TÜBİTAK 1001 Projesi “Enerji Etkin ve Depreme Dayanıklı CLT Kompozit Panel Geliştirilmesi” başlıklı çalışma çerçevesinde “Yeni Nesil Yerli ve Milli Ahşap Yapılarda Deprem Testi Deneyi” Türkiye’de ilk kez Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) yapıldı.
KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü, Yapı Sağlığı İzleme Laboratuvarında yapılan “Yeni nesil ve Milli ahşap yapılarda deprem testi deneyi” etkinliğine Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, çalışmada yer alan öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.
KTÜ Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi (DE-YAS) Müdürü Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık, deneylerde 1990 yılından günümüze kadar meydana gelmiş depremlerin deprem ivme kayıtlarını uyguladıklarını belirterek, “2023 Kahramanmaraş depremlerinden sonra ülkemizde betonarme binalara alternatif yenilikçi yapı teknolojilerin geliştirilmesi ve ülkemize kazandırılması konusunda çok önemli girişimler olduğunu belirterek, “Çok önemli bir deney. 2023 Kahramanmaraş depremlerinden sonra artık ülkemizde betonarme binalara alternatif yenilikçi yapı teknolojilerin geliştirilmesi ve ülkemize kazandırılması konusunda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın çok önemli girişimleri var. Biz de bu girişimlerin içerisinde yer alan teknik ekipte yer alıyoruz. Şu anda Türkiye’de betonarme yapılara ilave olarak yığma yapılar çelik yapılar hafif çelik yapılar prefabrik yapıların yanında ahşap yapılarında ülkemizde yeni bir sektör olması gerektiğini ahşap yapılarla depreme dayanıklı bina yapabileceğimizi daha önce bakanlıklara birçok raporumuzda sunmuştuk. Burada da bin bir projemiz kapsamında TÜBİTAK projemiz kapsamında bu hedefimize ulaşmanın son noktası olan sarsma masası deneylerini yaptık. Gerçekleştirmiş olduğumuz deneylerde 1990 yılından günümüze kadar meydana gelmiş Erzincan, Kocaeli, Van, İzmir, Elazığ, Malatya depremi gibi depremlerin deprem ivme kayıtlarını uyguladık. Buna ilave olarak ta Kahramanmaraş depremlerinde meydana gelmiş ve neredeyse 1.0g’e yaklaşan ivmeleri de en son noktada uygulayabildik. Gördük ki binamızın, ahşap yapımızın taşıyıcı sistem elemanlarında herhangi bir hasar oluşmuyor ve hasarlar daha çok bağlantı noktalarında ve yapının temel bölgelerinde bağlantılarında oluşuyor. Bu bizim için aslında dünya literatürüne uygun olan ve bizim de projemizde hedeflediğimiz bir nokta. Bu anlamda çok mutluyuz. Umuyorum ahşap yapılar ülkemizin bundan sonraki geleceğinde yeni yapı teknolojileri olarak yerini alır” dedi.
Türkiye’de ilk kez uygulanıyor
KTÜ Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cenk Demirkır da dünyada yaygın olarak kullanılan yüksek katlı ahşap yapıların ülkemizde de yerli ve milli olarak üretilecek bir çalışmayı ortaya koymaya planladıklarını kaydederek, “Türkiye’de ilk kez uygulanıyor. TÜBİTAK destekli bir araştırma projesi. Bu araştırma projesi kapsamında dünyada yaygın olarak kullanılan yüksek katlı ahşap yapıların ülkemizde de yerli ve milli olarak üretilecek malzemeleriyle birlikte yüksek katlı yapılara uygun bir şekilde üretilebileceğini göstereceğimiz bir çalışma ortaya koymaya planladık. Araştırmamızın neticesinde yerli ve milli olarak üretilen yapısal ahşap malzemenin Türkiye şartlarında depreme dayanıklı yüksek katlı yapılarda kullanılabileceğini TÜBİTAK destekli proje kapsamında sonuçlanmasıyla birlikte ortaya koymuş olduk. Bu hem Türkiye için bir ilk hem de betonarme ile alakalı olarak artık sürekli beton sektörüne alternatif olarak aranan bir dönemde artık yeni alternatif malzemelerin hangileri olabileceği konusunda bir takım çalışmalarla birlikte ahşabın bunlar içerisinde en önemli alternatif olacağını ve ülkemizde de kullanımıyla birlikte ye yaygınlaşmasını ve farkındalığın artmasını önemsiyoruz” diye konuştu.