AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, Merkez Bankası rezervlerine ilişkin, ‘’Merkez Bankası’nın dövizleri nereye gitti?’ gibi sansasyonel ifadelerle suçlayan ve iftira eden, ülkemizin kurumlarını ve yönetimini itibarsızlaştırmayı hedefleyen söylemler, efendilerinden aldıkları talimatları yerine getiren piyonların davranış tarzını yansıtmaktadır’ dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, Merkez Bankası rezervlerine ilişkin, ‘’Merkez Bankası’nın dövizleri nereye gitti?’ gibi sansasyonel ifadelerle suçlayan ve iftira eden, ülkemizin kurumlarını ve yönetimini itibarsızlaştırmayı hedefleyen söylemler, efendilerinden aldıkları talimatları yerine getiren piyonların davranış tarzını yansıtmaktadır’ dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, sosyal medya hesabı üzerinden Merkez Bankası rezervlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk lirasının konvertible bir para olduğuna dikkat çeken Canikli, ‘Nisan 1990 tarihinde Türk lirasının konvertible olduğu ilan edilmiştir. Türk lirasının konvertibilitesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına TC Merkez Bankası’nın kendisine getirilen Türk lirası karşılığında talep edilmesi halinde o günkü kur üzerinden dolar veya euro (Rezerv Para) sağlayacağını taahhüt etmesi anlamına gelmektedir. Konvertibilite ile Merkez Bankası, Türkiye’de yerleşik olan veya olmayan gerçek veya tüzel kişi, kim tarafından ibraz edilirse edilsin Türk liraları karşılığında döviz sağlama sorumluluğu altına girmektedir. Bu sorumluluğun ve taahhüttün gereği olarak TCMB, TL karşılığında döviz talep edip de döviz piyasasından bu talebini karşılayamayanlara istedikleri dövizi sağlamak mecburiyetindedir. Eğer TCMB, TL varlıklarını dövize dönüştürmek isteyenlerin bu talebini karşılamaz ya da karşılayamaz ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti temerrüde düşmüş olur. Yani döviz piyasası çökmüş ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve TC Merkez Bankası tüm kredibilitesini kaybetmiş olur’ ifadelerini kullandı.
‘2020 yılındaki cari açığın 36 milyar dolara ulaşmasının iki nedeni var’
Merkez Bankası’na 2020 yılında yaklaşık 93 milyar dolarlık döviz talebinin nereden geldiği ve satışın kimlere ve nerelere yapıldığına dair açıklamalarda bulunan Canikli şunları kaydetti:
‘a- 2020 yılında Türkiye ekonomisi 36 milyar dolarlık cari açık vermiştir, 36 milyar dolarlık döviz açığı ortaya çıkmıştır. Yani, Türkiye ekonomisinin 2020 yılındaki döviz harcamaları, döviz gelirlerinden 36 milyar dolar daha fazla olmuştur. Cari açığın kaynağı da dış ticaret açığıdır. 2020 yılında TCMB cari açığın finansmanı için 36 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirmiştir. Bu noktada belirtmekte fayda var 2020 yılındaki cari açığın 36 milyar dolara ulaşmasının iki nedeni var: Birinci nedeni, 2020 yılında pandemi nedeniyle turizm gelirlerinin 25 milyar dolar azalması, ikinci nedeni ise 2020 yılında 26.6 milyar dolarlık altın ithal edilmesidir.
b- 2020 yılında yabancı portföy yatırımcısı 9.3 milyar dolarlık çıkış yapmıştır. Daha önceki yıllarda Türkiye’ye getirip TL’ye çevirdiği ve ağırlıklı olarak BİST’e ve kamu kağıtlarına yatırdığı dövizinin 9.3 milyar dolarlık kısmını tekrar dövize çevirip geldiği ülkeye geri götürmüştür.
c- 2020 yılında Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin bankalardaki döviz mevduatı 28 milyar dolar, tüzel kişilerin döviz mevduatı ise 13 milyar dolar artmıştır. Türkiye’de yerleşiklerin bankalardaki döviz mevduatlarında toplam 41 milyar dolarlık artış meydana gelmiştir. 41 milyar dolarlık bu dövizler 2020 yılında Merkez Bankası tarafından satılmıştır.
d- 2020 yılında TCMB, yolcu beraberinde yurt dışına çıkarılan ve Merkez Bankası bilançosunun Net Hata ve Noksan kaleminde yer alan 3.3 milyar dolarlık döviz talebi için satış yapmıştır.
e- 2020 yılında TCMB, özel sektörün kısa vadeli dış borcunun finansmanı için 3 milyar dolar döviz satışı gerçekleştirmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, Merkez Bankası tarafından karşılanan toplam döviz miktarı 93.3 milyar dolara ulaşmaktadır. Özetlemek gerekirse 2020 yılında Merkez Bankası tarafından satılan dövizin 26.6 milyar doları altın ithalatında kullanılmıştır. Bu altın hane halkının yani Türk vatandaşının yastık altında durmaktadır, hiçbir yere gitmemiştir. Satışı yapılan 41 milyar dolarlık döviz Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişiler tarafından satın alınmış olup, bu dövizler Türkiye’deki bankalarda mevduat olarak durmaktadır, hiçbir yere gitmemiştir. Kalan kısım ise ithalatın finansmanında, özel sektör kısa vadeli dış borcun ödenmesinde ve yabancı portföy yatırımcısının döviz talebinin karşılanmasında kullanılmıştır.’
