İş dünyasının liderleri, DataExpert iş birliği ve BMI organizasyonuyla bu yıl 5’incisi düzenlenen CHRO Summit’te bir araya geldi.
İş dünyasının liderleri, DataExpert iş birliği ve BMI organizasyonuyla bu yıl 5’incisi düzenlenen CHRO Summit’te bir araya geldi. RESHAPE temasıyla düzenlenen zirvede, iş dünyasının bugünü ve geleceği, pandemi sonrasında iş hayatının geçireceği dönüşüm ve şirketlerin bu dönüşüme adaptasyonları ele alındı.
İş dünyasının önde gelen yöneticileri, DataExpert iş birliği ve BMI organizasyonuyla bu yıl beşincisi gerçekleştirilen ‘CHRO Summit 2022’de bir araya geldi. 2016 yılından bu yana Türkiye’nin en prestijli iş dünyası buluşmaları arasında gösterilen zirve kapsamında, İnsan Kaynakları alanının ve iş dünyasının bugünü ve geleceği ele alındı.
İş hayatındaki dönüşüme ve şirketlerin bu dönüşüm sürecindeki adaptasyonlarına odaklanılan ‘İnsan Kaynaklarının Dönüşümü’ panelinde konuşan DataExpert Yönetici Ortağı Yasin Altunkaya, sektöre ve gelişmelere dair açıklamalarda bulundu.
Yasin Altunkaya: ‘İş hayatına dahil olan yeni jenerasyonun beklentileri ve dijitalleşme değişimi hızlandırdı’
Yasin Altunkaya, etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada, ‘Türk iş dünyasının yüzde 50’sini temsil eden, 500’ün üzerinde farklı şirketin en üst düzey İK yöneticisi ve lideriyle yeni çalışma düzeninin geleceğini, çalışanların şirketlerden beklentilerini konuştuk. İK alanında ve çalışma hayatında bir dönüşümün eşiğindeyiz. Pandemiyle hayatımıza giren uzaktan çalışma modeli, normalimiz; hayatımızın bir parçası oldu. Bu modeller daha da şekil değiştirerek farklı yöne doğru gelişecek. İş hayatına dahil olan yeni jenerasyonun beklentileri çok farklı, bu değişimi de hızlandırıyor. Eskiden çalışanlar şirketler için vardı, artık bu tersine dönüyor ve şirketler çalışanlara göre konumlanmayı öğreniyor. Tüm bu alışkanlıkların değişimiyle önümüzdeki 5-10 yıl içinde yeni dönüşümler yaşayacağız. 2016 yılından bu yana bu değişimi konuşuyoruz ancak pandemi bu süreci en az 5 yıl hızlandırarak bize farklı pencerelerden bakma imkânı sundu. Liderler bu pencereden bakarak farklı bir dünyayı öngördüler. Artık o dünyanın içine giriyoruz’ dedi.
Burak Kuralkan: ‘İş ilanlarındaki ‘esneklik’ kavramı bir yılda yüzde 83 arttı’
LinkedIn, Güney ve Doğu Avrupa Satış Yöneticisi Burak Kuralkan, ‘Şirket Kültürünün Yeniden Keşfi’ne dair bir sunum yaptı. Şirketlerin bir kırılım noktasında olduğunu vurgulayan Kuralkan, ‘İş dünyası kültür ve stratejinin birbirinden ayrılamayacağı bir noktaya doğru gidiyor. Öte yandan çalışan, iş seçerken o şirketin kültürüne bakıyor, dolayısıyla şirket kültürünü ön plana çıkaracak çalışmalar yapmak gerekli. Çalışanlar ne zaman ve ne kadar çalışacağını kendileri belirlemek istiyor. Türkiye’de işte kalma süresi son yıllarda 2,6 yıla düşmüş, şirket kültürünün geçtiği postlar ise yüzde 67 artmış. Yeni çalışma kültürü, esneklik, senkron olamama hali, güven, aidiyet ve çalışan esenliği olmak üzere 5 temel prensipten oluşuyor diyebiliriz. Araştırmalar, esneklikte çok iyi performans gösteren şirketlerde çalışanlar diğerlerine göre 6 kat daha fazla mutlu diyor. X jenerasyonu esneklikle pek fazla ilgilenmese de Z kuşağında bu konuya dair yüzde 77’lik bir ilgi artışı var. Ayrıca 2019’a kıyasla 2020’de iş ilanlarındaki esneklik kelimesi yüzde 83 oranında daha fazla geçiyor’ dedi.
Ali Rıza Esmen: ‘İnsan Kaynakları çalışanlara, kuruluşlara ve topluma fayda sağlayacak bir yapıya kavuşmalı’
Turkcell İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Esmen ise ‘Şu bir gerçek ki; artık her yönüyle bireyselleşen modern insanla karşı karşıyayız. Bugün İnsan Kaynakları, organizasyonlar için daha da önemli bir hale geldi. İnsan Kaynakları Yönetimini merkezine almayan, insanı merkezine alamayan organizasyonların beklentilerine ulaşmaları daha zor. Son iki senedir her şeyi kökten değiştiren pandemi bu süreci hızlandırdı. Geldiğimiz bu noktada İnsan Kaynakları alanı daha kapsayıcı, esnek ve katılımcı bir geleceğe daha fazla öncülük etmeli, çalışanlara, kuruluşlara ve bir bütün olarak topluma fayda sağlayacak bir yapıya kavuşmalı. İnsan Kaynaklarının değişen iş dinamiklerini yönetmesi, çalışan deneyimine daha fazla odaklanması, çalışanların bütünsel refahını gözetmesi, yeteneği çekmenin ve tutmanın böylesine zor olduğu bir ortamda organizasyonlar için oldukça önemli’ dedi.
Selda Seçkinler: ‘Bir alanda başlayıp oradan emekli olma dönemi değişti, çalışanlar çoklu kariyer imkanına sahip’
Kale Holding İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Selda Seçkinler de ‘Bütün krizler fırsat haline dönüşüyor. Dijital teknoloji sayesinde bir güne sığdırdığımız toplantı sayısı, verdiğimiz karar sayısı fazlalaştı, 15 dakika dahi yeterli olabiliyor, gelişmelerle iş hayatı çok daha üretken bir noktaya doğru gidiyor. Öte yandan dijitalleşme basit ve tekrar eden işlerin ortadan kalkması demek. Türkiye’de otomasyonla birlikte yok olacak işlerin sayısı yüzde 60. Dolayısıyla şirketler, çalışanlarının yeteneklerine yatırım yapmak durumunda. Kalifiye insan gücünü elde tutmaya yönelik mücadeleler devam edecek. Kalifiye yetenek savaşları sınırları aştı. Şirketler dünyanın öbür ucundaki yetenekleri bünyesine katabiliyor. Artık platform çalışma, freelance ve uzaktan çalışma modelleriyle biz de dünyayla rekabet içindeyiz. Artık bir alanda başlayıp orada emekli olmak yok, birden fazla kariyer imkanları çalışanlara daha yakın. İlerleyen dönemlerde değer odaklı bir çalışma ortamını sunduğumuz takdirde daha uzun soluklu bir çalışma ortamı yaşayacağız’ açıklamasında bulundu.
Şengül Arslan: ‘Pandemi ve Savaş tedarik zincirlerini kırdı, kıtlık senaryoları daha yakın’
Şişecam İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Şengül Arslan ise ‘Pandemiyle son iki yılda birçok zorluk yaşadık. Pandemi sonrasında ise Ukrayna savaşıyla beraber kırılan tedarik zincirleri, bugün baktığımız zaman artan fiyatlar, enflasyon, şimdi kıtlık senaryoları kapıda. Gezegenimizin ortak sorunlarından en önemlisi gıda sorunu. Bu noktada sürdürülebilirlik çok çok önemli. Gezegenimize iyi bakmadık. Özellikle 1970’ten sonraki hızlanmayla, bütün kaynakları çok hızlı şekilde tükeniyor. Organizasyonlar, kar etmek amacıyla kurulan özel şirketler, kamu şirketleri, önümüzdeki dönemde bu sorunlara gerçek çözümler bulmak zorunda. Bu çözümlerin temelinde iki mesaj var, birincisi dijitalleşeceksin ve teknolojisi iyi kullanacaksın; ikincisi ise yeteneğe yatırım yapacaksın. Çünkü yetenek dönüşümü bugün hala işlerin gerektirdiği düzeyde ilerlemiyor, yavaş kalıyor. Buraya odaklanmalıyız’ dedi.
