Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türk Dünyası ülkelerine çağrıda bulunarak, ‘Hepinizi hava ve su kaynaklı atmosfer olaylarının takip edilmesi, doğal afetlerin önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve iklim değişikliği ile mücadele konularında eşgüdüm içinde hareket etmeye ve Türk Dünyası Meteoroloji Birliği oluşumuna katkı vermeye davet ediyorum’ dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türk Dünyası ülkelerine çağrıda bulunarak, ‘Hepinizi hava ve su kaynaklı atmosfer olaylarının takip edilmesi, doğal afetlerin önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve iklim değişikliği ile mücadele konularında eşgüdüm içinde hareket etmeye ve Türk Dünyası Meteoroloji Birliği oluşumuna katkı vermeye davet ediyorum’ dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), 84. Kuruluş yıl dönümünü, Türk Dünyası Meteoroloji servislerini ‘Çevrimiçi Türk Dünyası Meteoroloji Forumu’ etkinliği altında bir araya getirerek kutladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın himayelerinde, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin koordinesinde Tarım ve Orman Bakanlığı Afet ve Acil Durum Koordinasyon Merkezi’nde ilk defa gerçekleştirilen etkinliğe, Azerbaycan Cumhuriyeti Başbakanı Ali Asadov, Azerbaycan Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Muktar Babayev, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy katıldı. Foruma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yazılı bir mesaj gönderdi.
‘Aile fertleri olarak önümüzdeki dönemde asıl sorumluluğumuz, bu bağları güçlendirmek, aramızdaki işbirliğini daha da ilerletmek olmalıdır’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mesajında, şu ifadelere yer verdi:
‘Sayın Başbakan, Değerli Bakanlar, Kıymetli Kardeşlerim, Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Türk Dünyası Meteoroloji Forumu’nun hayırlara vesile olmasını diliyor, Azerbaycan Başbakanı Sayın Ali Esadov’a programı teşrifleri için şükranlarımı’ sunuyorum. Tarım ve Orman Bakanlığımızı bu anlamlı foruma öncülük ettiği için can-ı gönülden tebrik ediyorum. Türk dünyası olarak geride bıraktığımız dönemde korona virüs salgını sebebiyle aralarında dostlarımızın, sevdiklerimizin de bulunduğu pek çok insanı kaybetmenin acısını yaşadık. Ama yine aynı dönemde 30 yıllık işgalin ardından Dağlık Karabağ’ın tekrar anavatanla kucaklaşmasının sevincini de yüreklerimizde hissettik. Bu vesileyle bir kez daha 44 gün süren destansı mücadeleleriyle büyük bir zafere imza atan Azerbaycanlı kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Hem Dağlık Karabağ Savaşı hem de salgın sürecinde yaşadıklarımız, savunmadan diplomasiye, sağlıktan tarıma, turizmden enerjiye her alanda Türk dünyasının birlik, beraberlik ve dayanışmasının önemini göstermiştir. Aynı dili konuşan, aynı dine inanan; tarihi bir, kültürü bir, medeniyeti bir, 300 milyonluk çok büyük bir aile olduğumuzu bu vesileyle tekrar gördük. Aile fertleri olarak önümüzdeki dönemde asıl sorumluluğumuz, bu bağları güçlendirmek, aramızdaki işbirliğini daha da ilerletmek olmalıdır. ‘Türk Dünyası Meteoroloji Birliği’ kurulması düşüncesinin bu yönde atılmış kıymetli bir adım olduğunu düşünüyorum. Salgın sebebiyle çevrimiçi orak düzenlenen toplantımızın başarılı geçmesini diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum.’
