Hazır giyim sektörü yeşil dönüşüm için yol haritasını açıkladı.
Hazır giyim sektörü yeşil dönüşüm için yol haritasını açıkladı. Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın iklim politikası olmanın ötesinde, aynı zamanda ekonomik bir dönüşüm programı olarak da kurgulandığını vurgulayan TİM ve İHKİB başkanı Mustafa Gültepe, ‘AB ülkeleri coğrafi yakınlığı ile ihracatımız için hayati önem taşıyor. Özellikle hazır giyimde bu büyük pazarın başka bir alternatifi yok. Dolayısıyla 2050’de sıfır karbon hedefine sektörü hızla hazırlamak zorundayız. Biz hazır giyim ve konfeksiyonda kilogram birim değeri 40 dolara, yıllık ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz’ dedi.
Katma değerli üretimi, istihdama katkısı ve ihracatı ile Türkiye’nin stratejik sektörleri arasında yer alan hazır giyim ve konfeksiyon ‘Yeşil Mutabakat’a uyum sürecinin yol haritası niteliğindeki ‘Sürdürülebilirlik Stratejisi ve Eylem Planı’ belgesini tamamladı. Altı bileşen başlığında 40 eylemden oluşan belge, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve sektör başkanlarının da katıldığı toplantıda kamuoyuna açıklandı. Aynı zamanda İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanlığını da yürüten Gültepe, sektörlerin Yeşil Mutabakat’a uyum stratejilerini belirlemelerinin önemine dikkat çekti.
Basın toplantısına Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) Başkanı Recep Burak Sertbaş, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Başkanı Nüvit Gündemir, Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Başkanı Gürkan Tekin, Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkan Yardımcısı İbrahim Uzunoğlu, alım gruplarının tepe yöneticileri ile sektör temsilcileri katıldı.
‘Yeşil üretim kapasitemizi maksimum düzeye çıkarmak durumundayız’
Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 40’ından fazlasını Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yaptığını, hazır giyim ve konfeksiyonda oranın yüzde 60’ı geçtiğini hatırlatan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ‘Avrupa Birliği 2019 Aralık ayında, salt bir iklim politikası olarak değil, aynı zamanda ekonomik bir dönüşüm programı olarak da kurguladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı açıkladı. Tüm politikalarını yeşil dönüşüm zeminine oturtan Avrupa Birliği’nin aldığı bu kararları küresel rekabetçiliğimizi korumak için de yakından takip etmek zorundayız. AB ülkeleri coğrafi yakınlığı ile ihracatımız için hayati önem taşıyor. Özellikle hazır giyimde bu büyük pazarın başka bir alternatifi yok. Dolayısıyla 2050’de sıfır karbon hedefine sektörü hızla hazırlamak zorundayız. Biz hazır giyim ve konfeksiyonda kilogram birim değeri 40 dolara, yıllık ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Hedefe ulaşmak için tasarımlı, inovatif ve markalı üretimi artırmanın yanı sıra yeşil üretim kapasitemizi maksimum düzeye çıkarmak durumundayız. Çünkü AB merkezli her dört firmadan üçü 2030’a kadar sürdürülebilirlik temelinde tedarik zincirini yeniden yapılandıracak. Tekstil ürünlerinde uzun ömürlü, geri dönüştürülebilir ve tehlikeli kimyasallardan arındırılmış olma şartı aranacak. Hazır giyimde halen AB’nin üçüncü büyük tedarikçisiyiz. Bu büyük pazarda önemli bir yerimiz olmakla birlikte vazgeçilmez değiliz. Hazırlıklarımızı bu gerçeği aklımızda bulundurarak yapmalı, alt yapımızı hızla dönüştürmeliyiz’ şeklinde konuştu.
‘Yeşil dönüşüm için finansman desteği hayati önem taşıyor’
Türk hazır giyim ve konfeksiyon endüstrisinin Yeşil Mutabakat’tan çok daha önce yeşil dönüşümü gündemine aldığını hatırlatan Gültepe, ‘Hazır giyim endüstrimizin sürdürülebilirlik konusunda tamamlanan ve devam eden projeleri var. Yeşil dönüşüm için finansman desteği hayati önem taşıyor. İHKİB’in hazırladığı projelerle AB’nin hibe desteklerinden etkin bir şekilde yararlanıyoruz. İkisi ayrılmaz bir bütün olan tekstilin ardından hazır giyim ve konfeksiyonun sürdürülebilirlik stratejisini netleştirmesiyle birlikte bütünü şimdi tamamladık. Sektör için yol haritası niteliği taşıyan bu belgedeki eylemlerle 40 milyar dolarlık ihracat hedefimizi çok daha kısa sürede yakalayacağımıza inanıyorum. Bu belgeyle özellikle yeşil üretim konusunda Avrupalı iş ortaklarımıza da çok güçlü bir kararlılık mesajı vermiş olacağız’ dedi.
