“Sait Faik yolda, sinema önünde, otobüste, köprü üstünde, vapurda, Gülhane Parkı’nda, ne bileyim bir dükkanda ya da İstanbul’un en kıyıda köşede kalmış bir yerinde rastladığı insanları kollarında tutup öykülerine sokuşturur.
Tabii, bu öyküleri düzmek için yanaştığı her insana hemencecik el atmaz, onları kavun alıyormuş gibi iyice tartar, koklar ve öykü olabilecek bir yan bulduktan sonra onlara kucak açar. Çünkü ona göre her insanın içinde öykü bulunmaz. Yazara düşen iş, içinde öykü taşıyan insanı kıstırmaktır. Bir kez kıstırdıktan sonra da elini uzatıp onun içinden öyküyü çekip çıkarmaktan başka iş kalmaz.” Salâh Birsel, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu’dan…
Herkesin tanıdığı hakkında bir şey bilmese de adını dahi duyduğu Sait Faik Abasıyanık 23 Kasım 1906 yılında Adapazarı’nda dünyaya geldi. Okul hayatından sonra ailesi her ne kadar ticaretle uğraşmasını istese de kendisi bu yönden yana olmadı. Türkçe grup dersleri öğretmenliği yaptı. Bütün ömrünü bazen Şişli’de Bulgar Çarşısı’ndaki apartmanında, çoğu zaman da Burgaz adadaki köşklerinde annesi ile geçirdi. Şiir, roman ve hikaye türlerinde kendisini de akıllarda kalmayı sağladı Sait Faik…
İlk girişte yazdığım paragraf Tüneldeki Çocuk adlı hikayesinin arka kapağındaki yazı. Aslında sadece o kısmı bile okuyunca hikayelerinin gerçek hayattan kesit olduğunun farkına varabiliriz. Ki bana göre öyle güzel bir düşünce ki insanların içindeki hikayeyi ortaya çıkarmak…
Daha bir çok eserini ortaya koymaya kalksak sayfalar yetmez belki de. Sadece bir eserinden de bir kesit yazmak istiyorum.
“Az şekerli bir kahve getir ustam! Az şekerli olsun ki, toyluğum belli olmasın. Şekersiz de olmasın aman; acı olup da suratımı buruşturmasın. Az şekerli olsun.”
Rahmetli Sait Faik’in bizlere son hediyesiydi Az Şekerli. Vefatından sonra yayınlanan bir veda kitabı olmuştur bu eser. Okurken keşke demekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Keşke diyorsunuz, keşke biraz daha yaşasaydı da bizlere daha çok eser bırakabilseydi. Nur içinde yatsın…
Başkalarının hayatına dahil oluyorsun.Onları hikayelerinde hikayeleriyle yaşatıyorsun.. Doğum günün kutlu olsun güzel insan…
“Sait Faik yolda, sinema önünde, otobüste, köprü üstünde, vapurda, Gülhane Parkı’nda, ne bileyim bir dükkanda ya da İstanbul’un en kıyıda köşede kalmış bir yerinde rastladığı insanları kollarında tutup öykülerine sokuşturur.
Tabii, bu öyküleri düzmek için yanaştığı her insana hemencecik el atmaz, onları kavun alıyormuş gibi iyice tartar, koklar ve öykü olabilecek bir yan bulduktan sonra onlara kucak açar. Çünkü ona göre her insanın içinde öykü bulunmaz. Yazara düşen iş, içinde öykü taşıyan insanı kıstırmaktır. Bir kez kıstırdıktan sonra da elini uzatıp onun içinden öyküyü çekip çıkarmaktan başka iş kalmaz.” Salâh Birsel, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu’dan…
Herkesin tanıdığı hakkında bir şey bilmese de adını dahi duyduğu Sait Faik Abasıyanık 23 Kasım 1906 yılında Adapazarı’nda dünyaya geldi. Okul hayatından sonra ailesi her ne kadar ticaretle uğraşmasını istese de kendisi bu yönden yana olmadı. Türkçe grup dersleri öğretmenliği yaptı. Bütün ömrünü bazen Şişli’de Bulgar Çarşısı’ndaki apartmanında, çoğu zaman da Burgaz adadaki köşklerinde annesi ile geçirdi. Şiir, roman ve hikaye türlerinde kendisini de akıllarda kalmayı sağladı Sait Faik…
İlk girişte yazdığım paragraf Tüneldeki Çocuk adlı hikayesinin arka kapağındaki yazı. Aslında sadece o kısmı bile okuyunca hikayelerinin gerçek hayattan kesit olduğunun farkına varabiliriz. Ki bana göre öyle güzel bir düşünce ki insanların içindeki hikayeyi ortaya çıkarmak…
Daha bir çok eserini ortaya koymaya kalksak sayfalar yetmez belki de. Sadece bir eserinden de bir kesit yazmak istiyorum.
“Az şekerli bir kahve getir ustam! Az şekerli olsun ki, toyluğum belli olmasın. Şekersiz de olmasın aman; acı olup da suratımı buruşturmasın. Az şekerli olsun.”
Rahmetli Sait Faik’in bizlere son hediyesiydi Az Şekerli. Vefatından sonra yayınlanan bir veda kitabı olmuştur bu eser. Okurken keşke demekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Keşke diyorsunuz, keşke biraz daha yaşasaydı da bizlere daha çok eser bırakabilseydi. Nur içinde yatsın…
Başkalarının hayatına dahil oluyorsun.Onları hikayelerinde hikayeleriyle yaşatıyorsun.. Doğum günün kutlu olsun güzel insan…
YORUMLAR