Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Pınar Bolluk

CANAVARLAR

Bugün sizlere, ülkemizin kalbini derinden yaralayan, vicdanlarımızı sızlatan bir konudan bahsedeceğim.  Evet, konumuz sağlık sistemimizin içine sızmış, en savunmasız canlarımızı hedef alan o korkunç çete: “yenidoğan” çetesi

Bu satırları yazarken ellerim titriyor, kalbim sıkışıyor. Nasıl olur da bir insan, hele ki şifa dağıtması gereken bir sağlık çalışanı, masum bir bebeğin canına kıyabilir? Bu sorunun cevabını bulmakta zorlanıyorum, belki de cevabı yok. Ancak bildiğim bir şey var ki, bu canavarlar en ağır şekilde cezalandırılmalı.

Düşünün bir kere, yeni doğmuş bir bebek. Gözlerini dünyaya henüz açmış, anne babasının sevgi dolu bakışlarıyla karşılanmış, hayata dair umutlarla dolu minik bir can. Ve sonra… Bu umutlar, bu hayaller, bu masumiyet bir anda yok oluyor. Neden? Çünkü vicdanını, insanlığını kaybetmiş bir grup insan, para hırsıyla gözü dönmüş bir çete, bu bebekleri kendi çıkarları için kullanmaya karar veriyor.

Bu olaylar, toplumumuzun en hassas noktasına dokunuyor. Çocuklarımız, geleceğimiz, en değerli varlıklarımız. Onları korumak, kollamak hepimizin görevi. Ancak ne yazık ki, tam da onları emanet ettiğimiz kişiler tarafından ihanete uğruyoruz. Bu durum, sadece aileler için değil, tüm toplum için derin bir yara.

Adalet sistemimize sesleniyorum: Bu canileri en ağır şekilde cezalandırın! Hiçbir mazeret, hiçbir hafifletici sebep kabul edilemez. Bir bebeğin canını alan kişi, insanlığını çoktan kaybetmiş demektir. Bu kişilerin topluma kazandırılması mümkün değildir. Onlar için tek yer, parmaklıkların ardıdır.

Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunuyorum: Sisteminizi gözden geçirin! Nasıl oluyor da böyle canavarlar aranıza sızabiliyor?

Toplum olarak da üzerimize düşen görevler var. Gözlerimizi dört açmalı, çevremizde olup bitenlere karşı daha duyarlı olmalıyız. Şüpheli bir durum gördüğümüzde sesimizi yükseltmeli, yetkililere haber vermeliyiz. Unutmayalım ki, sessiz kalmak da bir suça ortak olmaktır.

Bu olayların bir daha yaşanmaması için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Çocuklarımızın, bebeklerimizin gülüşleri bizim geleceğimizdir. Onların masum bakışlarında kendi umutlarımızı, hayallerimizi görürüz. Bu umutları karartmaya kimsenin hakkı yok!

Son olarak, bu vahşetin kurbanı olan tüm bebeklere ve ailelerine seslenmek istiyorum: Sizin acınız, hepimizin acısıdır. Bu karanlık günler geçecek, adalet yerini bulacak. Sizlerin anısı, bizim için daima bir mücadele sebebi olacak. Hiçbir zaman unutulmayacaksınız.

Türkiye’nin dört bir yanından yükselen adalet çığlıklarına kulak verelim. Bu çığlıklar dinmeden, bu yaralar sarılmadan rahat uyuyamayız, uyumamalıyız. Adalet yerini bulana, tüm sorumlular en ağır şekilde cezalandırılana kadar mücadelemiz sürecek. Çünkü biz biliyoruz ki, bir toplumun geleceği, çocuklarına verdiği değerle ölçülür. Ve biz, çocuklarımız için her şeyi yapmaya hazırız!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER