Merkez Bankası toplantı özetinde Kurulun, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördüğü belirtildi.
Merkez Bankası toplantı özetinde Kurulun, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördüğü belirtildi. Bu çerçevede Kurulun, politika faizinin sabit tutulmasına karar verdiği bildirildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayımladı. Özette, ‘Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördü. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar verdi’ ifadelerine yer verildi.
Toplantı özetinde şu ifadeler yer aldı:
Enflasyon gelişmeleri
‘Tüketici fiyatları Haziran ayında yüzde 4,95 oranında artmış, yıllık enflasyon 5,12 puan yükselerek yüzde 78,62 olarak gerçekleşti. Bu dönemde, tüketici yıllık enflasyonundaki artış alt gruplar geneline yayılırken bu gelişmeye en belirgin katkı enerji grubundan (5,12 puanlık yükselişin 3,65 puanı) geldi. Enerji enflasyonu Türk lirası cinsinden uluslararası enerji fiyatlarındaki görünüme bağlı olarak akaryakıt, doğal gaz ve elektrik kalemleri belirleyiciliğinde yükseldi. Hizmet grubunda yıllık enflasyon tüm alt gruplarda artış kaydetti. Gıda grubunda yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada sebze fiyatlarında görülen düzeltmenin devam etmesiyle gerilerken, işlenmiş gıdada yükselişini sürdürmüştür. Temel mal grubunda yıllık enflasyon dayanıklı tüketim malları dışındaki alt gruplarda düşüş kaydetti. Uluslararası ve yurt içi enerji fiyatlarındaki artışlar ile tedarik zincirinde süregelen aksamalar neticesinde üretici fiyatlarındaki yükseliş sürdü. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin mevsimsellikten arındırılmış aylık değişiminde yavaşlama izlenirken, göstergelerin yıllık enflasyonları arttı.
Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları Haziran ayında yüzde 2,09 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 2,30 puan yükselerek yüzde 93,93 oldu. İşlenmemiş gıdada yıllık enflasyon 5,96 puan düşüşle yüzde 91,65 seviyesine gerilerken, işlenmiş gıdada 10,03 puan artışla yüzde 96,04 seviyesine ulaştı. İşlenmemiş gıdada, mevsimsellikten arındırılmış taze meyve ve sebze fiyatları, sebze fiyatlarında gözlenen düzeltmenin devam etmesiyle geriledi. Taze meyve ve sebze dışında kalan işlenmemiş gıdada çiğ süt referans fiyat düzenlemesinin etkilediği sütün yanı sıra pirinç, patates ve kuruyemiş kalemleri öne çıktı. İşlenmemiş gıda enflasyonundaki düşüşe karşın, işlenmiş gıda enflasyonu yükselişini sürdürdü. İşlenmiş gıda grubunda aylık artış yüzde 7,53 olurken, bu gelişmede büyük ölçüde peynir ve diğer süt ürünleri, ekmek ve tahıllar ile alkolsüz içecekler, çay ve şekerle bağlantılı ürünlerin etkisi hissedildi.
Enerji fiyatları Haziran ayında yüzde 16,16 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 30,12 puanlık artışla yüzde 151,33 seviyesine ulaştı. Fiyat artışları genele yayılmakla birlikte bu gelişmede akaryakıt ile yönetilen ve yönlendirilen kalemler öne çıktı. TL cinsi uluslararası petrol fiyatları ile hızlanan akaryakıt fiyatları yüzde 21,88 oranında yükselmiş, alt grup yıllık enflasyonu yüzde 251,98 oldu. Küresel enerji fiyat gelişmelerinin etkisiyle bu dönemde meskenlere yönelik doğal gaz ve elektrik fiyatları sırasıyla yüzde 25,11 ve yüzde 15,01 oranlarında arttı.
