Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, kuruluşu 1462’li yıllara dayanan Küçükköy’de kültür varlıklarının tescilleri gerçekleştirildi.
Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, kuruluşu 1462’li yıllara dayanan Küçükköy’de kültür varlıklarının tescilleri gerçekleştirildi. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin’in Küçükköy Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde başlattığı koruma planları yaşama geçirildi. Geçmiş yıllarda yaşanan göç nedeniyle nüfusu yarı yarıya azalan Küçükköy’de Başkan Ergin’in girişimleriyle başlatılan çalışmalar doğrultusunda geri göç ile birlikte Küçükköy yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu.
Başkan Ergin, Küçükköy kentsel sit alanı içerisinde 12 adet birinci grup korunması gerekli kültür varlığının tescillendiğini söyledi. Birinci grup yapılar içerisinde çeşmelerin de bulunduğunu hatırlatan Ergin, ‘İki çeşmemizin alınlıkları üzerinde yapıldığı tarihler yer alıyor. Bir çeşmede ise 1907 tarihli kitabe levhası bulunuyor. Bir diğer çeşmenin üzerinde yer alan kitabede de 1933 yılında yapıldığı yazılı. 69 adet konut ise ikinci grup yapı olarak tescillendi’ dedi.
Küçükköy’de geçmiş yıllardan günümüze kadar gelebilen bir adet de zeytinyağı atölyesinin yer aldığını belirten Başkan Ergin, son yıllarda köyün gözde turizm merkezleri arasına girdiğini söyledi.
Küçükköy’ün kesme taşlı sokakları ve Arnavut kaldırımlarının yanı sıra, et, ot ve hamur çeşitleriyle de ünlenmeye başladığını ifade eden Başkan Ergin, ‘Küçükköylüler göçtükleri yerlerden et, ot ve hamurdan oluşan zengin bir mutfak getirmiş. Potoplika, rıbisa, sispara, papara, piryan, kaçamak gibi yemek çeşitlerimiz var. Böreğin yufkası elle savrularak açılır. Kıymalı, patatesli, peynirli, patlıcanlı, kabaklı, ne çeşit isterseniz tadına doyum olmuyor. Ve Soka denilen, tuzlu ve sütle yapılan biber turşunun lezzetini hiçbir yerde bulamazsınız’ diye konuştu.
Küçükköy’e Balkanlar’ın dağlık kesiminde yaşayanların göç ettiği bu topraklarda kaçınılmaz olarak çiftçilik yapıldığına değinen Ergin şunları söyledi ‘Mübadele sonrasında hane başına 20 ağaç zeytin, altı veya dokuz dönümlük tarla verilmiş. Verimli toprakları, yumuşak iklimi sayesinde, dikilen tutar, boy veren ürün dökermiş. Çok eski yıllarda dağ tepe üzüm bağları ile dolu olduğundan dört şaraphanenin de bulunduğu rivayet edilir. Evler çok heybetli değil, binaların hemen hepsi sarımsak taşından yapılmış. Rumlardan kalma konut yapılarına bakıldığında bugüne kalmış özgün bir mimariden söz edilebilir. Küçükköy’de şimdilerde Balkanlar’dan gelen Boşnaklar, Adalı tabir edilen Midillililer, ayrıca Serezliler yaşıyor. Güzel olansa memleketinden gelenler, geleneklerini bıkmadan yaşatmışlar.’
Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, kuruluşu 1462’li yıllara dayanan Küçükköy’de kültür varlıklarının tescilleri gerçekleştirildi. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin’in Küçükköy Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde başlattığı koruma planları yaşama geçirildi. Geçmiş yıllarda yaşanan göç nedeniyle nüfusu yarı yarıya azalan Küçükköy’de Başkan Ergin’in girişimleriyle başlatılan çalışmalar doğrultusunda geri göç ile birlikte Küçükköy yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu.
Başkan Ergin, Küçükköy kentsel sit alanı içerisinde 12 adet birinci grup korunması gerekli kültür varlığının tescillendiğini söyledi. Birinci grup yapılar içerisinde çeşmelerin de bulunduğunu hatırlatan Ergin, ‘İki çeşmemizin alınlıkları üzerinde yapıldığı tarihler yer alıyor. Bir çeşmede ise 1907 tarihli kitabe levhası bulunuyor. Bir diğer çeşmenin üzerinde yer alan kitabede de 1933 yılında yapıldığı yazılı. 69 adet konut ise ikinci grup yapı olarak tescillendi’ dedi.
Küçükköy’de geçmiş yıllardan günümüze kadar gelebilen bir adet de zeytinyağı atölyesinin yer aldığını belirten Başkan Ergin, son yıllarda köyün gözde turizm merkezleri arasına girdiğini söyledi.
Küçükköy’ün kesme taşlı sokakları ve Arnavut kaldırımlarının yanı sıra, et, ot ve hamur çeşitleriyle de ünlenmeye başladığını ifade eden Başkan Ergin, ‘Küçükköylüler göçtükleri yerlerden et, ot ve hamurdan oluşan zengin bir mutfak getirmiş. Potoplika, rıbisa, sispara, papara, piryan, kaçamak gibi yemek çeşitlerimiz var. Böreğin yufkası elle savrularak açılır. Kıymalı, patatesli, peynirli, patlıcanlı, kabaklı, ne çeşit isterseniz tadına doyum olmuyor. Ve Soka denilen, tuzlu ve sütle yapılan biber turşunun lezzetini hiçbir yerde bulamazsınız’ diye konuştu.
Küçükköy’e Balkanlar’ın dağlık kesiminde yaşayanların göç ettiği bu topraklarda kaçınılmaz olarak çiftçilik yapıldığına değinen Ergin şunları söyledi ‘Mübadele sonrasında hane başına 20 ağaç zeytin, altı veya dokuz dönümlük tarla verilmiş. Verimli toprakları, yumuşak iklimi sayesinde, dikilen tutar, boy veren ürün dökermiş. Çok eski yıllarda dağ tepe üzüm bağları ile dolu olduğundan dört şaraphanenin de bulunduğu rivayet edilir. Evler çok heybetli değil, binaların hemen hepsi sarımsak taşından yapılmış. Rumlardan kalma konut yapılarına bakıldığında bugüne kalmış özgün bir mimariden söz edilebilir. Küçükköy’de şimdilerde Balkanlar’dan gelen Boşnaklar, Adalı tabir edilen Midillililer, ayrıca Serezliler yaşıyor. Güzel olansa memleketinden gelenler, geleneklerini bıkmadan yaşatmışlar.’