Azerbaycan’da Türkiye Cumhuriyeti’nin 100.
Azerbaycan’da Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı dolayısıyla Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği tarafından resepsiyon verildi.
Azerbaycan’ın başkent Bakü’de bulunan Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nde Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı dolayısıyla Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği tarafından resepsiyon verildi. Resepsiyona Milli Meclis Başkanı Sahibe Gafarova başta olmak üzere milletvekilleri, üst düzey komutanlar ve çok sayıda davetli katıldı.
Resepsiyonda konukları, Büyükelçi Cahit bağcı, Silahlı Kuvvetler Ataşesi Tuğgeneral Soner Oruçoğlu ve eşleri karşıladı. Saygı duruşu ve iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başlayan resepsiyonda Büyükelçi Cahit Bağcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlama mesajından sonra yaptığı konuşmada, ‘Cumhuriyetimiz çok çetin badirelerden geçerek bu günlere gelmiştir. Demokrasisini kesintiye uğratan darbeler yaşamış, egemenlik ve toprak bütünlüğünü hedef alan terör örgütleri ile içeride ve dışarıda 40 yılı bulan bir mücadele verilmiş ve verilmeye devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruluşunun 100. yılında 1 trilyon doları aşan gayrisafi milli hasılası ile (GSMH) ile G20 ülkeleri içerisinde yer almaktadır. 1952 yılından beri NATO üyesi olan Türkiye en büyük 2. askeri güce sahiptir. 267 diplomatik misyonu ile dünyanın en geniş diplomatik ağına sahip beşinci ülkedir’ dedi.
‘Türkiye, insanlığın vicdanı mazlumların tek umudu, merhametin simgesi olmuştur’
Türkiye GSMH’ye göre küresel düzeyde en fazla insanı yardım yapan ülke olduğunu belirten Bağcı, ‘Kuruluşunun 100. yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücü, bayrağının şanı, milletinin itibarı yükseltilmiştir. Türkiye, insanlığın vicdanı mazlumların tek umudu, merhametin simgesi olmuştur. Bugün Türkiye savunma sanayiinde yerlilik ve millilik oranını yüzde 80’in üzerine çıkararak kendi uydusunu, savaş gemisini, insansız ve insanlı savaş uçağını ve otomobilini yapabilen bir sanayi ülkesidir. Dünyada marka haline gelen savunma sanayimiz, barış ve istikrar vizyonumuz, insani ve girişimci dış politikamızla bölgesel iş birliği, küresel huzur ve barış için çaba göstermekteyiz’ dedi.
‘Türkiye ve Azerbaycan, bizler birbirimizi aynı milletin evlatları olarak görmekteyiz’
Cumhuriyetin 100. yılını kardeş ve müttefik Azerbaycan’da kutlamanın ayrı bir mutluluk olduğunu ifade eden Bağcı, ‘Türkiye ve Azerbaycan, bizler birbirimizi aynı milletin evlatları olarak görmekteyiz. Bu gurur hepimize büyük bir coşku, daha çok çalışma azmi ve kararlılığı vermektedir. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün ifade ettiği gibi ‘Kederimiz de sevincimiz de birdir’. Liderlerimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın İlham Aliyev’in geliştirdiği üstün siyaset ve strateji, birlikte daha güçlü olacağımız anlayışıyla bizlere yeni ufuklar ve yeni hedefler ortaya koymaktadır. Vizyon ve misyonumuza rehberlik eden ise Şuşa Beyannamesidir. Türkiye ve Azerbaycan 7 milyar doları aşan bir dış ticaret hacmine ulaşmıştır. Cumhurbaşkanlarımızın gösterdiği yakın vadeli hedefimiz 15 milyar dolarlık dış ticarettir’ dedi.
‘8 milyar insanın kaderi hesap dahi vermeyen 5 ülkenin insafına, hırsına ve çıkarına bırakılmıştır’
Dünyanın gözleri önünde Filistin’de okullar, mabetler ve hastanelerim bombalanarak her gün yüzlerce sivilin İsrail tarafından acımasızca öldürüldüğünü belirten Bağcı, ‘Sorumlu kuruluşlar ise kör, sağır ve dilsizdir. 8 milyar insanın kaderi hesap dahi vermeyen 5 ülkenin insafına, hırsına ve çıkarına bırakılmıştır. Günümüz jeopolitik gerçekliği ile uyumsuz olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yeniden yapılandırılarak daha etkin, demokratik, şeffaf ve hesap verebilir bir yapıya ile işleyişe kavuşturulması bir zarurettir. Daha adil bir dünya için umut ve güven veren bir küresel yönetişim modeli ve düzenine ihtiyaç vardır. Türkiye varisi olduğu köklü miras çerçevesinde dünyanın vicdanı olmayı sürdürecektir. Merhametini yitirmiş çağda bizlere adaletin temsilcisi, vicdanların sesi olma sorumluluğu düşmektedir. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem tesis edilene kadar biz ‘Dünya beşten büyüktür’ ve ‘Daha adil dünya mümkündür’ demeye ve bu yolda mücadeleye devam edeceğiz’ dedi.
