Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Belçika’nın başkenti Brüksel’de NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ikinci gün oturumunun ardından düzenlediği basın toplantısında, ‘S-400’ü aldığımızı ve bu işin bittiğini söyledik’ ve ‘AB’nin oyalama yerine somut adımlar atması gerekiyor’ dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Belçika’nın başkenti Brüksel’de NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ikinci gün oturumunun ardından düzenlediği basın toplantısında, ‘S-400’ü aldığımızı ve bu işin bittiğini söyledik’ ve ‘AB’nin oyalama yerine somut adımlar atması gerekiyor’ dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Belçika’nın başkenti Brüksel’de NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ikinci gün oturumuna katıldı. Toplantı sonrasında basın mensupları ile bir araya gelen Bakan Çavuşoğlu, toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunarak muhabirlerin sorularını yanıtladı.
Bakan Çavuşoğlu toplantıda, Afganistan, Suriye, Libya’daki durum başta olmak üzere bölgesel konuları da ele aldıklarını söyledi. Fransa ile gerek Suriye gerek diğer konulardaki istişarelerin yeniden başlatıldığını hatırlatan Çavuşoğlu, garantör konumunda bulunan İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab ile önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek 5 artı Birleşmiş Milletler (BM) Gayriresmi Toplantı başta olmak üzere Kıbrıs’ta nasıl bir netice istendiği konusunu değerlendirme fırsatı bulduklarını ifade etti.
Çavuşoğlu, NATO’nun 2030 Stratejik Belgesi’nin ele alındığı toplantıya ilişkin olarak, ‘Raporun içeriğindeki unsurları Türkiye olarak desteklediğimizi vurguladık, bazı konularda uyarılarımızı da yaptık. Özelikle terörle mücadele konusunda küresel ya da bölgesel gibi son derece yanlış tabirlerin kullanılmaması gerektiğini hatırlattık’ dedi.

‘S-400’ü aldığımızı ve bu işin bittiğini söyledik’
ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile göreve gelmesinden bu yana ilk yüz yüze görüşen Bakan Çavuşoğlu, Blinken ile görüşmesinin olumlu bir havada geçtiği, ikili ilişkiler ve uluslararası meselelerin ele alındığını söyledi. Çavuşoğlu, ‘Blinken ile tüm konuları açık yüreklilikle konuştuk. Kendisinin de 2 gün önce söylediği gibi, Türkiye’nin önemine vurgu yaptıktan sonra, bazı konularda görüş ayrılığı içinde olduğumuz sır değil. Telefon görüşmemizde tüm bu farklı düşündüğümüz konuları da samimi bir şekilde ele alma konusunda mutabık kalmıştık, bugün biraz daha bu konuları açtık. Gerek S-400’lerin gerek ABD’nin PKK ve PYD’ye verdiği destek, gerekse FETÖ’nün ABD’deki mevcudiyetinin ilişkimizi olumsuz etkileyen unsurlar olduğunu biliyoruz. Bu konudaki beklentilerimizi de Blinken ve heyetine bir kere daha aktardık’ ifadelerini kullandı.
S-400 konusunun da ele alındığını belirten Çavuşoğlu, ‘(S-400’leri) neden alamadığımızı bir kere daha hatırlatarak, şu anda Türkiye’nin S-400’ü satın aldığını ve bu işin bittiğini de bir kere daha söyledik. Diğer taraftan geçmişte müttefiklerimizden başta hava savunma sistemi olmak üzere ihtiyaç duyduğumuz savunma sanayi ürünlerini alamadığımızı da hatırlatarak, bundan sonraki süreçte başta ABD olmak üzere ihtiyaçlarımızı müttefiklerimizden de karşılamak için Türkiye’nin olumlu bir tutum içinde olduğunu da hatırlatarak, tüm bu görüş ayrılığı içinde olan konuları da arkadaşlarımızla beraber ele almaya devam etmemiz gerektiği konusunda mutabıkız. Önümüzdeki süreçte Türkiye ya da Washington’da daha geniş kapsamlı bir toplantı gerçekleşmesi konusunda da mutabıkız’ dedi.
Suriye konusunun da tüm boyutları ile ele alındığını belirten Çavuşoğlu, ‘Barış Pınarı Harekatı’ndan sonra ABD ile yaptığımız ortak açıklamanın uygulanmadığını hatırlattık. PKK’nın son zamanlarda bu bölgelerden çekilmediği ya da çektirilmediği için artan saldırılarını da hatırlattık ve insani konular dahil Suriye’deki siyasi çözümü tüm boyutları ile ele aldık. Irak’ın istikrarı bizler içim önemli. Libya’da yeni hükümetin desteklenmesi ve kapasitesinin güçlendirilmesi konusunda özellikle NATO ile beraber yapabileceklerimizi ele aldık’ diye konuştu.