Hizmet fiyatları Haziran ayında yüzde 3,98 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu yüzde 48,69 seviyesinde gerçekleşti. Yıllık enflasyon bu dönemde tüm alt gruplarda yükseldi. Uluslararası enerji ve tarımsal emtia fiyatlarının yansımaları hizmet enflasyonu üzerinde etkili olmaya devam etti. Lokanta-otel alt grubunda fiyatlar yüzde 5,42 oranında artmış, yıllık enflasyon yüzde 79,55 seviyesine ulaşmıştır. Ulaştırma hizmetlerinde fiyatlar yüzde 4,57 oranında yükselirken, bu gelişmede karayolu ve demiryolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığıyla birlikte havayolu taşımacılığı öne çıktı. Böylelikle, ulaştırma grubu yıllık enflasyonu yüzde 81,83 oldu. Diğer hizmetler alt grubu fiyatları yüzde 3,14 oranında yükselirken, haberleşme hizmetlerinde fiyatlar internet ve telefon görüşme ücretleri sürükleyiciliğinde yüzde 3,16 oranında arttı. Kira grubunda aylık artış yüzde 3,11 olurken, mevsimsel etkilerden arındırılmış veriler aylık artışların hızlandığına işaret etti.
Temel mal yıllık enflasyonu Haziran ayında 0,46 puanlık düşüşle yüzde 64,86 oldu. Bu dönemde, yıllık enflasyon giyim ve ayakkabı ile diğer temel mal gruplarında gerilerken, dayanıklı mallarda yükseldi. Dayanıklı mal grubunda aylık fiyat artışı mobilya ve otomobil kalemleri sürükleyiciliğinde yüzde 3,65 olmuş, grup yıllık enflasyonu yüzde 77,90 seviyesine ulaştı. Diğer temel mal grubunda ise yıllık enflasyon 0,94 puan düşüşle yüzde 70,64 seviyesinde gerçekleşti. Giyim ve ayakkabı grubunda aylık fiyat artışları yatay bir seyir izlerken, yıllık enflasyon 2,92 puan düşüşle yüzde 26,35 oldu.
Alkollü içecekler ve tütün ürünleri fiyatları Haziran ayında yüzde 2,61 oranında artmış, yıllık enflasyon yüzde 70,99 seviyesine yükseldi. Bu gelişmede alkollü içecek fiyatlarında vergi oranlarındaki artışın da yansımaları izlenirken, alkol-tütün grubunun aylık tüketici enflasyonuna katkısı 0,12 puan oldu.
Piyasa Katılımcıları Anketi Temmuz ayı sonuçlarına göre cari yılsonu enflasyon beklentisi 5,35 puanlık artışla yüzde 69,94, gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 2,32 puan artışla yüzde 40,23 seviyesine yükseldi. Gelecek yirmi dört aya ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 24,27 seviyesinde.
Enflasyonu etkileyen unsurlar ve riskler
Etkisi artarak sürmekte olan jeopolitik riskler olumsuz yönde etkisini sürdürmeye devam etmiş, dünyada iktisadi faaliyetin daha da zayıflamasına sebep oldu. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyon ihtimali artmakta.
Küresel gıda güvenliğindeki ticaret yasakları ile artan belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek ve oynak seyir ile temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının sürmesi uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açıyor. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulandı. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam ediyor. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin çeşitlenerek arttığı gözlendi.
Yükselen finansal belirsizliklere bağlı olarak küresel ölçekte güçlenen dolar ülkelerin para birimleri üzerinde baskı oluşturuyor. Temmuz ayında gelişmekte olan ülkelerin para birimleri dolara karşı belirgin oranda değer kaybederken, Türk lirası nispeten olumlu yönde ayrıştı. Liralaşma stratejisi kapsamında atılan politika adımlarının da etkisiyle Türkiye’nin Türk lirası cinsi devlet tahvili getirileri de bu dönemde başta uzun vadede olmak üzere benzer ekonomilere göre daha olumlu bir performans sergiledi.
Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında küresel risk iştahına paralel olarak Temmuz ayında hem borçlanma senetlerinden hem de hisse senedi piyasalarından çıkışlar devam ediyor. Bununla birlikte gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutuyor.
Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam ediyor.
Jeopolitik gelişmeler neticesinde, uluslararası ve yurt içi enerji fiyatlarında ulaşılan yüksek seviyeler ve tedarik zincirlerinde süregelen aksaklıklar üretici fiyatlarını etkilemeye devam ediyor. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, yıllık enflasyonun tüm alt gruplarda yükseldiği görülürken, özellikle enerji enflasyonundaki artış belirgin oldu.
