İYİ Parti Genel Başkanı Dursun Müsavat Dervişoğlu, küskünlere çağrıda bulunarak, “7 yıllık siyasi hareketimizin içerisinde büyük mücadeleler vermiş, şu ya da bu sebeple partimizle yollarını ayırmış, ama bizlerle olan gönül ve ülkü bağını asla kaybetmemiş dava ve yol arkadaşlarıma sesleniyorum; İYİ Parti dün olduğu gibi bugün de sizindir. Gelin, tüm yaraları birbirimize sarılarak saralım” dedi.
İYİ Parti Grubu, kurultaydan sonra ilk defa toplandı. İYİ Parti Genel Başkanı Dursun Müsavat Dervişoğlu, ilk defa TBMM’de kürsüden hitap etti. Dervişoğlu, sadece bir makamı, sadece bir koltuğu, sadece bir kürsüyü devralmadığını belirterek, “Milletimizin sesi olma, dertlere derman bulma ve memleketimize İYİ Parti’nin vizyonunu, projelerini, çözümlerini sunma hedefini taşıyan bir bayrak teslim aldım. Buradan, Türk Milletinin huzurunda söz veriyorum ki; arkadaşlarımla birlikte, bu bayrağı daha da yükseklere taşıyacağız. Kutlu ülkümüze, hedeflerimize ve ideallerimize hep birlikte ulaşacağız! Türkiye’nin mutlu ve huzurlu yarınlarına, milletimizle birlikte kavuşacağız” ifadelerini kullandı.
5. Olağanüstü kurultaya değinen Dervişoğlu, “Başta Kurucu Genel Başkanımız Meral Akşener’e, Genel Başkan Adaylarımız Koray Aydın’a, Sayın Mehmet Tolga Akalın’a, İYİ Partimizin, vefakar ve cefakar teşkilatlarına, kurultayımızı, alnımızın akıyla, büyük bir olgunlukla neticelendirmemize fikriyle ve ferasetiyle katkı veren, bu tarihi süreçte yüksek sorumluluk üstlenen saygıdeğer delegelerimize, sizlerin huzurunda bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Kongreler kongrelerde kalmalıdır. Yersiz tartışmaların anlamı yoktur. Dünden bugüne hiçbir şey değişmemiştir. Sayın Koray Aydın, ağabeyim ve aile büyüğümdür. Sayın Tolga Akalın da, kardeşim ve ailemin bir ferdidir. Yaşanan güzelliklerin, hepimiz adına hayırlara vesile olmasını dilerim. Allah hiçbirimizi mahcup etmesin. Hazır sırası gelmişken, İYİ Partimizin Genel Başkanı olarak buradan açık bir çağrıda bulunmak istiyorum. 7 yıllık siyasi hareketimizin içerisinde büyük mücadeleler vermiş, şu ya da bu sebeple partimizle yollarını ayırmış, ama bizlerle olan gönül ve ülkü bağını asla kaybetmemiş dava ve yol arkadaşlarıma sesleniyorum; İYİ Parti dün olduğu gibi bugün de sizindir. Gelin, tüm yaraları birbirimize sarılarak saralım, gelin, küskünlükleri sonlandıralım. Gelin, haklıya hakkını birlikte teslim edelim ve mücadelemize her zamankinden daha güçlü bir şekilde devam edelim. Gelin hep birlikte ve yeniden, mavi gök’ü çadır, güneşi bayrak eyleyelim. İşte bakın millet bizi çağırıyor. Sadece kapılarımız değil, gönüllerimiz ve kollarımızda ardına kadar açıktır” diye konuştu.
“Siz iktidar sahipleri hesap vermediğiniz için insanımız bu halde yaşıyor”
Yeni anayasa hazırlıkları ile ilgili olarak Dervişoğlu, “Milletimiz, anayasadan dolayı açlık sınırının altında yaşamıyor. Gençlerimiz, anayasadan dolayı ülkeden gitmenin yollarını aramıyor. İnsanımız, anayasadan dolayı çile çekmiyor. Adalet, anayasadan dolayı işportaya düşmüyor. Kadınlarımız, anayasadan dolayı öldürülmüyor. Esnafımız, anayasadan dolayı siftahsız güne başlayıp günü öyle kapatmıyor. Hastalarımız, yaşlılarımız anayasadan dolayı hastane randevusu beklerken ölmüyor. Bugünün sözde sivilleri, dünün cuntasına özenir hale geldiği için millet bitap düşmüştür. Bu millet artık, bir zamanlar anayasa fırlatıldığı için değil, anayasanın temelleri her gün her fırsatta çiğnendiği için ekmeksiz kalıyor. Ekmeksiz kaldıkça hukukundan oluyor. Siz iktidar sahipleri, anayasada uymanız için koyulan kurallara uymadığınız için, millete karşı yerine getirmeniz gereken görevleri yerine getirmediğiniz için, ne milli, ne yerli, ne ahlaki, ne vicdani, ne akla, ne inanca dair hiçbir değer ve sorumluluğa sahip olmadığınız için denetlenemediğiniz ve hesap vermediğiniz için insanımız bu halde yaşıyor” diye konuştu.
