Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında orta yolu bulmada arabulucu ülke olarak görülüyor.
Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında orta yolu bulmada arabulucu ülke olarak görülüyor. Savaşın arabuluculukla sonlanabileceği ve buna Türkiye’nin zemin hazırlayabileceği düşünülüyor.
Uluslararası Hukuk ve Uluslararası Güç Kullanım Hukuku Uzmanı Dr. Av. Arabulucu Umut Metin, Ukrayna- Rusya savaşına ilişkin olarak ‘Savaş, değil barış. Barış için de arabuluculuk zamanı’ dedi. Metin, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın durdurulamaz ise daha çok ölüm, daha çok acı ve daha geniş bir bölgeye yayılma riskini taşıdığını belirterek, bir an önce barış sağlanması konusunda çağrı yaptı. Metin, barışın arabuluculuk ile gelebileceğini vurguladı.
Başlayan bir savaş nasıl sonlanır?
Savaşların, Rusya – Ukrayna örneğinde görüldüğü gibi fiili saldırı veya ilan edilerek başladığını hatırlatan Metin, savaşa taraf olmayanların, barıştan yana tavır göstermelerinin uzlaşı ihtimalini güçlendireceğine değinerek, ‘Bir kere savaş gerçek olduktan sonra, savaşı sonunda bitirecek olan da olsa olsa bir barış anlaşmasıdır. Savaşanların, kendi kendine barışa ulaşması kolayca ulaşılabilecek bir durum değildir. Bu aşamada savaşa taraf olmayanların, barıştan yana tavrı, barışı desteklemesi özel önemdedir. Barışçı çözüm yollarını hızlı bir şekilde etkinleştirmek çabasından vazgeçilmemelidir. Başlangıçta iki tarafı ateşkese ikna ederek, iki tarafın da savaşmadan durduğu bir an oluşturmak, ardından ise savaş psikolojisini barışa çevirerek savaşı sonlandırmak gerekir. Yani kalıcı barış için, kalıcı bir ateşkes hali denenebilecektir’ diye konuştu. Metin, ‘Veto hakkı veya taraflar arasındaki güç dengesizliği savaşı durdurmaya engel değil’ dedi.
Arabulucu, savaşı nasıl durduracak?
Metin, arabulucuların müzakere, ikna ve psikolojik teknikleri kullanma yeteneğiyle, savaşta barışı sağlayabilecek en etkili ve uzman kişiler olduklarını belirterek, sorun varsa çözüm, savaş varsa barış mümkündür, diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: ‘Arabulucular gittikleri yere barış taşırlar’ dedi. Devamla, tarafsız bir arabulucu heyeti nezdinde, iki ülkenin yetkilileri arasında yürütülebilecek müzakereler ardından, ortak noktaları çoğaltmak, yumruğu değil, devletler arasında el sıkışmayı sağlamak, savaşı sonlandırmak mümkündür. Tarafsızlık zemininde oluşturulacak, savaşan iki ülkenin de itibar edeceği bir başka ülkenin yetkililerinin, özellikle diplomatik heyetlere eklenecek ülkesinin yetkin arabulucuları ile üstleneceği bir arabuluculuk, öncelikle ateşkes, sonrasında barışı getirmekten hiç uzak değildir.’
‘Tarafsız bir devlet arabulucu rolüne aday olduğunu ortaya koymalıdır’
Metin ‘Savaşta taraf olmayan, savaşa dahil olmamış bir devletin arabuluculuğu, savaş gibi dakikası kıymetli kriz hallerinde olmazsa olmaz önemdedir. Savaşan taraflardan biri hem savaşıp, hem de arabuluculuk rolüne bürünemez. Keza savaşanlardan birine omuz veren de artık tarafsızlığını yitirmiş olacağından, arabulucu adayı olamaz. Ancak tarafsız devletlerden birinin arabuluculuğu dikkate değerdir. Bu noktada, henüz savaşa ilişkin tarafını açıklamamış, Rusya veya Ukrayna yanında saf tutarak askeri ve siyasi olarak konumlanmamış, tarafsız kalmış her devletin bu konuda insiyatif alması gerekir. Keza, içsel dinamiklerle Rusya veya Ukrayna da arabulucu önerisinde bulunabilir. Tarafsız devlet özellikle, iki devlet yetkilileri üzerinde bir baskı kurulmadan barış anlaşmasının oluşturulması için uygun ve güvenli atmosfer oluşturalabilmesi için bir ihtiyaçtır. Böylelikle daha sonrasında şartlarına dair bir itirazın da gündeme gelmeyeceği, sağlıklı barış anlaşmaları, arabuluculuk desteğiyle sağlanabilir.’