‘Afganistan Konferansı’nı önümüzdeki Nisan ayı içerisinde gerçekleştirmek istiyoruz’
Afganistan konusunu detaylıca ele aldıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, ‘Afganistan’da Taliban ve yönetim, hem de bazı müttefiklerimiz böyle bir toplantıyı Türkiye’de gerçekleştirmemiz konusunda talepte bulunmuşlardı. ABD’nin de böyle bir talebi oldu. Biz Doha’ya alternatif bir platform oluşturmak istemiyoruz tam tersi süreci destekleyici bir toplantı gerçekleştirmek istiyoruz’ ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Afganistan Konferansı’nı önümüzdeki Nisan ayı içerisinde gerçekleştirmek istediklerini ve Blinken ile bu konuda birlikte çalışarak bir netice almak istediklerini teyit ettiklerini söyledi.

‘AB’nin oyalama yerine somut adım atması gerekiyor’
Avrupa Birliği (AB) ile olumlu seyreden ilişkinlerin sürdürülebilir olması için somut adımlar atılması gerektiğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, ‘Pozitif atmosfer için gerekli adımlar her iki taraftan da atıldı. Aralık Zirvesi ortak açıklamasını bize uzatılan bir el olarak gördüğümüz için olumlu cevap verdik. Ekim Zirvesi’nde ise olumsuz mesajlar geldiği için biz de hem masada hem de sahada gerekli cevabı vermiştik. Biz o günlere dönmek istemiyoruz, olumlu gündemi devam ettirmek istiyoruz. Ama AB’nin de artık oyalama ve şartlı cümleler yerine belli alanlarda somut adımlar atması gerekiyor’ dedi.
‘Vize Serbestisi konusu artık hayata geçmeli’ diyen Çavuşoğlu, Gümrük Birliği Anlaşması‘nın güncellenmesini de siyasi şartlara bağlamamak gerektiğini kaydetti. Çavuşoğlu ayrıca, ‘Göç Mutabakatı’nın devam etmesi için bugünün şartlarına göre uyarlanması gerekiyor. AB’nin de sözlerini tutması lazım. Türkiye sözünde durmuş, AB sözünde durmamıştır’ ifadelerini kullandı.

‘(Kıbrıs Sorunu) Gerçekçiyiz, nahif değiliz’
Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm için çaba sarf edildiğini de belirten Çavuşoğlu, ‘Bizim teklifimiz üzerine BM Genel Sekreteri Nisan ayının son haftasında BM+5 toplantısını düzenleyecek. Biz Kıbrıs Türkleri ile beraber yapıcı bir yaklaşımla gideceğiz ama ne istediğimizi de çok iyi biliyoruz, 53 yılda neyin olmadığını ve neyin olamayacağını da biliyoruz. Gerçekçiyiz, nahif değiliz. Ama herkesin düşüncesini açıkça bu toplantıda söylemesi gerekiyor. AB toplantıya gözlemci olarak katılmak istedi. Biz Türkiye olarak son derece yapıcıyız ama Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin haklarını koruma konusunda da son derece kararlıyız’ dedi.