Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Aramızdaki ticari faaliyetlerin artırılması için de büyük potansiyele sahibiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Aramızdaki ticari faaliyetlerin artırılması için de büyük potansiyele sahibiz. Ancak, Teşkilatın kuruluşundan bu yana arzu edilen ekonomik işbirliği seviyesine ulaşılamadığı da bir gerçektir. Üye ülkeler arasındaki ticaret hacmini 100 milyar dolar hedefine ulaştırmak için hep birlikte yoğun mesai harcamak mecburiyetindeyiz’ dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 14. Liderler Zirvesi’ne canlı bağlantı ile katıldı. Türkiye, bu toplantıyla birlikte zirve dönem başkanlığını Pakistan’dan devralırken, 1,5 yıldır yürüttüğü Bakanlar Konseyi Dönem Başkanlığını Türkmenistan’a devretti. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 14. Liderler Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel krize dönüşen Covid-19 salgınının hayatın her alanını etkileyen bir tehdit haline geldiğini, 2,5 milyona aşkın insanın canına mal olan bu felaketin sağlık alanında olduğu kadar ekonomi ve ticaret üzerinde de büyük tahribata yol açtığının altını çizdi. Zirve toplantısını bu nedenle ‘Covid-19 Sonrası Dönemde Bölgesel Ekonomik İşbirliği’ temasıyla düzenlemeyi uygun gördüklerini belirten Erdoğan, küresel felakete karşı mücadelenin ancak güçlü dayanışma, bölgesel ve uluslararası işbirliği ile kazanılabileceğini işaret ederek, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndan da bu amaçla istifade edilmesi gerektiğini söyledi. Alınan zaruri kısıtlayıcı tedbirlerin şeffaf, orantılı ve geçici niteliğinin ortak ticaret açısından isabetli olduğunu kaydeden Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
‘Dönem başkanlığımız süresince açıklamış olduğumuz öncelikler doğrultusunda Teşkilatımızı güçlendirmeye ve bölgesel işbirliğimizi daha ileriye götürmeye odaklandık. Çalışmalarımızı küresel salgının meydan okumalarına rağmen kararlılıkla sürdürdük. Türkiye olarak bu zorlu süreçte elimizdeki imkanları vatandaşlarımızla beraber tüm insanlığın hizmetine unduk. ‘Dost kara günde belli olur’ inancı ile 157 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım ve destek sağladık. Yerli ve milli aşı geliştirme çalışmalarımızda büyük mesafe kaydettik. Aramızdaki ticari faaliyetlerin artırılması için de büyük potansiyele sahibiz. Ancak, Teşkilatın kuruluşundan bu yana arzu edilen ekonomik işbirliği seviyesine ulaşılamadığı da bir gerçektir. Üye ülkeler arasındaki ticaret hacmini 100 milyar dolar hedefine ulaştırmak için hep birlikte yoğun mesai harcamak mecburiyetindeyiz. 17 yıldır uygulamaya konamayan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşmasının daha fazla vakit kaybedilmeden yürürlüğü girmesi faydalı olacaktır. İstanbul’da ev sahipliği yaptığımız Ecobank, Teşkilat projelerinin finansmanında önemli bir kuruluş haline geldi. Üye devletlerin artan ihtiyaçlarını karşılama noktasında Ecobank’ın kurumsal ve mali kapasitesinin artırılmasını da gerekli görüyorum. Bu vesile ile henüz Ecobank üyesi olmayan ülkelere üyelik çağrımızı tekrarlıyorum.’