‘Ne çiftçilerimizin emeklerinin heba olmasına, ne de nehirlerimizdeki su seviyesi değişiklikleriyle oluşacak kuraklık tehdidine kayıtsız kalamayız’
Forumda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, meteorolojik afetlerin, atmosferin coğrafi sınırları olmayan yapısıyla tüm toplumları etkilediğini belirterek, ‘Etkisi giderek daha fazla hissedilen iklim değişikliği, şiddetli hava olaylarının daha sık meydana gelmesine neden olmaktadır. Küresel ısınmayla birlikte dünyamızda ekosistemlerin ve insanların ayak uyduramayacağı kadar hızlı değişimler yaşanmaktadır. Ne yazık ki; neredeyse her gün dünyanın farklı bölgelerinden sel, kasırga, kuraklık ve orman yangını haberleri alıyoruz. Şiddetli hava olayları nedeniyle Türkiye’de de sel, heyelan ve hortum gibi afetler yaşıyor, bu afetlerde canlarımızı ve yatırımlarımızı kaybediyoruz. Ne çiftçilerimizin emeklerinin heba olmasına, ne de nehirlerimizdeki su seviyesi değişiklikleriyle oluşacak kuraklık tehdidine kayıtsız kalamayız’ ifadelerini kullandı.
Özellikle meteorolojik afetler konusunda ‘zamanında ve isabetli tahmin, erken uyarı ve bu afetlere karşı dayanıklılık’ konularına büyük önem verdiklerini bildiren Oktay, ‘Eminim sizde ülkelerinizde her türlü afete karşı önlem almanın yanında iklim değişikliği olgusunu önemsiyor ve uzun vadeli stratejiler oluşturuyorsunuz. Hepimizi; ülkelerimizi ve geleceğimizi tehdit eden iklim değişikliği olgusuna karşı ayrı ayrı yürüttüğümüz çalışmaların başarıya ulaşması için topyekün mücadelemizi ve işbirliğimizi güçlendirmemiz elzemdir. Bu sebeple gerçekleştirilen Türk Dünyası Meteoroloji Forumu’nu ve buradan çıkacak eşgüdümü son derece önemsiyorum’ şeklinde konuştu.
İklim değişikliğinin sebep olduğu kuraklık, su ve gıda kriziyle insan sağlığı ve ekonomi gibi hayatın her alanını ilgilendiren sorunlara yol açtığını dile getiren Oktay, şunları kaydetti:
‘Yapılan meteorolojik ölçümler ve projeksiyonlar orta ve uzun vadede iklim değişikliğinin çok daha dramatik sonuçlara sebep olacağını işaret etmektedir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yayımlanan Küresel Isınma Raporu, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden giderek daha fazla zarar göreceğimizi açıkça ortaya koymuştur. İklim Hizmetlerinin Durumu 2020 Raporu’nda dünya genelindeki meteorolojik afetlerin doğal afetler arasında yaygınlık açısından önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. 1970-2019 yılları arasındaki doğal afetlerin yaklaşık yüzde 79’unun meteorolojik olaylardan kaynaklandığı, doğal afetler sonucunda ortaya çıkan can kayıplarının ise yüzde 56’sı ve ekonomik kayıpların yüzde 75’inin meteorolojik afetlerden kaynaklandığı belirtilmektedir.’
‘Ülkemize millet bahçelerimizle birlikte yeni ekolojik koridorlar kazandırıyoruz’
Hem çevresel hem de ekonomik anlamda daha çok zarar görmemek için iklim değişikliğiyle mücadeleyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uluslararası, ulusal ve yerel boyutlarda sürdürdüklerini hatırlatan Oktay, ‘Bu kapsamda; 541 eylemden oluşan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planımızı hazırladık. Ayrıca ‘Bölgesel İklim Değişikliği Eylem Planlarını’ uygulamaya geçirdik. Diğer taraftan ülkemize millet bahçelerimizle birlikte yeni ekolojik koridorlar kazandırıyoruz. Böylece karbon yutak alanlarımızı artırarak; sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 21’e azaltmayı hedefliyoruz. Doğal olayların öngörülebilirliğini ve önlemlerimizi güçlendirmek amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığımıza bağlı Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz vasıtasıyla teknolojik dönüşümü yakalayan alt yapı yatırımlarımıza devam ediyoruz’ diye konuştu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün, 84 yıldır kara, deniz ve hava ulaştırması ile tarım faaliyetleri için hayati önem taşıyan meteoroloji çalışmalarına imza attığına değinen Oktay, MGM’nin kuruluş yıl dönümünü tebrik etti.
