Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdü.
Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdü. İş dünyasındabüyüme mesajları paylaşıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ikinci çeyrek büyüme rakamlarını açıkladı. Buna göre Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 7,6 büyüdü. Büyümenin açıklanmasıyla iş dünyasından mesajlar paylaşılmaya başlandı.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyrek büyüme rakamlarına yönelik ‘Türkiye 2022 yılının ikinci yarısında yüzde 7.6 büyüyerek; yüksek büyüme odaklı hedefine uyumlu şekilde bir büyüme skoru elde etmiştir. Böylece ekonomi yılın ilk yarısı boyunca güçlü büyüme performansını korumuştur.
Sanayimizin ilk çeyrekte 8,2 olan yıllık büyüme oranı ikinci çeyrekte yüzde 7,8’e gerilese de Türkiye büyümesine paralel bir seyir göstererek dirençli görünümünü koruduğunu söyleyebiliriz. Bu direnci, özellikle imalat sektöründe birinci çeyrekteki yüzde 8 olan büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 9.1’e çıkmasında daha net görmekteyiz.
Bu verilere bakarak sanayi sektörümüzün büyüme içindeki payını koruduğunu, sanayinin büyümeye değerli katkısını sürdürmekle birlikte, bir durağanlaşmanın da hafiften kendini göstermekte olduğunu söylememiz gerekiyor.
Özellikle İSO olarak her ay açıkladığımız Türkiye İmalat PMI verileri ile Avrupa’dan gelen resesyon haberlerinin ihracatımızda oluşturabileceği muhtemel olumsuzluklar, ekonomimizin büyümesinde de bir ivme kaybı olabileceğini işaret etmektedir.
İçinde bulunduğumuz çeyrekteki bu öncü göstergeler, bize sanayinin güncel sorun ve beklentilerinin bitirilebilmesinin, sanayimizin büyümeye istikrarlı katkısını sürdürebilmesi açısından ne kadar önem arz ettiğini ortaya koymaktadır’ ifadelerini kullandı.
Olpak: ‘Büyümenin sektör dağılımı ve yatırımların artması sevindirici’
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak, değerlendirmesinde şunları ifade etti:
‘Dünya genelinde ABD, AB ve Çin gibi büyük ekonomilerin son dönemdeki ekonomik aktivesinde yavaşlamanın başladığı ve bahse konu bölgelerde resesyon ihtimalinin telaffuz edildiği bir süreç yaşanıyor. Bir yandan küresel emtia ve enerji fiyatlarının arttığı, bir yandan da salgından kalan tedarik zincirlerindeki sorunların halen tam olarak çözülmediği bu zor dönemde; Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekteki yüzde 7,5’lik büyümenin ardından 2. çeyrekte de yüzde 7,6 oranında büyüme göstererek dünya ülkeleri arasında pozitif ayrışmaya devam ederek istikrarlı büyüme elde etmeyi başarmasını, iş dünyası olarak memnuniyetle karşılıyoruz.
Büyüme verilerinde talep tarafına baktığımızda; tüm alt kalemlerin büyümeye olumlu katkı yaptığını görüyoruz. Hane halkı tüketimi yüzde 22,5 oranında artarken, mal ve hizmet ihracatının yüzde 16,4 ve ithalatın ise yüzde 5,8 oranında artmasıyla net ihracatın büyümeye katkısının 2,7 puan olduğunu görüyoruz. İş dünyası olarak, önem verdiğimiz kalemlerden olan yatırımlar ise yüzde 4,7 oranında artmaya devam etmiştir ki, ilk çeyrekteki yüzde 4,2’lik artışın üzerine artarak devam eden bir yatırım görüntüsü veriyor.
Arz tarafına bakıldığında ise; inşaat ve tarım sektörleri haricinde tüm sektörlerin pozitif büyüme gösterdiğini görüyoruz. Özellikle bankacılık ve finans sektörünün yüzde 26,6 büyümesi dikkat çekerken, hizmetler sektörünün yüzde 18,1 ve sanayi sektörünün yüzde 7,8 oranında genişlemesi ise büyümenin temel sürükleyici kalemleri oldu.