“AK Parti yeni bir anayasa değişikliği ile bu süreci 2028 seçimlerine taşımak istemekte”
Dervişoğlu şöyle konuştu:
“Çok değil daha 1 yıl önce, Sayın Erdoğan 2014 ve ardından 2018 seçimlerinde üst üste iki kez cumhurbaşkanı seçilmiş bir siyasi olarak, anayasadaki 2 dönem kuralına rağmen nasıl oldu da 14 Mayıs 2023 seçimlerinde tekrar aday olabildi? İktidara göre Türkiye’deki her anayasa kuralı, Sayın Erdoğan’a 2 dönem daha adaylık hakkı temin etmelidir. Etmiyorsa da, o halde değiştirilmelidir. Hal böyleyken yeni anayasa tartışmalarının iktidar tarafından Türkiye’nin gündemine getirilmesindeki amaç son derece açıktır. 2017 yılında anayasa değişikliğini bahane ederek Erdoğan’ın yeniden adaylığının önünü açan Adalet ve Kalkınma Partisi, şimdi yeni bir anayasa değişikliği ile bu süreci 2028 seçimlerine taşımak istemektedir. İktidara sesleniyorum; 2017 yılındaki anayasa değişikliği ile Erdoğan’ın şahsi ikbali ve istikbali için, tek adam rejimini Türkiye’nin ve Türk milletinin başına siz bela ettiniz. Bela ettiniz ve dolar 3 liradan 32 liraya çıktı. Bela ettiniz, cari açık rekor üstüne rekorlar kırdı. Bela ettiniz, enflasyon bütün bir memleketi esir aldı. Bela ettiniz, Türkiye yoksullaştı ve yoksunlaştı. Şimdi bir kez daha, Erdoğan’ın şahsi siyasi kariyerine hizmet etmek amacıyla, anayasa değişikliği senaryosuna bir figüran aranıyorsa İYİ Parti, böyle bir senaryonun içinde olmayacaktır. Türk milleti de, hiçbir şahsi ikbalin figüranı yapılamayacaktır.”
Sinan Ateş cinayeti iddianamesine tepki
Sinan Ateş cinayetinin iddianamesinin tamamlandığını ve mahkemeye sunulduğunu hatırlatan Dervişoğlu, “Ortada 146 sayfalık bir iddianame var. 38 yıllık bir ömür, 2 kız evlat, 1 eş, 1 anne, iyi ki bu iddianameyi görmedi dediğimiz merhum 1 baba…16 ay süren bir soruşturmanın neticesi, 146 sayfalık bir hatır senedi adeta. Cinayetin tüm ayrıntılarının araştırıldığı, tüm iddiaların değerlendirildiği, tüm tanıkların ifadeleri doğrultusunda bir hukuk metninin ortaya çıktığını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bu sözde iddianameyle, hiçbir iddianın araştırılmadığı, cinayetin neden işlendiğinin bile sorgulanmadığı, bilirkişi raporunda ifade edilen hiçbir hususa yer verilmediği, tanıkların ve şüphelilerin beyanlarının, sorulan sorular bağlamında ayıklandığı, hatta bir utanç belgesi olarak, acılı eşi Sayın Ayşe Ateş’in ifadesine dahi yer verilmediği, hukuk tarihine kara bir leke olarak kazınacaktır. Bu iddianame görünümlü utanç belgesinin, bir hukuk devletinde, millet adına karar verecek. Hiçbir mahkeme tarafından kabulü mümkün olamazdı. Bunu kaleme aldığını iddia eden savcının tüm yetkileri de zaman kaybetmeden elinden alınmalıydı. Üzülerek öğrendik ki iddianame diye geçen hatır senedini, asli, hukuki ve vicdani gerekçelerle iade etmesi gereken Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, maalesef kabul etmiştir. Adalet duygusunu daha iddianame aşamasında zedeleyen, hukukun üstünlüğü yerine, üstünlere hukuk tesis etmeye çalışan bir yaklaşım, bırakın Türk milletine, adalet heykeline bile hesap veremez” ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu grup toplantısı sonrasında gazetecilerin siyasette değişim sorusuna cevap vermedi. Dervişoğlu, “Ayaküstü sorulara cevap verecek bir siyasi tip değilim” ifadelerini kullandı.