‘Son yıllarda gerçekleştirdiğimiz alt yapı projeleri ulaştırma alanında önemli bir mesafe kat ettik’ açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray ve Avrasya tünellerinin hizmete girdiğini, Osman Gazi Köprüsü ile Marmara Denizini kuzey güney doğrultusunda ulaşıma açtıklarını, inşaatı süren Edirne-Kars Yüksek Hızlı Tren Projesi ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi ile Çanakkale Boğazı üzerine inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü’nün bu bağlantıyı pekiştireceğinin altını çizdi. Erdoğan, ‘Türkiye’nin öncülüğünde tarihi İpekyolu’nun yeniden canlandırılmasını hedefleyen Hazar geçişli Doğu Batı Orta Koridor girişimimiz doğu ile batı arısındaki etkileşimi artıracaktır. Bu Koridor üzerinden Çin’e ve Çin’den Türkiye’ye düzenli seferlerin başlatılmasından memnuniyet duyuyoruz. İstanbul-Tahran-İslamad yük treni seferlerinin yeniden başlaması için yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindi. Bu vesile Çin’in kuşak ve yol girişimini önemli bulduğumuzu, kazan kazan temelinde bu girişimi desteklediğimizi ifade etmek istiyorum’ ifadelerini kullandı.
Tüm dünyada salgının etkilerinin en fazla hissedildiği alanların başında turizm ve seyahat sektörünün geldiğini söyleyen Erdoğan, ‘Salgının etkilerini en aza indirmek için Dünya Turizm Örgütünün açıkladığı ilkelerle de uyumlu olarak bir dizi tedbiri yürürlüğe koyduk. 2021 senesini turizm sektörümüz açısından kayıpların fazlasıyla telafi edildiği bir yıl olması için hazırlıklara başladık. Bu sektörlerde sizlerle karşılıklı işbirliğini geliştirmeye hazırız’ dedi.
Ortak hedeflere ulaşılması bakımından Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 2025 Vizyon Belgesi’nin uygulanmasının çok mühim olduğunun altını çizen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
‘Bu belgede öngörülen proje ve programların finansmanında kullanılmak üzere Vizyon Fonu’nun kurulmasını destekliyoruz. Teşkilatımızı hem sonuç odaklı bir yapıya dönüştürmek hem de salgından kaynaklanan yeni imtihan ve imkanlara karşı etkin kılmak için daha çok sahiplenmeli ve reform sürecini devam ettirmeliyiz. Teşkilatı güçlü bir bütçe olmadan etkin kılmamızın ne yazık ki mümkün olmadığını akılda bulundurmalıyız.’
Ekonomik ve ticari ilişkilerin güvenlik ve istikrara yönelik tehditleri bertaraf ederek güçlendirilebileceğini söyleyen Erdoğan, kardeş Azerbaycan’ın Ermeni işgali altındaki topraklarını destansı bir zaferle azad kılarak bölgede yeni bir dönemin kapılarını açtığını kaydetti. Erdoğan, ‘Bundan sonra önceliğimiz Karabağ’da güvenlik ve istikrarın tesisini yardımcı olmak, 30 yıllık işgalin bıraktığı tahribatı birlikte gidermektir. Bu süreçte Teşkilat olarak Azerbaycan ile tam dayanışma içinde olacağımıza inanıyorum. Ermenistan’ın da atacağı barışçıl adımlarla bölgesel istikrarın parçası olmasını ümit ediyoruz. Halkın iradesini hiçe sayan antidemokratik müdahaleleri asla tasvip etmediğimizi ve etmeyeceğimizi burada tekrarlamak istiyorum. Asya’nın kalbinde bulunan Afganistan’da çatışmaların sonlandırılması ve barışın tesisi noktasında tarihi bir dönemece girmiştir. İran’a uygulanan tek taraflı yaptırımların son bulması ve tüm tarafların kapsamlı ortak eylem planına geri dönerek plan çerçevesindeki yükümlülüklerini yeniden üstlenmeleri bölgemizin ekonomik refah ve istikrarına katkı sağlayacaktır. Tüm üyelerimizi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilişkileri her alanda geliştirerek maruz kaldığı haksızlıkların üstesinden gelmesine yardımcı olmaya davet ediyorum. Terörle mücadele ve bu konuda uluslararası işbirliği her dönem olduğu gibi salgın şartlarında da önemini korumuştur. Türkiye, salgın öncesinde olduğu gibi bu dönemde de DEAŞ, PKK, PYD, FETÖ gibi terör örgütleri ile mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir’ şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Aramızdaki ticari faaliyetlerin artırılması için de büyük potansiyele sahibiz. Ancak, Teşkilatın kuruluşundan bu yana arzu edilen ekonomik işbirliği seviyesine ulaşılamadığı da bir gerçektir. Üye ülkeler arasındaki ticaret hacmini 100 milyar dolar hedefine ulaştırmak için hep birlikte yoğun mesai harcamak mecburiyetindeyiz’ dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 14. Liderler Zirvesi’ne canlı bağlantı ile katıldı. Türkiye, bu toplantıyla birlikte zirve dönem başkanlığını Pakistan’dan devralırken, 1,5 yıldır yürüttüğü Bakanlar Konseyi Dönem Başkanlığını Türkmenistan’a devretti. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 14. Liderler Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel krize dönüşen Covid-19 salgınının hayatın her alanını etkileyen bir tehdit haline geldiğini, 2,5 milyona aşkın insanın canına mal olan bu felaketin sağlık alanında olduğu kadar ekonomi ve ticaret üzerinde de büyük tahribata yol açtığının altını çizdi. Zirve toplantısını bu nedenle ‘Covid-19 Sonrası Dönemde Bölgesel Ekonomik İşbirliği’ temasıyla düzenlemeyi uygun gördüklerini belirten Erdoğan, küresel felakete karşı mücadelenin ancak güçlü dayanışma, bölgesel ve uluslararası işbirliği ile kazanılabileceğini işaret ederek, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndan da bu amaçla istifade edilmesi gerektiğini söyledi. Alınan zaruri kısıtlayıcı tedbirlerin şeffaf, orantılı ve geçici niteliğinin ortak ticaret açısından isabetli olduğunu kaydeden Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
‘Dönem başkanlığımız süresince açıklamış olduğumuz öncelikler doğrultusunda Teşkilatımızı güçlendirmeye ve bölgesel işbirliğimizi daha ileriye götürmeye odaklandık. Çalışmalarımızı küresel salgının meydan okumalarına rağmen kararlılıkla sürdürdük. Türkiye olarak bu zorlu süreçte elimizdeki imkanları vatandaşlarımızla beraber tüm insanlığın hizmetine unduk. ‘Dost kara günde belli olur’ inancı ile 157 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım ve destek sağladık. Yerli ve milli aşı geliştirme çalışmalarımızda büyük mesafe kaydettik. Aramızdaki ticari faaliyetlerin artırılması için de büyük potansiyele sahibiz. Ancak, Teşkilatın kuruluşundan bu yana arzu edilen ekonomik işbirliği seviyesine ulaşılamadığı da bir gerçektir. Üye ülkeler arasındaki ticaret hacmini 100 milyar dolar hedefine ulaştırmak için hep birlikte yoğun mesai harcamak mecburiyetindeyiz. 17 yıldır uygulamaya konamayan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşmasının daha fazla vakit kaybedilmeden yürürlüğü girmesi faydalı olacaktır. İstanbul’da ev sahipliği yaptığımız Ecobank, Teşkilat projelerinin finansmanında önemli bir kuruluş haline geldi. Üye devletlerin artan ihtiyaçlarını karşılama noktasında Ecobank’ın kurumsal ve mali kapasitesinin artırılmasını da gerekli görüyorum. Bu vesile ile henüz Ecobank üyesi olmayan ülkelere üyelik çağrımızı tekrarlıyorum.’
