Türkiye’ye saç ekimi ve estetik operasyonlar yaptırmak için gelen turistlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Türkiye’ye saç ekimi ve estetik operasyonlar yaptırmak için gelen turistlerin sayısı her geçen gün artıyor. Yalnızca bu operasyonların hacminin milyar dolarları bulduğu bildirilirken, Türkiye’nin sağlık turizminde dünya markası haline geldiği belirtiliyor.
Türkiye’de sağlık turizmi her geçen gün büyümeyi sürdürüyor. Yalnızca saç ekimi ve estetik operasyonlarının Türkiye ekonomisine katkısı milyar dolarları buluyor. Başta Ortadoğu ve AB ülkeleri olmak üzere saç ekimi ve estetik için Türkiye’ye akın akın turist geliyor. Sektörün önemli oyuncularından Promed Clinic Yönetim Kurulu Başkanı Cuma Arık, bu ilginin Türk doktor ve estetisyenlerin yüksek kabiliyetinden kaynaklandığını söyledi. Bu başarı hikayesinin sağlık meslek liseleriyle başladığını ifade eden Cuma Arık, ‘Dünyada sağlık personelinin yetişme adedi ya da kalifiyesi yeterli değil ve iş gücü çok pahalı. Türkiye’nin sağlık meslek liseleriyle bu işi başlatmış olması bizi ciddi anlamda öne taşıdı. Nitelikli personel ihtiyacını çok kolay bir şekilde bulabiliyoruz. Bunun dışında iş gücümüz ucuz. Kaliteli işler çıkarıyoruz. Durum böyle olunca talep de artıyor’ dedi.
Saç ekimi ve estetik sektörünü ekonomiye katkısını değerlendiren Arık, ‘Yalnızca saç ekimi ve estetik alanlarının Türkiye ekonomisine katkısı 2 milyar doları buldu. Alternatif sağlık alanları da içine girdiğinde bu rakam 10 milyar doları geçiyor’ dedi.
‘Saç ekimi konusunda dünyada Türkiye’nin önünde bir ülke yok’
Özellikle saç ekimi konusunda dünyada Türkiye’nin önünde bir ülke olmadığını aktaran Arık, ‘Sağlık turizminin her alanında Türkiye’ye aşırı bir güven var hem de ciddi bir talep var. Öyle ki dünyadaki diğer ülkelerde yapılan saç ekimi işlemlerini de Türk hemşireler, doktorlar gidip gerçekleştiriyorlar. Bu konuda çok öndeyiz. Estetik ve diş işlemlerinde de o şekilde. Bir tek estetik alanında Çin bize rakip olabiliyor o da Uzakdoğu pazarına hakim. Dolayısıyla ülke ekonomisine ciddi bir döviz kaynağı sağlıyoruz’ şeklinde konuştu.
Klinik olarak kendilerinin de önemli işlere imza attıklarını aktaran Arık, ‘Biz kendi sektörümüzde Avrupa’ya açılan ilk Türk şirketlerindeniz. Batı Avrupa, Amerika, Kanada gibi pazarlara hakimiz. Hizmet alanlarımız saç ekimiyle sınırlı değil. Estetik, diş estetiği, tüp bebek tedavileri, obezite cerrahisi, kardiyoloji gibi alanlara yöneldik. Sağlık turizminin her alanında faaliyetteyiz. Yeni yöntemler geliştirerek, kimseyi kopyalamadan, şirket olarak daha büyük işlere de imza atacağız’ ifadelerini kullandı.
Merdiven altına dikkat
Sektörde merdiven altı şirketlerin de bulunduğunu belirten Arık, ‘Bu, sağlık turizmine büyük zarar veriyor. Operasyonu olan kişi, daha sonraki süreçlerde muhatap bulamıyor. Sağlık kadrosunda olmayan, eğitim almayan hemşireler operasyonlara giriyor. Üstelik bu işlemler hastane ortamında da yapılmıyor ve tehlike saçıyor. Klinik olarak, yetişmiş eleman gücümüz ve kaliteli işçiliğimizle ön plana çıkıyoruz. Farklı ülkelerden gelen danışanlarımız bizi bu yüzden tercih ediyor. En büyük referans kaynağımız, daha önce operasyon geçiren danışanlarımız. Bizden mutlu ayrılan kişi mutlaka tavsiyede bulunuyor. Bizim gibi şirketlerin var olması, Türkiye’nin sağlık turizminde daha çok büyümesine vesile olacaktır’ açıklamasında bulundu.
Sağlık turizminde Türkiye’yi tercih eden danışanların klinikle iletişim sürecinden bahseden Arık, ‘Misafirlerimiz sosyal medya ya da referans üzerinden bizimle irtibat sağlıyor. Ardından havalimanında karşılamayla başlayan sürecimiz, ön görüşme, işlemin gerçekleştirilmesi, talep edilirse İstanbul turu ve geri dönüş olmak üzere planlanıyor. Tüm süreç boyunca misafirimizin yanında oluyoruz’ dedi.
