Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından düzenlenen Türkiye’nin Güçlü Kadınları Ödül Töreni’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından düzenlenen Türkiye’nin Güçlü Kadınları Ödül Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Erdoğan, ‘Bizim 2023 hedefimiz, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaktır. Bu hedefi gerçekleştirmede kadınların önündeki engelleri kaldırmak için büyük bir gayret içindeyiz’ dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye’nin Güçlü Kadınları Ödül Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımıyla Beşiktaş’ta bir otelde gerçekleşti. Düzenlenen ödül törenine Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle de katıldı. Program İstiklal Marşı’nın okunması ve bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Konuşmaların ardından ödüller sahiplerine teslim edildi.
‘Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin ana amacı hiç kimseyi arkada bırakmamaktır’
Programda konuşan Emine Erdoğan, ‘Kalkınmaya dair tanımlar zaman içinde değişiyor ve çeşitleniyor. Günümüzde kalkınma, yalnızca büyümeyle bir tutulmuyor. Bir ülkenin gerçek potansiyeline ulaşabilmesi için siyasi, ekonomik ve sosyal değişim politikalarının bir bütün içinde oluşturulması gerekiyor. Yani kalkınma, birçok faktörün bir araya gelmesiyle elde edilebilecek bir sonuçtur. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 2030, kalkınmanın sosyal boyutlarına bilhassa odaklanıyor. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin ana amacı hiç kimseyi arkada bırakmamaktır. Şu tartışmasız bir gerçek ki, kadınların güçlendirilmesi ekonomiye büyük bir katkı sağlıyor. Bunun yanında gelecek nesillerin niteliğinin artmasını ve aile kurumunun güçlenmesini de beraberinde getiriyor. Yani kadınların bir toplumun her alandaki gelişiminde merkezi bir rolü var. Bunun yanında toplumsal statüsü değişen ve güçlenen tek bir kadının bile, tüm dünya kadınlarının durumunun iyileşmesine kelebek etkisi yaptığını biliyoruz. Mesela, Türk kadının elde ettiği her başarı, kendi ülkemizdeki kadınlar için yol açıcı olduğu gibi, coğrafyamızdaki kadınları da olumlu etkiliyor’ dedi.
‘Kadınların önündeki engelleri kaldırmak için büyük bir gayret içindeyiz’
Kadınların ülke gelişimindeki rollerinin öneminin altını çizen Emine Erdoğan, ‘Bizim 2023 hedefimiz, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaktır. Bu hedefi gerçekleştirmede kadınların önündeki engelleri kaldırmak için büyük bir gayret içindeyiz. Kız çocuklarının akademik hayata katılımından, kadına yönelik şiddetin önlenmesine kadar her adım, geleceğimize tutulan bir ışıktır. Hükümetimizin kadınlarla ilgili reform niteliğinde düzenlemeleri var. Bu bakış açısı, umuyorum ki, özel sektör ve tüm paydaşlar arasında ortak bir anlayış haline gelir. Yani hepimiz, kadın gücüne yatırım yapmanın, ülkenin geleceğine yatırım yapmak olduğu hususunda hem fikir olmalıyız. Bu noktada çok önemli bir hususun altını çizmek istiyorum. Üreten kadın deyince aklımıza hep ‘çalışan kadın’ geliyor. Evinde, tarlasında, kendi atölyesinde sabahtan akşama kadar çocukları, ailesi, yuvası için gayret gösteren nice kadınımız var. Onların bu çabalarını yok saymak mümkün mü? Ben özellikle ev kadınının emeğini çok kıymetli buluyor ve alkışlıyorum. Çalışan , çalışmayan kadın ayrımının bu büyük emeğe saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Hayatını çocuklarının gelişimine adamış, ailesine emek veren tüm kadınları saygıyla selamlıyorum’ diye konuştu.