Türkiye için 2023’ün Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcı olduğunu ifade eden Bağcı, ‘Türkiye yeni yüzyıl için ortaya koyduğu vizyon ile ‘devlet millet içindir’ anlayışını esas almıştır. Türkiye Yüzyılı vizyonu ile kimlik yerine birlik, kutuplaştırma yerine bütünleştirme siyaseti esas alınmıştır. Türkiye Yüzyılı istikrarın, üretimin, kalkınmanın, verimliliğin, sürdürülebilirliğin, refahın, gücün, haklının, bilimin, şefkat ve merhametin, barış ve huzurun, istikbalin yüzyılı olacaktır. Türkiye büyük bir tarihi mirasa ve sorumluluğa sahip bir ülkedir. Türkiye Yüzyılı’nın ülkemizle birlikte bölgemizden başlayarak dünyanın her yerine huzur ve barış, kalkınma ve refah götürecek bir devrimin adı olduğunu tüm insanlıkla paylaşıyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’nin tarafsız ve objektif tutumu, istikrar sağlayıcı bir rol oynuyor’
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının 20. yüzyılda en önemli olaylarından biri olduğunu belirten Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Sahibe Gafarova, ‘Kardeş ülke, büyük siyasetçi ve devlet adamı Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde son 20 yılda büyük başarılara imza attı. Türkiye zengin ekonomik, siyasi, askeri, entelektüel ve manevi potansiyeliyle gurur duyabilir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti dünyanın en etkili ve güçlü ülkelerinden biridir. Kardeş ülkenin uluslararası sorunlara karşı tarafsız ve objektif tutumu, dünyanın içinde bulunduğu tehlikeli dönemde istikrar sağlayıcı bir rol oynuyor’ ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin adalet ve dürüstlük kriterlerine dayanan diplomasisinin, anlaşmazlıkların çözümünde ve barış girişimlerinin ilerletilmesinde söz sahibi olduğunu vurgulayan Gafarova, ‘Türkiye, dünyanın farklı ülkelerinden gelen mültecilere ve doğal afet mağdurlarına yardım sağlayarak küresel dayanışmaya ve insani değerlere olan bağlılığını ortaya koyuyor. Kardeş ülkemizin sürdürülebilir kalkınma yolunda elde ettiği başarıdan mutluluk duyuyoruz, çünkü Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücüdür, Azerbaycan’ın gücü Türkiye’nin gücüdür. Milletlerimizin ve devletlerimizin kardeşliği ve dostluğu en büyük zenginliğimizdir’ dedi.
Açılış konuşmasının ardından gelen misafirlere ikramlarda bulunuldu.
Azerbaycan’da Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı dolayısıyla Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği tarafından resepsiyon verildi.
Azerbaycan’ın başkent Bakü’de bulunan Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nde Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı dolayısıyla Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği tarafından resepsiyon verildi. Resepsiyona Milli Meclis Başkanı Sahibe Gafarova başta olmak üzere milletvekilleri, üst düzey komutanlar ve çok sayıda davetli katıldı.
Resepsiyonda konukları, Büyükelçi Cahit bağcı, Silahlı Kuvvetler Ataşesi Tuğgeneral Soner Oruçoğlu ve eşleri karşıladı. Saygı duruşu ve iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başlayan resepsiyonda Büyükelçi Cahit Bağcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlama mesajından sonra yaptığı konuşmada, ‘Cumhuriyetimiz çok çetin badirelerden geçerek bu günlere gelmiştir. Demokrasisini kesintiye uğratan darbeler yaşamış, egemenlik ve toprak bütünlüğünü hedef alan terör örgütleri ile içeride ve dışarıda 40 yılı bulan bir mücadele verilmiş ve verilmeye devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruluşunun 100. yılında 1 trilyon doları aşan gayrisafi milli hasılası ile (GSMH) ile G20 ülkeleri içerisinde yer almaktadır. 1952 yılından beri NATO üyesi olan Türkiye en büyük 2. askeri güce sahiptir. 267 diplomatik misyonu ile dünyanın en geniş diplomatik ağına sahip beşinci ülkedir’ dedi.
‘Türkiye, insanlığın vicdanı mazlumların tek umudu, merhametin simgesi olmuştur’
Türkiye GSMH’ye göre küresel düzeyde en fazla insanı yardım yapan ülke olduğunu belirten Bağcı, ‘Kuruluşunun 100. yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücü, bayrağının şanı, milletinin itibarı yükseltilmiştir. Türkiye, insanlığın vicdanı mazlumların tek umudu, merhametin simgesi olmuştur. Bugün Türkiye savunma sanayiinde yerlilik ve millilik oranını yüzde 80’in üzerine çıkararak kendi uydusunu, savaş gemisini, insansız ve insanlı savaş uçağını ve otomobilini yapabilen bir sanayi ülkesidir. Dünyada marka haline gelen savunma sanayimiz, barış ve istikrar vizyonumuz, insani ve girişimci dış politikamızla bölgesel iş birliği, küresel huzur ve barış için çaba göstermekteyiz’ dedi.