‘Ortaklık zincirinin vazgeçilmez birimi olmalıyız’
Hazır giyim tedarik zincirinde Türkiye’nin elyaftan son ürüne tüm bileşenlerin tamamlandığı ender ülkelerden biri olduğunu vurgulayan İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Hazır Giyim Sektörü Ortak Sürdürülebilirlik Komite Başkanı Mehmet Kaya, ‘Türkiye’nin aynı zamanda tasarım gücüyle, kalitesiyle, hedef pazarlara yakınlığı ve güçlü tedarikçi altyapısıyla kadar rakiplerinden ayrışıyor. Mevcut artıların yanına sürdürülebilirliğin de eklenmesinin şart. Biz ortaklık zinciri yaklaşımı ile yeşil dönüşüm sürecini fırsata çevireceğimize inanıyoruz. Biz katılımcı, kapsayıcı ve etken bir anlayışla yola çıktık. Analizlerimiz ve yetkililerden aldığımız görüşler sonucu, dönüşüm gündemini altı bileşen altında toplayarak 40 eylem oluşturduk. Katılımcılıktan doğan iş birlikleri sayesinde belirlediğimiz eylemlerden 13’ünde uygulama sürecine geçtik’ ifadelerini kullandı.
‘Hazır giyim ve konfeksiyon öncelikli sektörler arasına alınmalı’
Hiçbir firmanın uyum sürecini kendi öz kaynaklarıyla sağlayamayacağını, dolayısıyla finansman desteğinin çok önemli olduğunu belirten Kaya, ‘Kalitenin bir değeri, değerin de bir maliyeti var. Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün artık ucuz ürün üzerinden rekabetçilik arayışında olmaması lazım. Dolayısıyla süreci çok hızlı tamamlamamız gerekiyor. Hazır giyim ve konfeksiyonun AB’de olduğu gibi ülkemizde de ulusal ölçekte öncelikli sektörler arasına alınarak ihtiyaç duyulan teşvik mekanizmalarının sağlanması hayati önem taşıyor’ diye konuştu.
Hazır giyim sektörü yeşil dönüşüm için yol haritasını açıkladı. Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın iklim politikası olmanın ötesinde, aynı zamanda ekonomik bir dönüşüm programı olarak da kurgulandığını vurgulayan TİM ve İHKİB başkanı Mustafa Gültepe, ‘AB ülkeleri coğrafi yakınlığı ile ihracatımız için hayati önem taşıyor. Özellikle hazır giyimde bu büyük pazarın başka bir alternatifi yok. Dolayısıyla 2050’de sıfır karbon hedefine sektörü hızla hazırlamak zorundayız. Biz hazır giyim ve konfeksiyonda kilogram birim değeri 40 dolara, yıllık ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz’ dedi.
Katma değerli üretimi, istihdama katkısı ve ihracatı ile Türkiye’nin stratejik sektörleri arasında yer alan hazır giyim ve konfeksiyon ‘Yeşil Mutabakat’a uyum sürecinin yol haritası niteliğindeki ‘Sürdürülebilirlik Stratejisi ve Eylem Planı’ belgesini tamamladı. Altı bileşen başlığında 40 eylemden oluşan belge, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve sektör başkanlarının da katıldığı toplantıda kamuoyuna açıklandı. Aynı zamanda İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanlığını da yürüten Gültepe, sektörlerin Yeşil Mutabakat’a uyum stratejilerini belirlemelerinin önemine dikkat çekti.
Basın toplantısına Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) Başkanı Recep Burak Sertbaş, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Başkanı Nüvit Gündemir, Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Başkanı Gürkan Tekin, Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkan Yardımcısı İbrahim Uzunoğlu, alım gruplarının tepe yöneticileri ile sektör temsilcileri katıldı.
