Türkiye’de İş Dünyası dergisi 2023 yılının son Mahkeme Sohbetleri’nde iş insanlarını aynı masada buluşturdu.
Türkiye’de İş Dünyası dergisi 2023 yılının son Mahkeme Sohbetleri’nde iş insanlarını aynı masada buluşturdu. Toplantının ana konusunu ‘Gıda ve coğrafi işaret tescilli ürünler’ oluştururken, gıda sektörünün önde gelen temsilcileri Türkiye’nin bu konudaki konumuna ilişkin görüşlerini paylaştı. Coğrafi işaretli ürünlerin bölgenin zenginliği ve değerini artırdığı konusunda hem fikir olan sektör temsilcileri, konu ile ilgili çalışmalara hız kazandırılması gerektiğine dikkat çekti.
Mahkeme Sohbetleri ile bugüne kadar yedi ayrı buluşma gerçekleştiren ve her buluşmada sektörel sorunları ve çözüm önerilerini masaya yatıran Türkiye’de İş Dünyası dergisi, gündemine bu kez ‘Gıda ve coğrafi işaret tescilli ürünler’ konusunu aldı.
‘TOBB ile çalışma başlatıyoruz’
Toplantının moderatörlüğünü gerçekleştiren Türkiye’de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak, ‘İhlas Medya Grubu A’dan Z’ye 360 derece bir medya ağına sahip. Hem televizyonumuzda hem de dergimiz olan Türkiye’de İş Dünyası’nda Mahkeme Sohbetleri’nden derlediğimiz çıktıları ayrıntıları ile paylaşıyoruz. Bugün yine çok önemli bir konu için buluştuk. Bugünkü konumuz gıda ve coğrafi işaret tescilli ürünler. Türkiye kendine has özelliğiyle bin bir çeşit ürüne sahip. Ancak ne yazık ki Türkiye’de özellikle de İstanbul’da çok az coğrafi işaretli ürün var. İstanbul’da coğrafi işaret almış ürün sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Oysa İstanbul’da pek çok coğrafi işareti hak eden ürün var; Beyoğlu çikolatası, Kanlıca yoğurdu bunlara örnek olarak gösterilebilir. Konunun öneminin ve ciddiyetinin farkındayız. Bu sebeple Güvenilir Ürün Platformu olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile coğrafi işaret konusu ile ilgili bir çalışma başlatıyoruz. Konunun ayrıntılarını ilerleyen günlerde muhakkak paylaşacağız’ dedi.
‘Coğrafi işaret bölgenin zenginliği anlamına geliyor’
Coğrafi işaretli ürünlerin Türkiye’nin bir zenginliği olduğunu söyleyen patent firması yönetim kurulu başkanı Kemal Yamankaradeniz, ‘İllerimize ve bölgelerimize ait ürünlerin coğrafi işaret alması o bölgenin zenginliği anlamını taşımaktadır. Van otlu peyniri, Trabzon tereyağı, İzmir tulumu, Ezine peyniri gibi gıdalara baktığımızda bu ürünleri o bölgenin zenginliği olarak görüyoruz. Bunun gibi yüzlerce ürünümüz tescil altına alınmış durumda ve sayısının artacağını düşünüyorum. Avrupa Birliği’nden de tescil almış 18 tane ürünümüz var. Bu gösteriyor ki sayının artması Türkiye’de var olan bu zenginliklerin korunması anlamına geliyor. Bu ürünlerin sayısı arttıkça uluslararası kullanıcılar, satıcılar ve büyük gastronomi şefleri Türkiye’deki bu ürünlerin değerinin farkına varacak ve bu ürünlerin üretimi artacak. Gelecekte bu ürünlerde düzenlemeler yapılması gerek. Türkiye içinde fuarlarla profesyonel olarak bu ürünlerin tanıtımının yapılması ihracatında artmasını sağlayacaktır’ dedi.
‘Enflasyonun yüzde 20’si suni yükseliş’
Gıda ve coğrafi işaretler konusunda görüşlerini bildiren baklava üreticileri birlik başkanı Mehmet Yıldırım, ‘Çok özel ürünlerimiz var, yöresel yemeklerimiz çok ama bunların tanıtımıyla ilgili eksikliklerimiz söz konusu. Dünyanın herhangi bir yerinde göze batan bir yiyecek için coğrafi işaret alıyorlar, bu özellikle Avrupa’da yaygın. Bizim ülkemizde de bu farkındalığın artması lazım. Artık dünyada gastronomi turizmi denen bir şey var insanlar bir yemeğin tadına bakmak için kilometrelerce yol kat ediyor. Bizim de ürünlerimizi güzelce tanıtıp coğrafi işaretlerini ilgili kurumundan ya da Avrupa’dan tescilletmemiz gerekiyor ki ürünlerimiz tanınsın, bilinsin. Bu yolla turizm de gelişir. Bizler özellikle baklava sektöründe çalışmalar yapıyoruz, Gaziantep baklavası yöresel tatlı olarak tescil edildi fakat biz, Türk Baklavası ve Türk Lokumu tescili için Avrupa’ya yeniden başvuruda bulunduk, süreç şu anda devam ediyor’ diye konuştu.
Gıda enflasyonu ve fiyat iyileştirmeleri konusundaki görüşlerini de aktaran Yıldırım, şu şekilde devam etti; ‘Fiyatların yükselmesiyle gıdada alım gücü düştü. Özellikle bizim sektörümüzden bahsedecek olursak Antep fıstığı, tereyağı fiyatları yükseldi. Bunu kontrol altına almak tamamen devlete düşüyor. Ticaret Bakanı Ömer Bolat bununla ilgili özel çaba sarf ediyor. Bizler de samimi bir çaba içerisinde olduğunu görerek her türlü desteği kendisine veriyoruz. Piyasanın kontrol altına alınması gerekiyor. Enflasyonun bu kadar yüksek olmasının bir sebebi de insanların bir ürüne en az yüzde 20 oranında zam yapmasından kaynaklanıyor. Eğer enflasyon şu an yüzde 55 seviyesindeyse bunun yüzde 20’sini suni bir yükseliş olarak değerlendiriyorum.’
‘Unutulmaya yüz tutmuş ürünler var’
Mahkeme Sohbetleri’nin verimli bir toplantı serisi olduğuna dikkat çeken gıda firması yönetim kurulu başkanı Ramazan Ceylan; ‘Coğrafi ürünler önemli bir grup. Mahkeme Sohbeti de çok verimli oldu. Bunların sürdürülebilir olması ve daha üst düzey platformlara taşınabilmesi gerekiyor. Konuşulan ara başlıkların bir şekilde altı doldurulup sonuç alınabilecek bir pozisyona getirilmesi çok faydalı olacaktır. Coğrafi ürünler bölgesel kalkınma için gerçekten de çok önemli. Şu anda neredeyse unutulmaya yüz tutmuş ürünler var. Peynir grubunda 100’e yakın peynir bulunuyor ama birçoğu unutulmuş yeniden gün yüzüne çıkartılıp bölgenin ekonomisine katkı sağlayabilir, kültürün gelişmesinde önemli rol oynayabilir. O yüzden bunun için bütçeler oluşturulmalı. Zaten büyüyen bir durum var bunu destekleyerek ekonomik olarak da gelir sağlayacak hale getirmeliyiz’ diye konuştu.
‘Tarihte kalan ürünler canlandırılabilir’
Coğrafi işaret konusunun çok önemli olduğunu dile getiren gıda ürünleri firmasının yönetim kurulu başkanı Mustafa Manav, ‘Bu tarz hatırlatma toplantılarını İstanbul Ticaret Odası’nda 5-6 yıldır yapıyoruz. Meyve sebze üretiminden örnek vermek gerekirse Çengelköy salatalığını o bölgede yetiştirmek bölgenin şartlarına göre pek mümkün değil. Çengelköy markasını kullanıp başka yerlerde de bu ürünleri üretmek gerekiyor. Aynı şekilde İstanbul’da başka ürünler de var; Mecidiyeköy dutu, Langa hıyarı bunlar tarihte kaldı ama canlandırılabilir. İlla burada yetiştirmek durumunda değiliz’ ifadelerini kullandı.
‘Hijyenik ve modern teknolojili ürünler üretiyoruz’
Et ve et ürünleri firmasının kalite güvence yöneticisi Furkan Sungur Uluçay da, ‘Gıda güvenliğini esas almış hijyenik ve modern teknolojili ürünler üretiyoruz. Ayrıca firma olarak coğrafi işaretli ürünlerimize de destek veriyoruz. Ortak paydaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz bu sohbette, hem sektör değerlendirmesi hem de coğrafi işaretli ürünler hakkındaki görüşlerimizi paylaştık. Çok verimli bir toplantı oldu. Devamının da olacağını umuyorum’ dedi.
‘Türkiye’de iş dünyası, dergi kategorisinde açık ara önde’
Toplantıda konuşan araştırma ve danışmanlık şirketi kurucusu Ahmet Güler, ‘Coğrafi işaret bir ekosistem meselesi, bütüncül açıdan bakılması gereken bir husus. Türk ürünlerinin coğrafi işaret üzerinde markalaşmasına katkı sunacak, katma değerini artıracak, yöreleri bölgelerimizi zenginleştirecek müreffeh hale getirecek çözümler üzerine daha fazla konuşulması gerekiyor. Biz de bugün burada bunu gerçekleştirdik’ dedi.
Yaptıkları son araştırma hakkında bilgi veren Güler, ‘İstanbul merkezli araştırmaya dayalı hizmet veriyoruz. Markalarımız için her sektörde pazar ve piyasa araştırmaları yapıyoruz. Firmalarımıza çözüm önerileri aksiyon planları sunan raporları hazırlıyoruz. Geçtiğimiz ay itibarıyla 412 iş dünyası temsilcisine farklı sorular sorduk hem 2023’ün nasıl geçtiğine dair hem de 2024 beklentileri ile ilgili. Araştırmayı yaparken basın olarak nereden beslendiklerini de sorduk. Türkiye’de İş Dünyası dergisinin dergi kategorisinde rakiplerinden uzak ara önde olduğunu gördük’ şeklinde konuştu.
Türkiye’de İş Dünyası dergisi 2023 yılının son Mahkeme Sohbetleri’nde iş insanlarını aynı masada buluşturdu. Toplantının ana konusunu ‘Gıda ve coğrafi işaret tescilli ürünler’ oluştururken, gıda sektörünün önde gelen temsilcileri Türkiye’nin bu konudaki konumuna ilişkin görüşlerini paylaştı. Coğrafi işaretli ürünlerin bölgenin zenginliği ve değerini artırdığı konusunda hem fikir olan sektör temsilcileri, konu ile ilgili çalışmalara hız kazandırılması gerektiğine dikkat çekti.
Mahkeme Sohbetleri ile bugüne kadar yedi ayrı buluşma gerçekleştiren ve her buluşmada sektörel sorunları ve çözüm önerilerini masaya yatıran Türkiye’de İş Dünyası dergisi, gündemine bu kez ‘Gıda ve coğrafi işaret tescilli ürünler’ konusunu aldı.
‘TOBB ile çalışma başlatıyoruz’
Toplantının moderatörlüğünü gerçekleştiren Türkiye’de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak, ‘İhlas Medya Grubu A’dan Z’ye 360 derece bir medya ağına sahip. Hem televizyonumuzda hem de dergimiz olan Türkiye’de İş Dünyası’nda Mahkeme Sohbetleri’nden derlediğimiz çıktıları ayrıntıları ile paylaşıyoruz. Bugün yine çok önemli bir konu için buluştuk. Bugünkü konumuz gıda ve coğrafi işaret tescilli ürünler. Türkiye kendine has özelliğiyle bin bir çeşit ürüne sahip. Ancak ne yazık ki Türkiye’de özellikle de İstanbul’da çok az coğrafi işaretli ürün var. İstanbul’da coğrafi işaret almış ürün sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Oysa İstanbul’da pek çok coğrafi işareti hak eden ürün var; Beyoğlu çikolatası, Kanlıca yoğurdu bunlara örnek olarak gösterilebilir. Konunun öneminin ve ciddiyetinin farkındayız. Bu sebeple Güvenilir Ürün Platformu olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile coğrafi işaret konusu ile ilgili bir çalışma başlatıyoruz. Konunun ayrıntılarını ilerleyen günlerde muhakkak paylaşacağız’ dedi.
‘Coğrafi işaret bölgenin zenginliği anlamına geliyor’
Coğrafi işaretli ürünlerin Türkiye’nin bir zenginliği olduğunu söyleyen patent firması yönetim kurulu başkanı Kemal Yamankaradeniz, ‘İllerimize ve bölgelerimize ait ürünlerin coğrafi işaret alması o bölgenin zenginliği anlamını taşımaktadır. Van otlu peyniri, Trabzon tereyağı, İzmir tulumu, Ezine peyniri gibi gıdalara baktığımızda bu ürünleri o bölgenin zenginliği olarak görüyoruz. Bunun gibi yüzlerce ürünümüz tescil altına alınmış durumda ve sayısının artacağını düşünüyorum. Avrupa Birliği’nden de tescil almış 18 tane ürünümüz var. Bu gösteriyor ki sayının artması Türkiye’de var olan bu zenginliklerin korunması anlamına geliyor. Bu ürünlerin sayısı arttıkça uluslararası kullanıcılar, satıcılar ve büyük gastronomi şefleri Türkiye’deki bu ürünlerin değerinin farkına varacak ve bu ürünlerin üretimi artacak. Gelecekte bu ürünlerde düzenlemeler yapılması gerek. Türkiye içinde fuarlarla profesyonel olarak bu ürünlerin tanıtımının yapılması ihracatında artmasını sağlayacaktır’ dedi.
‘Enflasyonun yüzde 20’si suni yükseliş’
Gıda ve coğrafi işaretler konusunda görüşlerini bildiren baklava üreticileri birlik başkanı Mehmet Yıldırım, ‘Çok özel ürünlerimiz var, yöresel yemeklerimiz çok ama bunların tanıtımıyla ilgili eksikliklerimiz söz konusu. Dünyanın herhangi bir yerinde göze batan bir yiyecek için coğrafi işaret alıyorlar, bu özellikle Avrupa’da yaygın. Bizim ülkemizde de bu farkındalığın artması lazım. Artık dünyada gastronomi turizmi denen bir şey var insanlar bir yemeğin tadına bakmak için kilometrelerce yol kat ediyor. Bizim de ürünlerimizi güzelce tanıtıp coğrafi işaretlerini ilgili kurumundan ya da Avrupa’dan tescilletmemiz gerekiyor ki ürünlerimiz tanınsın, bilinsin. Bu yolla turizm de gelişir. Bizler özellikle baklava sektöründe çalışmalar yapıyoruz, Gaziantep baklavası yöresel tatlı olarak tescil edildi fakat biz, Türk Baklavası ve Türk Lokumu tescili için Avrupa’ya yeniden başvuruda bulunduk, süreç şu anda devam ediyor’ diye konuştu.
Gıda enflasyonu ve fiyat iyileştirmeleri konusundaki görüşlerini de aktaran Yıldırım, şu şekilde devam etti; ‘Fiyatların yükselmesiyle gıdada alım gücü düştü. Özellikle bizim sektörümüzden bahsedecek olursak Antep fıstığı, tereyağı fiyatları yükseldi. Bunu kontrol altına almak tamamen devlete düşüyor. Ticaret Bakanı Ömer Bolat bununla ilgili özel çaba sarf ediyor. Bizler de samimi bir çaba içerisinde olduğunu görerek her türlü desteği kendisine veriyoruz. Piyasanın kontrol altına alınması gerekiyor. Enflasyonun bu kadar yüksek olmasının bir sebebi de insanların bir ürüne en az yüzde 20 oranında zam yapmasından kaynaklanıyor. Eğer enflasyon şu an yüzde 55 seviyesindeyse bunun yüzde 20’sini suni bir yükseliş olarak değerlendiriyorum.’
‘Unutulmaya yüz tutmuş ürünler var’
Mahkeme Sohbetleri’nin verimli bir toplantı serisi olduğuna dikkat çeken gıda firması yönetim kurulu başkanı Ramazan Ceylan; ‘Coğrafi ürünler önemli bir grup. Mahkeme Sohbeti de çok verimli oldu. Bunların sürdürülebilir olması ve daha üst düzey platformlara taşınabilmesi gerekiyor. Konuşulan ara başlıkların bir şekilde altı doldurulup sonuç alınabilecek bir pozisyona getirilmesi çok faydalı olacaktır. Coğrafi ürünler bölgesel kalkınma için gerçekten de çok önemli. Şu anda neredeyse unutulmaya yüz tutmuş ürünler var. Peynir grubunda 100’e yakın peynir bulunuyor ama birçoğu unutulmuş yeniden gün yüzüne çıkartılıp bölgenin ekonomisine katkı sağlayabilir, kültürün gelişmesinde önemli rol oynayabilir. O yüzden bunun için bütçeler oluşturulmalı. Zaten büyüyen bir durum var bunu destekleyerek ekonomik olarak da gelir sağlayacak hale getirmeliyiz’ diye konuştu.
‘Tarihte kalan ürünler canlandırılabilir’
Coğrafi işaret konusunun çok önemli olduğunu dile getiren gıda ürünleri firmasının yönetim kurulu başkanı Mustafa Manav, ‘Bu tarz hatırlatma toplantılarını İstanbul Ticaret Odası’nda 5-6 yıldır yapıyoruz. Meyve sebze üretiminden örnek vermek gerekirse Çengelköy salatalığını o bölgede yetiştirmek bölgenin şartlarına göre pek mümkün değil. Çengelköy markasını kullanıp başka yerlerde de bu ürünleri üretmek gerekiyor. Aynı şekilde İstanbul’da başka ürünler de var; Mecidiyeköy dutu, Langa hıyarı bunlar tarihte kaldı ama canlandırılabilir. İlla burada yetiştirmek durumunda değiliz’ ifadelerini kullandı.
‘Hijyenik ve modern teknolojili ürünler üretiyoruz’
Et ve et ürünleri firmasının kalite güvence yöneticisi Furkan Sungur Uluçay da, ‘Gıda güvenliğini esas almış hijyenik ve modern teknolojili ürünler üretiyoruz. Ayrıca firma olarak coğrafi işaretli ürünlerimize de destek veriyoruz. Ortak paydaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz bu sohbette, hem sektör değerlendirmesi hem de coğrafi işaretli ürünler hakkındaki görüşlerimizi paylaştık. Çok verimli bir toplantı oldu. Devamının da olacağını umuyorum’ dedi.
‘Türkiye’de iş dünyası, dergi kategorisinde açık ara önde’
Toplantıda konuşan araştırma ve danışmanlık şirketi kurucusu Ahmet Güler, ‘Coğrafi işaret bir ekosistem meselesi, bütüncül açıdan bakılması gereken bir husus. Türk ürünlerinin coğrafi işaret üzerinde markalaşmasına katkı sunacak, katma değerini artıracak, yöreleri bölgelerimizi zenginleştirecek müreffeh hale getirecek çözümler üzerine daha fazla konuşulması gerekiyor. Biz de bugün burada bunu gerçekleştirdik’ dedi.
Yaptıkları son araştırma hakkında bilgi veren Güler, ‘İstanbul merkezli araştırmaya dayalı hizmet veriyoruz. Markalarımız için her sektörde pazar ve piyasa araştırmaları yapıyoruz. Firmalarımıza çözüm önerileri aksiyon planları sunan raporları hazırlıyoruz. Geçtiğimiz ay itibarıyla 412 iş dünyası temsilcisine farklı sorular sorduk hem 2023’ün nasıl geçtiğine dair hem de 2024 beklentileri ile ilgili. Araştırmayı yaparken basın olarak nereden beslendiklerini de sorduk. Türkiye’de İş Dünyası dergisinin dergi kategorisinde rakiplerinden uzak ara önde olduğunu gördük’ şeklinde konuştu.