Açıklanan bu olumlu veri, son iki çeyrekte küresel anlamda ivme kaybına rağmen 2022 yıllık büyüme hedefi olan yüzde 5’lik büyümenin yakalanabileceğini, hatta bu hedefin üzerine çıkabileceğimizi gösteriyor. Önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması ve dış talebe dayalı büyümesine daha fazla katkı sunmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.’
İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, değerlendirmesinde kimya sektörünün ikinci çeyrekte yüzde 38,59 büyüdü ve 9,27 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini belirterek, ‘Ülkemiz 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,3 büyüdükten sonra ikinci çeyrekte yüzde 7,6 olarak daha güçlü bir büyüme gerçekleştirdi. Sektörel büyümede ise ikinci çeyrekte sanayide yıllık yüzde 7,8’lik bir artış söz konusu. Mal ve hizmet ihracatı ikinci çeyrekte yüzde 16,4 arttı. Net ihracatın büyümeye katkısı ise 2,7 puan oldu.
İhracat lideri olarak kimya sektörümüz ikinci çeyrekte 2021 yılı ikinci çeyreğine göre yüzde 38,59 büyüdü ve 9,27 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu yılın ilk çeyreğine göre de yaklaşık yüzde 23’ün üzerinde bir ihracat artışı söz konusu. Kimya sektörü olarak ihracat performansımızı istikrarlı devam ettirmek için çalışıyoruz. Diğer yandan enflasyon baskısı, parite ve kur dalgalanmaları, emtia fiyatları ile yakın coğrafyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İhracatçılarımızın en çok finansmana ulaşım konusunda beklentileri bulunuyor. Resesyon riskine karşı alternatif pazar çalışmaları ve yüksek katma değerli üretim yatırımları önem arz ediyor. Tüm sektörlere girdi temin eden kimya sektörüne yapılacak yatırımlar ve teşvikler ile ülkemizin büyümesi hızlanacaktır. Sektörümüzün geleceğini inşa edecek Kimya Teknoloji Merkezi’ni faaliyete geçirmek için çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz’ değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdü. İş dünyasındabüyüme mesajları paylaşıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ikinci çeyrek büyüme rakamlarını açıkladı. Buna göre Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 7,6 büyüdü. Büyümenin açıklanmasıyla iş dünyasından mesajlar paylaşılmaya başlandı.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyrek büyüme rakamlarına yönelik ‘Türkiye 2022 yılının ikinci yarısında yüzde 7.6 büyüyerek; yüksek büyüme odaklı hedefine uyumlu şekilde bir büyüme skoru elde etmiştir. Böylece ekonomi yılın ilk yarısı boyunca güçlü büyüme performansını korumuştur.
Sanayimizin ilk çeyrekte 8,2 olan yıllık büyüme oranı ikinci çeyrekte yüzde 7,8’e gerilese de Türkiye büyümesine paralel bir seyir göstererek dirençli görünümünü koruduğunu söyleyebiliriz. Bu direnci, özellikle imalat sektöründe birinci çeyrekteki yüzde 8 olan büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 9.1’e çıkmasında daha net görmekteyiz.
Bu verilere bakarak sanayi sektörümüzün büyüme içindeki payını koruduğunu, sanayinin büyümeye değerli katkısını sürdürmekle birlikte, bir durağanlaşmanın da hafiften kendini göstermekte olduğunu söylememiz gerekiyor.
Özellikle İSO olarak her ay açıkladığımız Türkiye İmalat PMI verileri ile Avrupa’dan gelen resesyon haberlerinin ihracatımızda oluşturabileceği muhtemel olumsuzluklar, ekonomimizin büyümesinde de bir ivme kaybı olabileceğini işaret etmektedir.
İçinde bulunduğumuz çeyrekteki bu öncü göstergeler, bize sanayinin güncel sorun ve beklentilerinin bitirilebilmesinin, sanayimizin büyümeye istikrarlı katkısını sürdürebilmesi açısından ne kadar önem arz ettiğini ortaya koymaktadır’ ifadelerini kullandı.