Türkiye’nin sahip olduğu hem meteoroloji altyapısı hem de iklim değişikliğiyle mücadele tecrübelerini tüm dost ve kardeş ülkeler ile paylaşmaya hazır olduklarını aktaran Oktay, ‘Bu tecrübe paylaşımı, ‘Türk Dünyası Meteoroloji Birliği’ çatısı altında geniş bir kurumsal yapıya kavuşturabiliriz. Böylece hem iklim değişikliğiyle hem de meteorolojik afetlerle mücadele sahamızı genişletmiş oluruz’ açıklamasında bulundu.
‘Hepinizi hava ve su kaynaklı atmosfer olaylarının takip edilmesi, doğal afetlerin önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve iklim değişikliği ile mücadele konularında eşgüdüm içinde hareket etmeye ve Türk Dünyası Meteoroloji Birliği oluşumuna katkı vermeye davet ediyorum’
Türk Dünyası Meteoroloji Birliği olarak ortak AR-GE çalışmaları yaparak, yeşil teknoloji, kaynak verimliliği ve yenilenebilir enerji konularında da işbirliğini geliştirebileceklerine dikkat çeken Oktay, ‘İşbirliğimizi bugünden güçlendirmeliyiz, yarın çok geç olabilir. İklim değişikliği karşısında önlem almamanın maliyeti, önlemler için ayıracağımız kaynaklardan kat be kat fazla olacaktır. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre iklim değişikliğine karşı direnç yatırımlarına harcanacak her 1 dolar afet risklerinde 15 dolarlık kazanıma karşılık gelmektedir. İklim değişikliği ertelenemeyecek kadar ciddi bir sorundur ve mücadelede ülkelerarası iş birliği olmazsa olmazdır. Hepinizi hava ve su kaynaklı atmosfer olaylarının takip edilmesi, doğal afetlerin önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve iklim değişikliği ile mücadele konularında eşgüdüm içinde hareket etmeye ve Türk Dünyası Meteoroloji Birliği oluşumuna katkı vermeye davet ediyorum.’
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise, iklim değişikliğinin bugünün ve geleceğin büyük sorunu olduğunu belirterek, küresel ölçekli tehditlerin en büyüğünün iklim değişikliği olduğunu söyledi. Bakan Ersoy, şu ifadeleri kullandı:
‘Meteorolojik kaynaklı afetlerin çok sık göreceğiz. Bölgelere göre aşırı artan ya da azalan yağış miktarları olacak. Orman yangınların daha büyük alanda, daha sık görüldüğüne şahit olacağız’ dedi.
Tarihi eserler ve kültür varlıklarından, turizm alt yapısına kadar pek çok alanda sorunlar yaşanabileceğini belirten Ersoy, ‘İklim değişikliği, küçük belirtilerin, ‘acaba öyle mi, böyle mi?’ diye soruların tartışılacağı soruları çoktan geçti. Dolayısıyla neler yapabileceğimizi, hangi önlemleri alabileceğimizi konuşmak zorundayız. İş birliği içinde hareket etmek çözümün ilk adımı’ ifadelerini kullandı.
Her geçen gün Türk dünyasındaki iş birliğinin arttığını anlatan Ersoy, ‘Bu birlikteliğin böylesi küresel bir mücadelede de en güçlü şekilde ortaya konulması inanıyorum ki çok etkili sonuçları beraberinde getirecektir.’
İklim değişikliği etkilerinin giderek daha fazla hissedildiği ve meteorolojik afetlerin arttığı bir zamanda yapılan forum ile Türk Dünyası Meteoroloji Servislerinin uluslararası platformlarda birlikte daha etkin hareket etmesi amaçlanırken, bu bağlamda forum sonunda Türk Dünyası Meteoroloji Birliği’nin kurulması çağrısında bulunuldu.
