Elektrikli araçların bugünü ve yarını ‘Geleceğin Devrini Yakalamak’ temasıyla araştırıldı.
Elektrikli araçların bugünü ve yarını ‘Geleceğin Devrini Yakalamak’ temasıyla araştırıldı. Sonuçlara göre, katılımcıların yüzde 49’u bir sonraki araçlarının elektrikli olmasını istiyor. Dünyada ve Türkiye’de elektrikli araçlarla ilgili bir zihniyet değişimi yaşanıyor. Elektrikli araç kullanmayan sürücülerin yüzde 70’i, şarj altyapısının yeterince yaygın olmadığına inanıyor. Sektör başlayan büyük değişime hız vermekte kararlıyken, tüketici ise maliyet endişelerinden sıyrılmış, elektrikli otomobil sahibi olma trendi yükseliyor.
Türkiye dahil 10 ülkede 10 bin tüketici ve otomotive yön veren 100 sektör yöneticisiyle yapılan elektrikli araç araştırmasının sonuçları açıklandı. Buna göre, Türkiye’de her iki kişiden biri elektrikli araç istiyor. Ayrıca dünyada elektrikli araç kullananların yüzde 78’i kullanım ömrü göz önüne alındığında bir elektrikli araca sahip olmanın toplam maliyetinin benzinli veya dizel araca göre daha düşük olduğuna inanıyor.
Castrol’ün Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Direktörü Ayhan Köksal ile Pazarlama Direktörü Nilay Tatlısöz, ‘Geleceğin Devrini Yakalamak’ başlıklı araştırmayla ortaya konan yarının elektrikli araç dünyasına ilişkin verileri aktardı.
Dünyada başlayan teknolojik devrimle ulaşımın elektriklendiğine dikkat çeken Köksal, ‘Otomotiv sektörünün büyük bir dönüşüm yaşıyor. Araştırmaya katılan pek çok ülkenin 2040 itibarı ile benzinli ve dizel motorlu araç satışını sonlandırmayı hedeflediğini belirten Köksal, 2022 bp Enerji Görünümü Raporu’na göre ise elektrikli araçların, yeni araç satışlarındaki payının 2035’te yüzde 50-70 aralığına, 2050’de yüzde 90 civarına çıkacak’ dedi.
‘Elektrikli ve hibrit araçların da yüksek teknoloji sıvılara ve greslere ihtiyacı var’
2050’ye kadar küresel araç parkında 2 milyar veya daha fazla elektrikli araç bulunacağı öngörüldüğünü belirten Köksal, ‘Otomotiv endüstrisi için heyecan verici bir dönemdeyiz. Şirketimiz olarak biz de bir madeni yağ markasının ötesine geçerek bir bakım markasına dönüşüyor, aynı zamanda çözüm ortağı olduğumuz müşterilerimiz ve iş ortaklarımız ile büyümek amacıyla yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeni nesil teknolojileri uygulama ve elektrikli araçlara geçişi hızlandırma yolunda endüstri ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. Elektrikli ve hibrit araçların da içten yanmalı motorlara sahip araçlar gibi yüksek teknoloji sıvılara ve greslere ihtiyacı var. Elektrikli araç pazarının hızla büyüdüğü Çin, Almanya, İngiltere ve Amerika’da geliştirdiğimiz e-sıvılarımızla devrime yön veriyoruz. Castrol ON markasıyla üretilen e-sıvılarımız dünyada üretilen her üç elektrikli aracın ikisinin ilk dolumunda kullanılıyor. Şirketimiz olarak hızla gelişen elektrikli araç teknolojisini yakından izleyerek yeni teknolojiler ve ürünlere yönelik Ar-Ge yatırımlarımızı da artırıyoruz. İngiltere’deki Pangbourne araştırma merkezimizde kurulacak elektrikli araç pil test merkezine ve analitik laboratuvarına yaklaşık 60 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız’ ifadelerini kullandı.
