Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Hatice Kübra Derya

TARİHİN YENİ YÜZYILI: TÜRKİYE YÜZYILI

Uluslararası dengelerin yeniden kurulduğu, güç merkezlerinin yer değiştirdiği bir dönemdeyiz. Bu değişim çağında Türkiye, artık yalnızca bir sınır ülkesi değil; bir güvenlik sağlayıcısı, diplomatik denge unsuru ve küresel vizyon sahibi bir aktör konumundadır. İngiltere merkezli Financial Times gazetesinin “Avrupa’nın güvenliği Türkiye’nin ellerinde” manşeti, bu gerçeği dış gözle teyit etmektedir.

Bu tablo, tesadüflerin değil; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde şekillenen “Türkiye Yüzyılı” vizyonunun bir sonucudur. Türkiye Yüzyılı, bir slogandan ibaret değildir. O, vizyonla şekillenmiş, iradeyle güç kazanmış ve milletin inancıyla tahkim edilmiş büyük bir yürüyüştür. Her kriz anında çöken değil, çözüm üreten… Her çatışmada sessiz kalan değil, insiyatif alan… Her meydan okumada geri çekilen değil, kararlılıkla yürüyen bir Türkiye’nin hikâyesidir.

Türkiye bugün FETÖ’yü tarihe gömmüşse, 47 yıl sonra PKK belasından kurtulmuşsa, 86 yıl sonra Ayasofya’nın zincirlerini kırabilmişse… İHA’lardan SİHA’lara, TCG Anadolu’dan TÜRKSAT 6A’ya kadar onlarca stratejik atılımı gerçekleştirebilmişse… Savunma sanayide dışa bağımlılıktan kurtulabilmişse… Bu bir milletin yeniden dirilişidir.

Bugün Türkiye, Rusya-Ukrayna ve Hindistan-Pakistan gibi küresel çatışma alanlarında barışın arabulucusu; Avrupa için ise güvenliğin anahtarıdır. Bu sadece jeopolitik bir zorunluluk değil, aynı zamanda Türkiye’ye duyulan stratejik güvenin tezahürüdür. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’da liderleri bir araya getirme teklifi, barış çağrısının çok ötesinde; liderlik vizyonunun ve küresel aklın göstergesidir. Çünkü Erdoğan artık yalnızca Türkiye’nin değil, insanlığın da vicdanına seslenen bir liderdir.

Savunma sanayiindeki atılımlar, yalnızca birer mühendislik başarısı değil; bir medeniyet iddiasıdır. Bayraktar TB3’ün TCG Anadolu’dan kalkışı, “Biz buradayız!” diyen bir milletin dijital çağdaki yükselişidir. Barbaros’un torunları, artık denizlerin ötesine uzanan bir vizyonun mühendisleri, stratejistleri ve taşıyıcılarıdır.

Avrupa bugün kendi güvenliği için Türkiye’ye bakıyorsa, bu yalnızca geçici bir ihtiyaç değil; bir kader arayışıdır. NATO’nun caydırıcı gücü, Avrupa’nın sigortası, Asya ile Avrupa arasında uzanan köprünün taşıyıcı kolonudur Türkiye. Ve bu tabloya yön veren siyasi akıl, Erdoğan liderliğindeki Türkiye Yüzyılı vizyonudur.

Ancak bu vizyonu taşımak yalnızca bir hükümet politikası değil, topyekûn bir millet seferberliğidir. Akademiden sanayiye, medyadan sivil topluma kadar her kesimin bu bilinçle hareket etmesi gereken bir dönemdir. Çünkü artık bize sadece biz değil, bizden umut bekleyen coğrafyalar da bakıyor.

Türkiye artık yalnızca bir NATO ülkesi değil; NATO’nun direnci, Avrupa’nın sigortası, medeniyetin taşıyıcısıdır. Ve biz, bu emaneti sadece korumakla değil; daha büyük bir vizyonla taşımakla mükellefiz.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER