Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, kentin BTSO liderliğinde hayata geçirilen projelerle güçlü bir dönüşüm hamlesi başlattığını belirterek, ‘Ancak Bursa için daha fazlasını yapmalıyız.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, kentin BTSO liderliğinde hayata geçirilen projelerle güçlü bir dönüşüm hamlesi başlattığını belirterek, ‘Ancak Bursa için daha fazlasını yapmalıyız. Bugün nüfusumuzun üçte biri hala, ne eğitim ne de çalışma hayatında. İmalatçı KOBİ’lerimiz, kapasite artışlarına imkan sağlayan üretim alanlarından mahrum. Depolama alanlarımız ve olağanüstü şartlara rağmen hızlı refleks kabiliyetini geliştirmemizi sağlayacak lojistik altyapıya olan ihtiyacımız her geçen yıl daha da artıyor.’ dedi.
BTSO Aralık Ayı Meclis Toplantısı Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. BTSO Başkanı İbrahim Burkay, kente ve Türkiye’ye karşı taşıdıkları sorumluluğun bilinciyle yoğun bir çalışma yılını daha geride bıraktıklarını söyledi. Başkan Burkay, küresel ölçekteki gelişmelerin yanı sıra ülke olarak 2023 yılında asrın felaketini yaşadıklarını hatırlattı. Depremin yaralarını sarmak için iş dünyası olarak devletle birlikte omuz omuza büyük bir seferberlik başlattıklarını dile getiren İbrahim Burkay, 2023 yılının gerek küresel konjonktürden kaynaklanan gelişmeler gerekse de iç piyasada yüksek enflasyon ve fiyat istikrarsızlığı nedeniyle iş dünyası için oldukça zor bir yıl olarak tamamlandığını belirtti.
‘Hassas bir süreç bizi bekliyor’
Ekonomideki politika değişikliklerinin neticelerini hissetmeye başladıklarını belirten İbrahim Burkay, Türkiye’nin tüm zorluklara rağmen, yılı, G-20 ve OECD ülke ortalamalarının üzerinde bir büyüme performansıyla tamamlanacağına işaret etti. Başkan Burkay, ‘İhracatta da çok büyük ihtimalle Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyesine ulaşacağız. Diğer taraftan Merkez Bankası’nın rezervleri hızla artarken, cari açık arzu ettiğimiz şekilde geriliyor. Uluslararası finans kuruluşları da ülkemizin not görünümünde iyileştirmelere gitmeye başladı. Motivasyonumuzu güçlü tutan tüm bu pozitif gelişmelerin etkisiyle yeni yılda risklerimizin azaldığı, finansal istikrarın ve fiyat istikrarının sağlandığı bir dönemin başlamasını arzu ediyoruz.’ ifadelerini kullandı.
Ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadeleyi yeni yılda da büyük bir kararlılıkla sürdürmesinin beklendiğine dikkati çeken İbrahim Burkay, şöyle devam etti: ‘Yeni yıl ile ilgili planlarımızı, yurt içi tüketimi sınırlayacak bir yaklaşıma göre gerçekleştirmek durumundayız. Yurt dışı pazarlarındaki daralmayı da dikkate alarak, stok, üretim ve nakit yönetimini, satışlarımızdaki yavaşlama beklentisi ile yönetmemiz de büyük önem arz ediyor. Yeni yılda fiyat istikrarının yanı sıra, iklim krizi, yeşil dönüşüm, enerji maliyetleri ve gıda arz güvenliği gibi meseleler de önemini korumaya devam edecek. 2024 yılını, şiddetli fırtınaların ardından 2-3 çeyrek boyunca sürecek, yumuşak bir iniş, dönemi olarak görüyoruz.’
‘Yapısal Reform’ vurgusu
Yeni yılda üretim, istihdam, ticaret ve ihracat desteklerinin büyük önem taşıdığını belirten İbrahim Burkay, ‘Bizler artık niteliğin, niceliğin önüne geçtiği küresel değer zinciri içinde, büyüme yerine kalkınmayı, kısa süreli ve geçici faydalar yerine uzun süreli ve kalıcı değerler oluşturmayı öncelikli kılmalıyız. Gerçekleştireceğimiz yapısal reformlarla, tüketerek değil, üreterek büyümenin, krediyle değil, tasarrufla gelişmenin, fiyatla değil, katma değerle rekabet etmenin şartlarını oluşturmalıyız. Birkaç yılda bir tekrar eden kriz döngüsünden çıkmayı başardığımız takdirde, inanıyorum ki tehditleri fırsata dönüştüren, sorunlar yumağından güçlenerek çıkan bir yapıya kavuşacağız.’ diye konuştu.
