Öğretmenlikten emekli olduktan sonra baba ocağı Manyas’a dönen Gülay Kurt, çöpe atılacak materyallerden değişik süs eşyaları yapıp, komşularına ve arkadaşlarına hediye ediyor.
Öğretmenlikten emekli olduktan sonra baba ocağı Manyas’a dönen Gülay Kurt, çöpe atılacak materyallerden değişik süs eşyaları yapıp, komşularına ve arkadaşlarına hediye ediyor.
Yıllarca sınıf öğretmeni ve çeşitli okullarda idareci olarak görev yaptıktan sonra Manyas’a baba ocağına dönen Gülay Kurt, küresel ısınma ve çevre temizliğine dikkat çekmek maksadıyla birçok atık materyali çöpe atmak yerine, süs eşyası olarak değerlendiriyor. Boş cam şişelerden cips paketlerine, bebe biberonlarından üçlü elektrik prizlerine, fotokopi kağıtlarının ambalajına kadar her şeyi değerlendiren emekli öğretmen Gülay Kurt, ‘Bunları yapmaktaki gayem, kullan at modeline karşı gelmek, kullan at döngüsüne girmemek, kullandığımızı defalarca kullanma. Hayatımızda bir kırılma noktası oldu, kullan at modeli 1850’lerde başladı. Biz Türkiye olarak dünyadan daha az günahkarız, çevre konusunda dünya daha günahkar. Çevre konusunda her koyun kendi bacağından asılır diye bir şey yok. Kendi bacağından asılsa da sürüye zararı var. Çevre konusunda küresel felaket gelip bizi de bulacak. Bunlar plastik olduğu için küresel ısınmayı hızlandırıyor, küresel ısınma arttığı için buharlaşma fazla oluyor’ dedi.
Gülay Kurt, son görev yaptığı İzmit’te TEMA Vakfı başkan yardımcısı olarak da görev yaptığını anlattı.
Öğretmenlikten emekli olduktan sonra baba ocağı Manyas’a dönen Gülay Kurt, çöpe atılacak materyallerden değişik süs eşyaları yapıp, komşularına ve arkadaşlarına hediye ediyor.
Yıllarca sınıf öğretmeni ve çeşitli okullarda idareci olarak görev yaptıktan sonra Manyas’a baba ocağına dönen Gülay Kurt, küresel ısınma ve çevre temizliğine dikkat çekmek maksadıyla birçok atık materyali çöpe atmak yerine, süs eşyası olarak değerlendiriyor. Boş cam şişelerden cips paketlerine, bebe biberonlarından üçlü elektrik prizlerine, fotokopi kağıtlarının ambalajına kadar her şeyi değerlendiren emekli öğretmen Gülay Kurt, ‘Bunları yapmaktaki gayem, kullan at modeline karşı gelmek, kullan at döngüsüne girmemek, kullandığımızı defalarca kullanma. Hayatımızda bir kırılma noktası oldu, kullan at modeli 1850’lerde başladı. Biz Türkiye olarak dünyadan daha az günahkarız, çevre konusunda dünya daha günahkar. Çevre konusunda her koyun kendi bacağından asılır diye bir şey yok. Kendi bacağından asılsa da sürüye zararı var. Çevre konusunda küresel felaket gelip bizi de bulacak. Bunlar plastik olduğu için küresel ısınmayı hızlandırıyor, küresel ısınma arttığı için buharlaşma fazla oluyor’ dedi.
Gülay Kurt, son görev yaptığı İzmit’te TEMA Vakfı başkan yardımcısı olarak da görev yaptığını anlattı.