İş Mahkemesi; işçinin savunması alınmadan performans düşüklüğü gerekçesiyle işten çıkartılmayacağına hükmetti.
İş Mahkemesi; işçinin savunması alınmadan performans düşüklüğü gerekçesiyle işten çıkartılmayacağına hükmetti. Emsal kararla birlikte; işverenler, performansından memnun kalmadığı personeli savunmasını almadan kovamayacak.
Tam 13 sene boyunca döküm işçisi olarak çalıştığı fabrikadan performansı düşüklüğü sebebiyle işten çıkardı. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan mağdur işçi, işveren tarafından iş sözleşmesinin İş Kanunu 17. Maddesine dayanılarak feshedildiğini, yapılan feshin usul yasaya yasa uygun olmadığını ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etti. Davalı şirket avukatı ise; davacının iş akdinin geçerli bir nedenle 4857 Sayılı İş Kanunu’nda öngörülen usul ve esaslara uygun şekilde feshedildiğini, davacının işlerini ifa ederken gerekli disiplin ve özveriyi göstermekten imtina ettiğini, kendisinden beklenen performans kriterlerini sağlayamadığını ve feshin geçerli nedenle yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, davanın kabulüne hükmetti. Kararı davalı şirket avukatı istinafa götürdü.
Emsal bir karara imza atan Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Hukuk Dairesi, savunma alınmadan işçinin çıkarılamayacağına hükmetti. Kararda şu ifadelere yer verildi: ‘Davacı davalı işyerinde 13 yılı aşkın süre ile çalışmış olup, davalı işyeri çalışan sayısı olarak iş güvencesi kapsamındadır. Feshin geçerliliğini ispat yükünün davalı işverende olduğu, fesih sebebi olarak performans düşüklüğünün gösterildiğini ancak performans düşüklüğü sebebi ile fesih yapılabilmesi için davacının savunması alınması gerektiği ortadadır. Savunma alındığına dair tensip tutanağı ile davalı tarafın özlük dosyasının tamamının onaylı bir örneğini ibraz etmesi talep edilerek duruşma günü bildirildiği halde dosyaya ibraz ettiği belgeler arasında davacının savunmasını alındığına dair herhangi bir kayıt ve belge mevcut olmadığı anlaşılmıştır. İbranameden söz edilmiş ise de bu davanın konusu olmamak ile birlikte dosya içerisinde buna ilişkin belgenin de mevcut olmadığı, davacı tarafından ibranamenin imzalanmış olmasından işe iade davası açılmasına engel teşkil etmediği ortadadır. Bilirkişi raporunu dosya kapsamı ve delillere uygun olarak hazırlanıp denetime imkan sağladığı yeni bilirkişiden rapor alınmasına gerek olmadığı yeni rapor alınmamasının eksiklik oluşturmadığı, ilk derece mahkemesi kararının objektif değerlendirmeye dayalı istinaf sebebin karşılar nitelikte olduğu kanaatine varılarak davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
İş Mahkemesi; işçinin savunması alınmadan performans düşüklüğü gerekçesiyle işten çıkartılmayacağına hükmetti. Emsal kararla birlikte; işverenler, performansından memnun kalmadığı personeli savunmasını almadan kovamayacak.
Tam 13 sene boyunca döküm işçisi olarak çalıştığı fabrikadan performansı düşüklüğü sebebiyle işten çıkardı. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan mağdur işçi, işveren tarafından iş sözleşmesinin İş Kanunu 17. Maddesine dayanılarak feshedildiğini, yapılan feshin usul yasaya yasa uygun olmadığını ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etti. Davalı şirket avukatı ise; davacının iş akdinin geçerli bir nedenle 4857 Sayılı İş Kanunu’nda öngörülen usul ve esaslara uygun şekilde feshedildiğini, davacının işlerini ifa ederken gerekli disiplin ve özveriyi göstermekten imtina ettiğini, kendisinden beklenen performans kriterlerini sağlayamadığını ve feshin geçerli nedenle yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, davanın kabulüne hükmetti. Kararı davalı şirket avukatı istinafa götürdü.
Emsal bir karara imza atan Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Hukuk Dairesi, savunma alınmadan işçinin çıkarılamayacağına hükmetti. Kararda şu ifadelere yer verildi: ‘Davacı davalı işyerinde 13 yılı aşkın süre ile çalışmış olup, davalı işyeri çalışan sayısı olarak iş güvencesi kapsamındadır. Feshin geçerliliğini ispat yükünün davalı işverende olduğu, fesih sebebi olarak performans düşüklüğünün gösterildiğini ancak performans düşüklüğü sebebi ile fesih yapılabilmesi için davacının savunması alınması gerektiği ortadadır. Savunma alındığına dair tensip tutanağı ile davalı tarafın özlük dosyasının tamamının onaylı bir örneğini ibraz etmesi talep edilerek duruşma günü bildirildiği halde dosyaya ibraz ettiği belgeler arasında davacının savunmasını alındığına dair herhangi bir kayıt ve belge mevcut olmadığı anlaşılmıştır. İbranameden söz edilmiş ise de bu davanın konusu olmamak ile birlikte dosya içerisinde buna ilişkin belgenin de mevcut olmadığı, davacı tarafından ibranamenin imzalanmış olmasından işe iade davası açılmasına engel teşkil etmediği ortadadır. Bilirkişi raporunu dosya kapsamı ve delillere uygun olarak hazırlanıp denetime imkan sağladığı yeni bilirkişiden rapor alınmasına gerek olmadığı yeni rapor alınmamasının eksiklik oluşturmadığı, ilk derece mahkemesi kararının objektif değerlendirmeye dayalı istinaf sebebin karşılar nitelikte olduğu kanaatine varılarak davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.