‘Son yıllarda gerçekleştirdiğimiz alt yapı projeleri ulaştırma alanında önemli bir mesafe kat ettik’ açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray ve Avrasya tünellerinin hizmete girdiğini, Osman Gazi Köprüsü ile Marmara Denizini kuzey güney doğrultusunda ulaşıma açtıklarını, inşaatı süren Edirne-Kars Yüksek Hızlı Tren Projesi ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi ile Çanakkale Boğazı üzerine inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü’nün bu bağlantıyı pekiştireceğinin altını çizdi. Erdoğan, ‘Türkiye’nin öncülüğünde tarihi İpekyolu’nun yeniden canlandırılmasını hedefleyen Hazar geçişli Doğu Batı Orta Koridor girişimimiz doğu ile batı arısındaki etkileşimi artıracaktır. Bu Koridor üzerinden Çin’e ve Çin’den Türkiye’ye düzenli seferlerin başlatılmasından memnuniyet duyuyoruz. İstanbul-Tahran-İslamad yük treni seferlerinin yeniden başlaması için yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindi. Bu vesile Çin’in kuşak ve yol girişimini önemli bulduğumuzu, kazan kazan temelinde bu girişimi desteklediğimizi ifade etmek istiyorum’ ifadelerini kullandı.
Tüm dünyada salgının etkilerinin en fazla hissedildiği alanların başında turizm ve seyahat sektörünün geldiğini söyleyen Erdoğan, ‘Salgının etkilerini en aza indirmek için Dünya Turizm Örgütünün açıkladığı ilkelerle de uyumlu olarak bir dizi tedbiri yürürlüğe koyduk. 2021 senesini turizm sektörümüz açısından kayıpların fazlasıyla telafi edildiği bir yıl olması için hazırlıklara başladık. Bu sektörlerde sizlerle karşılıklı işbirliğini geliştirmeye hazırız’ dedi.
Ortak hedeflere ulaşılması bakımından Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 2025 Vizyon Belgesi’nin uygulanmasının çok mühim olduğunun altını çizen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
‘Bu belgede öngörülen proje ve programların finansmanında kullanılmak üzere Vizyon Fonu’nun kurulmasını destekliyoruz. Teşkilatımızı hem sonuç odaklı bir yapıya dönüştürmek hem de salgından kaynaklanan yeni imtihan ve imkanlara karşı etkin kılmak için daha çok sahiplenmeli ve reform sürecini devam ettirmeliyiz. Teşkilatı güçlü bir bütçe olmadan etkin kılmamızın ne yazık ki mümkün olmadığını akılda bulundurmalıyız.’
Ekonomik ve ticari ilişkilerin güvenlik ve istikrara yönelik tehditleri bertaraf ederek güçlendirilebileceğini söyleyen Erdoğan, kardeş Azerbaycan’ın Ermeni işgali altındaki topraklarını destansı bir zaferle azad kılarak bölgede yeni bir dönemin kapılarını açtığını kaydetti. Erdoğan, ‘Bundan sonra önceliğimiz Karabağ’da güvenlik ve istikrarın tesisini yardımcı olmak, 30 yıllık işgalin bıraktığı tahribatı birlikte gidermektir. Bu süreçte Teşkilat olarak Azerbaycan ile tam dayanışma içinde olacağımıza inanıyorum. Ermenistan’ın da atacağı barışçıl adımlarla bölgesel istikrarın parçası olmasını ümit ediyoruz. Halkın iradesini hiçe sayan antidemokratik müdahaleleri asla tasvip etmediğimizi ve etmeyeceğimizi burada tekrarlamak istiyorum. Asya’nın kalbinde bulunan Afganistan’da çatışmaların sonlandırılması ve barışın tesisi noktasında tarihi bir dönemece girmiştir. İran’a uygulanan tek taraflı yaptırımların son bulması ve tüm tarafların kapsamlı ortak eylem planına geri dönerek plan çerçevesindeki yükümlülüklerini yeniden üstlenmeleri bölgemizin ekonomik refah ve istikrarına katkı sağlayacaktır. Tüm üyelerimizi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilişkileri her alanda geliştirerek maruz kaldığı haksızlıkların üstesinden gelmesine yardımcı olmaya davet ediyorum. Terörle mücadele ve bu konuda uluslararası işbirliği her dönem olduğu gibi salgın şartlarında da önemini korumuştur. Türkiye, salgın öncesinde olduğu gibi bu dönemde de DEAŞ, PKK, PYD, FETÖ gibi terör örgütleri ile mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir’ şeklinde konuştu.