İl Sağlık Müdürü Dr. Serkan Kadir Keskin, 20 Kasım Dünya Koah Günü nedeniyle açıklama yaptı. Koah’ın 45 yaş üstü bireylerde görülme ortalamasının yüzde 8.8 olduğunu ifade eden Serkan Kadir Keskin, yetersiz tanıdan dolayı yüzde 60-85 arası kişilere tanı konulmadığını ifade etti. Keskin, “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), nefes darlığı, öksürük, balgam gibi kalıcı solunumsal yakınmalarla ortaya çıkan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığıdır. İleri yaşlarda daha sık görülse de erken yaşta da başlayabilir ve genç bireyleri de etkileyebilir. Yapılan çalışmalara göre dünyadakiler on yetişkinden biri KOAH hastasıdır ve KOAH’ta yetersiz tanı önemli bir sorun olup hastaların %60-85’i halen tanı almamış durumdadır.2023 yılında yapılan çalışmaya göre ülkemizde doktor tanılı KOAH sıklığı 45 yaş üstü bireylerde ortalama yüzde 8,8’dir” dedi.
KOAH VAKALARININ YÜZDE 80’i SİGARA İÇİYOR!
KOAH’ın nedenleri hakkında da bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Serkan Kadir Keskin, “Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı, yoğun şehirleşme nedeniyle artan hava kirliliğine maruziyet, iç ve dış ortamda kömür fosil yakıtlar ilebitki sapları, odun ve tezek gibi biyokütle yakıtlarının dumanının solunması KOAH hastalığına neden olan önemli risk faktörleridir. Bununla birlikte, yapılan çalışmalar, KOAH hastası olan kişilerin yüzde 80’inin sigara içtiğini, tütün ve tütün ürünlerinin KOAH’ın en yaygın nedeni olduğunu ortaya koymuştur. Yetersiz beslenme, özellikle çocuklukta geçirilen akciğer enfeksiyonları, iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruziyete bağlı olarak akciğer gelişiminin geri kalması da KOAH’a yol açabilir.Bunun yanı sıra küresel iklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkan anormal hava olayları (aşırı sıcak ya da soğuk gibi) ve orman yangınlarının KOAH görülme sıklığını artıracağı, hastalığın seyrini olumsuz etkileyeceği ve erken ölümlere neden olacağı öngörülmektedir. KOAH’da en sık görülen yakınmalar; öksürük, balgam, nefes darlığı ve bazı olgularda yorgunluk hissidir. Hastanın yakınmaları hastalığın ilerlemesi ile daha da artarak kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Hastalığın tanısı, sağlık kurum ve kuruluşlarında, basit bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konulabilir. Solunum fonksiyon testi olarak isimlendirilen bu test hava akımında azalmaya yol açan tıkanıklığı belirler.”
RİSKLERDEN UZAK DURULMALI
KOAH’ın önlenmesi ve etkilerinin azaltılması adına atılması gerekenleri sıralayan Keskin, “Hem KOAH’ın önlenmesinde hem de hastalık yükünün azaltılmasında ilk ve en önemli müdahale basamağı risk faktörleriyle mücadele edilmesidir. KOAH teşhisi konulan kişilerin bahsi geçen risk faktörlerinden uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri ve günlük egzersiz yapmaları çok önemlidir. KOAH hastalarının, yaşadıkları yerlerin hava kalitesini T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kurulan Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağından takip etmeleri ve dış ortam aktivitelerini buna uygun olarak düzenlemeleri faydalı olacaktır. Bu bağlamda, hava kirliliği bulunan yerlerde, özellikle dış ortama çıkılması halinde maske kullanılması da uzmanlar tarafından yapılan öneriler arasında yer almaktadır” dedi.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Bu yıl Dünya KOAH gününün temasının ‘Havamızı Koruyalım, KOAH’sız Yaşayalım’ olduğunu kaydeden Sağlık İl Müdürü Dr. Serkan Kadir Keskin, “ Bu yıl gerçekleştirilecek olan Dünya KOAH Gününün teması “Havamızı koruyalım, KOAH’sız yaşayalım” olarak belirlenmiş olup iklim değişiminin etkilerini de içerecek şekilde temiz hava ve akciğer sağlığının öneminin vurgulanması amaçlanmıştır. Akciğerlerinizi sağlıklı tutabilmeniz ve sağlıklı nefes alabilmeniz için; Tütün ve tütün ürünlerini kullanmayın. Soluduğunuz ortam havasını temiz tutun. Düzenli ve dengeli beslenin. Düzenli egzersiz yapın. Yaş grubunuza uygun aşınızı olun. İklim değişimine duyarsız kalmayın.”