‘Ar-Ge harcamaları 10 yılda üç kat artacak’
Araştırmanın, ABD ve Türkiye’de 10 bin tüketici ve otomotiv üreticisi şirketlerden üst düzey 100 yöneticiyle yapıldığını ifade eden Tatlısöz, ‘Bu araştırma ile özellikle devletlerin koyduğu net sıfır hedeflerine otomotiv sektörünün nasıl baktığını görmeyi amaçlıyoruz. Şirketlerin bu hedefler doğrultusundaki hamlelerini ve tüketicilerin elektrikli araçlara yaklaşımını yansıttığını ve ‘elektrikli devrimini’ yönetmek için sektöre fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 53’ü gelecek sefere elektrikli araç almayı düşüneceklerini söylerken elektrikli araç kullanan tüketicilerin yüzde 99’u gelecek sefer de elektrikli araç alacağını belirtiyor’ ifadelerini kullandı.
Elektrikli araçlara en hazır ülke Norveç
Dünyada ve Türkiye’de elektrikli araçlarla ilgili bir zihniyet devrimi yaşandığına dikkat çeken Tatlısöz, ‘Araştırma yapılan ülkelerin tamamında elektrikli araç kullanma eğilimiyle ilgili verilerde yükselme var. Economist Impact tarafından yapılan ve bp tarafından desteklenen dEVir Indeksi’ne göre tamamen elektrikli araçlarla ulaşıma geçmeye en yakın ülke Norveç (endeks puanı 66). İçten yanmalı araç üretimini 2025’te sonlandıracak Norveç’i, Çin (55 puan) ve Almanya (52 puan) takip ediyor’ dedi.
Araştırmadan öne çıkan başlıklar şöyle;
Sektör yöneticilerinin yüzde 97’si, şirketlerinin içten yanmalı motorlu araçlar için devletlerin zorunlu kıldığı kademeli kullanımdan kaldırma hedeflerine hazır olacağına inanıyor. Ancak şirketlerinin şu anda içten yanmalı araçtan elektrikliye geçmeye hazır olduğunu söyleyenlerin oranı sadece yüzde 40. Tüm otomotiv yöneticilerinin sadece yüzde 8’i tedarik zincirinin buna hazır olduğuna inanıyor.
Küresel otomotiv yöneticilerinin yüzde 66’sı elektrikli araçlara geçişin şirketleri için bir numaralı stratejik öncelik olduğunu belirtiyor
Bu öncelik Ar-Ge rakamlarına yansıyor. 2015 yılında Ar-Ge harcamalarının ortalama yüzde 11’i elektrikli araçlara, yüzde 39’u ise içten yanmalı araçlara odaklanmıştı. Bugün bu oran yaklaşık iki katına çıkarak yüzde 21’e ulaştı. Sektör yöneticileri, 2025 yılına kadar oranın yüzde 31’e, 10 yıl içindeyse üç katına çıkacağını öngörüyor. Hibrit araçlar da hesaba katılırsa, 2025 yılına kadar Ar-Ge harcamalarının yüzde 70’inden fazlasının elektrikli araçlara ve hibritlere odaklanacağı tahmin ediliyor.
Bu dönemde içten yanmalı araçlara yönelik Ar-Ge harcamalarının ise yüzde 15’e düşmesi bekleniyor
Sektör yöneticilerinin yüzde 63’üne göre, içten yanmalı araçlar için devletlerin koyduğu kademeli olarak kullanımdan kaldırma hedefleri, endüstrideki geçişe ve Ar-Ge çalışmalarına yapılan harcamalara hız kazandıran bir numaralı faktör. Yöneticilere göre elektrikliye geçişi hızlandıran ikinci faktör net sıfır hedefleri (yüzde 57), üçüncü sırada tüketicilerin sürdürülebilirlik endişeleri (yüzde 35) var.
Otomotiv yöneticilerine göre elektrikli araçlara geçişi yavaşlatan en büyük engel yüzde 56 ile yüksek maliyetli bataryalar olarak öne çıkıyor. Şarj noktalarına erişim (yüzde 43), teknik eleman yetersizliği (yüzde 40) ile diğer bariyerler.
Tüketici tarafından bakıldığında ise aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerdeki sürücüler daha az hava kirliliği, düşük sürüş maliyeti ve evde şarj imkanını elektrikliye geçişi hızlandıran faktörler olarak gösteriyor. Bariyerler ise ultra hızlı şarjın yaygın olmaması, şarj noktalarına erişim ve menzil endişeleri diye sıralanıyor.
Türkiye’de her iki kişiden biri elektrikli istiyor
Dünyadaki otomobil sahibi tüketicilerin yarısından fazlası gelecek sefer elektrikli araç almak istiyor. Çin yüzde 80 ile en çok elektrikli araç almak isteyenlerin bulunduğu ülke.
