Balıkesir’in Savaştepe ilçesinde 15 yıl önce okula gitmek için evlerinden ayrılan ve bir menfezde cesetleri bulunan 10 yaşlarındaki Tuğçe Yıldırım ve Büşra Karabacak isimli kuzenlerin davası görülmeye devam etti.

Balıkesir’in Savaştepe ilçesinde 15 yıl önce okula gitmek için evlerinden ayrılan ve bir menfezde cesetleri bulunan 10 yaşlarındaki Tuğçe Yıldırım ve Büşra Karabacak isimli kuzenlerin davası görülmeye devam etti. Sanık avukatlarının reddi hakim talebinde bulunduğu davada, zanlılar S.Y. ile A.Y.’nin tutuklu hallerinin devamına karar verilerek 18 Ekim tarihine ertelendi.

Savaştepeli kuzenler davası olarak bilinen davanın duruşması sonrasında açıklamalarda bulunan Avukat İbrahim Erenci, sanık avukatlarının duruşmada reddi hakim talebinde bulundukları için dosyanın esastan görüşülmediğini belirtti. Avukat Erenci, sanık avukatlarının reddi hakim talebinin ‘ben bu heyeti tanımıyorum’ şeklinde yorumlanması gerektiğini belirterek, bir üst mahkeme olan Balıkesir İkinci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının beklendiğini ifade etti. Acılı ailelerin avukatı İbrahim Erenci, önümüzdeki duruşmada kararın çıkabileceğini ifade ederek, duruşmaya kadar şüphelendikleri bir kişiden DNA örnekleri ve ifadesinin alınması için girişimlerde bulunacaklarını dile getirdi.

‘Dava 18 Ekime ertelendi’
15 buçuk yıl önce evlerinden okula gitmek için çıktıktan sonra cesetleri bulunan Tuğçe Yıldırım ve Büşra Karabacak isimli kuzenlerin ailelerinin avukatı İbrahim Erenci, ‘Bir takım sanıklar vekili reddi hakim talebinde bulundu. Yani bu heyetin taraflı davrandığı, bizim basına açıklama yaptığımız ve benim hiç vermediğim halde bir televizyon kanalında yayınlanan programa röportaj verdiğim ve dolayısıyla kamuoyu baskısı oluştuğundan bahisle duruşmadan 2-3 saat önce dilekçe vererek reddi hakim talebinde bulunmuşlar. Yani bunun Türkçesi ben bu heyeti istemiyorumdur. Bunu değerlendirecek olan bir üst mahkeme Balıkesir İkinci Ağır Ceza Mahkemesi’dir. Dolayısıyla heyet, bu aşamada sadece tutukluluk yönünden değerlendirme yapacağını söyledi ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Bizim diğer sanıkların tutuklanması yönündeki talebimiz de şimdilik reddine karar verildi. Tutuklular mahkemede, ’Biz bu suçu işlemedik, masumuz. Ailelerimiz var. Tahliyemizi talep ediyoruz’ dediler. Duruşma önümüzdeki ayın 18’ine ertelendi’ diye konuştu.

‘Zanlıların salıverilme talepleri reddedildi’
Bir önceki duruşmada iki sanık hakkında tutuklama kararının çıktığını hatırlatan Avukat İbrahim Erenci, ‘Son olarak Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapor çok ikna edici bir rapordu. Ancak özel suretle alınmış olması gözetilerek Ankara Üniversitesi’ne gönderildi. Neden? Biz ’İstanbul Adli Tıp Kurumu’dan coğrafi olarak olabildiğince uzak bir yere gönderin, Adli Tıp Kurumu’nun dümen suyunda olmayan coğrafi olarak Adana’ya, Mersin’e, Van’a gönderin’ dedik. Buralarda da ’adli genetikçi var’ dedik. Ama mahkeme Ankara’ya göndermeyi uygun buldu. Ankara’da, ’Bizim Ankara Üniversitesi olarak adli genetikçimiz yok’ cevabını verdi. Ankara’da tekbir adli tıp genetikçisi olduğu tespit edildi. Daha önceden verilen raporlar adli genetikçiler tarafından verilmediği için zaten bize göre yok hükmündedir. Ankara’da yiğit bir kadın kendisi tanımıyorum Prof. Dr. Nergiz Cantürk raporunu yazıyor ve raporunda diyor ki; ’Evet 16’da 15 uyum vardır. Ama bu uyum çok zor bir olasılıktır. Dolayısıyla elde edilen deliliğin kuvvetli delil olduğunun kabulü gerekir’ dedi ve bunun üzerine geçtiğimiz duruşmada tutuklama kararı verildi. Bu duruşmada zanlıların salıverilmelerini talep ettiler. Bu talebi mahkeme reddetti. Duruşmada reddi hakim nedeniyle dosyanın esasına girilmedi’ ifadelerini kullandı.

