Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in Doğu Akdeniz’deki gerilimin de ele alınacağı ‘AB Konseyi Zirvesi’ öncesinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile görüşmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında Rum tarafına ‘yalnız sözle değil eylemle destek sözü’ vermesini endişeyle karşıladıklarını bildirdi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in Doğu Akdeniz’deki gerilimin de ele alınacağı ‘AB Konseyi Zirvesi’ öncesinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile görüşmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında Rum tarafına ‘yalnız sözle değil eylemle destek sözü’ vermesini endişeyle karşıladıklarını bildirdi.
KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, yaptığı yazılı açıklamada AB yetkililerinin Doğu Akdeniz’de istikrarın sağlanmasına katkı sağlamak yerine gerginlik ve güvensizlik artırıcı provokatif tavırların yanında olup, bunlara destek veren açıklamalar yapmaktan kaçınmasının bölgesel istikrar açısından son derece önemli olduğunu vurguladı. ‘Michel’in açıklamasında bu türden ifadeler kullanması Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni adada ve bölgede yeni bir güç dengesi kurabilecekleri hayali ile tansiyonu daha da artırabilecekleri yönünde cesaretlendirmekten ve Doğu Akdeniz’in istikrarsız bir hale gelmesine katkı koymaktan öte bir durum oluşturmayacaktır’ diyen Özersay, AB yetkililerinin Kıbrıslı Türklerin adadaki varlığını ve haklarını hiçe sayan bu gibi açıklamalarının Kıbrıs Rum tarafına siyasi olarak istismar edebileceği malzeme sağlamaktan ve gerginliği körüklemekten öte bir amaca hizmet etmediğini kaydetti. Özersay, Michel’in yaptığı açıklamada Doğu Akdeniz konusunun yalnız Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ı ilgilendiren bir konu olmadığını, bunun ‘AB’nin hakları meselesi’ olduğunu kaydetmesinin Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de var olan haklarını hiçe sayması anlamına geldiğini ve asla kabul edilmez olduğunu da ifade etti. Özersay açıklamasında şu ifadelere yer verdi
‘AB yetkililerini bu konuda mantıklı ve gerçeklik içeren tutum takınmaya davet ediyoruz. Adanın tek sahibinin Kıbrıs Rum tarafı olmadığı gibi, adanın tümünü ilgilendiren konularda Kıbrıs Türk tarafının rızası aranmaksızın atılan her adım sadece ve sadece Güney Kıbrıs’ı bağlar ve Kıbrıs Türk tarafı için geçerliliği bulunmamaktadır. Kıbrıs Türk tarafı Türkiye ile birlikte Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarını sonuna kadar korumaya kararlıdır. 24-25 Eylül 2020 tarihlerinde gerçekleştirilecek özel AB Konseyi Zirvesi’nin Doğu Akdeniz’de gerginlik oluşturacak kararlar üreten bir platforma dönüştürülmemesi en büyük beklentimizdir. Bölgedeki aktörlerden birisi olarak Kıbrıs Türk tarafı, Doğu Akdeniz’de istikrarın sağlanması, eşit hak ve çıkarlarımızın korunması ve uyuşmazlıkların çözümü için diyalog ve işbirliği yapmaya her zaman hazırdır.’