Memur Sendikaları Konfederasyonu’na (Memur-Sen) bağlı Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Nihat Erzi, sağlık çalışanlarının temel sorununun döner sermaye (ek ödeme) sistemi olduğuna söyleyerek, hakkaniyeti esas alan döner sermaye sisteminin oluşturulması gerektiğini belirtti.
Memur Sendikaları Konfederasyonu’na (Memur-Sen) bağlı Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Nihat Erzi, sağlık çalışanlarının temel sorununun döner sermaye (ek ödeme) sistemi olduğuna söyleyerek, hakkaniyeti esas alan döner sermaye sisteminin oluşturulması gerektiğini belirtti.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Balıkesir Şube Başkanı Nihat Erzi, beraberinde sendika üyeleriyle birlikte sendika hizmet binası önünde sağlık çalışanları arasındaki adaletsiz döner sermeye (ek ödeme) ödemelerine tepki gösterdi. Erzi Türkiye’nin 81 ilinde aynı anda yapılan açıklamada sağlık çalışanlarına ödenen Döner Sermaye ücretlerinde hakkaniyet gözetilmesini istedi.
‘ Döner sermaye sağlık çalışanları arasında kronik bir durum’
2004 yılında, sağlıkta yeni döneme geçiş sürecinde önemli sorunların çözümünde anahtar rol görmesi amacıyla tüm sağlık tesislerinde uygulanmaya başlanan döner sermaye sisteminin, ilk yıllarda başarıyla uygulanmışsa da gelinen noktada işlevini yitirip, kronik bir sorun halini aldığını belirten Başkan Erzi, sistemin gerek hekimler arasında gerekse hekim dışı sağlık çalışanları arasında dengeli ve hakkaniyetli bir paylaşıma imkan vermediğini savundu. Sorunun ne yazık ki her geçen gün daha da büyümekte ve içinden çıkılmaz hal almaya doğru ilerlemekte olduğunu öne süren Erzi, ‘Sağlık-Sen olarak, sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonlarını sarsan, iş barışını ve huzurunu olumsuz etkileyen, hak kayıplarına yol açan ve çalışanları meslekten soğutan döner sermaye sisteminin bir an önce düzeltilmesi gerektiğine inanıyoruz ve bu yöndeki çağrımızı bir defa daha tekrarlıyoruz. Hakkaniyeti esas alan döner sermaye sisteminin oluşturulması mümkündür ve bunu her platformda muhataplarımızla paylaştık. Yol yakınken, bu yanlıştan bir an önce dönülmeli; sağlık çalışanlarının yüzü güldürülmelidir. Mart ayı başında, yönetmelik değişikliğiyle kısmi çözüm bir yana, sorunun derinliği ve yakıcılığı daha da artmıştır. Şöyle ki; yapılan değişiklikle birkaç meslek grubunun lehine adım atılırken, sayıları yüz binleri bulan hekim dışı sağlık çalışanları tam bir hayal kırıklığına uğratılmıştır. Hakkaniyetle, adaletle ve vicdanla bağdaşmayan bu ve benzer düzenlemeleri kabul etmek mümkün değildir. Döner sermaye uygulamasındaki ana kurgu değişmeden, emek ve alın teri temelli dengeli ve adil bir paylaşım gözetilmeden, sistemin teşvik ediciliği her bir çalışanı kapsayacak şekilde genişletilmeden ortaya konacak her bir düzenleme, sorunun derinleşmesinden başka bir işe yaramayacaktır’ diye konuştu.
