Yılında İstiklal Marşı Sergisi’ açıldı.
TBMM Şeref Holü’nde ‘100. Yılında İstiklal Marşı Sergisi’ açıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, İstiklal Marşı’nın 12 Mart 1921 tarihinde Mecliste ittifakla kabul edildiğini belirterek, ‘O günler ne samimi ne heyecanlı günlerdi. O şiir, milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Bin bir facia karşısında bunalan ruhların ızdıraplar içinde kurtuluş dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır’ dedi.
TBMM Başkanı Şentop, TBMM Şeref Holü’nde düzenlenen ‘100. Yılında İstiklal Marşı Sergisi’ açılışına katıldı. Törene Şentop’un yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, milletvekilleri ve diğer yetkililer katıldı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop açılışta yaptığı konuşmada, İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. yılını kutladıklarını hatırlatarak, ‘Meclisimizde bulunan tüm siyasi partilerin ortak kararıyla 2021 yılını ‘İstiklal Marşı Yılı’ olarak ilan etmemize binaen milli iradenin temsil yeri olan Meclisimiz, aziz şairimize ahde vefasının bir gereği olarak onu her yönüyle gelecek nesillere tanıtacak çalışmalar yapmayı planladı. Aziz şairin Türk milletinin gönlünde hak ettiği özel yeri göstermesi, milletimizin ona şükran duygularını ifade etmesi ve ahde vefasının nişanesi olması arzusuyla Mehmet Âkif Külliyatı, kitapları, sergileri, belgeselleri ve filmleri hazırladık. Bugün de onun aziz hatırasını yaşatmak için büyük emeklerle hazırlanan ’100. Yılında İstiklal Marşı Özel Sergisi’ni açmak için bir aradayız. Bu sergide Mehmet Âkif’in ailesi, arkadaşları, Milli Mücadele dönemi ve Meclis fotoğrafları, kendi el yazısıyla İstiklal Marşı, el yapımı özel kağıtlara yazılmış İstiklal Marşları, TBMM Zabıt Ceridesi, Milli Mücadele dönemi kartpostalları, Milli Mücadele hitapları, İstiklal Marşı besteleri ve kapak çalışmaları, Birinci Meclis Albümü, Safahat’ın ilk basımı, Sıratı Müstakim ve Sebilürreşad yazıları gibi çok önemli objeler yer almaktadır. İstiklal Marşı ve milli şair ile ilgili eşyaları birazdan hep birlikte sergiyi gezerek göreceğiz. Sergiye katılamayıp istifade etmek isteyenler için de Mehmet Âkif ile ilgili başucu kitabı olabilecek nitelikte sergi içeriğini yansıtan kataloğu hazırladık’ ifadelerini kullandı.
Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı’nın ne ifade ettiğine değinen Şentop, ‘O günler ne samimi ne heyecanlı günlerdi. O şiir, milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Bin bir facia karşısında bunalan ruhların ızdıraplar içinde kurtuluş dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. ’O şiir bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam.’ Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. 2O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur’’ şeklinde konuştu.
Mehmet Akif’in kalemini milletin ve İslam ümmetinin dertlerine derman olabilmek için kullandığını kaydeden Şentop, ‘Sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek’ diyerek sanatını halkın eğitilmesi için araç yaptı. Ahlak ve erdem timsali bu münevver ve mütefekkir şair, hayatı zorluklar ve yokluklar içinde geçmesine rağmen, giyecek bir paltosu dahi yokken Meclisten emekli maaşı bile almamış, hatta İstiklal Marşı için verilen ödülü şehit çocuklarına ve eşlerine meslek öğreten Darül Mesai’ye bağışlamış, vakarlı şahsiyetiyle gönüllerimizin en mutena yerinde taht kurmuştur. İstiklal Mücadelesi’nin mehabetini yansıtacak derinliği haiz şiir ile hem milli asabiyenin uyandırılması, hem de maneviyatımızın yükseltmesi gerekiyordu. Merhum Âkif de onu yaptı. Hanımı ve çocukları Kastamonu’dayken Ankara’da Tacettin Dergâhı’nda hürriyet ve bağımsızlık bildirimiz olan İstiklal Marşımızı yazdı. Ancak 41 satırdan mürekkep şiiri hemen komisyona teslim etmedi. Önce 21 Şubat 1921’de Kastamonu’da çıkan Açıksöz Gazetesi’nde yayınlattı. Daha sonra Maarif Vekâleti’ne ulaştırdı. Şiiri TBMM kürsüsünden ilk okuyan da Maarif Vekili Hamdullah Suphi oldu. Hamdullah Suphi, 1 Mart 1921’de genel kurulun huzurunda şiiri okurken her satırında tufan koptu. 41 dizenin okuması bitince milletvekillerinden Fazıl Paşa bir daha okunmasını istedi. Bir daha okundu. Sonra bir daha okundu. 12 Mart 1921 tarihli birleşim gündemi İstiklal Marşı Kanunu teklifi idi. Benzer yönde çok sayıda milletvekili teklif sundu. Teklifler birleştirildi ve oylamaya sunularak ittifakla kabul edildi’ dedi.
Vatandaşların Miraç Kandili’ni de kutlayan Şentop, ‘Bu gece aziz Peygamberimizin Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürüldüğü, oradan da semaya yükseldiği mübarek gecenin Hicri takvime göre sene-i devriyesi. Pek kıymetli hususiyete sahip Miraç gecenizi tebrik ediyorum. Cenab-ı Hak sıhhat ve afiyet, hakkını gözetecek şuurla Ramazan’a ulaştırsın’ şekilde konuştu.