Foruma ayrıca, Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan Meteoroloji’den sorumlu Bakanlar, Meteoroloji Genel Müdürleri, Dünya Meteoroloji Örgütü Başkanı Prof. Gerhard Adrıan ve o ülkelerde bulunan Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçileri katıldı.
Program, plaket takdimi sonrasında son buldu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türk Dünyası ülkelerine çağrıda bulunarak, ‘Hepinizi hava ve su kaynaklı atmosfer olaylarının takip edilmesi, doğal afetlerin önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve iklim değişikliği ile mücadele konularında eşgüdüm içinde hareket etmeye ve Türk Dünyası Meteoroloji Birliği oluşumuna katkı vermeye davet ediyorum’ dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), 84. Kuruluş yıl dönümünü, Türk Dünyası Meteoroloji servislerini ‘Çevrimiçi Türk Dünyası Meteoroloji Forumu’ etkinliği altında bir araya getirerek kutladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın himayelerinde, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin koordinesinde Tarım ve Orman Bakanlığı Afet ve Acil Durum Koordinasyon Merkezi’nde ilk defa gerçekleştirilen etkinliğe, Azerbaycan Cumhuriyeti Başbakanı Ali Asadov, Azerbaycan Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Muktar Babayev, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy katıldı. Foruma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yazılı bir mesaj gönderdi.
‘Aile fertleri olarak önümüzdeki dönemde asıl sorumluluğumuz, bu bağları güçlendirmek, aramızdaki işbirliğini daha da ilerletmek olmalıdır’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mesajında, şu ifadelere yer verdi:
‘Sayın Başbakan, Değerli Bakanlar, Kıymetli Kardeşlerim, Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Türk Dünyası Meteoroloji Forumu’nun hayırlara vesile olmasını diliyor, Azerbaycan Başbakanı Sayın Ali Esadov’a programı teşrifleri için şükranlarımı’ sunuyorum. Tarım ve Orman Bakanlığımızı bu anlamlı foruma öncülük ettiği için can-ı gönülden tebrik ediyorum. Türk dünyası olarak geride bıraktığımız dönemde korona virüs salgını sebebiyle aralarında dostlarımızın, sevdiklerimizin de bulunduğu pek çok insanı kaybetmenin acısını yaşadık. Ama yine aynı dönemde 30 yıllık işgalin ardından Dağlık Karabağ’ın tekrar anavatanla kucaklaşmasının sevincini de yüreklerimizde hissettik. Bu vesileyle bir kez daha 44 gün süren destansı mücadeleleriyle büyük bir zafere imza atan Azerbaycanlı kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Hem Dağlık Karabağ Savaşı hem de salgın sürecinde yaşadıklarımız, savunmadan diplomasiye, sağlıktan tarıma, turizmden enerjiye her alanda Türk dünyasının birlik, beraberlik ve dayanışmasının önemini göstermiştir. Aynı dili konuşan, aynı dine inanan; tarihi bir, kültürü bir, medeniyeti bir, 300 milyonluk çok büyük bir aile olduğumuzu bu vesileyle tekrar gördük. Aile fertleri olarak önümüzdeki dönemde asıl sorumluluğumuz, bu bağları güçlendirmek, aramızdaki işbirliğini daha da ilerletmek olmalıdır. ‘Türk Dünyası Meteoroloji Birliği’ kurulması düşüncesinin bu yönde atılmış kıymetli bir adım olduğunu düşünüyorum. Salgın sebebiyle çevrimiçi orak düzenlenen toplantımızın başarılı geçmesini diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum.’
