetiklediğini savundu.
“Uzun vadeli barış silahla sağlanamaz”
İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward da artan şiddetin kimsenin çıkarına olmadığının altını çizerek acil itidal çağrısı yaptı. “Uzun vadeli barış, bombalar ve silahlarla sağlanamaz” diyen Woodward, İran destekli Husilerin İsrail’e saldırılarının sürdüğüne işaret ederek bunun sonlanması gerektiğini söyledi.
Woodward, İngiltere’nin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının sarsılmaz olduğunu belirterek İsrail’in meşru müdafaa hakkı bulunduğunu yineledi.
“İran’ı çatışmaya çekme çabaları bölgeyi istikrarsızlaştırıyor”
Rusya’nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyanski de Haniye’ye yönelik suikastı “güçlü şekilde kınadıklarını” ifade etti. Bu olayın Gazze’de ateşkes müzakerelerine büyük darbe vurduğuna dikkat çeken Polyanski, “İran’ı bölgesel bir çatışmaya çekme çabaları zaten kaynama noktasında olan bölgeyi daha da istikrarsızlaştırıyor” dedi. Orta Doğu’da üst düzey siyasi ve askeri görevlilere yönelik suikastların bölgeyi savaşın eşiğine getirdiğini belirten Polyanski, gerginliğin azaltılmasının hiç olmadığı kadar önemli olduğunu vurguladı. Polyanski, kapsamlı bir bölgesel savaşın önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Çin muhtemel karışıklıktan endişe duyuyor”
Çin’in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong, Haniye’ye yönelik suikastı güçlü şekilde kınarken, bunun BM Şartı’nın temel ilkelerini ihlal ettiğini dile getirdi. Fu, “Çin, bu olayın bölgede meydana getirebileceği karışıklıktan derin endişe duyuyor” dedi.
İran’dan BM Güvenlik Konseyi’ne çağrı
İran’ın BM Daimi Temsilcisi Amir Saeid Iravani de ülkesinin BM Güvenlik Konseyi’ni “aciliyet arz eden ciddi bir konuyu ele almak üzere” acil toplantıya çağırdığının altını çizdi. Haniye’nin İsrail tarafından “korkakça” öldürülmesini kınadığını belirten Iravani, “Bu terör eylemi, İsrail’in Filistinlileri ve Filistin davasının bölge ve ötesindeki diğer destekçilerini hedef alan ve on yıllardır devam eden terör ve sabotaj örüntüsünün bir başka tezahürüdür” dedi. İsrail’in son “korkunç eylemi” ile bölgede barış ve istikrara öncelik veren yeni İran hükümetini hedef aldığını belirten Iravani, BM Güvenlik Konseyi’ne İsrail’e karşı “derhal ve etkili bir şekilde harekete geçme” çağrısında bulundu. Iravani, İran’ın Haniye suikastına kararlı bir şekilde yanıt vereceğini işaret ederek, “İran, gerekli ve uygun gördüğünde bu terörist ve suç eylemine kararlı bir şekilde yanıt vermek için uluslararası hukuka uygun olarak kendini savunma hakkını saklı tutuyor” dedi.
Filistin’den İsrail’e kınama
Filistin’in BM Daimi Gözlemci Yardımcısı Feda Abdelhady de İsrail’in Gazze’de uluslararası hukukun tüm ilkelerini ağır bir şekilde ihlal eden ve BM Şartı’nı alenen çiğneyen savaşının başlamasından bu yana 300 gün geçtiğini söyledi. “Uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden bir savaş. Ancak İsrail’in bu savaşı güpegündüz, hiçbir kısıtlama ve sonuç olmaksızın yürütmesine izin veriliyor” diyen Abdelhady, “İşgalci İsrail güçleri Filistinli çocukları, kadınları ve erkekleri katlederken her gün halkımız için daha fazla dehşet, kayıp ve acıya neden oluyor” şeklinde konuştu. İran’ın yanı sıra Lübnan, Suriye ve Yemen’in toprak bütünlüğü ve egemenliğinin İsrail tarafından ihlal edilmesini “kesin bir dille kınadığını” vurgulayan Abdelhady, “BM Güvenlik Konseyi’ni, BM Genel Kurulu’nu ve yasalara saygılı, barışsever tüm ulusları, bir kez daha ve büyük bir aciliyetle İsrail’in Filistin halkına ve bölgemize yönelik bu korkunç ve suç teşkil eden saldırılarını durdurmak üzere derhal harekete geçmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
İsrail İran’ı suçladı
İsrail’in BM Daimi Temsilci Yardımcısı Brett Jonathan Miller ise toplantının düzenlemesini talep eden İran’ı “dünyanın bir numaralı terör destekçisi” olmakla suçladı. İran’ın Hamas, Husiler ve Hizbullah gibi vekillerini kullanarak İsrail’i ve vatandaşlarını hedef aldığını söyleyen Miller, bazı ülke temsilcilerinin dile getirdiği görüşleri eleştirdi. Miller, “Duyulan tek şey, gerilimin tırmanmasından duyulan endişenin dile getirilmesi ve her iki tarafa da, yine Birleşmiş Milletler’in demokratik bir üye devleti ile vahşi bir terör örgütünü aynı kefeye koyarak itidal çağrısında bulunulmasıydı” dedi.
“İsrail’deki savaş suçluları destek olmadan devam edemez”
Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Koussay Aldahhak ise İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nde 12 çocuğun ölümüne yol açan Majdal Shams olayında işgalci İsrail’in ağır bir suç işlediğini ve Golan’ın “her zaman Suriye toprağı olduğunu” vurguladı. Golan’da yaşayan vatandaşlarının her zaman Suriye’nin bir parçası olduğunu yineleyen Aldahhak, işgalci bir gücün BM Şartı’nın 51. maddesi uyarınca kendini savunduğunu iddia edemeyeceğini belirterek İsrail’e hukuk dışı uygulamalarına son verme çağrısı yaptı. BM Güvenlik Konseyi’ni İsrail’e karşı harekete geçmeye ve İsrail’in hesap vermesini sağlamaya davet eden Aldahhak, “İsrail’deki savaş suçluları destek olmadan devam edemezler” dedi.
“Lübnan ve halkı savaş istemiyor”
Lübnan’ın BM Daimi Temsilcisi Hadi Hachem de ülkesinin ve halkının “savaş istemediğini” vurguladı. İsrail’in başkente yönelik saldırısının ölüm ve yaralanmalarla sonuçlandığını söyleyen Hachem, böyle bir eylemin İsrail’in gerçek niyetini gösterdiğini söyledi. İsrail’in son olarak iki gazeteciyi daha öldürmesinin İsrail’in “medyayı hedef aldığının göstergesi” olarak niteleyen Hachem, bölgenin sükunet ve istikrara kavuşması için İsrail’in Arap topraklarındaki işgaline son vermesinin şart olduğunun altını çizdi. Bunun iyi niyet gerektirdiğini, ancak İsrail’in davranışlarının bunun aksini gösterdiğini kaydeden Hachem, “Tarih kimseyi bağışlamayacaktır. Orta Doğu’da başlayan şey tüm dünyaya yayılacaktır” uyarısında bulunarak BM Güvenlik Konseyi’ni çok geç olmadan harekete geçmeye çağırdı.