Marmara Denizi’nde son günlerde etkili olan ve turizmi büyük ölçüde olumsuz etkileyen müsilajla ilgili Erdek Belediye Başkan Vekili Hasan Yapakçı açıklama yaptı.
Marmara Denizi’nde son günlerde etkili olan ve turizmi büyük ölçüde olumsuz etkileyen müsilajla ilgili Erdek Belediye Başkan Vekili Hasan Yapakçı açıklama yaptı. Yapakçı, Marmara Denizi’ndeki canlı yaşamının bitmek üzere oluşuna müsilajla birlikte aşırı avlanmanın neden olduğunu söyledi.
Marmara Denizi’nde canlı varlığının sürdürülmesi için 10 yıl süreyle avlanma yasağı getirilmesi önerisinde bulunan Hasan Yapakçı, denizin kirliliğinin de azaltılmasına yönelik çalışmaların yapılması gerektiğini bildirdi.
‘Son iki yıldır müsilaj patlaması yaşandı’
Müsilajdan en çok etkilenen yerlerin başında gelen Erdek’in Belediye Başkan Vekili Hasan Yapakçı müsilajla ilgili, ‘Özellikle son iki yıldır, bilim insanları, Marmara Denizi’nde artarak devam eden bir salya yoğunluğuna dikkat çekerek, önlem alınmazsa, Marmara Denizi’nde yakın bir zamanda ekolojik bir felaketin yaşanacağını, bırakın balık popülasyonunu, turizm ve deniz trafiğinin bile etkileneceğini sıklıkla dile getirdiler. On yıllardır, Marmara Denizi’ne çevre illerin, ilçelerin kanalizasyonları ama arıtılarak ama doğrudan ama derin deşarj şeklinde boşaltılıyor. Keza deniz kenarındaki fabrikaların, enerji ve çelik imalatı yapan, kömür santrallarının soğutma suları da doğrudan Marmara Denizi’ne pompalanıyor. Yine her çeşit tarımda kullanılan kimyevi gübrelerin kalıntıları, yağmurlarla denize akıyordu. İyi de on yıllardır süren bu durum nasıl oldu da son iki yılda müsilaj patlamasına dönüştü. Aslında Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Zaten kritik bir dengede duran bu ekosistem, özellikle Marmara Denizi, son iki yıldır adeta vahşi bir balık (hamsi, sardalye) ve dip avcılığı (trol, midye, deniz patlıcanı, tarak vs.) istilasına uğradı. Plankton popülasyonunu dengede tutan ve aşırı çoğalmasını engelleyen bu canlıların, iki yılda, Marmara Denizi’nden adeta kazınması, oku yaydan çıkardı. Deyim yerindeyse, planktonların hızla çoğalmasına engel kalmadığı gibi bunların basın zinciri gittikçe çoğaldı ve bu acı sona gelindi’ diye konuştu.
’10 yıl avlanma yasağı getirilmeli’
Denizin kirliliğinin önlenmesiyle ilgili neler yapılması gerekenler hakkında da görüşlerini belirten Hasan Yapakçı, ‘Kanalizasyonlar ve fabrika soğutma suları ile ilgili geri dönüşüm projeleri hayata geçmeli. Ancak çok acil, hatta Marmara Denizi’nde gırgır ile dipte dalgıçlar marifetiyle ilgili tüm avcılıklar yasaklanmalı, 6 metreden büyük teknelerin Marmara Denizi’nde avlanmaları 10 yıl süreyle kesin olarak men edilmelidir. Bu yasak titizlikle uygulanırsa iki yıl içinde Marmara Denizi tekrar eski günlerine dönecektir’ ifadelerini kullandı.
Marmara Denizi’nde son günlerde etkili olan ve turizmi büyük ölçüde olumsuz etkileyen müsilajla ilgili Erdek Belediye Başkan Vekili Hasan Yapakçı açıklama yaptı. Yapakçı, Marmara Denizi’ndeki canlı yaşamının bitmek üzere oluşuna müsilajla birlikte aşırı avlanmanın neden olduğunu söyledi.
Marmara Denizi’nde canlı varlığının sürdürülmesi için 10 yıl süreyle avlanma yasağı getirilmesi önerisinde bulunan Hasan Yapakçı, denizin kirliliğinin de azaltılmasına yönelik çalışmaların yapılması gerektiğini bildirdi.
‘Son iki yıldır müsilaj patlaması yaşandı’
Müsilajdan en çok etkilenen yerlerin başında gelen Erdek’in Belediye Başkan Vekili Hasan Yapakçı müsilajla ilgili, ‘Özellikle son iki yıldır, bilim insanları, Marmara Denizi’nde artarak devam eden bir salya yoğunluğuna dikkat çekerek, önlem alınmazsa, Marmara Denizi’nde yakın bir zamanda ekolojik bir felaketin yaşanacağını, bırakın balık popülasyonunu, turizm ve deniz trafiğinin bile etkileneceğini sıklıkla dile getirdiler. On yıllardır, Marmara Denizi’ne çevre illerin, ilçelerin kanalizasyonları ama arıtılarak ama doğrudan ama derin deşarj şeklinde boşaltılıyor. Keza deniz kenarındaki fabrikaların, enerji ve çelik imalatı yapan, kömür santrallarının soğutma suları da doğrudan Marmara Denizi’ne pompalanıyor. Yine her çeşit tarımda kullanılan kimyevi gübrelerin kalıntıları, yağmurlarla denize akıyordu. İyi de on yıllardır süren bu durum nasıl oldu da son iki yılda müsilaj patlamasına dönüştü. Aslında Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Zaten kritik bir dengede duran bu ekosistem, özellikle Marmara Denizi, son iki yıldır adeta vahşi bir balık (hamsi, sardalye) ve dip avcılığı (trol, midye, deniz patlıcanı, tarak vs.) istilasına uğradı. Plankton popülasyonunu dengede tutan ve aşırı çoğalmasını engelleyen bu canlıların, iki yılda, Marmara Denizi’nden adeta kazınması, oku yaydan çıkardı. Deyim yerindeyse, planktonların hızla çoğalmasına engel kalmadığı gibi bunların basın zinciri gittikçe çoğaldı ve bu acı sona gelindi’ diye konuştu.
’10 yıl avlanma yasağı getirilmeli’
Denizin kirliliğinin önlenmesiyle ilgili neler yapılması gerekenler hakkında da görüşlerini belirten Hasan Yapakçı, ‘Kanalizasyonlar ve fabrika soğutma suları ile ilgili geri dönüşüm projeleri hayata geçmeli. Ancak çok acil, hatta Marmara Denizi’nde gırgır ile dipte dalgıçlar marifetiyle ilgili tüm avcılıklar yasaklanmalı, 6 metreden büyük teknelerin Marmara Denizi’nde avlanmaları 10 yıl süreyle kesin olarak men edilmelidir. Bu yasak titizlikle uygulanırsa iki yıl içinde Marmara Denizi tekrar eski günlerine dönecektir’ ifadelerini kullandı.