Lojistik ve taşımacılık sektörü için en kritik üç beceri analitik düşünme, zaman yönetimi ve müşteri ilişkileri olarak belirlendi.
Lojistik ve taşımacılık sektörü için en kritik üç beceri analitik düşünme, zaman yönetimi ve müşteri ilişkileri olarak belirlendi.
İngiltere merkezli CILT’in (Chartered Institute of Logistics and Transport) kadın kanadı olan ve Türkiye’de lojistik ve taşımacılık sektöründe cinsiyet eşitliği için çalışan ilk kuruluşlardan olan WiLAT Türkiye, (Women in Logistics and Transport), taşımacılık ve lojistik sektöründe tüm seviyelerdeki yetkinlik ve kadın sayılarının neden düşük olduğuna dair yapılan araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Toplantıda, Prof. Dr. Kerem Alkin uzaktan bağlantı ile katılarak WiLAT’ın sektör için önemini ve 103 yıllık bu kurumun Türkiye’ye kazandırılmasının çok değerli olduğunu dile getirdi.
Kuruluşun bireysel ve kurumsal üyelerinin de katılım sağladığı toplantıda WiLAT Global Başkan Yardımcısı ve WiLAT Türkiye kurucu Başkanı Berna Akyıldız şöyle konuştu: ‘‘Özellikle Covid-19 pandemisi sürecinde tüm dünyada taşımacılık ve lojistik sektörü, sağlık sektöründen sonra en önemli sektör haline geldi. Pandemi süresince tüketici alışkanlıkları tamamen değişti, lojistik ve taşımacılık günlük yaşantımıza tamamen girdi. E-Ticaret ve online alışverişin giderek yoğunlaşması, kağıtsız ve temassız süreçler ile sektör tüm dünyada büyük bir hızla dijitalleşmekte ve değişmektedir. Taşımacılık ve lojistik aynı zamanda tüm sektörlerin kesişen noktası ve önemli bir unsurudur. Pandemi süresince değişen dünya ticaretinde artan maliyetlerden ötürü lojistik, ticareti belirleyici faktör haline gelmiştir. Sektör, böylesine büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinde olmasına rağmen halen erkek egemen algısından kurtulamamış, kadın işgücü yüzde 9,1 gibi çok düşük bir seviyede seyretmektedir. Bu demek oluyor ki sektör, bu önemli değişim ve dönüşüm sürecinde kadın iş gücünden ve katkılarından yeterince faydalanamamaktadır. Oysa kadınlar, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de değişim ve dönüşümün öncüleridir. Kuruluş olarak bu araştırma sonuçlarına göre konuları ele alacağız. Kadınların bu sektörde daha çok yer almalarına, var olanların tutunmalarına ve güçlenmelerine yönelik projelerimizle ilgili çalışmalarımızı büyük bir özveri ile sürdürüyoruz. Sektörün tüm katmanlarındaki kadın çalışan sayısının azlığından yola çıkarak başlattığımız mentorlük projelerinde ana hedefimiz, sektöre nitelikli genç kadın lojistikçiler kazandırmaktır.’’
Yapılan araştırmada ortaya çıkan çarpıcı başlıklar şu şekilde sıralandı;
Lojistik ve taşımacılık sektörü için en kritik üç beceri analitik düşünme, zaman yönetimi ve müşteri ilişkileri olarak belirlendi.
Dijitalleşmeye uyum sağlamada en büyük zorluk, yeni teknolojilere karşı işgücünün direnç göstermesi olarak belirlendi.
Sektörde en sık karşılaşılan beceri eksikleri arasında yabancı dil, zamanlama becerisi ve uzmanlık alanındaki yetersizlikler yer aldı.
Sektördeki firmalar beceri açığını kapatmak için üniversiteler veya meslek okullarıyla ortaklık sağlamaktansa, kendileri eğitim vermeyi tercih etti.
Sektördeki liderlik rollerindeki cinsiyet eşitsizliğinin en önemli nedeni, endüstrinin erkek egemen olması ve rol model kadınların az olması. İkinci planda kalan nedenler arasında erkek liderlerin yine erkek yetenekleri tercih etmesi ve kadınların doğum nedeniyle ilk yıllarda işten ayrılması yer aldı.
Cinsiyet eşitliği öne çıkan bir organizasyonun en önemli özellikleri arasında cinsiyet eşitliğinin iş stratejisinin temel bir parçası olması, kadınlar ve erkeklerin eşit ücret alması, anne çalışanlara esnek çalışma programı uygulanması yer aldı.