‘Ne çiftçilerimizin emeklerinin heba olmasına, ne de nehirlerimizdeki su seviyesi değişiklikleriyle oluşacak kuraklık tehdidine kayıtsız kalamayız’
Forumda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, meteorolojik afetlerin, atmosferin coğrafi sınırları olmayan yapısıyla tüm toplumları etkilediğini belirterek, ‘Etkisi giderek daha fazla hissedilen iklim değişikliği, şiddetli hava olaylarının daha sık meydana gelmesine neden olmaktadır. Küresel ısınmayla birlikte dünyamızda ekosistemlerin ve insanların ayak uyduramayacağı kadar hızlı değişimler yaşanmaktadır. Ne yazık ki; neredeyse her gün dünyanın farklı bölgelerinden sel, kasırga, kuraklık ve orman yangını haberleri alıyoruz. Şiddetli hava olayları nedeniyle Türkiye’de de sel, heyelan ve hortum gibi afetler yaşıyor, bu afetlerde canlarımızı ve yatırımlarımızı kaybediyoruz. Ne çiftçilerimizin emeklerinin heba olmasına, ne de nehirlerimizdeki su seviyesi değişiklikleriyle oluşacak kuraklık tehdidine kayıtsız kalamayız’ ifadelerini kullandı.
Özellikle meteorolojik afetler konusunda ‘zamanında ve isabetli tahmin, erken uyarı ve bu afetlere karşı dayanıklılık’ konularına büyük önem verdiklerini bildiren Oktay, ‘Eminim sizde ülkelerinizde her türlü afete karşı önlem almanın yanında iklim değişikliği olgusunu önemsiyor ve uzun vadeli stratejiler oluşturuyorsunuz. Hepimizi; ülkelerimizi ve geleceğimizi tehdit eden iklim değişikliği olgusuna karşı ayrı ayrı yürüttüğümüz çalışmaların başarıya ulaşması için topyekün mücadelemizi ve işbirliğimizi güçlendirmemiz elzemdir. Bu sebeple gerçekleştirilen Türk Dünyası Meteoroloji Forumu’nu ve buradan çıkacak eşgüdümü son derece önemsiyorum’ şeklinde konuştu.
İklim değişikliğinin sebep olduğu kuraklık, su ve gıda kriziyle insan sağlığı ve ekonomi gibi hayatın her alanını ilgilendiren sorunlara yol açtığını dile getiren Oktay, şunları kaydetti:
‘Yapılan meteorolojik ölçümler ve projeksiyonlar orta ve uzun vadede iklim değişikliğinin çok daha dramatik sonuçlara sebep olacağını işaret etmektedir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yayımlanan Küresel Isınma Raporu, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden giderek daha fazla zarar göreceğimizi açıkça ortaya koymuştur. İklim Hizmetlerinin Durumu 2020 Raporu’nda dünya genelindeki meteorolojik afetlerin doğal afetler arasında yaygınlık açısından önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. 1970-2019 yılları arasındaki doğal afetlerin yaklaşık yüzde 79’unun meteorolojik olaylardan kaynaklandığı, doğal afetler sonucunda ortaya çıkan can kayıplarının ise yüzde 56’sı ve ekonomik kayıpların yüzde 75’inin meteorolojik afetlerden kaynaklandığı belirtilmektedir.’
‘Ülkemize millet bahçelerimizle birlikte yeni ekolojik koridorlar kazandırıyoruz’
Hem çevresel hem de ekonomik anlamda daha çok zarar görmemek için iklim değişikliğiyle mücadeleyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uluslararası, ulusal ve yerel boyutlarda sürdürdüklerini hatırlatan Oktay, ‘Bu kapsamda; 541 eylemden oluşan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planımızı hazırladık. Ayrıca ‘Bölgesel İklim Değişikliği Eylem Planlarını’ uygulamaya geçirdik. Diğer taraftan ülkemize millet bahçelerimizle birlikte yeni ekolojik koridorlar kazandırıyoruz. Böylece karbon yutak alanlarımızı artırarak; sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 21’e azaltmayı hedefliyoruz. Doğal olayların öngörülebilirliğini ve önlemlerimizi güçlendirmek amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığımıza bağlı Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz vasıtasıyla teknolojik dönüşümü yakalayan alt yapı yatırımlarımıza devam ediyoruz’ diye konuştu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün, 84 yıldır kara, deniz ve hava ulaştırması ile tarım faaliyetleri için hayati önem taşıyan meteoroloji çalışmalarına imza attığına değinen Oktay, MGM’nin kuruluş yıl dönümünü tebrik etti.