‘Merkez Bankası tarafından satışı yapılan dövizlerin kimlere yapıldığı isim isim, tarih ve saat olarak bellidir’
Merkez Bankası tarafından satışı yapılan dövizlerin kimlere yapıldığının isim isim, tarih ve saat olarak belli olduğunun altını çizen Canikli, ‘2018, 2019 ve 2020 yıllarında ülkemize yönelik yoğun finansal saldırılara rağmen gelen bütün döviz talepleri TCMB tarafından karşılanmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temerrüde düşmesi engellenmiştir. Dünyada bu kadar yoğun döviz talebini sorunsuz bir şekilde karşılayacak ülke sayısı çok fazla değildir. Bu durum Türkiye ekonomisinin güçlü yapısını bir kez daha ortaya çıkarmış, iç ve dış şoklara karşı dayanma gücünün ve performansının bir kez daha test edilmesini sağlamıştır’ ifadelerini kullandı.
‘Aklını ve ruhunu üst akla kiraya vermiş ve onların avukatlığını yapan, müptezellerin hali içler acısıdır’
‘Merkez Bankası’nın döviz piyasasındaki şeffaf ve açık döviz işlemleri üzerinden dezenformasyon ve manipülasyon yaparak sanki meşru olmayan gizli kapaklı uygulamaların yapıldığı algısını oluşturmaya çalışmak ekonomi biliminin, ahlakın ve edebin ayaklar altına alınması anlamına gelmektedir’ diyen Canikli, ‘‘Merkez Bankası’nın dövizleri nereye gitti?’ gibi sansasyonel ifadelerle, suçlayan ve iftira eden, ülkemizin kurumlarını ve yönetimini itibarsızlaştırmayı hedefleyen söylemler, efendilerinden aldıkları talimatları yerine getiren piyonların davranış tarzını yansıtmaktadır. Ekonomi yönetmeyi bazı uluslararası finans kuruluşlarının şablon ekonomi programlarının otomatik pilotluğu olarak kabul eden ve uygulayan, aklını ve ruhunu üst akla kiraya vermiş ve onların avukatlığını yapan, Türkiye ve Türk milleti ile hiçbir ortak paydası kalmamış müptezellerin hali ise içler acısıdır’ açıklamasında bulundu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, Merkez Bankası rezervlerine ilişkin, ‘’Merkez Bankası’nın dövizleri nereye gitti?’ gibi sansasyonel ifadelerle suçlayan ve iftira eden, ülkemizin kurumlarını ve yönetimini itibarsızlaştırmayı hedefleyen söylemler, efendilerinden aldıkları talimatları yerine getiren piyonların davranış tarzını yansıtmaktadır’ dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, sosyal medya hesabı üzerinden Merkez Bankası rezervlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk lirasının konvertible bir para olduğuna dikkat çeken Canikli, ‘Nisan 1990 tarihinde Türk lirasının konvertible olduğu ilan edilmiştir. Türk lirasının konvertibilitesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına TC Merkez Bankası’nın kendisine getirilen Türk lirası karşılığında talep edilmesi halinde o günkü kur üzerinden dolar veya euro (Rezerv Para) sağlayacağını taahhüt etmesi anlamına gelmektedir. Konvertibilite ile Merkez Bankası, Türkiye’de yerleşik olan veya olmayan gerçek veya tüzel kişi, kim tarafından ibraz edilirse edilsin Türk liraları karşılığında döviz sağlama sorumluluğu altına girmektedir. Bu sorumluluğun ve taahhüttün gereği olarak TCMB, TL karşılığında döviz talep edip de döviz piyasasından bu talebini karşılayamayanlara istedikleri dövizi sağlamak mecburiyetindedir. Eğer TCMB, TL varlıklarını dövize dönüştürmek isteyenlerin bu talebini karşılamaz ya da karşılayamaz ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti temerrüde düşmüş olur. Yani döviz piyasası çökmüş ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve TC Merkez Bankası tüm kredibilitesini kaybetmiş olur’ ifadelerini kullandı.