Türkiye’ye saç ekimi ve estetik operasyonlar yaptırmak için gelen turistlerin sayısı her geçen gün artıyor. Yalnızca bu operasyonların hacminin milyar dolarları bulduğu bildirilirken, Türkiye’nin sağlık turizminde dünya markası haline geldiği belirtiliyor.
Türkiye’de sağlık turizmi her geçen gün büyümeyi sürdürüyor. Yalnızca saç ekimi ve estetik operasyonlarının Türkiye ekonomisine katkısı milyar dolarları buluyor. Başta Ortadoğu ve AB ülkeleri olmak üzere saç ekimi ve estetik için Türkiye’ye akın akın turist geliyor. Sektörün önemli oyuncularından Promed Clinic Yönetim Kurulu Başkanı Cuma Arık, bu ilginin Türk doktor ve estetisyenlerin yüksek kabiliyetinden kaynaklandığını söyledi. Bu başarı hikayesinin sağlık meslek liseleriyle başladığını ifade eden Cuma Arık, ‘Dünyada sağlık personelinin yetişme adedi ya da kalifiyesi yeterli değil ve iş gücü çok pahalı. Türkiye’nin sağlık meslek liseleriyle bu işi başlatmış olması bizi ciddi anlamda öne taşıdı. Nitelikli personel ihtiyacını çok kolay bir şekilde bulabiliyoruz. Bunun dışında iş gücümüz ucuz. Kaliteli işler çıkarıyoruz. Durum böyle olunca talep de artıyor’ dedi.
Saç ekimi ve estetik sektörünü ekonomiye katkısını değerlendiren Arık, ‘Yalnızca saç ekimi ve estetik alanlarının Türkiye ekonomisine katkısı 2 milyar doları buldu. Alternatif sağlık alanları da içine girdiğinde bu rakam 10 milyar doları geçiyor’ dedi.
‘Saç ekimi konusunda dünyada Türkiye’nin önünde bir ülke yok’
Özellikle saç ekimi konusunda dünyada Türkiye’nin önünde bir ülke olmadığını aktaran Arık, ‘Sağlık turizminin her alanında Türkiye’ye aşırı bir güven var hem de ciddi bir talep var. Öyle ki dünyadaki diğer ülkelerde yapılan saç ekimi işlemlerini de Türk hemşireler, doktorlar gidip gerçekleştiriyorlar. Bu konuda çok öndeyiz. Estetik ve diş işlemlerinde de o şekilde. Bir tek estetik alanında Çin bize rakip olabiliyor o da Uzakdoğu pazarına hakim. Dolayısıyla ülke ekonomisine ciddi bir döviz kaynağı sağlıyoruz’ şeklinde konuştu.
Klinik olarak kendilerinin de önemli işlere imza attıklarını aktaran Arık, ‘Biz kendi sektörümüzde Avrupa’ya açılan ilk Türk şirketlerindeniz. Batı Avrupa, Amerika, Kanada gibi pazarlara hakimiz. Hizmet alanlarımız saç ekimiyle sınırlı değil. Estetik, diş estetiği, tüp bebek tedavileri, obezite cerrahisi, kardiyoloji gibi alanlara yöneldik. Sağlık turizminin her alanında faaliyetteyiz. Yeni yöntemler geliştirerek, kimseyi kopyalamadan, şirket olarak daha büyük işlere de imza atacağız’ ifadelerini kullandı.
Merdiven altına dikkat
Sektörde merdiven altı şirketlerin de bulunduğunu belirten Arık, ‘Bu, sağlık turizmine büyük zarar veriyor. Operasyonu olan kişi, daha sonraki süreçlerde muhatap bulamıyor. Sağlık kadrosunda olmayan, eğitim almayan hemşireler operasyonlara giriyor. Üstelik bu işlemler hastane ortamında da yapılmıyor ve tehlike saçıyor. Klinik olarak, yetişmiş eleman gücümüz ve kaliteli işçiliğimizle ön plana çıkıyoruz. Farklı ülkelerden gelen danışanlarımız bizi bu yüzden tercih ediyor. En büyük referans kaynağımız, daha önce operasyon geçiren danışanlarımız. Bizden mutlu ayrılan kişi mutlaka tavsiyede bulunuyor. Bizim gibi şirketlerin var olması, Türkiye’nin sağlık turizminde daha çok büyümesine vesile olacaktır’ açıklamasında bulundu.
Sağlık turizminde Türkiye’yi tercih eden danışanların klinikle iletişim sürecinden bahseden Arık, ‘Misafirlerimiz sosyal medya ya da referans üzerinden bizimle irtibat sağlıyor. Ardından havalimanında karşılamayla başlayan sürecimiz, ön görüşme, işlemin gerçekleştirilmesi, talep edilirse İstanbul turu ve geri dönüş olmak üzere planlanıyor. Tüm süreç boyunca misafirimizin yanında oluyoruz’ dedi.