TBMM Şeref Holü’nde ‘100. Yılında İstiklal Marşı Sergisi’ açıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, İstiklal Marşı’nın 12 Mart 1921 tarihinde Mecliste ittifakla kabul edildiğini belirterek, ‘O günler ne samimi ne heyecanlı günlerdi. O şiir, milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Bin bir facia karşısında bunalan ruhların ızdıraplar içinde kurtuluş dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır’ dedi.
TBMM Başkanı Şentop, TBMM Şeref Holü’nde düzenlenen ‘100. Yılında İstiklal Marşı Sergisi’ açılışına katıldı. Törene Şentop’un yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, milletvekilleri ve diğer yetkililer katıldı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop açılışta yaptığı konuşmada, İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. yılını kutladıklarını hatırlatarak, ‘Meclisimizde bulunan tüm siyasi partilerin ortak kararıyla 2021 yılını ‘İstiklal Marşı Yılı’ olarak ilan etmemize binaen milli iradenin temsil yeri olan Meclisimiz, aziz şairimize ahde vefasının bir gereği olarak onu her yönüyle gelecek nesillere tanıtacak çalışmalar yapmayı planladı. Aziz şairin Türk milletinin gönlünde hak ettiği özel yeri göstermesi, milletimizin ona şükran duygularını ifade etmesi ve ahde vefasının nişanesi olması arzusuyla Mehmet Âkif Külliyatı, kitapları, sergileri, belgeselleri ve filmleri hazırladık. Bugün de onun aziz hatırasını yaşatmak için büyük emeklerle hazırlanan ’100. Yılında İstiklal Marşı Özel Sergisi’ni açmak için bir aradayız. Bu sergide Mehmet Âkif’in ailesi, arkadaşları, Milli Mücadele dönemi ve Meclis fotoğrafları, kendi el yazısıyla İstiklal Marşı, el yapımı özel kağıtlara yazılmış İstiklal Marşları, TBMM Zabıt Ceridesi, Milli Mücadele dönemi kartpostalları, Milli Mücadele hitapları, İstiklal Marşı besteleri ve kapak çalışmaları, Birinci Meclis Albümü, Safahat’ın ilk basımı, Sıratı Müstakim ve Sebilürreşad yazıları gibi çok önemli objeler yer almaktadır. İstiklal Marşı ve milli şair ile ilgili eşyaları birazdan hep birlikte sergiyi gezerek göreceğiz. Sergiye katılamayıp istifade etmek isteyenler için de Mehmet Âkif ile ilgili başucu kitabı olabilecek nitelikte sergi içeriğini yansıtan kataloğu hazırladık’ ifadelerini kullandı.
Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı’nın ne ifade ettiğine değinen Şentop, ‘O günler ne samimi ne heyecanlı günlerdi. O şiir, milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Bin bir facia karşısında bunalan ruhların ızdıraplar içinde kurtuluş dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. ’O şiir bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam.’ Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. 2O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur’’ şeklinde konuştu.
Mehmet Akif’in kalemini milletin ve İslam ümmetinin dertlerine derman olabilmek için kullandığını kaydeden Şentop, ‘Sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek’ diyerek sanatını halkın eğitilmesi için araç yaptı. Ahlak ve erdem timsali bu münevver ve mütefekkir şair, hayatı zorluklar ve yokluklar içinde geçmesine rağmen, giyecek bir paltosu dahi yokken Meclisten emekli maaşı bile almamış, hatta İstiklal Marşı için verilen ödülü şehit çocuklarına ve eşlerine meslek öğreten Darül Mesai’ye bağışlamış, vakarlı şahsiyetiyle gönüllerimizin en mutena yerinde taht kurmuştur. İstiklal Mücadelesi’nin mehabetini yansıtacak derinliği haiz şiir ile hem milli asabiyenin uyandırılması, hem de maneviyatımızın yükseltmesi gerekiyordu. Merhum Âkif de onu yaptı. Hanımı ve çocukları Kastamonu’dayken Ankara’da Tacettin Dergâhı’nda hürriyet ve bağımsızlık bildirimiz olan İstiklal Marşımızı yazdı. Ancak 41 satırdan mürekkep şiiri hemen komisyona teslim etmedi. Önce 21 Şubat 1921’de Kastamonu’da çıkan Açıksöz Gazetesi’nde yayınlattı. Daha sonra Maarif Vekâleti’ne ulaştırdı. Şiiri TBMM kürsüsünden ilk okuyan da Maarif Vekili Hamdullah Suphi oldu. Hamdullah Suphi, 1 Mart 1921’de genel kurulun huzurunda şiiri okurken her satırında tufan koptu. 41 dizenin okuması bitince milletvekillerinden Fazıl Paşa bir daha okunmasını istedi. Bir daha okundu. Sonra bir daha okundu. 12 Mart 1921 tarihli birleşim gündemi İstiklal Marşı Kanunu teklifi idi. Benzer yönde çok sayıda milletvekili teklif sundu. Teklifler birleştirildi ve oylamaya sunularak ittifakla kabul edildi’ dedi.
Vatandaşların Miraç Kandili’ni de kutlayan Şentop, ‘Bu gece aziz Peygamberimizin Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürüldüğü, oradan da semaya yükseldiği mübarek gecenin Hicri takvime göre sene-i devriyesi. Pek kıymetli hususiyete sahip Miraç gecenizi tebrik ediyorum. Cenab-ı Hak sıhhat ve afiyet, hakkını gözetecek şuurla Ramazan’a ulaştırsın’ şekilde konuştu.