‘Milli Teknoloji hamlemizin aldığı yol ortada’
Milli Teknoloji hamlesine kadın katılımının arttırılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, ‘Kadınları kalkınmanın etkin aktörleri yapmaya çalışırken, bu değişim rüzgarındaki gerekli altyapı yatırımlarını atlamamalıyız. STEM dediğimiz, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarına kız çocuklarımızın yönlendirilmesi son derece önemli. Bu alanların kadınların çok yönlü düşünebilme, insanlığa duyarlı olma ve karar vermede empati gücünü kullanma gibi özellikleriyle şekillenmesi gerekiyor. Milli Teknoloji hamlemizin aldığı yol ortada. Gençlerimiz teknolojiye büyük ilgi duyuyor ve başarılarımız onlarda büyük bir özgüvene dönüşüyor. Bu ivmede artan bir hızla kız çocuklarımızı da görmek istiyoruz. Bugün etrafımızda gördüğümüz her somut oluşumun temeli, soyut bir fikirdi. Hayat, gerçeğe dönen fikirlerle tasarlanıyor. Kadınların fikir dünyasının, hayata aktarıldığında, hayatın ne kadar güzelleştiğini görüyoruz. Yani, daha güzel, daha adil ve inceliklerle dolu bir dünyanın formülü kadınların güçlendirilmesidir. Kadınların eğitimden istihdama kadar her alanda desteklenmesini sağlayacak en önemli bir diğer unsur karar alma mekanizmalarında yer almalarıdır. Bu, her ülke için kalkınma ve çağdaşlık hedeflerine ulaşmalarında birincil koşuldur. Bugün ülkemizde kadınlar, eğitim, çalışma ve kamusal hayatta, asli kimlikleri yüzünden ayrımcılığa maruz kalmıyorlar. Bu kadın haklarına dair önemli bir kazanım olduğu kadar, geniş çerçevede insan haklarının teslim edilmesidir. Şimdi, böyle adaletli bir zeminde, kadınlara daha çok alan açmalı ve bu sayede ülkemizi daha ileri taşımalıyız. Evinden çalışmak isteyen, yarı zamanlı iş tercih eden tüm kadınların tercihlerine saygı duymalı ve onlara alternatif iş modelleri sunmalıyız’ ifadelerini kullandı.
‘Kadınların aile hayatlarını kolaylaştırıcı çözümlerin önemini de göz ardı etmemeliyiz’
Konuşmasında kadınlara aile hayatlarını kolaylaştıracak çözümler sunmak gerektiğinin altını çizen Erdoğan, ‘Kadınların güçlendirilmesinin tüm adımları birbiriyle alakalı. Yol almak için eğitim, istihdam, girişimcilik ve liderlik gibi her alanda ivme kazanmalıyız. Bu noktada kadınların aile hayatlarını kolaylaştırıcı çözümlerin önemini de göz ardı etmemeliyiz. Birçok kadının koşullar nedeniyle işi ve ailesi arasında bir seçime zorlandığını biliyoruz. Hükümetimizin bu konuda çok güzel çalışmaları oldu. Cinsiyet adaleti temelinde politikalar üretti. Bu yaklaşımın tüm sektörlerde hâkim olması gerekiyor. Umuyorum tüm sektörlerde çalışma hayatı ile aile hayatı arasındaki hassas dengeyi bozmayan teraziler kurulur. İş ve ailenin çatışan iki alan olmasının önüne ancak böyle geçebiliriz’ şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından düzenlenen Türkiye’nin Güçlü Kadınları Ödül Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Erdoğan, ‘Bizim 2023 hedefimiz, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaktır. Bu hedefi gerçekleştirmede kadınların önündeki engelleri kaldırmak için büyük bir gayret içindeyiz’ dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye’nin Güçlü Kadınları Ödül Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımıyla Beşiktaş’ta bir otelde gerçekleşti. Düzenlenen ödül törenine Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle de katıldı. Program İstiklal Marşı’nın okunması ve bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Konuşmaların ardından ödüller sahiplerine teslim edildi.
‘Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin ana amacı hiç kimseyi arkada bırakmamaktır’
Programda konuşan Emine Erdoğan, ‘Kalkınmaya dair tanımlar zaman içinde değişiyor ve çeşitleniyor. Günümüzde kalkınma, yalnızca büyümeyle bir tutulmuyor. Bir ülkenin gerçek potansiyeline ulaşabilmesi için siyasi, ekonomik ve sosyal değişim politikalarının bir bütün içinde oluşturulması gerekiyor. Yani kalkınma, birçok faktörün bir araya gelmesiyle elde edilebilecek bir sonuçtur. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 2030, kalkınmanın sosyal boyutlarına bilhassa odaklanıyor. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin ana amacı hiç kimseyi arkada bırakmamaktır. Şu tartışmasız bir gerçek ki, kadınların güçlendirilmesi ekonomiye büyük bir katkı sağlıyor. Bunun yanında gelecek nesillerin niteliğinin artmasını ve aile kurumunun güçlenmesini de beraberinde getiriyor. Yani kadınların bir toplumun her alandaki gelişiminde merkezi bir rolü var. Bunun yanında toplumsal statüsü değişen ve güçlenen tek bir kadının bile, tüm dünya kadınlarının durumunun iyileşmesine kelebek etkisi yaptığını biliyoruz. Mesela, Türk kadının elde ettiği her başarı, kendi ülkemizdeki kadınlar için yol açıcı olduğu gibi, coğrafyamızdaki kadınları da olumlu etkiliyor’ dedi.