‘2020 yılındaki cari açığın 36 milyar dolara ulaşmasının iki nedeni var’
Merkez Bankası’na 2020 yılında yaklaşık 93 milyar dolarlık döviz talebinin nereden geldiği ve satışın kimlere ve nerelere yapıldığına dair açıklamalarda bulunan Canikli şunları kaydetti:
‘a- 2020 yılında Türkiye ekonomisi 36 milyar dolarlık cari açık vermiştir, 36 milyar dolarlık döviz açığı ortaya çıkmıştır. Yani, Türkiye ekonomisinin 2020 yılındaki döviz harcamaları, döviz gelirlerinden 36 milyar dolar daha fazla olmuştur. Cari açığın kaynağı da dış ticaret açığıdır. 2020 yılında TCMB cari açığın finansmanı için 36 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirmiştir. Bu noktada belirtmekte fayda var 2020 yılındaki cari açığın 36 milyar dolara ulaşmasının iki nedeni var: Birinci nedeni, 2020 yılında pandemi nedeniyle turizm gelirlerinin 25 milyar dolar azalması, ikinci nedeni ise 2020 yılında 26.6 milyar dolarlık altın ithal edilmesidir.
b- 2020 yılında yabancı portföy yatırımcısı 9.3 milyar dolarlık çıkış yapmıştır. Daha önceki yıllarda Türkiye’ye getirip TL’ye çevirdiği ve ağırlıklı olarak BİST’e ve kamu kağıtlarına yatırdığı dövizinin 9.3 milyar dolarlık kısmını tekrar dövize çevirip geldiği ülkeye geri götürmüştür.
c- 2020 yılında Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin bankalardaki döviz mevduatı 28 milyar dolar, tüzel kişilerin döviz mevduatı ise 13 milyar dolar artmıştır. Türkiye’de yerleşiklerin bankalardaki döviz mevduatlarında toplam 41 milyar dolarlık artış meydana gelmiştir. 41 milyar dolarlık bu dövizler 2020 yılında Merkez Bankası tarafından satılmıştır.
d- 2020 yılında TCMB, yolcu beraberinde yurt dışına çıkarılan ve Merkez Bankası bilançosunun Net Hata ve Noksan kaleminde yer alan 3.3 milyar dolarlık döviz talebi için satış yapmıştır.
e- 2020 yılında TCMB, özel sektörün kısa vadeli dış borcunun finansmanı için 3 milyar dolar döviz satışı gerçekleştirmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, Merkez Bankası tarafından karşılanan toplam döviz miktarı 93.3 milyar dolara ulaşmaktadır. Özetlemek gerekirse 2020 yılında Merkez Bankası tarafından satılan dövizin 26.6 milyar doları altın ithalatında kullanılmıştır. Bu altın hane halkının yani Türk vatandaşının yastık altında durmaktadır, hiçbir yere gitmemiştir. Satışı yapılan 41 milyar dolarlık döviz Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişiler tarafından satın alınmış olup, bu dövizler Türkiye’deki bankalarda mevduat olarak durmaktadır, hiçbir yere gitmemiştir. Kalan kısım ise ithalatın finansmanında, özel sektör kısa vadeli dış borcun ödenmesinde ve yabancı portföy yatırımcısının döviz talebinin karşılanmasında kullanılmıştır.’
‘Merkez Bankası tarafından satışı yapılan dövizlerin kimlere yapıldığı isim isim, tarih ve saat olarak bellidir’
Merkez Bankası tarafından satışı yapılan dövizlerin kimlere yapıldığının isim isim, tarih ve saat olarak belli olduğunun altını çizen Canikli, ‘2018, 2019 ve 2020 yıllarında ülkemize yönelik yoğun finansal saldırılara rağmen gelen bütün döviz talepleri TCMB tarafından karşılanmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temerrüde düşmesi engellenmiştir. Dünyada bu kadar yoğun döviz talebini sorunsuz bir şekilde karşılayacak ülke sayısı çok fazla değildir. Bu durum Türkiye ekonomisinin güçlü yapısını bir kez daha ortaya çıkarmış, iç ve dış şoklara karşı dayanma gücünün ve performansının bir kez daha test edilmesini sağlamıştır’ ifadelerini kullandı.
‘Aklını ve ruhunu üst akla kiraya vermiş ve onların avukatlığını yapan, müptezellerin hali içler acısıdır’
‘Merkez Bankası’nın döviz piyasasındaki şeffaf ve açık döviz işlemleri üzerinden dezenformasyon ve manipülasyon yaparak sanki meşru olmayan gizli kapaklı uygulamaların yapıldığı algısını oluşturmaya çalışmak ekonomi biliminin, ahlakın ve edebin ayaklar altına alınması anlamına gelmektedir’ diyen Canikli, ‘‘Merkez Bankası’nın dövizleri nereye gitti?’ gibi sansasyonel ifadelerle, suçlayan ve iftira eden, ülkemizin kurumlarını ve yönetimini itibarsızlaştırmayı hedefleyen söylemler, efendilerinden aldıkları talimatları yerine getiren piyonların davranış tarzını yansıtmaktadır. Ekonomi yönetmeyi bazı uluslararası finans kuruluşlarının şablon ekonomi programlarının otomatik pilotluğu olarak kabul eden ve uygulayan, aklını ve ruhunu üst akla kiraya vermiş ve onların avukatlığını yapan, Türkiye ve Türk milleti ile hiçbir ortak paydası kalmamış müptezellerin hali ise içler acısıdır’ açıklamasında bulundu.