‘Geleceği bugünden tasarlayan bir kent’
Değişim ve dönüşümün hızlandığı bir süreçte Türkiye’yi yeni bir yüzyıl ile yepyeni hedeflerin beklediğini ifade eden İbrahim Burkay, ‘Yeni nesil ham maddelerin, yenilikçi üretim çözümlerinin, karbon nötr olma hedefleri ve döngüselliğin merkezde olduğu bir dünyada var olabilmek, değer üretmek, artık bilindik paradigmaları bir kenara bırakmayı gerektiriyor. Odamızın son 10 yıldaki ajandasını da işte bu değerler etrafında oluşturduk. Bursa, Odamızın liderliğinde, Meclisimizin destekleriyle, TEKNOSAB, GUHEM, Bursa Model Fabrika, BUTEKOM, MESYEB ve Bursa Business School başta olmak üzere makro düzeyde 60’ı aşkın projeyle geleceği bugünden tasarlayan güçlü bir altyapıya kavuştu.’ dedi.
BTSO çatısı altında hayata geçirdikleri tüm projeleri, Oda kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Burkay, ‘Oda bütçemizin çok daha ötesinde yatırım değeri taşıyan birçok projemizin mali kaynağını ise kamu ve uluslararası finans destekleriyle sağladık. Gerçekleştirdiğimiz tüm projeler, diğer şehirlerimiz için de rol model oldu. Ancak Bursa için daha fazlasını yapmalıyız. Bugün nüfusumuzun üçte biri hala, ne eğitim ne de çalışma hayatında. İmalatçı KOBİ’lerimiz, kapasite artışlarına imkan sağlayan üretim alanlarından mahrum. Depolama alanlarımız ve olağanüstü şartlara rağmen hızlı refleks kabiliyetini geliştirmemizi sağlayacak lojistik altyapıya olan ihtiyacımız her geçen yıl daha da artıyor.’ dedi.
Marmara Havzası modeli vurgusu
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, konuşmasında Marmara Havzası’nın mekansal planlama ihtiyacına da değindi. Başkan Burkay, ölçek ekonomisine uygun, kapasite artışına imkân sağlayan yatırım alanlarının, merkezinde Bursa’nın bulunduğu Marmara Havzası’nın ayaklarındaki prangayı çözerek Türkiye’nin hedeflerini yeni bir eşiğe taşıyacağını belirtti. Rekabette kozların hızla değiştiği bir çağda, iş dünyasını bugüne taşıyan değerlerin geleceğe taşımaya yetmeyebileceğini kaydeden Burkay, ‘Sadece 5 yıl sonra bile tam olarak nasıl bir hayat süreceğimizi kestirebilmek güç. Ancak emin olduğumuz bir şey var. Teknoloji ve dijitalleşme, iş dünyasında devrim niteliğinde değişiklikler meydana getirmeyi sürdürecek. Bu nedenle bütün mesele yarına hazır olmakta.’ diye konuştu.
‘Stok ve nakit yönetimi kritik önemde’
Başkan Burkay, yurt dışı pazarlarındaki daralmayı da dikkate alarak, stok, üretim ve nakit yönetiminin, satışlardaki yavaşlama beklentisi ile yönetilmesinin büyük önem arz ettiğini belirtti. Başkan Burkay, ‘İşletme sermayesini mümkün olduğunca azaltıp bunları öz kaynağa çevirmeye odaklanmamız gerekiyor. Özellikle AB Merkez Bankası ve FED’in üçüncü çeyrekten itibaren faiz indirimi beklentisi dünya piyasalarında ciddi bir talep oluşumu anlamına geliyor. Buna hazırlıklı olmalıyız.’ dedi.
Meclis Başkanı Ali Uğur da hem Türkiye hem de dünya ekonomisi açısından oldukça zorlu bir yılı geride bıraktıklarını söyledi. Yeşil dönüşüm ve teknolojik gelişmelerin, sektörleri ve istihdam piyasasını güçlü bir şekilde dönüştürmeyi sürdüreceğini ifade eden Uğur, ‘Bu yeni süreci en iyi şekilde yönetmemiz ve doğru politikalar geliştirmemiz gerekiyor. İş dünyası olarak yeni yılda daha tedbirli ve temkinli hareket etmek zorundayız.’ dedi. 2023 yılının BTSO meclisi için de oldukça yoğun ve verimli bir yıl olduğunu anlatan Uğur, şöyle devam etti: ‘Yıl boyunca çalışma programında ortaya konulan vizyon eşliğinde, günün getirdiği ihtiyaçlar ve üyelerimizin talepleri doğrultusunda birçok projeye imza atarak, hizmetlerimizi geliştirmenin gayreti içinde olduk. 2024’ün iş dünyamız ve tüm insanlığa huzur, barış ve bereket getirmesini diliyorum.’
