Kazdağları’nda endemik tür olarak yetişen göknar, tarihe yön veren ağaç olarak biliniyor.
Kazdağları’nda endemik tür olarak yetişen göknar, tarihe yön veren ağaç olarak biliniyor.
Kazdağları’nın belirli bölgelerinde yetişen ve koruma altında olan göknarlar, bir çağın kapanıp yeni bir çağın başlamasına vesile olan İstanbul’un fethinde önemli rol oynadı. Haliç’e indirilen gemilerin karadan yürütülmesi için Kazdağları göknarı kullanıldı.
Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr. Fatih Satıl, ‘Göknarın üç önemli özelliği var. Birisi biyolojik. Diğeri mitolojik. Üçüncüsü ise bizi daha çok ilgilendiren, Osmanlı tarihi açısından bir özelliği var. Fatih Sultan Mehmet, zincirler ile kapanmış olan Haliç’e gemileri nasıl sokarım diye plan yapamaya başladı. ’Onlar bu kadar zeki ise biz de gemilerimizi karadan yürütecek kadar deliyiz’ diyerek bir plan ortaya koydu. Alimlerini topladı. Gemilerini kaydıracak kızaklar yapacağını, hangi ağacın kerestesinin bu işe uygun olduğunu tartıştılar. Bu iş için en uygun kerestenin göknar olduğu, bunun da en yakın Kazdağları’ndan alınabileceği düşünüldü. Sonuçta Fatih Sultan Mehmet bu işi gündemine aldı. Ancak bu kereste işini yapacak uzmanlara ihtiyaç vardı. Anadolu’da bu işi en güzel Tahtacı Türkmenleri yapıyordu. Fatih bir ferman ile Tahtacı Türkmenlerini Toroslar’dan Kazdağları’na yerleştirdi. Türkmenlerin marifetleri ile kızaklar yapılarak buradan gemiler ile İstanbul’a gönderildi. Böylelikle Kazdağı göknarı tarihin yönünü değiştirdi. Fetihte kullanılan gemilerin kızakları bu ağaçlardan yapıldı’ dedi.
Kazdağları’nda endemik tür olarak yetişen göknar, tarihe yön veren ağaç olarak biliniyor.
Kazdağları’nın belirli bölgelerinde yetişen ve koruma altında olan göknarlar, bir çağın kapanıp yeni bir çağın başlamasına vesile olan İstanbul’un fethinde önemli rol oynadı. Haliç’e indirilen gemilerin karadan yürütülmesi için Kazdağları göknarı kullanıldı.
Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr. Fatih Satıl, ‘Göknarın üç önemli özelliği var. Birisi biyolojik. Diğeri mitolojik. Üçüncüsü ise bizi daha çok ilgilendiren, Osmanlı tarihi açısından bir özelliği var. Fatih Sultan Mehmet, zincirler ile kapanmış olan Haliç’e gemileri nasıl sokarım diye plan yapamaya başladı. ’Onlar bu kadar zeki ise biz de gemilerimizi karadan yürütecek kadar deliyiz’ diyerek bir plan ortaya koydu. Alimlerini topladı. Gemilerini kaydıracak kızaklar yapacağını, hangi ağacın kerestesinin bu işe uygun olduğunu tartıştılar. Bu iş için en uygun kerestenin göknar olduğu, bunun da en yakın Kazdağları’ndan alınabileceği düşünüldü. Sonuçta Fatih Sultan Mehmet bu işi gündemine aldı. Ancak bu kereste işini yapacak uzmanlara ihtiyaç vardı. Anadolu’da bu işi en güzel Tahtacı Türkmenleri yapıyordu. Fatih bir ferman ile Tahtacı Türkmenlerini Toroslar’dan Kazdağları’na yerleştirdi. Türkmenlerin marifetleri ile kızaklar yapılarak buradan gemiler ile İstanbul’a gönderildi. Böylelikle Kazdağı göknarı tarihin yönünü değiştirdi. Fetihte kullanılan gemilerin kızakları bu ağaçlardan yapıldı’ dedi.