Balıkesir’de soluk alma sıkıntısı yaşayan hastanın yapılan incelemesinde tiroid bezinin kalbe doğru büyüyerek nefes borusuna baskı yaptığı anlaşıldı.
Balıkesir’de soluk alma sıkıntısı yaşayan hastanın yapılan incelemesinde tiroid bezinin kalbe doğru büyüyerek nefes borusuna baskı yaptığı anlaşıldı. Bu tür operasyonlar iman tahtası veya göğüs kafesi açılarak tamamlanmak zorunda kalınabilmesine karşın, Dr. Öğr. Üyesi Erman Alçı ve ekibi hastanın boynundan yapılan standart tiroid ameliyatı kesisi ile hastanın tiroid bezini başarılı bir şekilde çıkarttı. Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan ameliyat sonrasında hasta kısa sürede sağlığına kavuştu.
Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde zor ve riskli bir tiroid bezi ameliyatı daha gerçekleştirildi. Soluk alma problemi ile Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi’ne başvuran Bayram Gezgin, daha sonra teşhis ve tedavisi için Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Hastanın çekilen tomografi ve ultrasonunda tiroid bezinin göğüs kafesinin içine doğru kalbe kadar uzayarak nefes borusunu daralttığı tespit edildi. Teşhisin ardından Dr. Öğr. Üyesi Erman Alçı ve ekibi ameliyat kararı aldı. Bu tür operasyonlarda iman tahtası veya göğüs kafesi açılmak zorunda kalınabilmesi rağmen Dr. Öğr. Üyesi Alçı, hastanın boynundan yaptığı kesi ile ameliyatı başarıyla gerçekleştirdi.
Hastalığı ile ilgili bilgi veren Bayram Gezgin, ‘Nefes almakta zorlandım ve Şehir Hastanesi’ne gittim. Onlar Tıp Fakültesi ile görüştüler. Bizde buraya gelerek Erman Hoca ile tanıştık. Operasyonumu yaptı. Kendisine teşekkür ederim. Şuan gayet iyiyim. Rahatladım. Erman Bey, biz bu operasyonu boyun bölgesinden yapacağız ancak gerekir ise Göğüs Cerrahı ile beraber müdahale edeceğiz dedi. Ancak gerek kalmadı, Erman Bey başarılı bir ameliyat gerçekleştirdi’ dedi.
Hastaya nefes darlığı yaşatan tiroid bezinin ameliyatını gerçekleştiren Dr. Öğr. Üyesi Erman Alçı, ‘Hastamızın öksürük, nefes darlığı, göğüste baskı hissi gibi şikayetleri mevcuttu. Yaptığımız tetkikler sonucu hastamızın tiroid bezinin aşağıya doğru kalbe kadar oldukça büyümüş olduğunu ve soluk borusuna bası yapan posterior mediastinal yerleşimli retrosternal guatrı olduğunu tespit ettik. Hastanın nefes problemini oluşturan, hastanın nefes borusunu sağa doğru ciddi şekilde daraltmış olan, göğüste baskı hissi gibi şikayetlere sebebiyet veren ve yıllar içinde büyümüş olan bu tiroid bezine cerrahi müdahale kararı aldık. Ameliyat öncesinde göğüs cerrahı hocamız ile beraber hastayı değerlendirdik ve bir strateji oluşturduk. Yapılacak olan cerrahi müdahale riskli bir cerrahi müdahaleydi. Hem posterior mediastinal yerleşimi sebebiyle sternotomi yani iman tahtasının açılması veya torakotomi yani göğüs boşluğunun açılması gerekebilirdi hem de guatrın kalpten çıkan ana atar ve toplar damarlara çok yakın komşulukta olması sebebiyle operasyon esnasında hastanın hayatını tehdit edebilecek düzeyde bir kanama yaşayabilirdik. Bunları göz önünde bulundurmamız gerekiyordu’ dedi.
Operasyon ile ilgili detayları anlatan Alçı, sözlerini şöyle tamamladı ‘Yaşanabilecek tüm bu olumsuzluklar hayatı tehdit edebilen, hastanın yatış süresini arttıran, komplikasyonu arttıran durumlar olabilirdi. Biz de göğüs cerrahı hocamızla tüm bunları göz önünde bulundurup bir planlama yaptık. Göğüs cerrahı hocamız olası tüm kötü senaryolara karşı ameliyatta hazır bulundu. Ameliyat esnasında tiroid bezinin kalbe doğru büyümüş olan kesimi ile ana tiroid bezi arasında neredeyse hiçbir bağlantı olmaması işimizi oldukça zorlaştıdı ancak herhangi bir sorun yaşamadan üstelik iman tahtasının veya göğüs kafesinin açılmasına gerek kalmadan sadece boyundan yaptığımız kesi ile bu ameliyatı başarıyla gerçekleştirdik. Tiroid, paratiroid ve böbrek üstü bezi ameliyatlarını kapsayan endokrin cerrahisinin bu tür zor ve riskli vakalarını üniversitemizde gerçekleştirebildiğimiz için artık hastalarımız bu ameliyatlar için Balıkesir’ den başka şehirlere gitmek zorunda kalmıyor. Biz de bunu sağlayabildiğimiz için hem üniversitemiz hem de kliniğimiz adına mutluyuz’ şeklinde konuştu.
74 yaşındaki hasta ise ameliyatı sonrasında yapılan kontrollerinde bir sıkıntısının kalmadığını aktararak ameliyatı gerçekleştiren genel cerrahi ekibine teşekkür etti.
