Balıkesir’de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen programda 15 Temmuz şehitleri anılırken, gaziler de o gece yaşadıklarını anlattı.
Balıkesir’de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen programda 15 Temmuz şehitleri anılırken, gaziler de o gece yaşadıklarını anlattı. Milli İrade Meydanı’nda düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programında konuşan 15 Temmuz Şehidi Ramazan Konuş’un Gazi kızı Rümeysa Konuş o gece verdikleri karardan asla pişman olmadığını söyledi.
15 Temmuz 2016 gecesi Ankara’da yemek yerken televizyondan kalkışma haberlerini duyduktan sonra dışarıya çıktıklarını söyleyen Rümeysa Konuş, ‘Sadece kimliğimi alıp ‘baba hadi gitmiyor muyuz?’ dedim. O da sanki benden bir işaret bekliyormuş gibi ‘hadi gidelim’ dedi ve kalbimiz bizi nereye götürüyorsa oraya gittik’ diye konuştu.
Milli İrade Meydanı’nda düzenlenen programda Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında hain darbe girişimi esnasında milletin ve devletin simgesi olan sancağın yere düşmediğinin mizanseni olan ve 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen ‘Sancak Koşusu’ Balıkesir’de 15 Temmuz Şehitler Anıtından başlatıldı. Farklı daldan sporcuların katıldığı koşuyla Milli İrade Meydanına ulaşan Şanlı Sancak Vali Şıldak tarafından teslim alındı. Havai fişek gösterilerinin de yapıldığı program Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz mesajının gösterimi ve okunan salalar ile son buldu.
Programa Vali Hasan Şıldak, Balıkesir Milletvekilleri Adil Çelik, Belgin Uygur, Pakize Mutlu Aydemir, Mustafa Canbey ve İsmail Ok, Garnizon ve 9. Ana Jet Üst Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Ergin Dinç, Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanı Tuğg. Mahmut Büyükcingi, Bakım Mühimmat Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Bakım Albay Dr. Tayfun Türkoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Tanrıtanır, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlter Kuş, Vali Yardımcısı Mustafa Çek, Karesi Kaymakamı Abdülkadir Demir, İl Emniyet Müdürü Hasan Onar, İl Jandarma Komutanı J. Kd.Alb.Tarık Hekimoğlu, Sahil Güvenlik Kuzey Ege Grup Komutanı SG Bnb Emrah Kadir Çakır, Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı, Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan, siyasi parti temsilcileri, Şehit Aileleri, Gaziler, Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Yücel Yılmaz: ’15 Temmuz’u unutmamamız gerekiyor’
Düzenlenen programda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, ’15 Temmuz 6 yıl önce yaşandı. Çok şehidimiz var ama çok da kazanımımız var. Allah bir daha öyle bir gün bu millete yaşatmasın ama unutturmasın da. Şehitlerimiz boşuna şehit olmadı, hepsi bir bedel ödedi. Aileleri acı çekti. Şimdi onların yalnızlıklarını çeken evlatları var. Ama biz öyle bir liderle yol arkadaşlığı yapıyoruz ki Allah’ın izniyle bu milleti muasır medeniyetlerin en üst seviyesine çıkarmak için tüm gayretini gösteriyor ve demokrasinin ne olduğunu, halk iradesinin ne olduğunu dünyaya gösterecek konuşmayı ve eylemleri yaptı. Diktatör dediler ama öyle olmadığı gün yüzüne çıktı. Demokrasi, cumhuriyet, laiklik çok önemli bir şeydir. Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyetimizi kurarken içimize sinecek sistemi de yerleştirmiş ve bugün muasır medeniyetler hedefine yol arkadaşlığı yaptığımız cumhurbaşkanımızla Recep Tayyip Erdoğan’la ilelebet devletimizin payidar olması için hep beraber yürüyecek miyiz? Bugün 15 Temmuz; unutturmamak üzere, hatırlamak üzere şehitlerimiz var. Ama bu şehitlerimizi asla unutmayacağız. Unutulmayacak bir şey daha var. Bu memleketin haini bitmeyecek. Hep uyanık, diri, birlikte olmak zorundayız ve bizi biz yapan değerlerimizden uzaklaşmamamız gerekiyor. Etrafımız belli. Güçlü bir devlet, liyakatli insan kaynağı ve demokratik bir seçim bizim asla vaz geçmeyeceğimiz bir şeydir’ dedi.