Hakan Öker: ‘Teknoloji ve getirdiği esneklik, zaman ve mekandan bağımsız bir liderliği kolaylaştırıyor’
TAV Havalimanları Holding, İnsan Kaynakları Grup Başkanı Hakan Öker ise ‘Değişimin hızlandığı ve belirsizliklerin rutin hale geldiği günümüzde insan odaklı liderlik tanımıyla karşı karşıyayız. İşte anlam arayışının öne çıktığı bu dönemde liderlerden insanları, organizasyonun ortak amacı etrafında birleştirmesi yönündeki beklenti artıyor. Bu anlamda uyum yeteneği, dayanıklılık ve çeviklik öne çıkan yetkinlik alanları olurken, beklentileri farklılaşan paydaşların da ağırlık kazandığı karmaşık ilişkiler ağının yönetilmesi gerekiyor. Burada değişmeyen ise organizasyonların ihtiyaçları, bu ihtiyaçlarla örtüşen yetkinliklerin geliştirilmesi ve bu doğrultu da yeteneklerin sürekli gelişimi. Teknolojinin kullanımı, pandemi döneminde de gördüğümüz üzere, zaman ve mekandan bağımsız bir liderliği kolaylaştırıyor. Öte yandan bu esneklik ortak bir kültür yaratma imkanlarını zayıflatıyor ve liderlerden beklenen ortak amaca yönelmiş organizasyona bağlı bir topluluk oluşturma işlevini de karmaşıklaştırıyor’ dedi.
İş dünyasının liderleri, DataExpert iş birliği ve BMI organizasyonuyla bu yıl 5’incisi düzenlenen CHRO Summit’te bir araya geldi. RESHAPE temasıyla düzenlenen zirvede, iş dünyasının bugünü ve geleceği, pandemi sonrasında iş hayatının geçireceği dönüşüm ve şirketlerin bu dönüşüme adaptasyonları ele alındı.
İş dünyasının önde gelen yöneticileri, DataExpert iş birliği ve BMI organizasyonuyla bu yıl beşincisi gerçekleştirilen ‘CHRO Summit 2022’de bir araya geldi. 2016 yılından bu yana Türkiye’nin en prestijli iş dünyası buluşmaları arasında gösterilen zirve kapsamında, İnsan Kaynakları alanının ve iş dünyasının bugünü ve geleceği ele alındı.
İş hayatındaki dönüşüme ve şirketlerin bu dönüşüm sürecindeki adaptasyonlarına odaklanılan ‘İnsan Kaynaklarının Dönüşümü’ panelinde konuşan DataExpert Yönetici Ortağı Yasin Altunkaya, sektöre ve gelişmelere dair açıklamalarda bulundu.