‘Bu suça iştirak eden beşinci bir kişi var’
Avukat İbrahim Erenci, 18 Ekim tarihindeki dava öncesinde olayla ilgili şüphelendikleri beşinci kişiden DNA örneklerinin alınmasını sağlayacaklarını söyleyerek, ‘Bizim söyleyeceğimiz her zaman olduğu gibi çok şey var. Biz iki tane pırıl pırıl yavrumuzu kaybettik. En yüksek tondan bu feryadımızı dile getirdik ve haklı olduğumuz için de daha güçlü olduğumuzu biliyoruz. Bu yargılamanın uzaması, ertelenmesi, duruşmadan duruşmaya insanların umutla beklemesi daha fazla sürmeyecek diyorum şimdiden. Aslında duruşmanın selameti açısından sıkıntı olur mu olmaz mı bilmiyorum, ama biz her şeyi şu ana kadar basınla paylaştık ve açıkça beklentilerimizi, elimizdeki delilleri sunduk. Şu çok önemli; biz bir beşinci kişiden bahsetmiştik. Ben bu davada hiçbir kişinin sıyırmasını, kurtulmasını, cezadan kaçmasını, kaçabilmesini istemiyorum. Bu suça iştirak eden beşinci bir kişi var ve bunun DNA profiliyle ifadesinin alınması için harekete geçtik. Burada yaptığımız açıklamadan sonra Savaştepe Cumhuriyet Başsavcılığına gidip onunla görüşeceğim. İfadeleri alınıp, DNA örnekleri alındıktan sonra eğer DNA örtüşmesi varsa, şimdiye kadar konuşulan raporların hiçbir şeyin önemi kalmayacak. Suç sübut kazanmış olacak. Yani sabit hale gelecek ve bundan sonra da karar verileceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki duruşma bu dosyayla ilgili yanıt verebiliriz diye düşünüyorum. Zaman biraz kısa ama inşallah bu şüphelendiğimiz beşinci kişiden alınacak DNA örnekleri Adli Tıp Kurumu’na gitmez, gitmemesi için de elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz’ değerlendirmesinde bulundu.

Olayın geçmişi
Savaştepe ilçesi kırsal Karacalar Mahallesi’nde oturan ve 21 Mart 2006’da okula giderken kaybolan teyze kızları Büşra Karabacak ile Tuğçe Yıldırım’ın cesetleri 44 gün sonra Çamurlu Mahallesi yakınlarındaki bir menfezde poşete sarılı olarak bulunmuştu. Karabacak ile Yıldırım’ı öldürdükleri şüphesiyle 11 yıl aradan sonra S.Y., A.Y., Y.E., A.Ç. İzmir’de 8 Eylül 2017’de gözaltına alınmış, şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmış, 21 Ekim 2017’de çocukların tırnak arasından alınan DNA örneklerinin uyuşmaması üzerine tahliye edilmişlerdi. Ailelerin itirazları ve DNA örneklerinin başka bir kuruma yaptırılmasının ardından serbest bırakılan zanlılardan ikisi 7 Haziran’daki duruşmada yeniden tutuklanmıştı.