‘Döner sermaye sistemindeki adaletsizliğe son verilmeli’
Döner sermayede olduğu gibi salgınla mücadele sürecindeki uygulamalarda da benzer olumsuzlukların görüldüğünü belirten Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Nihat Erzi,
Çarpık döner sermaye sistemine biran önce son verilmesini istedi. Başkan Erzi, ‘Salgın süresince, hakkaniyetli olmasa da tüm sağlık çalışanlarının yararlanacağı açıklanan ek ödeme desteği, alınan yeni bir kararla, salgınla mücadele eden sağlık çalışanları ile sınırlandırıldı. Üç aylık dönemi kapsayan ek ödeme desteği uygulamasında da süre uzatımına dair yeni bir karar olmadığı için 15 Temmuz itibarıyla sona gelinmiştir. Bu yanlıştan acilen dönülmelidir. Neticede, sağlık çalışanlarının salgınla mücadelesi devam etmektedir. Sağlık çalışanları, hiç olmazsa salgınla mücadele süresince, uygulamadaki haksızlıkların giderilip ek ödeme desteğinin her bir çalışanı kapsayacak şekilde genişletilmesini beklerken, 15 Temmuz itibarıyla uygulama sona ermiştir. Salgınla mücadelede cephenin en ön safında yer tutan ve hatta canlarıyla bedel ödeyen sağlık çalışanlarının hiçbiri, bu tür haksızlıkları kabul etmemektedir; palyatif adımlar, sorun ve memnuniyetsizlik üretmeye devam etmektedir. Sistemi; çalışanların bir kesimini maksimum düzeyde memnun ederken, bir diğer kesimini daha az memnun ederek veyahut memnuniyetlerini sıfırlayarak sağlıklı bir şekilde sürdürmek mümkün değildir. Neticede her bir sağlık çalışanı aynı işi yapmasa da aynı sorumluluk bilinciyle hareket ediyor ve risklere karşı aynı göğsü geriyor. Salgın sürecinde de çok net bir şekilde görüldüğü gibi virüs – risk – tehdit cephede – sahada ayrım yapmıyor. Sağlık hariç hiçbir kamu hizmetinde; aynı işi yapmasına, aynı saat çalışmasına ve aynı statüde olmasına rağmen farklı ücret alan bir çalışana rastlamak mümkün değildir. Sonuç olarak; fedakar sağlık çalışanları arasında ayrım yapan, hak gasp eden, alın terini yok sayan, bu çarpık döner sermaye sistemine bir an önce son verilmelidir’ şeklinde konuştu.
Memur Sendikaları Konfederasyonu’na (Memur-Sen) bağlı Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Nihat Erzi, sağlık çalışanlarının temel sorununun döner sermaye (ek ödeme) sistemi olduğuna söyleyerek, hakkaniyeti esas alan döner sermaye sisteminin oluşturulması gerektiğini belirtti.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Balıkesir Şube Başkanı Nihat Erzi, beraberinde sendika üyeleriyle birlikte sendika hizmet binası önünde sağlık çalışanları arasındaki adaletsiz döner sermeye (ek ödeme) ödemelerine tepki gösterdi. Erzi Türkiye’nin 81 ilinde aynı anda yapılan açıklamada sağlık çalışanlarına ödenen Döner Sermaye ücretlerinde hakkaniyet gözetilmesini istedi.