Yasin Altunkaya: ‘İş hayatına dahil olan yeni jenerasyonun beklentileri ve dijitalleşme değişimi hızlandırdı’
Yasin Altunkaya, etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada, ‘Türk iş dünyasının yüzde 50’sini temsil eden, 500’ün üzerinde farklı şirketin en üst düzey İK yöneticisi ve lideriyle yeni çalışma düzeninin geleceğini, çalışanların şirketlerden beklentilerini konuştuk. İK alanında ve çalışma hayatında bir dönüşümün eşiğindeyiz. Pandemiyle hayatımıza giren uzaktan çalışma modeli, normalimiz; hayatımızın bir parçası oldu. Bu modeller daha da şekil değiştirerek farklı yöne doğru gelişecek. İş hayatına dahil olan yeni jenerasyonun beklentileri çok farklı, bu değişimi de hızlandırıyor. Eskiden çalışanlar şirketler için vardı, artık bu tersine dönüyor ve şirketler çalışanlara göre konumlanmayı öğreniyor. Tüm bu alışkanlıkların değişimiyle önümüzdeki 5-10 yıl içinde yeni dönüşümler yaşayacağız. 2016 yılından bu yana bu değişimi konuşuyoruz ancak pandemi bu süreci en az 5 yıl hızlandırarak bize farklı pencerelerden bakma imkânı sundu. Liderler bu pencereden bakarak farklı bir dünyayı öngördüler. Artık o dünyanın içine giriyoruz’ dedi.
Burak Kuralkan: ‘İş ilanlarındaki ‘esneklik’ kavramı bir yılda yüzde 83 arttı’
LinkedIn, Güney ve Doğu Avrupa Satış Yöneticisi Burak Kuralkan, ‘Şirket Kültürünün Yeniden Keşfi’ne dair bir sunum yaptı. Şirketlerin bir kırılım noktasında olduğunu vurgulayan Kuralkan, ‘İş dünyası kültür ve stratejinin birbirinden ayrılamayacağı bir noktaya doğru gidiyor. Öte yandan çalışan, iş seçerken o şirketin kültürüne bakıyor, dolayısıyla şirket kültürünü ön plana çıkaracak çalışmalar yapmak gerekli. Çalışanlar ne zaman ve ne kadar çalışacağını kendileri belirlemek istiyor. Türkiye’de işte kalma süresi son yıllarda 2,6 yıla düşmüş, şirket kültürünün geçtiği postlar ise yüzde 67 artmış. Yeni çalışma kültürü, esneklik, senkron olamama hali, güven, aidiyet ve çalışan esenliği olmak üzere 5 temel prensipten oluşuyor diyebiliriz. Araştırmalar, esneklikte çok iyi performans gösteren şirketlerde çalışanlar diğerlerine göre 6 kat daha fazla mutlu diyor. X jenerasyonu esneklikle pek fazla ilgilenmese de Z kuşağında bu konuya dair yüzde 77’lik bir ilgi artışı var. Ayrıca 2019’a kıyasla 2020’de iş ilanlarındaki esneklik kelimesi yüzde 83 oranında daha fazla geçiyor’ dedi.
Ali Rıza Esmen: ‘İnsan Kaynakları çalışanlara, kuruluşlara ve topluma fayda sağlayacak bir yapıya kavuşmalı’
Turkcell İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Esmen ise ‘Şu bir gerçek ki; artık her yönüyle bireyselleşen modern insanla karşı karşıyayız. Bugün İnsan Kaynakları, organizasyonlar için daha da önemli bir hale geldi. İnsan Kaynakları Yönetimini merkezine almayan, insanı merkezine alamayan organizasyonların beklentilerine ulaşmaları daha zor. Son iki senedir her şeyi kökten değiştiren pandemi bu süreci hızlandırdı. Geldiğimiz bu noktada İnsan Kaynakları alanı daha kapsayıcı, esnek ve katılımcı bir geleceğe daha fazla öncülük etmeli, çalışanlara, kuruluşlara ve bir bütün olarak topluma fayda sağlayacak bir yapıya kavuşmalı. İnsan Kaynaklarının değişen iş dinamiklerini yönetmesi, çalışan deneyimine daha fazla odaklanması, çalışanların bütünsel refahını gözetmesi, yeteneği çekmenin ve tutmanın böylesine zor olduğu bir ortamda organizasyonlar için oldukça önemli’ dedi.
