Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde faaliyet gösteren 21 oda ve borsa, Irak ile ticari ilişkilerin önündeki engellerin kaldırılması konusunda çağrıda bulundu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde faaliyet gösteren 21 oda ve borsa, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin Türkiye’ye yapacağı ziyaret öncesi Irak ile ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasına ilişkin ortak çağrıda bulundu. Oda ve borsalardan yapılan ortak açıklamada, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyaretin büyük bir memnuniyetle karşılandığı ifade edilerek, “Bu vesileyle, iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik düzeyde daha da güçleneceğine olan inancımızı ifade etmek istiyoruz. Bizler, bölge oda/borsa temsilcileri olarak, yıllardır Irak ile ticaretin omurgasını oluşturan iş insanlarıyız. Savaş, ambargo, kriz ve pandemi dönemlerinde dahi Irak’a, özellikle temel gıda maddeleri başta olmak üzere, kesintisiz ticaretimizi sürdürdük. Ancak bugün, ne yazık ki ’Irak ile ticaretimizi nasıl artırırız?’ sorusunu tartışmak yerine, mevcut ticaretimizi nasıl sürdürebiliriz kaygısı içerisindeyiz. Yaşadığımız başlıca sorunları ve çözüm beklentilerimizi saygılarımızla bilgilerinize sunarız. Irak, federal bir devlettir ve IKBY’nin gümrük yetki ve sorumlulukları anayasa ile belirlenmiştir. Ancak merkezi hükümet ile IKBY arasında yaşanan yetki karmaşası, en fazla Türk ihracatçılarını ve taşıyıcılarını olumsuz etkilemektedir. Özellikle Musul girişinde kurulan ve güvenlik gerekçesiyle oluşturulan kontrol noktası, bir gümrük kapısı gibi çalışmakta ve yalnızca Türkiye’den gelen mallara uygulanmaktadır. İbrahim Halil Sınır Kapısı’nda tüm vergiler ve prosedürler harfiyen uygulanırken, İran-Irak sınır kapılarında bu kurallar esnetilmektedir. Bu durum, bizim tarafımızdan fazladan ödenen vergiler ve masraflar sebebiyle ciddi bir rekabet dezavantajı oluşturmaktadır. Bazı ürünlere yönelik yüksek vergi uygulamaları sadece İbrahim Halil Sınır Kapısı’nda uygulanmakta, diğer sınır kapılarında ise bu uygulamalardan muafiyet sağlanmaktadır. Bu durum, yalnızca Türk ürünlerine karşı bir korunma mekanizması oluşturmakta ve eşit rekabet koşullarını ortadan kaldırmaktadır. Irak, tır sistemine taraf olmasına rağmen, ülke içinden transit geçiş hakkı uygulamada tanınmamaktadır. Dünyanın birçok ülkesine kendi araçlarımızla sorunsuz taşıma yapabilirken, hâlen Irak topraklarında bu imkândan yoksunuz. Yıllardır çözüm bekleyen bir diğer konu ise, İbrahim Halil Gümrük Kapısı’nda Irak vizesi alınamıyor olmasıdır. Bu durum, lojistik süreçleri geciktirmekte ve operasyonel zorluklara neden olmaktadır” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, bu sorunların sadece ticaretin gelişmesini değil, mevcut ticari ilişkinin sürdürülebilirliğini dahi tehdit eder hale geldiği ifade edilerek, “Yıllardır, savaş döneminde dahi kendi araçlarımızla taşıma yapabilmişken; bugün, barış ve istikrarın sağlandığı bir Irak’ta aynı faaliyetleri gerçekleştirememek bizleri derinden üzmektedir. Bizler, ülkemizin ihracat hedeflerine katkı sağlayan, bölgesel kalkınmada sorumluluk üstlenen temsilciler olarak, Irak ile olan ticari ilişkilerimizin daha sağlıklı bir zeminde ilerleyebilmesi adına yukarıda ifade ettiğimiz hususların, Başbakan Sudani ile yapılacak stratejik görüşmelerde gündeme alınmasını temenni ediyoruz. Bölge iş dünyası olarak inanıyoruz ki, bu sorunların çözüme kavuşması halinde Türkiye’nin Irak’taki ekonomik etkisinin artacağına ve bölgesel refahın güçleneceğine olan inancımız tamdır” denildi.