Yılın başındaki güçlü büyüme dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte de sürdü. Sanayi üretimi Mayıs ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak bir önceki aya göre yüzde 0,5 oranında yükselirken yıllık bazda artışı yüzde 13,3 oranında gerçekleşti. Böylelikle üretim Mayıs ayı itibarıyla bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,5 oranında artış kaydetti. Çeyreklik bazda ihracatçı sektörlerin sanayi üretimi artışı diğer sektörlere kıyasla daha güçlü gerçekleşti. Sanayi ciro endeksleri de yurt dışı talebin sanayi üretimini desteklemeye devam ettiğini gösterdi. Perakende satış hacim endeksleri ise Mayıs ayı itibarıyla bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 4 gibi yüksek bir oranda artış kaydederek yurt içi talepteki toparlanmanın sürdüğüne işaret etti.
İmalat sanayi firmalarının gelecek on iki aylık döneme ilişkin yatırım eğilimleri yüksek seyretmektedir. Firmaların kayıtlı iç ve dış piyasa siparişleri ile geleceğe yönelik sipariş beklentilerine bakıldığında yılın ikinci çeyreğinde dış talebin destekleyici seyrini sürdürdüğü görüldü. Öte yandan, kartla yapılan harcamalar ikinci çeyrek genelinde yükselişini sürdürmekle birlikte çeyrek sonuna doğru iç talepte yavaşlama eğilimine işaret etti.
İşgücü piyasasındaki gelişmeler iktisadi faaliyetle uyumlu güçlü bir görünüm sergiliyor. Salgın sonrası toparlanma sürecinde istihdam kazanımları, özellikle sanayi ve hizmetler sektörlerinde, benzer ekonomilere göre daha olumlu seyrediyor. Nitekim, Mayıs ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak toplam istihdam bir önceki aya göre yüzde 1,2 oranında (yaklaşık 358 bin kişi) arttı. İş gücüne katılım oranının 0,4 puan artması mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranındaki düşüşü sınırlamıştır. Sonuç olarak, işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan azalarak yüzde 10,9 seviyesinde gerçekleşti. Ayrıca, anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler, istihdamdaki artış eğiliminin sınırlı bir oranda ivme kaybetmekle birlikte korunduğuna işaret etti.
Son dönemde enerji ithalatındaki yüksek seyir cari işlemler dengesini etkilemeye devam ediyor. Cari İşlemler Dengesi (CİD) 2022 yılı Mayıs ayında 6,5 milyar dolar açık verirken, yıllıklandırılmış cari açık 3,2 milyar dolar artışla 29,4 milyar dolar seviyesine yükseldi. Mayıs ayında cari işlemler açığının yüksek gerçekleşmesinde ayın ilk haftasındaki Ramazan Bayramı nedeniyle ilgili haftada öngörülen ihracatın öne çekilmesi etkili oldu. Geçici dış ticaret verileri Haziran ayında ihracatın gücünü koruduğuna, ithalatın ise enerji ithalatındaki kısmi gerilemeye karşın artışını sürdürdüğüne işaret etti. Öte yandan, ihracatçı firmaların dinamik kapasitesi ve pazar çeşitlendirme esnekliği sayesinde, diğer ülkelere yapılan ihracattaki artışla sıcak çatışma nedeniyle gözlenen kısa dönemli bölgesel kayıpların telafi edildiği gözlendi. Dış ticaret açığında enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki artış kaynaklı gözlenen yükselişe karşın hizmet gelirlerinde süregelen artış eğilimi cari işlemler dengesini desteklemeye devam ediyor. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde turizm kaynaklı güçlü iyileşme devam ediyor. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutuyor. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz ediyor.
Para Politikası
Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecek.
Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecek. İvmesini kaybettiği gözlenmekle birlikte, kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip ediliyor. Kurul, güçlendirdiği makroihtiyati politika setini kararlılıkla uygulayarak gerekmesi durumunda ilave tedbirleri uygulamaya alacak.
Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördü. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar verdi.
Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam ediyor. Bu süreçte, politika araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, APİ fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, para takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılacak.
Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecek. Uzun vadeli sabit getirili ve Türk lirası varlıklara talebin yükselerek getiri eğrisinin parasal aktarımın etkinliği yönündeki seyri yakından izleniyor. Kurul, kredilerin büyüme hızıyla birlikte, hedefli alanlarda verimlilik kazanımları sağlayan kredilerin finansman maliyetlerinin de aktarımın korunmasını sağlayacak şekilde gelişimini gözetecek.
Bu çerçevede, Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon üzerindeki etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ve fiyat istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve gerekli politika tedbirleri oluşturulmaya devam ediliyor.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecek.
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecek. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacak.
Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimi oluşturulmasını destekliyor.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecek.’’