Türkiye’deki tüketiciler de küresel eğilimle aynı yönde niyet belirtiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 49’u bir sonraki araçlarının elektrikli olmasını istiyor. Türkiye, bu oranla Fransa, Avustralya – Yeni Zelanda, ABD, Hindistan ve Almanya’nın önüne geçiyor.
Türkiye’deki tüketicinin bu yönde davranmasının ardındaki en büyük neden yüzde 88 ile kentsel alanlarda hava kirliliğini azaltmak olarak öne çıkıyor. Diğer nedenler ‘yeni elektrikli araç modellerinin piyasaya sürülmesi’ (yüzde 85), ‘elektrikli araçların benzinli ya da dizel araçlara kıyasla daha iyi entegre edilmiş bir teknolojiye sahip olduğuna inanılması’ (yüzde 84) ve ‘benzinli veya dizel motorlu araçlara göre daha düşük karbon emisyonları yayması’ (yüzde 82) olarak sıralanıyor.
Maliyet endişesi ortadan kalkıyor
Elektrikli araçlarla ilgili tüketicilerin fiyat endişelerinde gerileme var. Dünyada elektrikli araç kullananların yüzde 78’i kullanım ömrü göz önüne alındığında bir elektrikli araca sahip olmanın toplam maliyetinin benzinli veya dizel araca göre daha düşük olduğuna inanıyor.
Araştırmaya katılan Türk tüketicilerin yüzde 61’i de bir elektrikli aracın toplam maliyetinin (vergi, yakıt ve bakım masrafları dikkate alındığında) eşdeğer bir içten yanmalı araçtan daha düşük olduğu görüşünde.
Türkiye’deki tüketiciler için elektrikli araçlar konusunda endişe oluşturan ilk başlık şarj altyapısı. Elektrikli araç kullanmayan sürücülerin yüzde 70’i, şarj altyapısının yeterince yaygın olmadığına inanıyor. Model seçeneklerinin azlığı yüzde 65 ve devlet teşviklerinin yetersizliği yüzde 64 diğer başlıklar olarak öne çıkıyor.
Elektrikli araçların bugünü ve yarını ‘Geleceğin Devrini Yakalamak’ temasıyla araştırıldı. Sonuçlara göre, katılımcıların yüzde 49’u bir sonraki araçlarının elektrikli olmasını istiyor. Dünyada ve Türkiye’de elektrikli araçlarla ilgili bir zihniyet değişimi yaşanıyor. Elektrikli araç kullanmayan sürücülerin yüzde 70’i, şarj altyapısının yeterince yaygın olmadığına inanıyor. Sektör başlayan büyük değişime hız vermekte kararlıyken, tüketici ise maliyet endişelerinden sıyrılmış, elektrikli otomobil sahibi olma trendi yükseliyor.
Türkiye dahil 10 ülkede 10 bin tüketici ve otomotive yön veren 100 sektör yöneticisiyle yapılan elektrikli araç araştırmasının sonuçları açıklandı. Buna göre, Türkiye’de her iki kişiden biri elektrikli araç istiyor. Ayrıca dünyada elektrikli araç kullananların yüzde 78’i kullanım ömrü göz önüne alındığında bir elektrikli araca sahip olmanın toplam maliyetinin benzinli veya dizel araca göre daha düşük olduğuna inanıyor.
Castrol’ün Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Direktörü Ayhan Köksal ile Pazarlama Direktörü Nilay Tatlısöz, ‘Geleceğin Devrini Yakalamak’ başlıklı araştırmayla ortaya konan yarının elektrikli araç dünyasına ilişkin verileri aktardı.
Dünyada başlayan teknolojik devrimle ulaşımın elektriklendiğine dikkat çeken Köksal, ‘Otomotiv sektörünün büyük bir dönüşüm yaşıyor. Araştırmaya katılan pek çok ülkenin 2040 itibarı ile benzinli ve dizel motorlu araç satışını sonlandırmayı hedeflediğini belirten Köksal, 2022 bp Enerji Görünümü Raporu’na göre ise elektrikli araçların, yeni araç satışlarındaki payının 2035’te yüzde 50-70 aralığına, 2050’de yüzde 90 civarına çıkacak’ dedi.
