Ölüm; her biyolojik canlı gibi insanlar için de kaçınılmaz sondur. Dünyada yaşam var olduğundan bu güne kadar ölüm, her canlı tarafından yaşanmıştır. Yaşamı güzel ve cazip kılan da budur. Ölüm olmasaydı yaşam da anlamını yitirmez miydi?

 

Ölüm olunca karşılığında ölümsüzlük fikri de gelişmiş aslında. Bir çok tarihsel kaynak ölümsüzlüğün hep arandığını anlatıyor. Bu arayışlardan en dikkat çekenlerinden bir tanesi Çin İmparatoru Çin Şi Huang. M.Ö. 221 yıllarında Çin’i birleştiren ilk imparator olarak biliniyor.

 

Bütün Çin’de yazıyı, parayı, ağırlık ve ölçü birimlerini standart hale getirmiş, kanallar ve yollar yaptırmıştı. Kuzey sınırlarını akınlardan korumak için Çin Seddi’nin inşasını da o başlatmıştı.

 

Ölümsüzlük arayışındaki Çin Şi Huang bunu sağlayacak iksiri bulması için ülke dışına elçiler gönderir. Eski kralların ve alimlerin 10 bin yıl yaşadığı ve bunu civa sülfür içerek yaptıkları inancıyla kendisi de içtiği şaraplara cıva katarmış. Sonucunda 39 yaşında civa zehirlenmesinden ölmüş.

 

Ölmeden önce; ölümsüzlük mümkün olmazsa öbür dünyada da imparatorluğuna devam edebilmek içini sahip olduğu şeylerin kilden heykellerini yaptırmış. Tesadüfen bulunan mozolesinde; kedisini koruyan 8000 askeri, atları, silahları, sahip olduğu her şeyin heykeli ile birlikte gömülmüş.

 

Huang öldükten sonra da imparatorluğuna devam etti mi bilinemez ama ölümsüzlük arayışları hep devam etmiş. Klonlama, dondurulma gibi yöntemlerle ölümsüzlük arayışları devam etmekte, bir çok bilim merkezi konu ile ilgili çalışmaktadır.

 

İnsanlığın tarih boyunca aradığı ölümsüzlük gerçekleşir mi, bilinmez. Ancak bilinen bir şey var ki; ölümsüzlüğü arayanlar bu güne kadar hep ölmüşler. Oysa yaptıklarıyla insanlığa hizmet edenler, bedenen ölseler de gönüllerde, fikirlerde yaşamaya devam etmektedir. İşte; asıl ölümsüzlük budur.

 

Mustafa Kemal Atatürk bunu şu sözleriyle ne güzel anlatmıştır: “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.”

 

Eğer öldükten sonra da yaşamak istiyorsanız; yapmanız gereken; geriye iyi şeyler bırakmaktır. İyi evlatlar, başarılı işler, sizi yaşatacak eserler. Yaptıklarınızla, söylediklerinizle hayatı paylaştığınız insanlarda iz bırakabilirseniz, yaşamaya devam edersiniz. Hayatınızı bu anlayışla yamanız dileğiyle, sağlıcakla kalın