Türkiye’nin sahip olduğu hem meteoroloji altyapısı hem de iklim değişikliğiyle mücadele tecrübelerini tüm dost ve kardeş ülkeler ile paylaşmaya hazır olduklarını aktaran Oktay, ‘Bu tecrübe paylaşımı, ‘Türk Dünyası Meteoroloji Birliği’ çatısı altında geniş bir kurumsal yapıya kavuşturabiliriz. Böylece hem iklim değişikliğiyle hem de meteorolojik afetlerle mücadele sahamızı genişletmiş oluruz’ açıklamasında bulundu.
‘Hepinizi hava ve su kaynaklı atmosfer olaylarının takip edilmesi, doğal afetlerin önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve iklim değişikliği ile mücadele konularında eşgüdüm içinde hareket etmeye ve Türk Dünyası Meteoroloji Birliği oluşumuna katkı vermeye davet ediyorum’
Türk Dünyası Meteoroloji Birliği olarak ortak AR-GE çalışmaları yaparak, yeşil teknoloji, kaynak verimliliği ve yenilenebilir enerji konularında da işbirliğini geliştirebileceklerine dikkat çeken Oktay, ‘İşbirliğimizi bugünden güçlendirmeliyiz, yarın çok geç olabilir. İklim değişikliği karşısında önlem almamanın maliyeti, önlemler için ayıracağımız kaynaklardan kat be kat fazla olacaktır. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre iklim değişikliğine karşı direnç yatırımlarına harcanacak her 1 dolar afet risklerinde 15 dolarlık kazanıma karşılık gelmektedir. İklim değişikliği ertelenemeyecek kadar ciddi bir sorundur ve mücadelede ülkelerarası iş birliği olmazsa olmazdır. Hepinizi hava ve su kaynaklı atmosfer olaylarının takip edilmesi, doğal afetlerin önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve iklim değişikliği ile mücadele konularında eşgüdüm içinde hareket etmeye ve Türk Dünyası Meteoroloji Birliği oluşumuna katkı vermeye davet ediyorum.’
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise, iklim değişikliğinin bugünün ve geleceğin büyük sorunu olduğunu belirterek, küresel ölçekli tehditlerin en büyüğünün iklim değişikliği olduğunu söyledi. Bakan Ersoy, şu ifadeleri kullandı:
‘Meteorolojik kaynaklı afetlerin çok sık göreceğiz. Bölgelere göre aşırı artan ya da azalan yağış miktarları olacak. Orman yangınların daha büyük alanda, daha sık görüldüğüne şahit olacağız’ dedi.
Tarihi eserler ve kültür varlıklarından, turizm alt yapısına kadar pek çok alanda sorunlar yaşanabileceğini belirten Ersoy, ‘İklim değişikliği, küçük belirtilerin, ‘acaba öyle mi, böyle mi?’ diye soruların tartışılacağı soruları çoktan geçti. Dolayısıyla neler yapabileceğimizi, hangi önlemleri alabileceğimizi konuşmak zorundayız. İş birliği içinde hareket etmek çözümün ilk adımı’ ifadelerini kullandı.
Her geçen gün Türk dünyasındaki iş birliğinin arttığını anlatan Ersoy, ‘Bu birlikteliğin böylesi küresel bir mücadelede de en güçlü şekilde ortaya konulması inanıyorum ki çok etkili sonuçları beraberinde getirecektir.’
İklim değişikliği etkilerinin giderek daha fazla hissedildiği ve meteorolojik afetlerin arttığı bir zamanda yapılan forum ile Türk Dünyası Meteoroloji Servislerinin uluslararası platformlarda birlikte daha etkin hareket etmesi amaçlanırken, bu bağlamda forum sonunda Türk Dünyası Meteoroloji Birliği’nin kurulması çağrısında bulunuldu.
Foruma ayrıca, Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan Meteoroloji’den sorumlu Bakanlar, Meteoroloji Genel Müdürleri, Dünya Meteoroloji Örgütü Başkanı Prof. Gerhard Adrıan ve o ülkelerde bulunan Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçileri katıldı.
Program, plaket takdimi sonrasında son buldu.