Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala; “Biz eser siyaseti yapıyoruz, konser siyaseti yapmıyoruz”

AK Parti Genel Başkan

AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, memleketi Erzurum’da bir dizi ziyarette bulundu, gündeme dair değerlendirmeler yaptı.

Erzurum Havaalanında karşılanan AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, ilk olarak Erzurum Valiliğini ziyaret eti. Beraberinde AK Parti Erzurum Milletvekilleri Selami Altınok, Mehmet Emin Öz ve Abdürrahim Fırat, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu ve AK Parti MKY Üyesi Fevzi Polat ile Valiliğe gelen Ala’yı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi karşıladı. Valilik ziyareti sonrası mezun olduğu Erzurum İmam-Hatip Lisesi’ni ziyaret eden Ala burada hem hatıralarını tazeledi hem de duygularını dile getirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’i de ziyaret eden Ala’ya belediyenin çalışmaları hakkında bilgilendirme yapıldı.

“Bizim millet için harcayacağımız zaman çok “

AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala daha sonra AK Parti İl Başkanlığı’na geçti ve burada teşkilatlarla bir araya geldi. Ala, yaptığı konuşmada son günlerde bazı belediyelere dair gündeme gelen konser harcamaları ile alakalı yaptığı değerlendirmede, “İnanıyor ve biliyoruz ki, bu millet hizmetlerin en iyisine layıktır. Biz eser siyaseti yapıyoruz, konser siyaseti yapmıyoruz. Belediye başkanlarımız gece gündüz çalışır, milletimize hizmet üretir ve milletten aldıkları emaneti de kılı kırk yararak, millete hizmete döndürmenin çabası içerisinde olurlar. Biz bu kültürle bu anlayışla yolumuza devam ediyoruz. Hiçbir zaman o tartışmaların içerisinde olmamaları gereken belediye başkanları, yani bir konser için 94 milyon harcayabilen, birkaç günlük etkinlik için bu kadar yüksek bir meblağı hesap kitap yapmadan hani hesap kitap bilmiyorsanız da o zaman vicdanlarına da danışmadan harcayabiliyorlar. Bizim millet için harcayacağımız zaman çok. Ama israf edeceğimiz zamanımız yok. Millet için harcayacağımız kaynak çok. O kaynağı üç kat büyüttük Türkiye’de. Ama başkaları için fuzuli yere harcayacağımız başkaları için harcayacağımız ya da harcamış gibi gösterip de başka yerlere aktaracağımız kaynağımız yok” dedi.

“Türkiye’nin önündeki riskleri gidereceğiz, tehditleri bertaraf edeceğiz“

Türkiye’nin geleceğinde de Türkiye Yüzyılı’nın kurulmasında da, inşasında da çok önemli katkılarının, payının olacağı kanaatiyle kongreleri yaptıklarını vurgulayan AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, sözlerini şöyle sürdürdü, “Türkiye’de ilçeler bazında kongrelerimizin üçte ikisini yaptık. Ve bu ay sonuna kadar da önemli bir kısmını daha gerçekleştireceğiz. Aralık ayı içerisinde de bitecek. Aralık’ın başında da ilçe kongrelerimizi bitirdiğimiz illerimizde Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla ilk kongrelerimizi başlatıp devam ettireceğiz ve onları da milletimizin katılımıyla bitirip daha sonra büyük kongremizi yapacağız. Bu ilçe kongrelerinde; Türkiye’nin her köşesinde gördüğümüz şey gerçekten de “Umudun adı AK Parti” anlayışına uygun bir biçimde, bizim mottomuza uygun bir biçimde müthiş bir heyecanla kongreler yapılıyor, vatandaşımızın ilgisi, bizim teşkilatımızın dinamizmi kongrelere damgasını vuruyor. Çünkü aldıkları emanetleri ancak kendileri için kullanan, kendileri söz konusu olursa biraz performans gösteren siyasi anlayışları vatandaşımız görüyor. Vatandaşımız bunu yaşıyor. Biz eksik gedik yok demeyiz. Hiçbir zaman demedik bunu. Biz eksik gedikleri görüp onu örtmeden, onu ötelemeden onları gidermek için siyaset yapıyoruz. Biz her alandaki problemi görerek onları ama örterek değil, görerek, örterek değil, çözerek yola devam ediyoruz. Bizim siyasi anlayışımız budur. Onun için de Türkiye’nin önündeki hem riskleri gidereceğiz, tehditleri bertaraf edeceğiz, hem de fırsatları değerlendireceğiz. Bugüne kadar yaptığımız gibi.”

“Seksen beş milyonun rızasına talibiz”

İsrail’in Gazze’deki insanlık vahşeti ve zulmünün asla unutturulmaması gerektiğini, gündemde tutulması gerektiğini, dünyanın yeniden kurulduğunu ve Türkiye’nin de bu aşamada etkin olması gerektiğini anlatan Ala daha sonra şunları söyledi, “Verdiği sözü hatırlamayan, aldığı emaneti doğru dürüst hizmete dönüştüremeyen, kendi içindeki kavga ve gürültüyü örtmek için ayaklarına bir taş değse dönüp “Tayyip Erdoğan” diye bağıran bir muhalefete, parti emanet edildiğinde neler yaşandığını kendileri de görüyorlar. Ülkenin yönetimini o bakımdan; bizler bu anlayış, bu akıl her şeyi hizmete dönüştüren, hedeflerine doğru emin adımlarla giden, dünyayı okuyan, dünyadaki tehditleri gören, onlara karşı tedbirler alan, Türkiye’de özgürlüklerin önünü açan, iktidarı aldığımızda düşünün ki Kuran Kurslarına bile tahammül edilememiş de kapatılmıştı. İmam hatiplerinin orta kısmı kapatılmıştı. Öğrenciler okullara başörtüsüyle giremiyordu. Ama bütün onları kaldırdık, çözdük. Şimdi hayal bile edilemeyen Ayasofya’yı açtık ve şimdi orada ibadet ediliyor. Bu kadar işi başarmış, bu kadar savunma sanayinden üniversitelere yani altyapı yatırımlarından havaalanlarına, nükleer santralden siyasetteki makas değişimine kadar bir sürü işi başardık. Saldırılara rağmen yaptık. Yolumuza devam edeceğiz. Hedeflerimizi koyduk. Türkiye Yüzyılı hedeflerini oraya doğru gidiyoruz. Buraya giderken işte etrafımızda da bu kadar sıkıntı varken yapmamız gereken şey şu; el birliğiyle iş birliğiyle yek vücut olarak daha çok vatandaşımızın rızasını almayı hedefleyen bir siyaset anlayışıyla yolumuza devam etmek ve o hedefleri gerçekleştirmek. Biz sadece vatandaşlarımızın oyuna değil 85 milyonun rızasına talibiz. Biz rıza imal etmek zorundayız. Bizim için her vatandaş kıymetlidir. Hangi partiden olursa olsun. Karşılaştığımız zaman onlar, o seksen beş milyondan birisidir. Ve onların oyunu vermesini arzu ederiz bize. Desteğini almayı çok arzu ederiz. Ama oyunu vermiyorsa da bize rıza göstermesini çok arzu ederiz. Onların da rızasını alarak yola devam edeceğiz ki, Türkiye güçlü bir biçimde hedeflerine doğru ilerlesin. İlerlesin ki, kendisinden bekleyenlere dönüp yardım edebilsin. İşte biz de o zaman işimizi, vazifemizi doğru yapmanın huzuruyla başımızı yastığa rahat koyalım.”