‘Elektrikli ve hibrit araçların da yüksek teknoloji sıvılara ve greslere ihtiyacı var’
2050’ye kadar küresel araç parkında 2 milyar veya daha fazla elektrikli araç bulunacağı öngörüldüğünü belirten Köksal, ‘Otomotiv endüstrisi için heyecan verici bir dönemdeyiz. Şirketimiz olarak biz de bir madeni yağ markasının ötesine geçerek bir bakım markasına dönüşüyor, aynı zamanda çözüm ortağı olduğumuz müşterilerimiz ve iş ortaklarımız ile büyümek amacıyla yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeni nesil teknolojileri uygulama ve elektrikli araçlara geçişi hızlandırma yolunda endüstri ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. Elektrikli ve hibrit araçların da içten yanmalı motorlara sahip araçlar gibi yüksek teknoloji sıvılara ve greslere ihtiyacı var. Elektrikli araç pazarının hızla büyüdüğü Çin, Almanya, İngiltere ve Amerika’da geliştirdiğimiz e-sıvılarımızla devrime yön veriyoruz. Castrol ON markasıyla üretilen e-sıvılarımız dünyada üretilen her üç elektrikli aracın ikisinin ilk dolumunda kullanılıyor. Şirketimiz olarak hızla gelişen elektrikli araç teknolojisini yakından izleyerek yeni teknolojiler ve ürünlere yönelik Ar-Ge yatırımlarımızı da artırıyoruz. İngiltere’deki Pangbourne araştırma merkezimizde kurulacak elektrikli araç pil test merkezine ve analitik laboratuvarına yaklaşık 60 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız’ ifadelerini kullandı.
‘Ar-Ge harcamaları 10 yılda üç kat artacak’
Araştırmanın, ABD ve Türkiye’de 10 bin tüketici ve otomotiv üreticisi şirketlerden üst düzey 100 yöneticiyle yapıldığını ifade eden Tatlısöz, ‘Bu araştırma ile özellikle devletlerin koyduğu net sıfır hedeflerine otomotiv sektörünün nasıl baktığını görmeyi amaçlıyoruz. Şirketlerin bu hedefler doğrultusundaki hamlelerini ve tüketicilerin elektrikli araçlara yaklaşımını yansıttığını ve ‘elektrikli devrimini’ yönetmek için sektöre fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 53’ü gelecek sefere elektrikli araç almayı düşüneceklerini söylerken elektrikli araç kullanan tüketicilerin yüzde 99’u gelecek sefer de elektrikli araç alacağını belirtiyor’ ifadelerini kullandı.
Elektrikli araçlara en hazır ülke Norveç
Dünyada ve Türkiye’de elektrikli araçlarla ilgili bir zihniyet devrimi yaşandığına dikkat çeken Tatlısöz, ‘Araştırma yapılan ülkelerin tamamında elektrikli araç kullanma eğilimiyle ilgili verilerde yükselme var. Economist Impact tarafından yapılan ve bp tarafından desteklenen dEVir Indeksi’ne göre tamamen elektrikli araçlarla ulaşıma geçmeye en yakın ülke Norveç (endeks puanı 66). İçten yanmalı araç üretimini 2025’te sonlandıracak Norveç’i, Çin (55 puan) ve Almanya (52 puan) takip ediyor’ dedi.
Araştırmadan öne çıkan başlıklar şöyle;
Sektör yöneticilerinin yüzde 97’si, şirketlerinin içten yanmalı motorlu araçlar için devletlerin zorunlu kıldığı kademeli kullanımdan kaldırma hedeflerine hazır olacağına inanıyor. Ancak şirketlerinin şu anda içten yanmalı araçtan elektrikliye geçmeye hazır olduğunu söyleyenlerin oranı sadece yüzde 40. Tüm otomotiv yöneticilerinin sadece yüzde 8’i tedarik zincirinin buna hazır olduğuna inanıyor.