Merkez Bankası toplantı özetinde Kurulun, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördüğü belirtildi. Bu çerçevede Kurulun, politika faizinin sabit tutulmasına karar verdiği bildirildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayımladı. Özette, ‘Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördü. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar verdi’ ifadelerine yer verildi.
Toplantı özetinde şu ifadeler yer aldı:
Enflasyon gelişmeleri
‘Tüketici fiyatları Haziran ayında yüzde 4,95 oranında artmış, yıllık enflasyon 5,12 puan yükselerek yüzde 78,62 olarak gerçekleşti. Bu dönemde, tüketici yıllık enflasyonundaki artış alt gruplar geneline yayılırken bu gelişmeye en belirgin katkı enerji grubundan (5,12 puanlık yükselişin 3,65 puanı) geldi. Enerji enflasyonu Türk lirası cinsinden uluslararası enerji fiyatlarındaki görünüme bağlı olarak akaryakıt, doğal gaz ve elektrik kalemleri belirleyiciliğinde yükseldi. Hizmet grubunda yıllık enflasyon tüm alt gruplarda artış kaydetti. Gıda grubunda yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada sebze fiyatlarında görülen düzeltmenin devam etmesiyle gerilerken, işlenmiş gıdada yükselişini sürdürmüştür. Temel mal grubunda yıllık enflasyon dayanıklı tüketim malları dışındaki alt gruplarda düşüş kaydetti. Uluslararası ve yurt içi enerji fiyatlarındaki artışlar ile tedarik zincirinde süregelen aksamalar neticesinde üretici fiyatlarındaki yükseliş sürdü. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin mevsimsellikten arındırılmış aylık değişiminde yavaşlama izlenirken, göstergelerin yıllık enflasyonları arttı.
Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları Haziran ayında yüzde 2,09 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 2,30 puan yükselerek yüzde 93,93 oldu. İşlenmemiş gıdada yıllık enflasyon 5,96 puan düşüşle yüzde 91,65 seviyesine gerilerken, işlenmiş gıdada 10,03 puan artışla yüzde 96,04 seviyesine ulaştı. İşlenmemiş gıdada, mevsimsellikten arındırılmış taze meyve ve sebze fiyatları, sebze fiyatlarında gözlenen düzeltmenin devam etmesiyle geriledi. Taze meyve ve sebze dışında kalan işlenmemiş gıdada çiğ süt referans fiyat düzenlemesinin etkilediği sütün yanı sıra pirinç, patates ve kuruyemiş kalemleri öne çıktı. İşlenmemiş gıda enflasyonundaki düşüşe karşın, işlenmiş gıda enflasyonu yükselişini sürdürdü. İşlenmiş gıda grubunda aylık artış yüzde 7,53 olurken, bu gelişmede büyük ölçüde peynir ve diğer süt ürünleri, ekmek ve tahıllar ile alkolsüz içecekler, çay ve şekerle bağlantılı ürünlerin etkisi hissedildi.
Enerji fiyatları Haziran ayında yüzde 16,16 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 30,12 puanlık artışla yüzde 151,33 seviyesine ulaştı. Fiyat artışları genele yayılmakla birlikte bu gelişmede akaryakıt ile yönetilen ve yönlendirilen kalemler öne çıktı. TL cinsi uluslararası petrol fiyatları ile hızlanan akaryakıt fiyatları yüzde 21,88 oranında yükselmiş, alt grup yıllık enflasyonu yüzde 251,98 oldu. Küresel enerji fiyat gelişmelerinin etkisiyle bu dönemde meskenlere yönelik doğal gaz ve elektrik fiyatları sırasıyla yüzde 25,11 ve yüzde 15,01 oranlarında arttı.
Hizmet fiyatları Haziran ayında yüzde 3,98 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu yüzde 48,69 seviyesinde gerçekleşti. Yıllık enflasyon bu dönemde tüm alt gruplarda yükseldi. Uluslararası enerji ve tarımsal emtia fiyatlarının yansımaları hizmet enflasyonu üzerinde etkili olmaya devam etti. Lokanta-otel alt grubunda fiyatlar yüzde 5,42 oranında artmış, yıllık enflasyon yüzde 79,55 seviyesine ulaşmıştır. Ulaştırma hizmetlerinde fiyatlar yüzde 4,57 oranında yükselirken, bu gelişmede karayolu ve demiryolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığıyla birlikte havayolu taşımacılığı öne çıktı. Böylelikle, ulaştırma grubu yıllık enflasyonu yüzde 81,83 oldu. Diğer hizmetler alt grubu fiyatları yüzde 3,14 oranında yükselirken, haberleşme hizmetlerinde fiyatlar internet ve telefon görüşme ücretleri sürükleyiciliğinde yüzde 3,16 oranında arttı. Kira grubunda aylık artış yüzde 3,11 olurken, mevsimsel etkilerden arındırılmış veriler aylık artışların hızlandığına işaret etti.