Olpak: ‘Büyümenin sektör dağılımı ve yatırımların artması sevindirici’
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak, değerlendirmesinde şunları ifade etti:
‘Dünya genelinde ABD, AB ve Çin gibi büyük ekonomilerin son dönemdeki ekonomik aktivesinde yavaşlamanın başladığı ve bahse konu bölgelerde resesyon ihtimalinin telaffuz edildiği bir süreç yaşanıyor. Bir yandan küresel emtia ve enerji fiyatlarının arttığı, bir yandan da salgından kalan tedarik zincirlerindeki sorunların halen tam olarak çözülmediği bu zor dönemde; Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekteki yüzde 7,5’lik büyümenin ardından 2. çeyrekte de yüzde 7,6 oranında büyüme göstererek dünya ülkeleri arasında pozitif ayrışmaya devam ederek istikrarlı büyüme elde etmeyi başarmasını, iş dünyası olarak memnuniyetle karşılıyoruz.
Büyüme verilerinde talep tarafına baktığımızda; tüm alt kalemlerin büyümeye olumlu katkı yaptığını görüyoruz. Hane halkı tüketimi yüzde 22,5 oranında artarken, mal ve hizmet ihracatının yüzde 16,4 ve ithalatın ise yüzde 5,8 oranında artmasıyla net ihracatın büyümeye katkısının 2,7 puan olduğunu görüyoruz. İş dünyası olarak, önem verdiğimiz kalemlerden olan yatırımlar ise yüzde 4,7 oranında artmaya devam etmiştir ki, ilk çeyrekteki yüzde 4,2’lik artışın üzerine artarak devam eden bir yatırım görüntüsü veriyor.
Arz tarafına bakıldığında ise; inşaat ve tarım sektörleri haricinde tüm sektörlerin pozitif büyüme gösterdiğini görüyoruz. Özellikle bankacılık ve finans sektörünün yüzde 26,6 büyümesi dikkat çekerken, hizmetler sektörünün yüzde 18,1 ve sanayi sektörünün yüzde 7,8 oranında genişlemesi ise büyümenin temel sürükleyici kalemleri oldu.
Açıklanan bu olumlu veri, son iki çeyrekte küresel anlamda ivme kaybına rağmen 2022 yıllık büyüme hedefi olan yüzde 5’lik büyümenin yakalanabileceğini, hatta bu hedefin üzerine çıkabileceğimizi gösteriyor. Önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması ve dış talebe dayalı büyümesine daha fazla katkı sunmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.’
İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, değerlendirmesinde kimya sektörünün ikinci çeyrekte yüzde 38,59 büyüdü ve 9,27 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini belirterek, ‘Ülkemiz 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,3 büyüdükten sonra ikinci çeyrekte yüzde 7,6 olarak daha güçlü bir büyüme gerçekleştirdi. Sektörel büyümede ise ikinci çeyrekte sanayide yıllık yüzde 7,8’lik bir artış söz konusu. Mal ve hizmet ihracatı ikinci çeyrekte yüzde 16,4 arttı. Net ihracatın büyümeye katkısı ise 2,7 puan oldu.
İhracat lideri olarak kimya sektörümüz ikinci çeyrekte 2021 yılı ikinci çeyreğine göre yüzde 38,59 büyüdü ve 9,27 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu yılın ilk çeyreğine göre de yaklaşık yüzde 23’ün üzerinde bir ihracat artışı söz konusu. Kimya sektörü olarak ihracat performansımızı istikrarlı devam ettirmek için çalışıyoruz. Diğer yandan enflasyon baskısı, parite ve kur dalgalanmaları, emtia fiyatları ile yakın coğrafyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. İhracatçılarımızın en çok finansmana ulaşım konusunda beklentileri bulunuyor. Resesyon riskine karşı alternatif pazar çalışmaları ve yüksek katma değerli üretim yatırımları önem arz ediyor. Tüm sektörlere girdi temin eden kimya sektörüne yapılacak yatırımlar ve teşvikler ile ülkemizin büyümesi hızlanacaktır. Sektörümüzün geleceğini inşa edecek Kimya Teknoloji Merkezi’ni faaliyete geçirmek için çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz’ değerlendirmesinde bulundu.