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, kentin BTSO liderliğinde hayata geçirilen projelerle güçlü bir dönüşüm hamlesi başlattığını belirterek, ‘Ancak Bursa için daha fazlasını yapmalıyız. Bugün nüfusumuzun üçte biri hala, ne eğitim ne de çalışma hayatında. İmalatçı KOBİ’lerimiz, kapasite artışlarına imkan sağlayan üretim alanlarından mahrum. Depolama alanlarımız ve olağanüstü şartlara rağmen hızlı refleks kabiliyetini geliştirmemizi sağlayacak lojistik altyapıya olan ihtiyacımız her geçen yıl daha da artıyor.’ dedi.
BTSO Aralık Ayı Meclis Toplantısı Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. BTSO Başkanı İbrahim Burkay, kente ve Türkiye’ye karşı taşıdıkları sorumluluğun bilinciyle yoğun bir çalışma yılını daha geride bıraktıklarını söyledi. Başkan Burkay, küresel ölçekteki gelişmelerin yanı sıra ülke olarak 2023 yılında asrın felaketini yaşadıklarını hatırlattı. Depremin yaralarını sarmak için iş dünyası olarak devletle birlikte omuz omuza büyük bir seferberlik başlattıklarını dile getiren İbrahim Burkay, 2023 yılının gerek küresel konjonktürden kaynaklanan gelişmeler gerekse de iç piyasada yüksek enflasyon ve fiyat istikrarsızlığı nedeniyle iş dünyası için oldukça zor bir yıl olarak tamamlandığını belirtti.
‘Hassas bir süreç bizi bekliyor’
Ekonomideki politika değişikliklerinin neticelerini hissetmeye başladıklarını belirten İbrahim Burkay, Türkiye’nin tüm zorluklara rağmen, yılı, G-20 ve OECD ülke ortalamalarının üzerinde bir büyüme performansıyla tamamlanacağına işaret etti. Başkan Burkay, ‘İhracatta da çok büyük ihtimalle Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyesine ulaşacağız. Diğer taraftan Merkez Bankası’nın rezervleri hızla artarken, cari açık arzu ettiğimiz şekilde geriliyor. Uluslararası finans kuruluşları da ülkemizin not görünümünde iyileştirmelere gitmeye başladı. Motivasyonumuzu güçlü tutan tüm bu pozitif gelişmelerin etkisiyle yeni yılda risklerimizin azaldığı, finansal istikrarın ve fiyat istikrarının sağlandığı bir dönemin başlamasını arzu ediyoruz.’ ifadelerini kullandı.
Ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadeleyi yeni yılda da büyük bir kararlılıkla sürdürmesinin beklendiğine dikkati çeken İbrahim Burkay, şöyle devam etti: ‘Yeni yıl ile ilgili planlarımızı, yurt içi tüketimi sınırlayacak bir yaklaşıma göre gerçekleştirmek durumundayız. Yurt dışı pazarlarındaki daralmayı da dikkate alarak, stok, üretim ve nakit yönetimini, satışlarımızdaki yavaşlama beklentisi ile yönetmemiz de büyük önem arz ediyor. Yeni yılda fiyat istikrarının yanı sıra, iklim krizi, yeşil dönüşüm, enerji maliyetleri ve gıda arz güvenliği gibi meseleler de önemini korumaya devam edecek. 2024 yılını, şiddetli fırtınaların ardından 2-3 çeyrek boyunca sürecek, yumuşak bir iniş, dönemi olarak görüyoruz.’
‘Yapısal Reform’ vurgusu
Yeni yılda üretim, istihdam, ticaret ve ihracat desteklerinin büyük önem taşıdığını belirten İbrahim Burkay, ‘Bizler artık niteliğin, niceliğin önüne geçtiği küresel değer zinciri içinde, büyüme yerine kalkınmayı, kısa süreli ve geçici faydalar yerine uzun süreli ve kalıcı değerler oluşturmayı öncelikli kılmalıyız. Gerçekleştireceğimiz yapısal reformlarla, tüketerek değil, üreterek büyümenin, krediyle değil, tasarrufla gelişmenin, fiyatla değil, katma değerle rekabet etmenin şartlarını oluşturmalıyız. Birkaç yılda bir tekrar eden kriz döngüsünden çıkmayı başardığımız takdirde, inanıyorum ki tehditleri fırsata dönüştüren, sorunlar yumağından güçlenerek çıkan bir yapıya kavuşacağız.’ diye konuştu.