Temel mal yıllık enflasyonu Haziran ayında 0,46 puanlık düşüşle yüzde 64,86 oldu. Bu dönemde, yıllık enflasyon giyim ve ayakkabı ile diğer temel mal gruplarında gerilerken, dayanıklı mallarda yükseldi. Dayanıklı mal grubunda aylık fiyat artışı mobilya ve otomobil kalemleri sürükleyiciliğinde yüzde 3,65 olmuş, grup yıllık enflasyonu yüzde 77,90 seviyesine ulaştı. Diğer temel mal grubunda ise yıllık enflasyon 0,94 puan düşüşle yüzde 70,64 seviyesinde gerçekleşti. Giyim ve ayakkabı grubunda aylık fiyat artışları yatay bir seyir izlerken, yıllık enflasyon 2,92 puan düşüşle yüzde 26,35 oldu.
Alkollü içecekler ve tütün ürünleri fiyatları Haziran ayında yüzde 2,61 oranında artmış, yıllık enflasyon yüzde 70,99 seviyesine yükseldi. Bu gelişmede alkollü içecek fiyatlarında vergi oranlarındaki artışın da yansımaları izlenirken, alkol-tütün grubunun aylık tüketici enflasyonuna katkısı 0,12 puan oldu.
Piyasa Katılımcıları Anketi Temmuz ayı sonuçlarına göre cari yılsonu enflasyon beklentisi 5,35 puanlık artışla yüzde 69,94, gelecek on iki aya ilişkin enflasyon beklentisi 2,32 puan artışla yüzde 40,23 seviyesine yükseldi. Gelecek yirmi dört aya ilişkin enflasyon beklentisi ise yüzde 24,27 seviyesinde.
Enflasyonu etkileyen unsurlar ve riskler
Etkisi artarak sürmekte olan jeopolitik riskler olumsuz yönde etkisini sürdürmeye devam etmiş, dünyada iktisadi faaliyetin daha da zayıflamasına sebep oldu. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyon ihtimali artmakta.
Küresel gıda güvenliğindeki ticaret yasakları ile artan belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek ve oynak seyir ile temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının sürmesi uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açıyor. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulandı. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam ediyor. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin çeşitlenerek arttığı gözlendi.
Yükselen finansal belirsizliklere bağlı olarak küresel ölçekte güçlenen dolar ülkelerin para birimleri üzerinde baskı oluşturuyor. Temmuz ayında gelişmekte olan ülkelerin para birimleri dolara karşı belirgin oranda değer kaybederken, Türk lirası nispeten olumlu yönde ayrıştı. Liralaşma stratejisi kapsamında atılan politika adımlarının da etkisiyle Türkiye’nin Türk lirası cinsi devlet tahvili getirileri de bu dönemde başta uzun vadede olmak üzere benzer ekonomilere göre daha olumlu bir performans sergiledi.
Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında küresel risk iştahına paralel olarak Temmuz ayında hem borçlanma senetlerinden hem de hisse senedi piyasalarından çıkışlar devam ediyor. Bununla birlikte gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutuyor.
Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam ediyor.
Jeopolitik gelişmeler neticesinde, uluslararası ve yurt içi enerji fiyatlarında ulaşılan yüksek seviyeler ve tedarik zincirlerinde süregelen aksaklıklar üretici fiyatlarını etkilemeye devam ediyor. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, yıllık enflasyonun tüm alt gruplarda yükseldiği görülürken, özellikle enerji enflasyonundaki artış belirgin oldu.