‘Kadınların önündeki engelleri kaldırmak için büyük bir gayret içindeyiz’
Kadınların ülke gelişimindeki rollerinin öneminin altını çizen Emine Erdoğan, ‘Bizim 2023 hedefimiz, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaktır. Bu hedefi gerçekleştirmede kadınların önündeki engelleri kaldırmak için büyük bir gayret içindeyiz. Kız çocuklarının akademik hayata katılımından, kadına yönelik şiddetin önlenmesine kadar her adım, geleceğimize tutulan bir ışıktır. Hükümetimizin kadınlarla ilgili reform niteliğinde düzenlemeleri var. Bu bakış açısı, umuyorum ki, özel sektör ve tüm paydaşlar arasında ortak bir anlayış haline gelir. Yani hepimiz, kadın gücüne yatırım yapmanın, ülkenin geleceğine yatırım yapmak olduğu hususunda hem fikir olmalıyız. Bu noktada çok önemli bir hususun altını çizmek istiyorum. Üreten kadın deyince aklımıza hep ‘çalışan kadın’ geliyor. Evinde, tarlasında, kendi atölyesinde sabahtan akşama kadar çocukları, ailesi, yuvası için gayret gösteren nice kadınımız var. Onların bu çabalarını yok saymak mümkün mü? Ben özellikle ev kadınının emeğini çok kıymetli buluyor ve alkışlıyorum. Çalışan , çalışmayan kadın ayrımının bu büyük emeğe saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Hayatını çocuklarının gelişimine adamış, ailesine emek veren tüm kadınları saygıyla selamlıyorum’ diye konuştu.
‘Milli Teknoloji hamlemizin aldığı yol ortada’
Milli Teknoloji hamlesine kadın katılımının arttırılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, ‘Kadınları kalkınmanın etkin aktörleri yapmaya çalışırken, bu değişim rüzgarındaki gerekli altyapı yatırımlarını atlamamalıyız. STEM dediğimiz, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarına kız çocuklarımızın yönlendirilmesi son derece önemli. Bu alanların kadınların çok yönlü düşünebilme, insanlığa duyarlı olma ve karar vermede empati gücünü kullanma gibi özellikleriyle şekillenmesi gerekiyor. Milli Teknoloji hamlemizin aldığı yol ortada. Gençlerimiz teknolojiye büyük ilgi duyuyor ve başarılarımız onlarda büyük bir özgüvene dönüşüyor. Bu ivmede artan bir hızla kız çocuklarımızı da görmek istiyoruz. Bugün etrafımızda gördüğümüz her somut oluşumun temeli, soyut bir fikirdi. Hayat, gerçeğe dönen fikirlerle tasarlanıyor. Kadınların fikir dünyasının, hayata aktarıldığında, hayatın ne kadar güzelleştiğini görüyoruz. Yani, daha güzel, daha adil ve inceliklerle dolu bir dünyanın formülü kadınların güçlendirilmesidir. Kadınların eğitimden istihdama kadar her alanda desteklenmesini sağlayacak en önemli bir diğer unsur karar alma mekanizmalarında yer almalarıdır. Bu, her ülke için kalkınma ve çağdaşlık hedeflerine ulaşmalarında birincil koşuldur. Bugün ülkemizde kadınlar, eğitim, çalışma ve kamusal hayatta, asli kimlikleri yüzünden ayrımcılığa maruz kalmıyorlar. Bu kadın haklarına dair önemli bir kazanım olduğu kadar, geniş çerçevede insan haklarının teslim edilmesidir. Şimdi, böyle adaletli bir zeminde, kadınlara daha çok alan açmalı ve bu sayede ülkemizi daha ileri taşımalıyız. Evinden çalışmak isteyen, yarı zamanlı iş tercih eden tüm kadınların tercihlerine saygı duymalı ve onlara alternatif iş modelleri sunmalıyız’ ifadelerini kullandı.
‘Kadınların aile hayatlarını kolaylaştırıcı çözümlerin önemini de göz ardı etmemeliyiz’
Konuşmasında kadınlara aile hayatlarını kolaylaştıracak çözümler sunmak gerektiğinin altını çizen Erdoğan, ‘Kadınların güçlendirilmesinin tüm adımları birbiriyle alakalı. Yol almak için eğitim, istihdam, girişimcilik ve liderlik gibi her alanda ivme kazanmalıyız. Bu noktada kadınların aile hayatlarını kolaylaştırıcı çözümlerin önemini de göz ardı etmemeliyiz. Birçok kadının koşullar nedeniyle işi ve ailesi arasında bir seçime zorlandığını biliyoruz. Hükümetimizin bu konuda çok güzel çalışmaları oldu. Cinsiyet adaleti temelinde politikalar üretti. Bu yaklaşımın tüm sektörlerde hâkim olması gerekiyor. Umuyorum tüm sektörlerde çalışma hayatı ile aile hayatı arasındaki hassas dengeyi bozmayan teraziler kurulur. İş ve ailenin çatışan iki alan olmasının önüne ancak böyle geçebiliriz’ şeklinde konuştu.