Lojistik ve taşımacılık sektörü için en kritik üç beceri analitik düşünme, zaman yönetimi ve müşteri ilişkileri olarak belirlendi.
İngiltere merkezli CILT’in (Chartered Institute of Logistics and Transport) kadın kanadı olan ve Türkiye’de lojistik ve taşımacılık sektöründe cinsiyet eşitliği için çalışan ilk kuruluşlardan olan WiLAT Türkiye, (Women in Logistics and Transport), taşımacılık ve lojistik sektöründe tüm seviyelerdeki yetkinlik ve kadın sayılarının neden düşük olduğuna dair yapılan araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Toplantıda, Prof. Dr. Kerem Alkin uzaktan bağlantı ile katılarak WiLAT’ın sektör için önemini ve 103 yıllık bu kurumun Türkiye’ye kazandırılmasının çok değerli olduğunu dile getirdi.
Kuruluşun bireysel ve kurumsal üyelerinin de katılım sağladığı toplantıda WiLAT Global Başkan Yardımcısı ve WiLAT Türkiye kurucu Başkanı Berna Akyıldız şöyle konuştu: ‘‘Özellikle Covid-19 pandemisi sürecinde tüm dünyada taşımacılık ve lojistik sektörü, sağlık sektöründen sonra en önemli sektör haline geldi. Pandemi süresince tüketici alışkanlıkları tamamen değişti, lojistik ve taşımacılık günlük yaşantımıza tamamen girdi. E-Ticaret ve online alışverişin giderek yoğunlaşması, kağıtsız ve temassız süreçler ile sektör tüm dünyada büyük bir hızla dijitalleşmekte ve değişmektedir. Taşımacılık ve lojistik aynı zamanda tüm sektörlerin kesişen noktası ve önemli bir unsurudur. Pandemi süresince değişen dünya ticaretinde artan maliyetlerden ötürü lojistik, ticareti belirleyici faktör haline gelmiştir. Sektör, böylesine büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinde olmasına rağmen halen erkek egemen algısından kurtulamamış, kadın işgücü yüzde 9,1 gibi çok düşük bir seviyede seyretmektedir. Bu demek oluyor ki sektör, bu önemli değişim ve dönüşüm sürecinde kadın iş gücünden ve katkılarından yeterince faydalanamamaktadır. Oysa kadınlar, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de değişim ve dönüşümün öncüleridir. Kuruluş olarak bu araştırma sonuçlarına göre konuları ele alacağız. Kadınların bu sektörde daha çok yer almalarına, var olanların tutunmalarına ve güçlenmelerine yönelik projelerimizle ilgili çalışmalarımızı büyük bir özveri ile sürdürüyoruz. Sektörün tüm katmanlarındaki kadın çalışan sayısının azlığından yola çıkarak başlattığımız mentorlük projelerinde ana hedefimiz, sektöre nitelikli genç kadın lojistikçiler kazandırmaktır.’’
Yapılan araştırmada ortaya çıkan çarpıcı başlıklar şu şekilde sıralandı;
Lojistik ve taşımacılık sektörü için en kritik üç beceri analitik düşünme, zaman yönetimi ve müşteri ilişkileri olarak belirlendi.
Dijitalleşmeye uyum sağlamada en büyük zorluk, yeni teknolojilere karşı işgücünün direnç göstermesi olarak belirlendi.
Sektörde en sık karşılaşılan beceri eksikleri arasında yabancı dil, zamanlama becerisi ve uzmanlık alanındaki yetersizlikler yer aldı.
Sektördeki firmalar beceri açığını kapatmak için üniversiteler veya meslek okullarıyla ortaklık sağlamaktansa, kendileri eğitim vermeyi tercih etti.
Sektördeki liderlik rollerindeki cinsiyet eşitsizliğinin en önemli nedeni, endüstrinin erkek egemen olması ve rol model kadınların az olması. İkinci planda kalan nedenler arasında erkek liderlerin yine erkek yetenekleri tercih etmesi ve kadınların doğum nedeniyle ilk yıllarda işten ayrılması yer aldı.
Cinsiyet eşitliği öne çıkan bir organizasyonun en önemli özellikleri arasında cinsiyet eşitliğinin iş stratejisinin temel bir parçası olması, kadınlar ve erkeklerin eşit ücret alması, anne çalışanlara esnek çalışma programı uygulanması yer aldı.