Yılın başındaki güçlü büyüme dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte de sürdü. Sanayi üretimi Mayıs ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak bir önceki aya göre yüzde 0,5 oranında yükselirken yıllık bazda artışı yüzde 13,3 oranında gerçekleşti. Böylelikle üretim Mayıs ayı itibarıyla bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,5 oranında artış kaydetti. Çeyreklik bazda ihracatçı sektörlerin sanayi üretimi artışı diğer sektörlere kıyasla daha güçlü gerçekleşti. Sanayi ciro endeksleri de yurt dışı talebin sanayi üretimini desteklemeye devam ettiğini gösterdi. Perakende satış hacim endeksleri ise Mayıs ayı itibarıyla bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 4 gibi yüksek bir oranda artış kaydederek yurt içi talepteki toparlanmanın sürdüğüne işaret etti.
İmalat sanayi firmalarının gelecek on iki aylık döneme ilişkin yatırım eğilimleri yüksek seyretmektedir. Firmaların kayıtlı iç ve dış piyasa siparişleri ile geleceğe yönelik sipariş beklentilerine bakıldığında yılın ikinci çeyreğinde dış talebin destekleyici seyrini sürdürdüğü görüldü. Öte yandan, kartla yapılan harcamalar ikinci çeyrek genelinde yükselişini sürdürmekle birlikte çeyrek sonuna doğru iç talepte yavaşlama eğilimine işaret etti.
İşgücü piyasasındaki gelişmeler iktisadi faaliyetle uyumlu güçlü bir görünüm sergiliyor. Salgın sonrası toparlanma sürecinde istihdam kazanımları, özellikle sanayi ve hizmetler sektörlerinde, benzer ekonomilere göre daha olumlu seyrediyor. Nitekim, Mayıs ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak toplam istihdam bir önceki aya göre yüzde 1,2 oranında (yaklaşık 358 bin kişi) arttı. İş gücüne katılım oranının 0,4 puan artması mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranındaki düşüşü sınırlamıştır. Sonuç olarak, işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan azalarak yüzde 10,9 seviyesinde gerçekleşti. Ayrıca, anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler, istihdamdaki artış eğiliminin sınırlı bir oranda ivme kaybetmekle birlikte korunduğuna işaret etti.
Son dönemde enerji ithalatındaki yüksek seyir cari işlemler dengesini etkilemeye devam ediyor. Cari İşlemler Dengesi (CİD) 2022 yılı Mayıs ayında 6,5 milyar dolar açık verirken, yıllıklandırılmış cari açık 3,2 milyar dolar artışla 29,4 milyar dolar seviyesine yükseldi. Mayıs ayında cari işlemler açığının yüksek gerçekleşmesinde ayın ilk haftasındaki Ramazan Bayramı nedeniyle ilgili haftada öngörülen ihracatın öne çekilmesi etkili oldu. Geçici dış ticaret verileri Haziran ayında ihracatın gücünü koruduğuna, ithalatın ise enerji ithalatındaki kısmi gerilemeye karşın artışını sürdürdüğüne işaret etti. Öte yandan, ihracatçı firmaların dinamik kapasitesi ve pazar çeşitlendirme esnekliği sayesinde, diğer ülkelere yapılan ihracattaki artışla sıcak çatışma nedeniyle gözlenen kısa dönemli bölgesel kayıpların telafi edildiği gözlendi. Dış ticaret açığında enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki artış kaynaklı gözlenen yükselişe karşın hizmet gelirlerinde süregelen artış eğilimi cari işlemler dengesini desteklemeye devam ediyor. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde turizm kaynaklı güçlü iyileşme devam ediyor. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutuyor. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz ediyor.
Para Politikası
Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecek.
Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecek. İvmesini kaybettiği gözlenmekle birlikte, kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip ediliyor. Kurul, güçlendirdiği makroihtiyati politika setini kararlılıkla uygulayarak gerekmesi durumunda ilave tedbirleri uygulamaya alacak.
Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördü. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar verdi.
Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam ediyor. Bu süreçte, politika araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, APİ fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, para takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılacak.
Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecek. Uzun vadeli sabit getirili ve Türk lirası varlıklara talebin yükselerek getiri eğrisinin parasal aktarımın etkinliği yönündeki seyri yakından izleniyor. Kurul, kredilerin büyüme hızıyla birlikte, hedefli alanlarda verimlilik kazanımları sağlayan kredilerin finansman maliyetlerinin de aktarımın korunmasını sağlayacak şekilde gelişimini gözetecek.
Bu çerçevede, Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon üzerindeki etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ve fiyat istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve gerekli politika tedbirleri oluşturulmaya devam ediliyor.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecek.
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecek. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacak.
Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimi oluşturulmasını destekliyor.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecek.’’