Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, ‘Şahsımı ve mensubu olduğum camiayı sahte delillerle hedef alan bir FETÖ kumpası nedeniyle ve de devam eden yargılama çerçevesinde, yıllar sonra hakkımda bu fezleke düzenlenmiş olup, yüce Meclis’ten bir an önce dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep etmekteyim’ dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, ‘Şahsımı ve mensubu olduğum camiayı sahte delillerle hedef alan bir FETÖ kumpası nedeniyle ve de devam eden yargılama çerçevesinde, yıllar sonra hakkımda bu fezleke düzenlenmiş olup, yüce Meclis’ten bir an önce dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep etmekteyim’ dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, TBMM Başkanlığı’na ulaştırılan fezleke hakkında yaptığı yazılı açıklamada, ’26 Temmuz 2010 tarihinde İşlediğim iddia edilen eylemler nedeniyle Dörtyol Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 23 Mayıs 2011 tarihinde hakkımda iddianame düzenlenmiştir. Fetullahçı Terör Örgütü’nün yasadışı dinlemeyle elde ettiği illegal ses kayıtlarından montajlanarak oluşturulan ve internete sızdırılan konuşmalar dayanak yapılıp delil kabul edilerek hazırlanan iddianamede;
HDP (o dönem BDP) isimli siyasi partinin Dörtyol İlçesi’nde bulunan binasının ateşe verilerek yakılmasını ve bazı vatandaşların işyerlerine yönelik saldırıları organize ettiğim iddia edilmiştir. Hakkımda hiçbir yasal delil olmaması nedeniyle, FETÖ yöntemlerine uygun gizli tanık/ihbarcı üretilmiş ve dosyaya dahil edilmiştir. Bununla da yetinilmemiş, yine FETÖ yöntemlerine uygun olarak gelişmeler FETÖ’ye müzahir Zaman Gazetesi manşetlerine taşınarak hakkımda, bütünüyle gerçek dışı algı yönetimi oluşturulmak istenmiştir’ ifadelerini kullandı.
‘Yüce Meclis’ten bir an önce dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep etmekteyim’
MHP Milletvekili Kaşıkçı’nın konu üzerine yaptığı yazılı açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı:
‘İşte FETÖ tarafından organize edilen ve asımda ülkücü camiaya yönelik bir İtibar suikastı halini alan algı yönetimi neticesinde açılan bu dava, FETÖ tarafından İmal edilen delillerin yetersiz kalması ve delil de elde edilememesi nedeniyle yıllarca sürüncemede kalmış, 2018 yılında milletvekili seçilmem nedeniyle de yargılama tamamlanamadan şahsım hakkında ayırma ve durma kararı verilmiştir.
Şahsımı ve mensubu olduğum camiayı sahte delillerle hedef alan bir FETÖ kumpası nedeniyle ve de devam eden yargılama çerçevesinde, yıllar sonra hakkımda bu fezleke düzenlenmiş olup, yüce Meclis’ten bir önce dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep etmekteyim.
Şükürler olsun ki, 15 Temmuz 2016 tarihli alçak darbe girişimi sonrasında Türk Yargısı içerisine sızmış bulunan terör iltisaklı millet düşmanlarının tasfiye edilmesiyle birlikte, adalet mekanizmamız bağımsız ve tarafsız Türk hakimlerinin vicdanlarına göre karar verdikleri bir hüviyete kavuşmuştur.
Bu nedenle, şahsımın dokunulmazlığının kaldırılmasından ne bir endişesi ne bir kaygısı ve ne de bir korkusu bulunmaktadır. Bilakis, dokunulmazlığımın kaldırılarak bağımsız Türk mahkemeleri huzurundaki yargılamamın devam etmesine olanak tanınmasını, Fetullahçı Terör Örgütüyle yarım kalan hesaplaşmamın tarihi bir fırsatı olarak görmekteyim.
Böylece, bu örgütün binlerce kumpasından bir tanesinin daha, bağımsız Türk mahkemeleri önünde çürütülmesi ve örgütün maskesinin bir kez daha düşürülmesi de mümkün olacaktır.
Arz etmiş olduğum gerekçelerle, yargıdan kaçmayı, haklarındaki suçlamaları karartmak adına yargı organlarını itibarsızlaştırmayı seçenlerden olmadığımızı da gösterebilmek adına, hakkımdaki fezlekenin bir an önce işleme alınarak dokunulmazlığımın kaldırılmasını Gazi Meclisimizden arz ederim.’
Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, ‘Şahsımı ve mensubu olduğum camiayı sahte delillerle hedef alan bir FETÖ kumpası nedeniyle ve de devam eden yargılama çerçevesinde, yıllar sonra hakkımda bu fezleke düzenlenmiş olup, yüce Meclis’ten bir an önce dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep etmekteyim’ dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, TBMM Başkanlığı’na ulaştırılan fezleke hakkında yaptığı yazılı açıklamada, ’26 Temmuz 2010 tarihinde İşlediğim iddia edilen eylemler nedeniyle Dörtyol Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 23 Mayıs 2011 tarihinde hakkımda iddianame düzenlenmiştir. Fetullahçı Terör Örgütü’nün yasadışı dinlemeyle elde ettiği illegal ses kayıtlarından montajlanarak oluşturulan ve internete sızdırılan konuşmalar dayanak yapılıp delil kabul edilerek hazırlanan iddianamede;
HDP (o dönem BDP) isimli siyasi partinin Dörtyol İlçesi’nde bulunan binasının ateşe verilerek yakılmasını ve bazı vatandaşların işyerlerine yönelik saldırıları organize ettiğim iddia edilmiştir. Hakkımda hiçbir yasal delil olmaması nedeniyle, FETÖ yöntemlerine uygun gizli tanık/ihbarcı üretilmiş ve dosyaya dahil edilmiştir. Bununla da yetinilmemiş, yine FETÖ yöntemlerine uygun olarak gelişmeler FETÖ’ye müzahir Zaman Gazetesi manşetlerine taşınarak hakkımda, bütünüyle gerçek dışı algı yönetimi oluşturulmak istenmiştir’ ifadelerini kullandı.
‘Yüce Meclis’ten bir an önce dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep etmekteyim’
MHP Milletvekili Kaşıkçı’nın konu üzerine yaptığı yazılı açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı:
‘İşte FETÖ tarafından organize edilen ve asımda ülkücü camiaya yönelik bir İtibar suikastı halini alan algı yönetimi neticesinde açılan bu dava, FETÖ tarafından İmal edilen delillerin yetersiz kalması ve delil de elde edilememesi nedeniyle yıllarca sürüncemede kalmış, 2018 yılında milletvekili seçilmem nedeniyle de yargılama tamamlanamadan şahsım hakkında ayırma ve durma kararı verilmiştir.
Şahsımı ve mensubu olduğum camiayı sahte delillerle hedef alan bir FETÖ kumpası nedeniyle ve de devam eden yargılama çerçevesinde, yıllar sonra hakkımda bu fezleke düzenlenmiş olup, yüce Meclis’ten bir önce dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep etmekteyim.
Şükürler olsun ki, 15 Temmuz 2016 tarihli alçak darbe girişimi sonrasında Türk Yargısı içerisine sızmış bulunan terör iltisaklı millet düşmanlarının tasfiye edilmesiyle birlikte, adalet mekanizmamız bağımsız ve tarafsız Türk hakimlerinin vicdanlarına göre karar verdikleri bir hüviyete kavuşmuştur.
Bu nedenle, şahsımın dokunulmazlığının kaldırılmasından ne bir endişesi ne bir kaygısı ve ne de bir korkusu bulunmaktadır. Bilakis, dokunulmazlığımın kaldırılarak bağımsız Türk mahkemeleri huzurundaki yargılamamın devam etmesine olanak tanınmasını, Fetullahçı Terör Örgütüyle yarım kalan hesaplaşmamın tarihi bir fırsatı olarak görmekteyim.
Böylece, bu örgütün binlerce kumpasından bir tanesinin daha, bağımsız Türk mahkemeleri önünde çürütülmesi ve örgütün maskesinin bir kez daha düşürülmesi de mümkün olacaktır.
Arz etmiş olduğum gerekçelerle, yargıdan kaçmayı, haklarındaki suçlamaları karartmak adına yargı organlarını itibarsızlaştırmayı seçenlerden olmadığımızı da gösterebilmek adına, hakkımdaki fezlekenin bir an önce işleme alınarak dokunulmazlığımın kaldırılmasını Gazi Meclisimizden arz ederim.’