Küresel otomotiv yöneticilerinin yüzde 66’sı elektrikli araçlara geçişin şirketleri için bir numaralı stratejik öncelik olduğunu belirtiyor
Bu öncelik Ar-Ge rakamlarına yansıyor. 2015 yılında Ar-Ge harcamalarının ortalama yüzde 11’i elektrikli araçlara, yüzde 39’u ise içten yanmalı araçlara odaklanmıştı. Bugün bu oran yaklaşık iki katına çıkarak yüzde 21’e ulaştı. Sektör yöneticileri, 2025 yılına kadar oranın yüzde 31’e, 10 yıl içindeyse üç katına çıkacağını öngörüyor. Hibrit araçlar da hesaba katılırsa, 2025 yılına kadar Ar-Ge harcamalarının yüzde 70’inden fazlasının elektrikli araçlara ve hibritlere odaklanacağı tahmin ediliyor.
Bu dönemde içten yanmalı araçlara yönelik Ar-Ge harcamalarının ise yüzde 15’e düşmesi bekleniyor
Sektör yöneticilerinin yüzde 63’üne göre, içten yanmalı araçlar için devletlerin koyduğu kademeli olarak kullanımdan kaldırma hedefleri, endüstrideki geçişe ve Ar-Ge çalışmalarına yapılan harcamalara hız kazandıran bir numaralı faktör. Yöneticilere göre elektrikliye geçişi hızlandıran ikinci faktör net sıfır hedefleri (yüzde 57), üçüncü sırada tüketicilerin sürdürülebilirlik endişeleri (yüzde 35) var.
Otomotiv yöneticilerine göre elektrikli araçlara geçişi yavaşlatan en büyük engel yüzde 56 ile yüksek maliyetli bataryalar olarak öne çıkıyor. Şarj noktalarına erişim (yüzde 43), teknik eleman yetersizliği (yüzde 40) ile diğer bariyerler.
Tüketici tarafından bakıldığında ise aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerdeki sürücüler daha az hava kirliliği, düşük sürüş maliyeti ve evde şarj imkanını elektrikliye geçişi hızlandıran faktörler olarak gösteriyor. Bariyerler ise ultra hızlı şarjın yaygın olmaması, şarj noktalarına erişim ve menzil endişeleri diye sıralanıyor.
Türkiye’de her iki kişiden biri elektrikli istiyor
Dünyadaki otomobil sahibi tüketicilerin yarısından fazlası gelecek sefer elektrikli araç almak istiyor. Çin yüzde 80 ile en çok elektrikli araç almak isteyenlerin bulunduğu ülke.
Türkiye’deki tüketiciler de küresel eğilimle aynı yönde niyet belirtiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 49’u bir sonraki araçlarının elektrikli olmasını istiyor. Türkiye, bu oranla Fransa, Avustralya – Yeni Zelanda, ABD, Hindistan ve Almanya’nın önüne geçiyor.
Türkiye’deki tüketicinin bu yönde davranmasının ardındaki en büyük neden yüzde 88 ile kentsel alanlarda hava kirliliğini azaltmak olarak öne çıkıyor. Diğer nedenler ‘yeni elektrikli araç modellerinin piyasaya sürülmesi’ (yüzde 85), ‘elektrikli araçların benzinli ya da dizel araçlara kıyasla daha iyi entegre edilmiş bir teknolojiye sahip olduğuna inanılması’ (yüzde 84) ve ‘benzinli veya dizel motorlu araçlara göre daha düşük karbon emisyonları yayması’ (yüzde 82) olarak sıralanıyor.
Maliyet endişesi ortadan kalkıyor
Elektrikli araçlarla ilgili tüketicilerin fiyat endişelerinde gerileme var. Dünyada elektrikli araç kullananların yüzde 78’i kullanım ömrü göz önüne alındığında bir elektrikli araca sahip olmanın toplam maliyetinin benzinli veya dizel araca göre daha düşük olduğuna inanıyor.
Araştırmaya katılan Türk tüketicilerin yüzde 61’i de bir elektrikli aracın toplam maliyetinin (vergi, yakıt ve bakım masrafları dikkate alındığında) eşdeğer bir içten yanmalı araçtan daha düşük olduğu görüşünde.
Türkiye’deki tüketiciler için elektrikli araçlar konusunda endişe oluşturan ilk başlık şarj altyapısı. Elektrikli araç kullanmayan sürücülerin yüzde 70’i, şarj altyapısının yeterince yaygın olmadığına inanıyor. Model seçeneklerinin azlığı yüzde 65 ve devlet teşviklerinin yetersizliği yüzde 64 diğer başlıklar olarak öne çıkıyor.