Balıkesir’de soluk alma sıkıntısı yaşayan hastanın yapılan incelemesinde tiroid bezinin kalbe doğru büyüyerek nefes borusuna baskı yaptığı anlaşıldı. Bu tür operasyonlar iman tahtası veya göğüs kafesi açılarak tamamlanmak zorunda kalınabilmesine karşın, Dr. Öğr. Üyesi Erman Alçı ve ekibi hastanın boynundan yapılan standart tiroid ameliyatı kesisi ile hastanın tiroid bezini başarılı bir şekilde çıkarttı. Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan ameliyat sonrasında hasta kısa sürede sağlığına kavuştu.
Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde zor ve riskli bir tiroid bezi ameliyatı daha gerçekleştirildi. Soluk alma problemi ile Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi’ne başvuran Bayram Gezgin, daha sonra teşhis ve tedavisi için Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Hastanın çekilen tomografi ve ultrasonunda tiroid bezinin göğüs kafesinin içine doğru kalbe kadar uzayarak nefes borusunu daralttığı tespit edildi. Teşhisin ardından Dr. Öğr. Üyesi Erman Alçı ve ekibi ameliyat kararı aldı. Bu tür operasyonlarda iman tahtası veya göğüs kafesi açılmak zorunda kalınabilmesi rağmen Dr. Öğr. Üyesi Alçı, hastanın boynundan yaptığı kesi ile ameliyatı başarıyla gerçekleştirdi.
Hastalığı ile ilgili bilgi veren Bayram Gezgin, ‘Nefes almakta zorlandım ve Şehir Hastanesi’ne gittim. Onlar Tıp Fakültesi ile görüştüler. Bizde buraya gelerek Erman Hoca ile tanıştık. Operasyonumu yaptı. Kendisine teşekkür ederim. Şuan gayet iyiyim. Rahatladım. Erman Bey, biz bu operasyonu boyun bölgesinden yapacağız ancak gerekir ise Göğüs Cerrahı ile beraber müdahale edeceğiz dedi. Ancak gerek kalmadı, Erman Bey başarılı bir ameliyat gerçekleştirdi’ dedi.
Hastaya nefes darlığı yaşatan tiroid bezinin ameliyatını gerçekleştiren Dr. Öğr. Üyesi Erman Alçı, ‘Hastamızın öksürük, nefes darlığı, göğüste baskı hissi gibi şikayetleri mevcuttu. Yaptığımız tetkikler sonucu hastamızın tiroid bezinin aşağıya doğru kalbe kadar oldukça büyümüş olduğunu ve soluk borusuna bası yapan posterior mediastinal yerleşimli retrosternal guatrı olduğunu tespit ettik. Hastanın nefes problemini oluşturan, hastanın nefes borusunu sağa doğru ciddi şekilde daraltmış olan, göğüste baskı hissi gibi şikayetlere sebebiyet veren ve yıllar içinde büyümüş olan bu tiroid bezine cerrahi müdahale kararı aldık. Ameliyat öncesinde göğüs cerrahı hocamız ile beraber hastayı değerlendirdik ve bir strateji oluşturduk. Yapılacak olan cerrahi müdahale riskli bir cerrahi müdahaleydi. Hem posterior mediastinal yerleşimi sebebiyle sternotomi yani iman tahtasının açılması veya torakotomi yani göğüs boşluğunun açılması gerekebilirdi hem de guatrın kalpten çıkan ana atar ve toplar damarlara çok yakın komşulukta olması sebebiyle operasyon esnasında hastanın hayatını tehdit edebilecek düzeyde bir kanama yaşayabilirdik. Bunları göz önünde bulundurmamız gerekiyordu’ dedi.
Operasyon ile ilgili detayları anlatan Alçı, sözlerini şöyle tamamladı ‘Yaşanabilecek tüm bu olumsuzluklar hayatı tehdit edebilen, hastanın yatış süresini arttıran, komplikasyonu arttıran durumlar olabilirdi. Biz de göğüs cerrahı hocamızla tüm bunları göz önünde bulundurup bir planlama yaptık. Göğüs cerrahı hocamız olası tüm kötü senaryolara karşı ameliyatta hazır bulundu. Ameliyat esnasında tiroid bezinin kalbe doğru büyümüş olan kesimi ile ana tiroid bezi arasında neredeyse hiçbir bağlantı olmaması işimizi oldukça zorlaştıdı ancak herhangi bir sorun yaşamadan üstelik iman tahtasının veya göğüs kafesinin açılmasına gerek kalmadan sadece boyundan yaptığımız kesi ile bu ameliyatı başarıyla gerçekleştirdik. Tiroid, paratiroid ve böbrek üstü bezi ameliyatlarını kapsayan endokrin cerrahisinin bu tür zor ve riskli vakalarını üniversitemizde gerçekleştirebildiğimiz için artık hastalarımız bu ameliyatlar için Balıkesir’ den başka şehirlere gitmek zorunda kalmıyor. Biz de bunu sağlayabildiğimiz için hem üniversitemiz hem de kliniğimiz adına mutluyuz’ şeklinde konuştu.
74 yaşındaki hasta ise ameliyatı sonrasında yapılan kontrollerinde bir sıkıntısının kalmadığını aktararak ameliyatı gerçekleştiren genel cerrahi ekibine teşekkür etti.