‘Türkiye ve Azerbaycan, bizler birbirimizi aynı milletin evlatları olarak görmekteyiz’
Cumhuriyetin 100. yılını kardeş ve müttefik Azerbaycan’da kutlamanın ayrı bir mutluluk olduğunu ifade eden Bağcı, ‘Türkiye ve Azerbaycan, bizler birbirimizi aynı milletin evlatları olarak görmekteyiz. Bu gurur hepimize büyük bir coşku, daha çok çalışma azmi ve kararlılığı vermektedir. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün ifade ettiği gibi ‘Kederimiz de sevincimiz de birdir’. Liderlerimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın İlham Aliyev’in geliştirdiği üstün siyaset ve strateji, birlikte daha güçlü olacağımız anlayışıyla bizlere yeni ufuklar ve yeni hedefler ortaya koymaktadır. Vizyon ve misyonumuza rehberlik eden ise Şuşa Beyannamesidir. Türkiye ve Azerbaycan 7 milyar doları aşan bir dış ticaret hacmine ulaşmıştır. Cumhurbaşkanlarımızın gösterdiği yakın vadeli hedefimiz 15 milyar dolarlık dış ticarettir’ dedi.
‘8 milyar insanın kaderi hesap dahi vermeyen 5 ülkenin insafına, hırsına ve çıkarına bırakılmıştır’
Dünyanın gözleri önünde Filistin’de okullar, mabetler ve hastanelerim bombalanarak her gün yüzlerce sivilin İsrail tarafından acımasızca öldürüldüğünü belirten Bağcı, ‘Sorumlu kuruluşlar ise kör, sağır ve dilsizdir. 8 milyar insanın kaderi hesap dahi vermeyen 5 ülkenin insafına, hırsına ve çıkarına bırakılmıştır. Günümüz jeopolitik gerçekliği ile uyumsuz olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yeniden yapılandırılarak daha etkin, demokratik, şeffaf ve hesap verebilir bir yapıya ile işleyişe kavuşturulması bir zarurettir. Daha adil bir dünya için umut ve güven veren bir küresel yönetişim modeli ve düzenine ihtiyaç vardır. Türkiye varisi olduğu köklü miras çerçevesinde dünyanın vicdanı olmayı sürdürecektir. Merhametini yitirmiş çağda bizlere adaletin temsilcisi, vicdanların sesi olma sorumluluğu düşmektedir. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem tesis edilene kadar biz ‘Dünya beşten büyüktür’ ve ‘Daha adil dünya mümkündür’ demeye ve bu yolda mücadeleye devam edeceğiz’ dedi.
Türkiye için 2023’ün Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcı olduğunu ifade eden Bağcı, ‘Türkiye yeni yüzyıl için ortaya koyduğu vizyon ile ‘devlet millet içindir’ anlayışını esas almıştır. Türkiye Yüzyılı vizyonu ile kimlik yerine birlik, kutuplaştırma yerine bütünleştirme siyaseti esas alınmıştır. Türkiye Yüzyılı istikrarın, üretimin, kalkınmanın, verimliliğin, sürdürülebilirliğin, refahın, gücün, haklının, bilimin, şefkat ve merhametin, barış ve huzurun, istikbalin yüzyılı olacaktır. Türkiye büyük bir tarihi mirasa ve sorumluluğa sahip bir ülkedir. Türkiye Yüzyılı’nın ülkemizle birlikte bölgemizden başlayarak dünyanın her yerine huzur ve barış, kalkınma ve refah götürecek bir devrimin adı olduğunu tüm insanlıkla paylaşıyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’nin tarafsız ve objektif tutumu, istikrar sağlayıcı bir rol oynuyor’
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının 20. yüzyılda en önemli olaylarından biri olduğunu belirten Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Sahibe Gafarova, ‘Kardeş ülke, büyük siyasetçi ve devlet adamı Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde son 20 yılda büyük başarılara imza attı. Türkiye zengin ekonomik, siyasi, askeri, entelektüel ve manevi potansiyeliyle gurur duyabilir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti dünyanın en etkili ve güçlü ülkelerinden biridir. Kardeş ülkenin uluslararası sorunlara karşı tarafsız ve objektif tutumu, dünyanın içinde bulunduğu tehlikeli dönemde istikrar sağlayıcı bir rol oynuyor’ ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin adalet ve dürüstlük kriterlerine dayanan diplomasisinin, anlaşmazlıkların çözümünde ve barış girişimlerinin ilerletilmesinde söz sahibi olduğunu vurgulayan Gafarova, ‘Türkiye, dünyanın farklı ülkelerinden gelen mültecilere ve doğal afet mağdurlarına yardım sağlayarak küresel dayanışmaya ve insani değerlere olan bağlılığını ortaya koyuyor. Kardeş ülkemizin sürdürülebilir kalkınma yolunda elde ettiği başarıdan mutluluk duyuyoruz, çünkü Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücüdür, Azerbaycan’ın gücü Türkiye’nin gücüdür. Milletlerimizin ve devletlerimizin kardeşliği ve dostluğu en büyük zenginliğimizdir’ dedi.
Açılış konuşmasının ardından gelen misafirlere ikramlarda bulunuldu.