Selda Seçkinler: ‘Bir alanda başlayıp oradan emekli olma dönemi değişti, çalışanlar çoklu kariyer imkanına sahip’
Kale Holding İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Selda Seçkinler de ‘Bütün krizler fırsat haline dönüşüyor. Dijital teknoloji sayesinde bir güne sığdırdığımız toplantı sayısı, verdiğimiz karar sayısı fazlalaştı, 15 dakika dahi yeterli olabiliyor, gelişmelerle iş hayatı çok daha üretken bir noktaya doğru gidiyor. Öte yandan dijitalleşme basit ve tekrar eden işlerin ortadan kalkması demek. Türkiye’de otomasyonla birlikte yok olacak işlerin sayısı yüzde 60. Dolayısıyla şirketler, çalışanlarının yeteneklerine yatırım yapmak durumunda. Kalifiye insan gücünü elde tutmaya yönelik mücadeleler devam edecek. Kalifiye yetenek savaşları sınırları aştı. Şirketler dünyanın öbür ucundaki yetenekleri bünyesine katabiliyor. Artık platform çalışma, freelance ve uzaktan çalışma modelleriyle biz de dünyayla rekabet içindeyiz. Artık bir alanda başlayıp orada emekli olmak yok, birden fazla kariyer imkanları çalışanlara daha yakın. İlerleyen dönemlerde değer odaklı bir çalışma ortamını sunduğumuz takdirde daha uzun soluklu bir çalışma ortamı yaşayacağız’ açıklamasında bulundu.
Şengül Arslan: ‘Pandemi ve Savaş tedarik zincirlerini kırdı, kıtlık senaryoları daha yakın’
Şişecam İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Şengül Arslan ise ‘Pandemiyle son iki yılda birçok zorluk yaşadık. Pandemi sonrasında ise Ukrayna savaşıyla beraber kırılan tedarik zincirleri, bugün baktığımız zaman artan fiyatlar, enflasyon, şimdi kıtlık senaryoları kapıda. Gezegenimizin ortak sorunlarından en önemlisi gıda sorunu. Bu noktada sürdürülebilirlik çok çok önemli. Gezegenimize iyi bakmadık. Özellikle 1970’ten sonraki hızlanmayla, bütün kaynakları çok hızlı şekilde tükeniyor. Organizasyonlar, kar etmek amacıyla kurulan özel şirketler, kamu şirketleri, önümüzdeki dönemde bu sorunlara gerçek çözümler bulmak zorunda. Bu çözümlerin temelinde iki mesaj var, birincisi dijitalleşeceksin ve teknolojisi iyi kullanacaksın; ikincisi ise yeteneğe yatırım yapacaksın. Çünkü yetenek dönüşümü bugün hala işlerin gerektirdiği düzeyde ilerlemiyor, yavaş kalıyor. Buraya odaklanmalıyız’ dedi.
Hakan Öker: ‘Teknoloji ve getirdiği esneklik, zaman ve mekandan bağımsız bir liderliği kolaylaştırıyor’
TAV Havalimanları Holding, İnsan Kaynakları Grup Başkanı Hakan Öker ise ‘Değişimin hızlandığı ve belirsizliklerin rutin hale geldiği günümüzde insan odaklı liderlik tanımıyla karşı karşıyayız. İşte anlam arayışının öne çıktığı bu dönemde liderlerden insanları, organizasyonun ortak amacı etrafında birleştirmesi yönündeki beklenti artıyor. Bu anlamda uyum yeteneği, dayanıklılık ve çeviklik öne çıkan yetkinlik alanları olurken, beklentileri farklılaşan paydaşların da ağırlık kazandığı karmaşık ilişkiler ağının yönetilmesi gerekiyor. Burada değişmeyen ise organizasyonların ihtiyaçları, bu ihtiyaçlarla örtüşen yetkinliklerin geliştirilmesi ve bu doğrultu da yeteneklerin sürekli gelişimi. Teknolojinin kullanımı, pandemi döneminde de gördüğümüz üzere, zaman ve mekandan bağımsız bir liderliği kolaylaştırıyor. Öte yandan bu esneklik ortak bir kültür yaratma imkanlarını zayıflatıyor ve liderlerden beklenen ortak amaca yönelmiş organizasyona bağlı bir topluluk oluşturma işlevini de karmaşıklaştırıyor’ dedi.