Savaşı durduran arabulucu ülkenin Türkiye olabileceğini belirten Metin, ‘Savaşın etkisiyle bir kısım ülkeler Ukrayna yanında yer alıp, hatta silah desteği de sağladılar. Özellikle AB Bölgesi’ndeki ülkelerin nerede ise tamamı, Rusya karşıtı bir tavrı açık bir şekilde destekleriyle ortaya koydu. Diğer bir kısım ülkeler ise Rusya yanında konumlandılar. Bu haliyle arabuluculuk yapabilmek için akla gelebilecek birçok ülke tarafsızlığını kaybetti. Türkiye ise, belirgin olarak bir tarafın yanında saf tutmayarak, tarafsız bir ülke olarak nitelenebilir bir durum edindi. Bu haliyle, Türkiye hem Rusya hem de Ukrayna açısından arabulucu olabilecek, arabulucu olarak tercih edilebilecek ülke durumuna geldi. İşin doğrusu, arabulucu olabilecek çok da bir ülke kalmadı. Bu haliyle, Türkiye’nin arabuluculuğu hem Rusya hem Ukrayna açısından barışı oluşturabilecek bir fırsat sunmaktadır. Bu noktada Türkiye savaşı durduran, dünyaya barışı geri getiren ülke olabilir. Savaşı durduran ülke olmak, Türkiye’nin uluslararası alanda var olan değerli itibarına özel bir değer ekleyecektir’ diye konuştu.
’10 Mart Türkiye sayesinde dünyada barışa adım atılan gün olarak tarihe geçmelidir’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 10 Mart’ta Türkiye’de Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba ve Rus mevkidaşı Lavrov ile yapılacak görüşmeyi duyurmasının Türkiye’nin savaşı durdurmak için aktif bir hareket içinde olduğunu ve aslında arabulucu işlevini fiilen üstlendiğini ortaya koyduğunu belirten Metin ‘Dışişleri Bakanlığımız ve Adalet Bakanlığımızın ortak bir hazırlıkla diplomatik heyete uzman arabulucu takviyesi halinde savaşı durduracak müzakerenin çok yakın olduğunu ifade etmek isterim. Ülkemiz arabuluculuğuna da, bu görevi teknik deneyimiyle yapabilecek, diplomatik heyetlere dahil olabilecek uzman arabuluculara da sahip. Türkiye, barışı oluşturan ülke olma fırsatını kaçırmamalıdır. Türkiye tarafından, 10 Mart’a barışa adanmış nitelikli bir heyetle hazırlanmalı, 10 Mart Türkiye sayesinde dünyada barışa adım atılan gün olarak tarihe geçmelidir’ diyerek sözlerini tamamladı.
Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında orta yolu bulmada arabulucu ülke olarak görülüyor. Savaşın arabuluculukla sonlanabileceği ve buna Türkiye’nin zemin hazırlayabileceği düşünülüyor.
Uluslararası Hukuk ve Uluslararası Güç Kullanım Hukuku Uzmanı Dr. Av. Arabulucu Umut Metin, Ukrayna- Rusya savaşına ilişkin olarak ‘Savaş, değil barış. Barış için de arabuluculuk zamanı’ dedi. Metin, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın durdurulamaz ise daha çok ölüm, daha çok acı ve daha geniş bir bölgeye yayılma riskini taşıdığını belirterek, bir an önce barış sağlanması konusunda çağrı yaptı. Metin, barışın arabuluculuk ile gelebileceğini vurguladı.
Başlayan bir savaş nasıl sonlanır?
Savaşların, Rusya – Ukrayna örneğinde görüldüğü gibi fiili saldırı veya ilan edilerek başladığını hatırlatan Metin, savaşa taraf olmayanların, barıştan yana tavır göstermelerinin uzlaşı ihtimalini güçlendireceğine değinerek, ‘Bir kere savaş gerçek olduktan sonra, savaşı sonunda bitirecek olan da olsa olsa bir barış anlaşmasıdır. Savaşanların, kendi kendine barışa ulaşması kolayca ulaşılabilecek bir durum değildir. Bu aşamada savaşa taraf olmayanların, barıştan yana tavrı, barışı desteklemesi özel önemdedir. Barışçı çözüm yollarını hızlı bir şekilde etkinleştirmek çabasından vazgeçilmemelidir. Başlangıçta iki tarafı ateşkese ikna ederek, iki tarafın da savaşmadan durduğu bir an oluşturmak, ardından ise savaş psikolojisini barışa çevirerek savaşı sonlandırmak gerekir. Yani kalıcı barış için, kalıcı bir ateşkes hali denenebilecektir’ diye konuştu. Metin, ‘Veto hakkı veya taraflar arasındaki güç dengesizliği savaşı durdurmaya engel değil’ dedi.
Arabulucu, savaşı nasıl durduracak?
Metin, arabulucuların müzakere, ikna ve psikolojik teknikleri kullanma yeteneğiyle, savaşta barışı sağlayabilecek en etkili ve uzman kişiler olduklarını belirterek, sorun varsa çözüm, savaş varsa barış mümkündür, diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: ‘Arabulucular gittikleri yere barış taşırlar’ dedi. Devamla, tarafsız bir arabulucu heyeti nezdinde, iki ülkenin yetkilileri arasında yürütülebilecek müzakereler ardından, ortak noktaları çoğaltmak, yumruğu değil, devletler arasında el sıkışmayı sağlamak, savaşı sonlandırmak mümkündür. Tarafsızlık zemininde oluşturulacak, savaşan iki ülkenin de itibar edeceği bir başka ülkenin yetkililerinin, özellikle diplomatik heyetlere eklenecek ülkesinin yetkin arabulucuları ile üstleneceği bir arabuluculuk, öncelikle ateşkes, sonrasında barışı getirmekten hiç uzak değildir.’
‘Tarafsız bir devlet arabulucu rolüne aday olduğunu ortaya koymalıdır’
Metin ‘Savaşta taraf olmayan, savaşa dahil olmamış bir devletin arabuluculuğu, savaş gibi dakikası kıymetli kriz hallerinde olmazsa olmaz önemdedir. Savaşan taraflardan biri hem savaşıp, hem de arabuluculuk rolüne bürünemez. Keza savaşanlardan birine omuz veren de artık tarafsızlığını yitirmiş olacağından, arabulucu adayı olamaz. Ancak tarafsız devletlerden birinin arabuluculuğu dikkate değerdir. Bu noktada, henüz savaşa ilişkin tarafını açıklamamış, Rusya veya Ukrayna yanında saf tutarak askeri ve siyasi olarak konumlanmamış, tarafsız kalmış her devletin bu konuda insiyatif alması gerekir. Keza, içsel dinamiklerle Rusya veya Ukrayna da arabulucu önerisinde bulunabilir. Tarafsız devlet özellikle, iki devlet yetkilileri üzerinde bir baskı kurulmadan barış anlaşmasının oluşturulması için uygun ve güvenli atmosfer oluşturalabilmesi için bir ihtiyaçtır. Böylelikle daha sonrasında şartlarına dair bir itirazın da gündeme gelmeyeceği, sağlıklı barış anlaşmaları, arabuluculuk desteğiyle sağlanabilir.’
Savaşı durduran arabulucu ülkenin Türkiye olabileceğini belirten Metin, ‘Savaşın etkisiyle bir kısım ülkeler Ukrayna yanında yer alıp, hatta silah desteği de sağladılar. Özellikle AB Bölgesi’ndeki ülkelerin nerede ise tamamı, Rusya karşıtı bir tavrı açık bir şekilde destekleriyle ortaya koydu. Diğer bir kısım ülkeler ise Rusya yanında konumlandılar. Bu haliyle arabuluculuk yapabilmek için akla gelebilecek birçok ülke tarafsızlığını kaybetti. Türkiye ise, belirgin olarak bir tarafın yanında saf tutmayarak, tarafsız bir ülke olarak nitelenebilir bir durum edindi. Bu haliyle, Türkiye hem Rusya hem de Ukrayna açısından arabulucu olabilecek, arabulucu olarak tercih edilebilecek ülke durumuna geldi. İşin doğrusu, arabulucu olabilecek çok da bir ülke kalmadı. Bu haliyle, Türkiye’nin arabuluculuğu hem Rusya hem Ukrayna açısından barışı oluşturabilecek bir fırsat sunmaktadır. Bu noktada Türkiye savaşı durduran, dünyaya barışı geri getiren ülke olabilir. Savaşı durduran ülke olmak, Türkiye’nin uluslararası alanda var olan değerli itibarına özel bir değer ekleyecektir’ diye konuştu.
’10 Mart Türkiye sayesinde dünyada barışa adım atılan gün olarak tarihe geçmelidir’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 10 Mart’ta Türkiye’de Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba ve Rus mevkidaşı Lavrov ile yapılacak görüşmeyi duyurmasının Türkiye’nin savaşı durdurmak için aktif bir hareket içinde olduğunu ve aslında arabulucu işlevini fiilen üstlendiğini ortaya koyduğunu belirten Metin ‘Dışişleri Bakanlığımız ve Adalet Bakanlığımızın ortak bir hazırlıkla diplomatik heyete uzman arabulucu takviyesi halinde savaşı durduracak müzakerenin çok yakın olduğunu ifade etmek isterim. Ülkemiz arabuluculuğuna da, bu görevi teknik deneyimiyle yapabilecek, diplomatik heyetlere dahil olabilecek uzman arabuluculara da sahip. Türkiye, barışı oluşturan ülke olma fırsatını kaçırmamalıdır. Türkiye tarafından, 10 Mart’a barışa adanmış nitelikli bir heyetle hazırlanmalı, 10 Mart Türkiye sayesinde dünyada barışa adım atılan gün olarak tarihe geçmelidir’ diyerek sözlerini tamamladı.