İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde 2021 İl Göç İdaresi Müdürleri Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde 2021 İl Göç İdaresi Müdürleri Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Bakan Soylu yaptığı konuşmada, ‘Biz dünyanın en çok mülteci barındıran ülkesiyiz. Etrafımızda ateş çemberi var. Çatışma bölgeleri var’ dedi.
2021 İl Göç İdaresi Müdürleri Değerlendirme Toplantısı, Göç İdaresi Genel Müdürü Savaş Ünlü’nün açılış konuşmasıyla başladı. Ardından ‘Tanırsan Sen de Seversin’ video gösterimi yapıldı. Toplantıya ev sahipliği yapan Balıkesir Valisi Hasan Şıldak, hoş geldiniz konuşması yaptı. Akabinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kürsüye çıktı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, ‘Dünya yaklaşık bir asırdır unuttuğu krizi, virüs salgınını yönetmeye çalışıyor. Her ne kadar başlangıçta maske konusunda tatsız bir rekabet yaşansa da sonrasında bir yere oturdu. Aşılar bulundu. Bilgiler paylaşıldı. Dünya salgın ile mücadelede önemli bir iş birliği ortaya koydu. Ancak aynı dünya tarihi boyunca hiç olmadığı bir insan hareketi ile göç krizi ile 2011 yılından bu yana yoğun olarak karşı karşıya. Sadece Suriye değil, Afrika, Orta Doğu, Güney Amerika’da da büyük bir göç sorunu var. Meksika’dan Amerika’ya; Venezuela’dan yine aynı noktalara bir taraftan Afrika’dan, Ortadoğu’dan, Orta Asya’dan hem Türkiye, hem de Avrupa’ya ve aynı zamanda güney Afrika kıtasında oluşan göç hareketleri. Bütün bunlar insanlığın bir imtihanıdır. Bu gün biz bu imtihanda başı dik bir şekilde duruyoruz’ ifadelerini kullandı.
Avrupa’nın mülteci konusunda yaklaşımının insanlığı öldürdüğüne değinen Bakan Soylu ‘Dünyada neler ile karşı karşıya kalındığını görüyorsunuz. Avrupalı Yunanistan. Altını çizerek söylüyorum. Avrupalı Yunanistan’ın kendi ülkesine gitmek isteyen insanlara hangi insanlık dışı muameleleri yaptığını hep beraber görüyor ve şahitlik ediyoruz. Siz merak etmeyin. Avrupa da görüyor, dünya da görüyor. Batı’da görüyor. Ama çifte standartlarını ve iki yüzlülüklerini bırakmadıkları için, ben dedikleri için kendi medeniyetlerinin şahikalarına taptıkları için Beni bağışlayın insanlığı öldürüyorlar’ dedi.
Dünyada en fazla mültecinin barındığı ülkenin Türkiye’ye olduğuna değinen İçişleri Bakanı Soylu ‘Biz dünyanın en çok mülteci barındıran ülkesiyiz. Etrafımızda ateş çemberi var. Çatışma bölgeleri var’ dedi.
Batılı ülkelerin mültecilerden korktuğunu ifade eden Bakan Süleyman Soylu, ‘Salgının ilk günlerinde balkonlardan şarkı söyleyerek komşularına moral verip insanların videolarını medeniyet ve dayanışma göstergesi olarak pazarlayan modern batı sözde konu göçmenler olunca tamamen farklı bir kimliğe büründü. Göçmen gemilerini limanlarına dahi yanaştırmadılar. Ölüme terk ettiler. Yoksulluğa ve yalnızlığa terk ettiler. Virüsten korkmayan batı, göçmenden korkmuştur’ dedi.
Yıllara göre istatistik rakamlara değinen Bakan Soylu, ‘2019 – 2021 arasında bugüne kadar itibarıyla etkinlik bazında; merkezi ve yerel düzeyde gerçekleştirilen 1229 organizasyonla 172 bin 344 kişiye ulaşılmıştır. 15 ilde faaliyet gösteren göç danışma merkezleri ile 2018 – 2020 yılları arasında toplamda 1 milyon 286 bin 348 kişiye hizmet verilmiştir. Dolayısıyla, Türkiye olarak, göçü gelecek için bir vizyon haline getirme yolunda çok ciddi adımlar atıyoruz. Elbette ki göç meselesinin bir de düzensiz göç boyutu var. Trajedinin büyük kısmı burada yaşanmaktadır’ diye konuştu.