‘Geleceği bugünden tasarlayan bir kent’
Değişim ve dönüşümün hızlandığı bir süreçte Türkiye’yi yeni bir yüzyıl ile yepyeni hedeflerin beklediğini ifade eden İbrahim Burkay, ‘Yeni nesil ham maddelerin, yenilikçi üretim çözümlerinin, karbon nötr olma hedefleri ve döngüselliğin merkezde olduğu bir dünyada var olabilmek, değer üretmek, artık bilindik paradigmaları bir kenara bırakmayı gerektiriyor. Odamızın son 10 yıldaki ajandasını da işte bu değerler etrafında oluşturduk. Bursa, Odamızın liderliğinde, Meclisimizin destekleriyle, TEKNOSAB, GUHEM, Bursa Model Fabrika, BUTEKOM, MESYEB ve Bursa Business School başta olmak üzere makro düzeyde 60’ı aşkın projeyle geleceği bugünden tasarlayan güçlü bir altyapıya kavuştu.’ dedi.
BTSO çatısı altında hayata geçirdikleri tüm projeleri, Oda kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Burkay, ‘Oda bütçemizin çok daha ötesinde yatırım değeri taşıyan birçok projemizin mali kaynağını ise kamu ve uluslararası finans destekleriyle sağladık. Gerçekleştirdiğimiz tüm projeler, diğer şehirlerimiz için de rol model oldu. Ancak Bursa için daha fazlasını yapmalıyız. Bugün nüfusumuzun üçte biri hala, ne eğitim ne de çalışma hayatında. İmalatçı KOBİ’lerimiz, kapasite artışlarına imkan sağlayan üretim alanlarından mahrum. Depolama alanlarımız ve olağanüstü şartlara rağmen hızlı refleks kabiliyetini geliştirmemizi sağlayacak lojistik altyapıya olan ihtiyacımız her geçen yıl daha da artıyor.’ dedi.
Marmara Havzası modeli vurgusu
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, konuşmasında Marmara Havzası’nın mekansal planlama ihtiyacına da değindi. Başkan Burkay, ölçek ekonomisine uygun, kapasite artışına imkân sağlayan yatırım alanlarının, merkezinde Bursa’nın bulunduğu Marmara Havzası’nın ayaklarındaki prangayı çözerek Türkiye’nin hedeflerini yeni bir eşiğe taşıyacağını belirtti. Rekabette kozların hızla değiştiği bir çağda, iş dünyasını bugüne taşıyan değerlerin geleceğe taşımaya yetmeyebileceğini kaydeden Burkay, ‘Sadece 5 yıl sonra bile tam olarak nasıl bir hayat süreceğimizi kestirebilmek güç. Ancak emin olduğumuz bir şey var. Teknoloji ve dijitalleşme, iş dünyasında devrim niteliğinde değişiklikler meydana getirmeyi sürdürecek. Bu nedenle bütün mesele yarına hazır olmakta.’ diye konuştu.
‘Stok ve nakit yönetimi kritik önemde’
Başkan Burkay, yurt dışı pazarlarındaki daralmayı da dikkate alarak, stok, üretim ve nakit yönetiminin, satışlardaki yavaşlama beklentisi ile yönetilmesinin büyük önem arz ettiğini belirtti. Başkan Burkay, ‘İşletme sermayesini mümkün olduğunca azaltıp bunları öz kaynağa çevirmeye odaklanmamız gerekiyor. Özellikle AB Merkez Bankası ve FED’in üçüncü çeyrekten itibaren faiz indirimi beklentisi dünya piyasalarında ciddi bir talep oluşumu anlamına geliyor. Buna hazırlıklı olmalıyız.’ dedi.
Meclis Başkanı Ali Uğur da hem Türkiye hem de dünya ekonomisi açısından oldukça zorlu bir yılı geride bıraktıklarını söyledi. Yeşil dönüşüm ve teknolojik gelişmelerin, sektörleri ve istihdam piyasasını güçlü bir şekilde dönüştürmeyi sürdüreceğini ifade eden Uğur, ‘Bu yeni süreci en iyi şekilde yönetmemiz ve doğru politikalar geliştirmemiz gerekiyor. İş dünyası olarak yeni yılda daha tedbirli ve temkinli hareket etmek zorundayız.’ dedi. 2023 yılının BTSO meclisi için de oldukça yoğun ve verimli bir yıl olduğunu anlatan Uğur, şöyle devam etti: ‘Yıl boyunca çalışma programında ortaya konulan vizyon eşliğinde, günün getirdiği ihtiyaçlar ve üyelerimizin talepleri doğrultusunda birçok projeye imza atarak, hizmetlerimizi geliştirmenin gayreti içinde olduk. 2024’ün iş dünyamız ve tüm insanlığa huzur, barış ve bereket getirmesini diliyorum.’