Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

SAĞLIK ÇALIŞANLARI 32 HAFTADIR VERGİDE ADALET İSTİYOR

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu, Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu, Balıkesir Aile Hekimleri Derneği, Birlik ve Dayanışma Sendikası Balıkesir Şubesi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Balıkesir Şubesi’nin içinde yer aldığı sağlık kuruluşları 32 haftadır vergi adaleti talebini yineliyor.

Türk Tabipleri Birliği Aile

Sağlık emekçileri vergide adalet taleplerini yinelemeyi sürdürüyor. Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu, Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu, Balıkesir Aile Hekimleri Derneği, Birlik ve Dayanışma Sendikası Balıkesir Şubesi
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Balıkesir Şubesi’nin içinde yer aldığı sivil toplum kuruluşları vergide adalet talebinin yer aldığı açıklamalarının 32.si gerçekleştirdi. Vergi yükünün hafifletilmesi yerine vatandaşın sırtına yeni vergilerin yüklendiği belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bugün 16 Ekim 2024 Çarşamba. 32 haftadır vergide adalet talebimizi çalıştığımız sağlık merkezlerinde, sağlık müdürlükleri ve vergi daireleri önlerinde dile getiriyoruz. Buna karşılık hükümet çalışanlardan alınan yüksek vergi yükünü azaltmak yerine, topluma yeni ek vergiler getiremeye çalışıyor. Gelir dağılımı bozulurken vergide adaletsizlik büyüyor.
Hükümet, Savunma Sanayi Destekleme Fonu adı altında dolaylı ek vergileri, çalışanların sırtına yüklemek istiyor. Kredi kartlarından tapu harçlarına, oyuncaklardan SGK beyannamelerine, tapu harçlarından iğne ipliğe kadar yeni ek vergilerle derin yoksulluk yaşayan halkın nefesini tamamen kesecek düzenlemeleri hayata geçirmeye çalışıyor. Buna karşılık her verdiği demecinde vergide adaleti sağlayacağını dillendiren, algı yaratmada ustalaşmış Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “3 bin 400 büyük şirketin kâr payı ödemelerinden istisna ve indirimlerin yanlış uygulanması gibi 30’a yakın farklı hususta, 23 milyar liralık vergi matrah farkını eksik beyan ettiği” bilgisini paylaşıyor.”

“BU ŞİRKETLERİ YILLARDIR KİM KORUYOR?”

Yüksek karlı şirketlerin vergi ödemediğine dikkat çekilen açıklama şu şekilde devam etti: “Her hafta yüksek kârlarına rağmen vergi ödemeyen şirketler ilan ediliyor. Peki, soruyoruz: Vergi affı, muafiyeti, istisnası, hibesi gibi adlarla hiç vergi ödemeyen ya da küçük miktarlarda göstermelik vergi ödeyen, yüksek kârlı ve ayrıcalıklı şirketlerin hangileri olduğu bilinmiyor mu? Bu şirketleri yıllardır kim koruyor? Bu soruları yanıtlamayanların tercihinin, çalışanlar üzerinden toplanan doğrudan ve dolaylı vergilerle bütçe açığını kapatmak olduğunu görüyoruz. Toplumun beşte biri toplam gelirin % 48,7’sini alırken, beşte biri ancak %6,1’ini alabiliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 yılı verilerine göre, en yüksek gelire sahip %20’lik kesimin toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,7 puan artışla %48,7’ye çıktı. En düşük gelire sahip % 20’lik kesimin payı ise 0,1 puan artışla % 6,1 oldu.
Vergide ve gelirde adaletsizlik sonucunda halkın yaşadığı derin yoksullaşmanın toplumda şiddet, hukuksuzluk, çeteleşme ve çürümeye vardığını üzülerek görüyoruz, endişe duyuyoruz.”

AİLE HEKİMLİĞİ EZİYET YÖNETMELİĞİNE İZİN VERMEYECEĞİZ!

Aile hekimlerinin çalışma koşuları ve aldıkları ücretlerle ilgili de açıklama yapan sağlık kuruluşları, “Aile hekimliği çalışanları her ay olduğu gibi dün de aldıkları ücretlerinin yüksek vergi kesintileri nedeniyle bir önceki aya göre nasıl daha da azaldığını görmüş oldu. Sağlık Bakanlığı geçen hafta yeni ödeme yönetmelik taslağıyla aile hekimliği çalışanlarından büyük ücret kesintileri yapmayı, iş ve gelir güvencesini tamamen ortadan kaldırmayı, mesleki bağımsızlığı yok saymayı, performans baskısıyla birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerini zayıflatan programını basına sızdırınca çalışanların büyük tepkisiyle karşılaşmıştı. Aile hekimliği çalışanlarının iş ve gelir güvencesini tamamen ortadan kaldıran, ücretlerini azaltan, ücret ve özlük haklarını performansa/keyfiyete göre belirleyen, hak kaybı yaratan, birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerini zayıflatan, hem halka hem sağlık çalışanına eziyete dönüşecek “Eziyet Yönetmeliği” geri çekilmelidir. Emek-meslek örgütlerinin görüş ve önerilerinin dikkate alındığı, birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirecek, koruyucu sağlık hizmetlerinin önemsendiği, sağlık çalışanlarının haklarının korunduğu, tamamen kamu kaynakları ve eliyle toplumcu bir sağlık programı hayata geçirilmelidir”