‘Yeşil üretim kapasitemizi maksimum düzeye çıkarmak durumundayız’
Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 40’ından fazlasını Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yaptığını, hazır giyim ve konfeksiyonda oranın yüzde 60’ı geçtiğini hatırlatan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ‘Avrupa Birliği 2019 Aralık ayında, salt bir iklim politikası olarak değil, aynı zamanda ekonomik bir dönüşüm programı olarak da kurguladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı açıkladı. Tüm politikalarını yeşil dönüşüm zeminine oturtan Avrupa Birliği’nin aldığı bu kararları küresel rekabetçiliğimizi korumak için de yakından takip etmek zorundayız. AB ülkeleri coğrafi yakınlığı ile ihracatımız için hayati önem taşıyor. Özellikle hazır giyimde bu büyük pazarın başka bir alternatifi yok. Dolayısıyla 2050’de sıfır karbon hedefine sektörü hızla hazırlamak zorundayız. Biz hazır giyim ve konfeksiyonda kilogram birim değeri 40 dolara, yıllık ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Hedefe ulaşmak için tasarımlı, inovatif ve markalı üretimi artırmanın yanı sıra yeşil üretim kapasitemizi maksimum düzeye çıkarmak durumundayız. Çünkü AB merkezli her dört firmadan üçü 2030’a kadar sürdürülebilirlik temelinde tedarik zincirini yeniden yapılandıracak. Tekstil ürünlerinde uzun ömürlü, geri dönüştürülebilir ve tehlikeli kimyasallardan arındırılmış olma şartı aranacak. Hazır giyimde halen AB’nin üçüncü büyük tedarikçisiyiz. Bu büyük pazarda önemli bir yerimiz olmakla birlikte vazgeçilmez değiliz. Hazırlıklarımızı bu gerçeği aklımızda bulundurarak yapmalı, alt yapımızı hızla dönüştürmeliyiz’ şeklinde konuştu.
‘Yeşil dönüşüm için finansman desteği hayati önem taşıyor’
Türk hazır giyim ve konfeksiyon endüstrisinin Yeşil Mutabakat’tan çok daha önce yeşil dönüşümü gündemine aldığını hatırlatan Gültepe, ‘Hazır giyim endüstrimizin sürdürülebilirlik konusunda tamamlanan ve devam eden projeleri var. Yeşil dönüşüm için finansman desteği hayati önem taşıyor. İHKİB’in hazırladığı projelerle AB’nin hibe desteklerinden etkin bir şekilde yararlanıyoruz. İkisi ayrılmaz bir bütün olan tekstilin ardından hazır giyim ve konfeksiyonun sürdürülebilirlik stratejisini netleştirmesiyle birlikte bütünü şimdi tamamladık. Sektör için yol haritası niteliği taşıyan bu belgedeki eylemlerle 40 milyar dolarlık ihracat hedefimizi çok daha kısa sürede yakalayacağımıza inanıyorum. Bu belgeyle özellikle yeşil üretim konusunda Avrupalı iş ortaklarımıza da çok güçlü bir kararlılık mesajı vermiş olacağız’ dedi.
‘Ortaklık zincirinin vazgeçilmez birimi olmalıyız’
Hazır giyim tedarik zincirinde Türkiye’nin elyaftan son ürüne tüm bileşenlerin tamamlandığı ender ülkelerden biri olduğunu vurgulayan İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Hazır Giyim Sektörü Ortak Sürdürülebilirlik Komite Başkanı Mehmet Kaya, ‘Türkiye’nin aynı zamanda tasarım gücüyle, kalitesiyle, hedef pazarlara yakınlığı ve güçlü tedarikçi altyapısıyla kadar rakiplerinden ayrışıyor. Mevcut artıların yanına sürdürülebilirliğin de eklenmesinin şart. Biz ortaklık zinciri yaklaşımı ile yeşil dönüşüm sürecini fırsata çevireceğimize inanıyoruz. Biz katılımcı, kapsayıcı ve etken bir anlayışla yola çıktık. Analizlerimiz ve yetkililerden aldığımız görüşler sonucu, dönüşüm gündemini altı bileşen altında toplayarak 40 eylem oluşturduk. Katılımcılıktan doğan iş birlikleri sayesinde belirlediğimiz eylemlerden 13’ünde uygulama sürecine geçtik’ ifadelerini kullandı.
‘Hazır giyim ve konfeksiyon öncelikli sektörler arasına alınmalı’
Hiçbir firmanın uyum sürecini kendi öz kaynaklarıyla sağlayamayacağını, dolayısıyla finansman desteğinin çok önemli olduğunu belirten Kaya, ‘Kalitenin bir değeri, değerin de bir maliyeti var. Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün artık ucuz ürün üzerinden rekabetçilik arayışında olmaması lazım. Dolayısıyla süreci çok hızlı tamamlamamız gerekiyor. Hazır giyim ve konfeksiyonun AB’de olduğu gibi ülkemizde de ulusal ölçekte öncelikli sektörler arasına alınarak ihtiyaç duyulan teşvik mekanizmalarının sağlanması hayati önem taşıyor’ diye konuştu.