‘ Döner sermaye sağlık çalışanları arasında kronik bir durum’
2004 yılında, sağlıkta yeni döneme geçiş sürecinde önemli sorunların çözümünde anahtar rol görmesi amacıyla tüm sağlık tesislerinde uygulanmaya başlanan döner sermaye sisteminin, ilk yıllarda başarıyla uygulanmışsa da gelinen noktada işlevini yitirip, kronik bir sorun halini aldığını belirten Başkan Erzi, sistemin gerek hekimler arasında gerekse hekim dışı sağlık çalışanları arasında dengeli ve hakkaniyetli bir paylaşıma imkan vermediğini savundu. Sorunun ne yazık ki her geçen gün daha da büyümekte ve içinden çıkılmaz hal almaya doğru ilerlemekte olduğunu öne süren Erzi, ‘Sağlık-Sen olarak, sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonlarını sarsan, iş barışını ve huzurunu olumsuz etkileyen, hak kayıplarına yol açan ve çalışanları meslekten soğutan döner sermaye sisteminin bir an önce düzeltilmesi gerektiğine inanıyoruz ve bu yöndeki çağrımızı bir defa daha tekrarlıyoruz. Hakkaniyeti esas alan döner sermaye sisteminin oluşturulması mümkündür ve bunu her platformda muhataplarımızla paylaştık. Yol yakınken, bu yanlıştan bir an önce dönülmeli; sağlık çalışanlarının yüzü güldürülmelidir. Mart ayı başında, yönetmelik değişikliğiyle kısmi çözüm bir yana, sorunun derinliği ve yakıcılığı daha da artmıştır. Şöyle ki; yapılan değişiklikle birkaç meslek grubunun lehine adım atılırken, sayıları yüz binleri bulan hekim dışı sağlık çalışanları tam bir hayal kırıklığına uğratılmıştır. Hakkaniyetle, adaletle ve vicdanla bağdaşmayan bu ve benzer düzenlemeleri kabul etmek mümkün değildir. Döner sermaye uygulamasındaki ana kurgu değişmeden, emek ve alın teri temelli dengeli ve adil bir paylaşım gözetilmeden, sistemin teşvik ediciliği her bir çalışanı kapsayacak şekilde genişletilmeden ortaya konacak her bir düzenleme, sorunun derinleşmesinden başka bir işe yaramayacaktır’ diye konuştu.
‘Döner sermaye sistemindeki adaletsizliğe son verilmeli’
Döner sermayede olduğu gibi salgınla mücadele sürecindeki uygulamalarda da benzer olumsuzlukların görüldüğünü belirten Sağlık-Sen Balıkesir Şube Başkanı Nihat Erzi,
Çarpık döner sermaye sistemine biran önce son verilmesini istedi. Başkan Erzi, ‘Salgın süresince, hakkaniyetli olmasa da tüm sağlık çalışanlarının yararlanacağı açıklanan ek ödeme desteği, alınan yeni bir kararla, salgınla mücadele eden sağlık çalışanları ile sınırlandırıldı. Üç aylık dönemi kapsayan ek ödeme desteği uygulamasında da süre uzatımına dair yeni bir karar olmadığı için 15 Temmuz itibarıyla sona gelinmiştir. Bu yanlıştan acilen dönülmelidir. Neticede, sağlık çalışanlarının salgınla mücadelesi devam etmektedir. Sağlık çalışanları, hiç olmazsa salgınla mücadele süresince, uygulamadaki haksızlıkların giderilip ek ödeme desteğinin her bir çalışanı kapsayacak şekilde genişletilmesini beklerken, 15 Temmuz itibarıyla uygulama sona ermiştir. Salgınla mücadelede cephenin en ön safında yer tutan ve hatta canlarıyla bedel ödeyen sağlık çalışanlarının hiçbiri, bu tür haksızlıkları kabul etmemektedir; palyatif adımlar, sorun ve memnuniyetsizlik üretmeye devam etmektedir. Sistemi; çalışanların bir kesimini maksimum düzeyde memnun ederken, bir diğer kesimini daha az memnun ederek veyahut memnuniyetlerini sıfırlayarak sağlıklı bir şekilde sürdürmek mümkün değildir. Neticede her bir sağlık çalışanı aynı işi yapmasa da aynı sorumluluk bilinciyle hareket ediyor ve risklere karşı aynı göğsü geriyor. Salgın sürecinde de çok net bir şekilde görüldüğü gibi virüs – risk – tehdit cephede – sahada ayrım yapmıyor. Sağlık hariç hiçbir kamu hizmetinde; aynı işi yapmasına, aynı saat çalışmasına ve aynı statüde olmasına rağmen farklı ücret alan bir çalışana rastlamak mümkün değildir. Sonuç olarak; fedakar sağlık çalışanları arasında ayrım yapan, hak gasp eden, alın terini yok sayan, bu çarpık döner sermaye sistemine bir an önce son verilmelidir’ şeklinde konuştu.