Vali Hasan Şıldak: ’15 Temmuz Kurtuluş Savaşıdır’
Hain darbe girişiminin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Vali Hasan Şıldak ise, ‘Demokrasi ve milli birlik gününün, bu hain girişimin altı yıl önce yaşanan bu menfur girişimin hiç bir zaman unutulmaması ve unutturulmaması adına bu meydanların dolu kalması gerekiyor. Balıkesir’i tebrik ediyorum. Gerçekten bu akşam coşkulu bir kalabalıkla Milli İrade Meydanımızı doldurdunuz. Sağ olun, var olun. Bu akşam aslında demokrasi zaferinin yaşandığı altıncı yıl dönümünü kutladığımız demokrasi bayramıdır. Türkiye aşkına, demokrasi uğruna, vatan uğruna, millet uğruna, özgürlük uğruna, milli irade uğruna, bayrak uğruna, milli ve manevi değerlerimiz uğruna bir milletin savaşıdır, direnişidir, ayakta kalma mücadelesidir 15 Temmuz. Ve emperyalist güçlerin kullandığı bir piyon örgütün, terör örgütüne dönüşmüş bir yapının Türkiye’de devleti ve milletin birliğini ortadan kaldırma girişiminin engellendiği gecedir.15 Temmuz bir Çanakkale’dir. 15 Temmuz Kurtuluş Savaşı’dır. 15 Temmuz Mustafa Kemal’in kurduğu cumhuriyetin sahiplenişidir. 15 Temmuz daha sonrasında da ülkemizin maruz kaldığı her tür terör saldırısının her tür iç ve dış mihrakın tehdit ve saldırılarının kuvvetli bir şekilde milletimiz tarafından devletimizin sağlam güçleriyle karşı konulduğu ve o gün yok edildiği, yokluğa mahkum edildiği tarihtir. Bizim Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, liderliğinde bu ve benzeri atlatamayacağımız hiçbir badire olmadığına inanıyorum. Nitekim 15 Temmuz sonrasında da saldırılar durmamıştır. Her yönden Türkiye Cumhuriyeti, çevresindeki ve içindeki terör mihraklarıyla mücadele etmektedir. Balıkesir’de de bu mücadelenin en güçlülerinden biri veriliyor inanın. FETÖ’yle sadece FETÖ’yle değil PKK’nın finansmanı, DEAŞ’ın finansmanı, DHKP-C bütün bu örgütlere yönelik her tür operasyon, faaliyet önleyici ve suçun tespitine yönelik faaliyetler en güçlü şekilde devam ediyor. Devletimizin iradesi bu konuda asla tavizsiz olarak yoluna devam etmektedir. Ben iki yılı aşkın bir zamandır burada görev yapıyorum. İki yıl zarfında Balıkesir’e dokuz şehidimiz geldi. Yani bu yolculuk durmayacak. Bu topraklarda yaşamanın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın özgürce bu coğrafyada hüküm sürmenin, bağımsız olmanın bedeli var. Bu bedeli ödüyoruz, ödemeye devam edeceğiz. Her birimizin gönlündeki, damarındaki, aklındaki, kalbindeki, yüreğindeki aynıdır. Bugün olduğu gibi tek bir yürek, tek bir güç olarak bölünmeyeceğiz, birliğimizi daha da güçlendirerek, güçlü Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz’ diye konuştu.
Rümeysa Konuş: ‘Sıradan bir aileydik’
15 Temmuz 2016 gecesinde Ankara’da kalkışma haberini aldıktan sonra babası ile birlikte sokağa çıkan Rümeysa Konuş ise o gece yaşadıklarını anlattı. Babası Ramazan Konuş’un şehit, kendisinin de gazi olduğu Rümeysa Konuş şunları söyledi:
‘Bundan altı sene önce bu saatlerde biz beş kişilik sıradan bir aileydik. Bundan bir kaç saat sonra o beş kişilik aileden Ramazan Konuş şehit, Rümeysa Konuş ve Hacer Konuş şahit oldu, bizim adımıza da gazi dediler. Duyanlar için ne büyük şeref ne büyük onur. Ama sıradan bir aileyken bir anda üç kız çocuğu bir anne aslında biraz darmadağın bir aile olarak kaldık. 15 Temmuz’da yapılan darbe girişiminin bize etkisi de bu oldu. Altı sene önce bu saatlerde biz Ankara’daydık ve ailece yemek yiyorduk, normal, sıradan bir akşamdı. Bir anda televizyonda bir hareketlilik oldu ve o dönemdeki Başbakanımız Binali Yıldırım’ı ekranda gördük. Bir anda televizyonun sesini açma gerektiğini hissettik. Tabi darbe kalkışması olduğu ama bunun askeriye içerisinde çok küçük bir grup tarafından yapılan bir girişim olduğundan bahsediliyordu.
‘Cumhurbaşkanımızın çağrısını duyduk’
Biz de ne olduğunu, bundan hayatımızın nasıl gelişeceğini anlamaya çalışıyorduk. Benim üniversite sınavımın açıklanmasına sadece üç gün vardı. Babam sadece elini dizine vurarak ‘yaktılar çocukların geleceğini’ dedi. Daha sonrasında hepimiz merak ve endişeyle ne olduğunu anlamak için televizyona bakıyorduk. Bir anda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sokaklara çağrısını duyduk. Onu görene kadar açıkçası ne olduğunu anlayamamıştık, endişelerimiz vardı. İşte cumhurbaşkanı, milletvekilleri, bakanlarımız nerede diyorduk. Cumhurbaşkanımızı gördükten sonra itiraf etmeliyim ki büyük bir rahatlama yaşadık.
‘Kalbimiz bizi nereye götürüyorsa oraya gittik’
Ben daha 18 yaşındaydım. Bir gün bile verdiğim karardan pişman olmadım, Allah da pişman etmesin inşallah. Sadece kimliğimi alıp ‘baba hadi gitmiyor muyuz?’ dedim. O da sanki benden bir işaret bekliyormuş gibi ‘hadi gidelim’ dedi. Biz bir anda kendimizi Ankara’da nereyle gideceğimizi bilmeden, nereye gidilir, ne yapılır. İnsanlar nerede toplanmıştır hiçbir şey bilmeden sadece arabamıza bindik. Ama bir anda baktık ki tek araba olarak çıktığımız yolda koskoca bir konvoy haline geldik. Birbirini hiç tanımayan, normal bir zamanda karşılaşsa hiç anlaşamayacak olan, hiç birbirine bakmayacak, konuşmayacak olan insanlar bir anda koskocaman bir aile olduk ve kalbimiz bizi nereye götürüyorsa oraya gittik.
‘Ankara’da en kanlı yerdeydik’
Ben gazi olma şerefine Ankara’da eriştim. Benim olduğum yer biraz daha kanlı olduğu için oradan geriye çok fazla kişi kalmadı. Ama dediğim gibi her şey çok normal başlamıştı, bu akşamki gibi çok coşkuluydu. Herkesin gözlerinde aynı sevinci, aynı parıltıyı görebiliyordum. Çünkü biz 15 Temmuz’dan önce bu tür anma programlarını hep Kurtuluş Savaşı, Çanakkale Savaşı, Sakarya Muharebesi gibi şeylerde görüyorduk. Hepimizin aklında aynı soru olduğuna da eminim. Böyle bir şey olsa 100 sene önceki gibi acaba insanlar bir araya gelip de vatanı, milleti için mücadele eder mi? Ben o gün o insanların gözünde bu sorunun cevabını aldıklarını ve tatmin olduklarını gördüm. Bugün tekrar sizlerin yüzlerine baktığımda da aynı tatminkarlığı görüyorum.
‘Avukat olduğumu babam göremedi’
Bu terör örgütünün bana, bize, bizim gibi, sizin gibi sıradan bir aileye bıraktığı en temel şey ne oldu derseniz; ben o gün altı yıl önce bu saatlerde üniversite sınavı açıklanacak olan ve babasının hukuk okumasını isteyen bir genç kızdım. Benim babam sınav sonucumu görmedi. Ama ben bugün bir avukat olarak aranızdayım. Çok gururluyum bunun için. Evet, babam bunu görmedi ama bugün yüzlerce kişinin önünde evet baba ben buradayım, vazgeçmedim ve avukat oldum. Ama yarın bir gün devletime, milletime hizmet eden bir savcı olmak istiyorum. Bu da benim buradan babam için gerçekleştirmek istediğim bir sözüm olsun. Beni gördüğünü biliyorum. Belki aralardan beni izliyordur.’
Rümeysa Konuş’un ardından kürsüye gelen 15 Temmuz Gazisi Volkan Esen o geceyi anlatmakta zorlandı. Gazi Esen heyecandan konuşamayınca alkışlarla sahmeden indi.
Yapılan konuşmaların ardından Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün düzenlediği Sancak Koşusu sonrasında sancak Vali Hasan Şıldak’a teslim edildi. Program 15 Temmuz 2016 gecesinde olduğu gibi salaların okunmasının ardından sona erdi.
Balıkesir’de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen programda 15 Temmuz şehitleri anılırken, gaziler de o gece yaşadıklarını anlattı. Milli İrade Meydanı’nda düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programında konuşan 15 Temmuz Şehidi Ramazan Konuş’un Gazi kızı Rümeysa Konuş o gece verdikleri karardan asla pişman olmadığını söyledi.
15 Temmuz 2016 gecesi Ankara’da yemek yerken televizyondan kalkışma haberlerini duyduktan sonra dışarıya çıktıklarını söyleyen Rümeysa Konuş, ‘Sadece kimliğimi alıp ‘baba hadi gitmiyor muyuz?’ dedim. O da sanki benden bir işaret bekliyormuş gibi ‘hadi gidelim’ dedi ve kalbimiz bizi nereye götürüyorsa oraya gittik’ diye konuştu.
Milli İrade Meydanı’nda düzenlenen programda Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında hain darbe girişimi esnasında milletin ve devletin simgesi olan sancağın yere düşmediğinin mizanseni olan ve 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen ‘Sancak Koşusu’ Balıkesir’de 15 Temmuz Şehitler Anıtından başlatıldı. Farklı daldan sporcuların katıldığı koşuyla Milli İrade Meydanına ulaşan Şanlı Sancak Vali Şıldak tarafından teslim alındı. Havai fişek gösterilerinin de yapıldığı program Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz mesajının gösterimi ve okunan salalar ile son buldu.
Programa Vali Hasan Şıldak, Balıkesir Milletvekilleri Adil Çelik, Belgin Uygur, Pakize Mutlu Aydemir, Mustafa Canbey ve İsmail Ok, Garnizon ve 9. Ana Jet Üst Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Ergin Dinç, Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanı Tuğg. Mahmut Büyükcingi, Bakım Mühimmat Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Bakım Albay Dr. Tayfun Türkoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Tanrıtanır, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlter Kuş, Vali Yardımcısı Mustafa Çek, Karesi Kaymakamı Abdülkadir Demir, İl Emniyet Müdürü Hasan Onar, İl Jandarma Komutanı J. Kd.Alb.Tarık Hekimoğlu, Sahil Güvenlik Kuzey Ege Grup Komutanı SG Bnb Emrah Kadir Çakır, Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı, Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan, siyasi parti temsilcileri, Şehit Aileleri, Gaziler, Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Yücel Yılmaz: ’15 Temmuz’u unutmamamız gerekiyor’
Düzenlenen programda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, ’15 Temmuz 6 yıl önce yaşandı. Çok şehidimiz var ama çok da kazanımımız var. Allah bir daha öyle bir gün bu millete yaşatmasın ama unutturmasın da. Şehitlerimiz boşuna şehit olmadı, hepsi bir bedel ödedi. Aileleri acı çekti. Şimdi onların yalnızlıklarını çeken evlatları var. Ama biz öyle bir liderle yol arkadaşlığı yapıyoruz ki Allah’ın izniyle bu milleti muasır medeniyetlerin en üst seviyesine çıkarmak için tüm gayretini gösteriyor ve demokrasinin ne olduğunu, halk iradesinin ne olduğunu dünyaya gösterecek konuşmayı ve eylemleri yaptı. Diktatör dediler ama öyle olmadığı gün yüzüne çıktı. Demokrasi, cumhuriyet, laiklik çok önemli bir şeydir. Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyetimizi kurarken içimize sinecek sistemi de yerleştirmiş ve bugün muasır medeniyetler hedefine yol arkadaşlığı yaptığımız cumhurbaşkanımızla Recep Tayyip Erdoğan’la ilelebet devletimizin payidar olması için hep beraber yürüyecek miyiz? Bugün 15 Temmuz; unutturmamak üzere, hatırlamak üzere şehitlerimiz var. Ama bu şehitlerimizi asla unutmayacağız. Unutulmayacak bir şey daha var. Bu memleketin haini bitmeyecek. Hep uyanık, diri, birlikte olmak zorundayız ve bizi biz yapan değerlerimizden uzaklaşmamamız gerekiyor. Etrafımız belli. Güçlü bir devlet, liyakatli insan kaynağı ve demokratik bir seçim bizim asla vaz geçmeyeceğimiz bir şeydir’ dedi.
Vali Hasan Şıldak: ’15 Temmuz Kurtuluş Savaşıdır’
Hain darbe girişiminin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Vali Hasan Şıldak ise, ‘Demokrasi ve milli birlik gününün, bu hain girişimin altı yıl önce yaşanan bu menfur girişimin hiç bir zaman unutulmaması ve unutturulmaması adına bu meydanların dolu kalması gerekiyor. Balıkesir’i tebrik ediyorum. Gerçekten bu akşam coşkulu bir kalabalıkla Milli İrade Meydanımızı doldurdunuz. Sağ olun, var olun. Bu akşam aslında demokrasi zaferinin yaşandığı altıncı yıl dönümünü kutladığımız demokrasi bayramıdır. Türkiye aşkına, demokrasi uğruna, vatan uğruna, millet uğruna, özgürlük uğruna, milli irade uğruna, bayrak uğruna, milli ve manevi değerlerimiz uğruna bir milletin savaşıdır, direnişidir, ayakta kalma mücadelesidir 15 Temmuz. Ve emperyalist güçlerin kullandığı bir piyon örgütün, terör örgütüne dönüşmüş bir yapının Türkiye’de devleti ve milletin birliğini ortadan kaldırma girişiminin engellendiği gecedir.15 Temmuz bir Çanakkale’dir. 15 Temmuz Kurtuluş Savaşı’dır. 15 Temmuz Mustafa Kemal’in kurduğu cumhuriyetin sahiplenişidir. 15 Temmuz daha sonrasında da ülkemizin maruz kaldığı her tür terör saldırısının her tür iç ve dış mihrakın tehdit ve saldırılarının kuvvetli bir şekilde milletimiz tarafından devletimizin sağlam güçleriyle karşı konulduğu ve o gün yok edildiği, yokluğa mahkum edildiği tarihtir. Bizim Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, liderliğinde bu ve benzeri atlatamayacağımız hiçbir badire olmadığına inanıyorum. Nitekim 15 Temmuz sonrasında da saldırılar durmamıştır. Her yönden Türkiye Cumhuriyeti, çevresindeki ve içindeki terör mihraklarıyla mücadele etmektedir. Balıkesir’de de bu mücadelenin en güçlülerinden biri veriliyor inanın. FETÖ’yle sadece FETÖ’yle değil PKK’nın finansmanı, DEAŞ’ın finansmanı, DHKP-C bütün bu örgütlere yönelik her tür operasyon, faaliyet önleyici ve suçun tespitine yönelik faaliyetler en güçlü şekilde devam ediyor. Devletimizin iradesi bu konuda asla tavizsiz olarak yoluna devam etmektedir. Ben iki yılı aşkın bir zamandır burada görev yapıyorum. İki yıl zarfında Balıkesir’e dokuz şehidimiz geldi. Yani bu yolculuk durmayacak. Bu topraklarda yaşamanın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın özgürce bu coğrafyada hüküm sürmenin, bağımsız olmanın bedeli var. Bu bedeli ödüyoruz, ödemeye devam edeceğiz. Her birimizin gönlündeki, damarındaki, aklındaki, kalbindeki, yüreğindeki aynıdır. Bugün olduğu gibi tek bir yürek, tek bir güç olarak bölünmeyeceğiz, birliğimizi daha da güçlendirerek, güçlü Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz’ diye konuştu.
Rümeysa Konuş: ‘Sıradan bir aileydik’
15 Temmuz 2016 gecesinde Ankara’da kalkışma haberini aldıktan sonra babası ile birlikte sokağa çıkan Rümeysa Konuş ise o gece yaşadıklarını anlattı. Babası Ramazan Konuş’un şehit, kendisinin de gazi olduğu Rümeysa Konuş şunları söyledi:
‘Bundan altı sene önce bu saatlerde biz beş kişilik sıradan bir aileydik. Bundan bir kaç saat sonra o beş kişilik aileden Ramazan Konuş şehit, Rümeysa Konuş ve Hacer Konuş şahit oldu, bizim adımıza da gazi dediler. Duyanlar için ne büyük şeref ne büyük onur. Ama sıradan bir aileyken bir anda üç kız çocuğu bir anne aslında biraz darmadağın bir aile olarak kaldık. 15 Temmuz’da yapılan darbe girişiminin bize etkisi de bu oldu. Altı sene önce bu saatlerde biz Ankara’daydık ve ailece yemek yiyorduk, normal, sıradan bir akşamdı. Bir anda televizyonda bir hareketlilik oldu ve o dönemdeki Başbakanımız Binali Yıldırım’ı ekranda gördük. Bir anda televizyonun sesini açma gerektiğini hissettik. Tabi darbe kalkışması olduğu ama bunun askeriye içerisinde çok küçük bir grup tarafından yapılan bir girişim olduğundan bahsediliyordu.
‘Cumhurbaşkanımızın çağrısını duyduk’
Biz de ne olduğunu, bundan hayatımızın nasıl gelişeceğini anlamaya çalışıyorduk. Benim üniversite sınavımın açıklanmasına sadece üç gün vardı. Babam sadece elini dizine vurarak ‘yaktılar çocukların geleceğini’ dedi. Daha sonrasında hepimiz merak ve endişeyle ne olduğunu anlamak için televizyona bakıyorduk. Bir anda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sokaklara çağrısını duyduk. Onu görene kadar açıkçası ne olduğunu anlayamamıştık, endişelerimiz vardı. İşte cumhurbaşkanı, milletvekilleri, bakanlarımız nerede diyorduk. Cumhurbaşkanımızı gördükten sonra itiraf etmeliyim ki büyük bir rahatlama yaşadık.
‘Kalbimiz bizi nereye götürüyorsa oraya gittik’
Ben daha 18 yaşındaydım. Bir gün bile verdiğim karardan pişman olmadım, Allah da pişman etmesin inşallah. Sadece kimliğimi alıp ‘baba hadi gitmiyor muyuz?’ dedim. O da sanki benden bir işaret bekliyormuş gibi ‘hadi gidelim’ dedi. Biz bir anda kendimizi Ankara’da nereyle gideceğimizi bilmeden, nereye gidilir, ne yapılır. İnsanlar nerede toplanmıştır hiçbir şey bilmeden sadece arabamıza bindik. Ama bir anda baktık ki tek araba olarak çıktığımız yolda koskoca bir konvoy haline geldik. Birbirini hiç tanımayan, normal bir zamanda karşılaşsa hiç anlaşamayacak olan, hiç birbirine bakmayacak, konuşmayacak olan insanlar bir anda koskocaman bir aile olduk ve kalbimiz bizi nereye götürüyorsa oraya gittik.
‘Ankara’da en kanlı yerdeydik’
Ben gazi olma şerefine Ankara’da eriştim. Benim olduğum yer biraz daha kanlı olduğu için oradan geriye çok fazla kişi kalmadı. Ama dediğim gibi her şey çok normal başlamıştı, bu akşamki gibi çok coşkuluydu. Herkesin gözlerinde aynı sevinci, aynı parıltıyı görebiliyordum. Çünkü biz 15 Temmuz’dan önce bu tür anma programlarını hep Kurtuluş Savaşı, Çanakkale Savaşı, Sakarya Muharebesi gibi şeylerde görüyorduk. Hepimizin aklında aynı soru olduğuna da eminim. Böyle bir şey olsa 100 sene önceki gibi acaba insanlar bir araya gelip de vatanı, milleti için mücadele eder mi? Ben o gün o insanların gözünde bu sorunun cevabını aldıklarını ve tatmin olduklarını gördüm. Bugün tekrar sizlerin yüzlerine baktığımda da aynı tatminkarlığı görüyorum.
‘Avukat olduğumu babam göremedi’
Bu terör örgütünün bana, bize, bizim gibi, sizin gibi sıradan bir aileye bıraktığı en temel şey ne oldu derseniz; ben o gün altı yıl önce bu saatlerde üniversite sınavı açıklanacak olan ve babasının hukuk okumasını isteyen bir genç kızdım. Benim babam sınav sonucumu görmedi. Ama ben bugün bir avukat olarak aranızdayım. Çok gururluyum bunun için. Evet, babam bunu görmedi ama bugün yüzlerce kişinin önünde evet baba ben buradayım, vazgeçmedim ve avukat oldum. Ama yarın bir gün devletime, milletime hizmet eden bir savcı olmak istiyorum. Bu da benim buradan babam için gerçekleştirmek istediğim bir sözüm olsun. Beni gördüğünü biliyorum. Belki aralardan beni izliyordur.’
Rümeysa Konuş’un ardından kürsüye gelen 15 Temmuz Gazisi Volkan Esen o geceyi anlatmakta zorlandı. Gazi Esen heyecandan konuşamayınca alkışlarla sahmeden indi.
Yapılan konuşmaların ardından Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün düzenlediği Sancak Koşusu sonrasında sancak Vali Hasan Şıldak’a teslim edildi. Program 15 Temmuz 2016 gecesinde olduğu gibi salaların okunmasının ardından sona erdi.