Düzensiz göç olayları ile ilgili kuruluşların yoğun bir mesai harcadığına değinen Bakan Soylu ‘Emniyet teşkilatımızın, jandarma genel komutanlığımızın, sizlerin, bizatihi sahil güvenlik komutanlığının tüm kapasitesinin yaklaşık yüzde 70’lik kısmı, düzensiz göçle mücadeleye harcanmaktadır. Ve burada da uluslararası hukukla vicdan ve merhameti uyumlaştırmaya, aynı zamanda kamu düzenimizden de taviz vermemeye çalışıyoruz. Düzensiz göçte bizim ulaştığımız sayılar, başka ülkelerin hayal bile edemeyeceği sayılardır’ dedi.
Bakan Süleyman Soylu ‘Elbette ki düzensiz göç suçtur ancak bu yola tevessül eden insanlar, insan olma haklarını kaybetmiş değildir. Yakalanan kaçak göçmeni çırılçıplak soyup, ellerini plastik kelepçeyle bağlayıp, kışın ortasında, botları olmadan Ege Denizinin dondurucu sularında ölüme atmanın ne hukukla, ne insanlıkla, ne de başka bir değerle bağdaşır yanı yoktur. Uluslararası toplumun bu harekete sessizliğini de anlamak mümkün değildir’ dedi.
Soylu ‘Elbette ki göçmen kaçakçıları da burada bizim temel hedefimizdir. İnsan tacirleri, namussuzlar, alçaklar, 1000-1500 dolara insan bedeni satanlar. Getiri mi? 4-5 metrelik karın altına o insanları gömenler, Ege Denizi’nde Aylan bebeğin katilleri, konulmaması, yapılmaması gereken bir bota 30-40-50 kişiyi gözü para dönmüş canilerin sığıştırdıkları o namussuzlar ve bütün bunlarla mücadele eden bir Türkiye.’dedi.
AB’nin sınırlarını koruyan FORTEX’e değinen Bakan Soylu ‘Avrupa, maalesef kendi sınırları için ortak bir teşkilat oluşturmuş, Frontex. Fakat aslen insanlık dışı bir teşkilat teşkil etmiş. Frontex teşkilatı, Avrupa’nın yüz karasıdır ve ellerinde insan kanı vardır. Avrupa, halen daha bu teşkilatı koruyup kollamak için fırsat beklemektedir. Tam da yakışanı yapmaktadır işin esası itibarıyla. Avrupa’yı buradan tekrar uyarmak istiyoruz, bu Frontex teşkilatı, tarihinizdeki sömürü davranışının bir başkası olarak kara leke olarak tarihinize nakşedilmiştir. Eğer çok çabuk adım atmaz, bu teşkilatı kapatıp bu teşkilatın kusurlarını tarihin ve yargının önüne çıkarmazsanız hep birlikte o medeniyetinize yeni bir kara çalma başarısını elde etmiş olacaksınız. Gerçi belki de yakışanı budur.’dedi.
Suriye’deki insanlık dramın anlatan bir video izleten Soylu, ‘Burada 53 bin briket ev yapılıyor. Şu anda 33 bini tamamlandı. Birkaç kez gittik İdlib’e. Oradaki tablo hakikaten insanlık açısından büyük bir sınavdı. Çadırlar, güvenlik sorunu, çocuklar, yaşlılar, anneler, babalar, anneleri olmayan, babaları olmayan çocuklar… Sanki bin yıl gerideler. Onlar da bizim gibi yaşıyorlardı. Acımasız, gözü para ve petrol görenler, o insanların hayatını mahvettiler. Tarih, gerçeklerle donatılır. Bunun için yapacak çok işimiz var. Kendimize, insanlığı olan, bize bıraktığı değerlere olan saygımız için yapacak işimiz var.’dedi.
Diğer yandan Soylu, bakanlık dahilinde geliştirilen yeni yerli ve milli yazılımının yakın zamanda tüm kurumlarda kullanılmaya başlanacağını belirtti. Soylu, Soylu, ‘Dünyada 7 ülkede olan bir yazılımı, kendi milli ve yerli yazılımımızla yapmış olduk. Özellikle yabancılardan başladık. Parmak izi, resim ve biometrik verilerimizi yerli bir yazılıma dönüştürdük. Biometrik verileri sayılaştırma yönteminde başkalarına mahkumduk. Şu anda stratejik olarak da bizim için kıymettar bir işti o. Buna cesaret ettik, Sayın Cumhurbaşkanı’mıza bunu arz ettik ’Yürüyün.’ dedi. Yürüdük ve sonucu da aldık. Türkiye’yi çok önemli bir maliyetten yerli ve milli teknolojimiz kurtarmış olacak. Bundan sonraki aldığımız verilerin tamamının sayısallaştırma ve karşılaştırma işlemini kendi milli ve yerli yazılımımızla gerçekleştiriyoruz. Bu da bizim açımızdan büyük bir gurur vesilesidir.’ diye konuştu.