Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, Genç Sağlık Sendikası, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık Sen), Sağlık Çalışanlarına Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER), Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası (Tabip-Sen), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER), Balıkesir Diş Hekimleri Odası , Balıkesir Eczacılar Odası , Türk Tabipleri Birliği (TTB) Balıkesir Tabip Odası’nın içinde yer aldığı Balıkesir Sağlık Platformu, sağlıkçıların sorunlarına dikkat çeken bir açıklama yaptı.
Halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi adına üstlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını belirten Balıkesir Sağlık Platformu temsilcileri, 6-10 Ocak tarihleri arasında Balıkesir’in çeşitli ilçelerinde basın açıklamaları düzenleyeceklerini belirtti. Sorunlarının çözülesiye kadar mücadeleye devam edileceği belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “ Bu yönetmelikle hekimlerin yazdığı reçeteler baskı altın alınmakta; antibiyotik, ağrı kesici ve mide ilaçları yazmamız kısıtlanmaktadır. Hastaların tıbbi durumu, ihtiyacı neyi gerektiriyorsa bizler o ilacı yazmakla yükümlüyüz. Hastasını tedavi etti diye hekimlerin, sağlık çalışanlarının gelirinin azaltmak hangi mantığa sığar? Soruyoruz! Yönetmelikle, Sorumlu olduğumuz nüfus içinden 6 ay ASM’ye başvurmayan kişiler için de gelirimiz kesiliyor. Hastalarımız verdiğimiz tedavi ve önerilerimizle sağlıklı olduysa bize neden başvursun? Yine soruyoruz: Hastasının sağlığını korudu diye hekimlerin, sağlık çalışanlarının gelirinin azaltmak hangi mantığa sığar?
“HYP HASTAYA FAYDA SAĞLAMIYOR”
Ey Sağlık Bakanlığı, 2025 bütçesinde de kaynakların %50’den fazlasını hastaneler ayırdığınızı gördük. Her bir kişinin yılda 12 defa doktora başvurmasıyla övündüğünüzü duyuyoruz. Para getiren tedavi edici hizmetleri sürekli öne çıkarttınız, hastaların gerekmediği durumlarda bile 3. Basamak hastanelere, özel hastanelere gitmelerini teşvik ediyorsunuz. Herkesin her istediği zaman, istediği hastaneye başvurmasının önünde hiçbir engel yokken, yılda 7 defadan fazla hastaneye başvuran hastalarımız için aile hekimliği çalışanlarından para kesmek hangi mantığa sığar? Sevk zincirinin gerektirdiği koşulları sağlamadan, gizli bir sevk sistemine zorluyorsunuz. Aile hekimliğini amacı dışındaki iş yükü ile işlemez hale getirmişken hastaların hastaneye başvurmasını nasıl ve niçin engellememizi bekliyorsunuz?
Bakanlık yetkililerinin öve öve bitiremedikleri Hastalık Yönetim Platformu (HYP) hastaya fayda sağlamadığı gibi bizi veri giriş memuru yapmaktan başka işe yaramıyor. Yönetmelikle; Bir yandan 3500 nüfusa hizmet vermemiz, çok sayıda poliklinik yapmamız istenirken aynı zamanda kronik hastalıkları HYP sistemine girmemiz bekleniyor. HYP ye veri girişi kronik hastalık tarama ve takibi değildir. Aile hekimleri zaten yıllardır bu hastalıkların takip ve tedavisini ulusal ve uluslararası rehberlere uygun olarak yapmaktadır. Sağlık Bakanlığının ülkemiz için gelecekte önemli bir sağlık sorunu ve yükü olacak bu hastalıkların takibini sadece bir yazılım sistemine 2-3 dakikalık veri girişi olarak görmesi, toplum sağlığı için endişe vericidir.
BİZLER HEKİMİZ ESNAF DEĞİLİZ
Hastaların bilgilerini Aile Hekimliği Bilgi Sistemi dışında başka bir programa girmenin bir mantığının bulunmadığını ifade edilen açıklama şu şekilde devam etti: “Hastaya faydası olmayacak bu işlemi Bakanlık bizden neden istemektedir? Bakanlık bu verileri bilimsel makale yapıp birilerini doçent profesör yapmanın peşinde midir? Açıkça söylüyoruz; Hekimler veri toplama memuru değildir. Hastaların tıbbi takibini zaten yapıyoruz, gerekli tedavileri planlıyor, önerilerde bulunuyoruz. Hastalara faydası olmayacak veri girişlerini yapmamız için bizi zorlayamazsınız. Bu yönetmelik hekimleri ve hekimler üzerinden hemşire, ebe ve sağlık emekçilerinin tamamını yukarıda anlattığımız gibi hastaya faydası olmayan hizmetler ve kriterler üzerinden puanlamaktadır. Yetmiş puanın altında puanımız olursa sözleşmemizi feshedilmektedir. Bu şekilde hekimler puan toplayan bilgisayar oyun figürlerine dönüştürülmekte, işine son verme tehdidiyle meslek bağımsızlığı ve meslek onuru ayaklar altında alınmaktadır. Eziyete dönüşen Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği derhal geri çekilmelidir. Bakanlık birinci basamağı güçlendirmek istiyorsa daha ciddi sorunlarla uğraşmalıdır. Öncelikle ASM’leri ticarethane mantığından çıkarmalıdır. ASM’lerin giderleri Aile Hekimleri tarafından devletin verdiği cari giderden karşılanmaktadır. Aile sağlığı merkezlerine verilen cari gider içindeki elektrik su tıbbi malzeme asgari ücret giderleri enflasyon oranının kat ve kat üzerinde artarken cari gideri verilen memur enflasyonu kadar artış cari gideri birçok aile sağlığı merkezinde yapılan giderleri karşılayamaz hale getirmiştir. Birçok aile sağlığı merkezinde aile hekimleri cebinden para harcar duruma gelmiştir. Dolayısıyla aile sağlığı merkezinin finansmanı aile hekiminin üzerine yıkılmıştır. Bizler hekimiz, esnaf değiliz ! Hastalarımızın sağlığından başka bir şey düşünmek zorunda bırakılmak istemiyoruz”
“SİZİN YARATTIĞINIZ SİSTEM BEBEKLERİ ÖLDÜRÜRKEN SEYİRCİ KALDINIZ”
Bu sistemle ASM’ler de çalışan ebe ve hemşirelerin tavan katasıyı artırılmadığı için ciddi maddi kayıplar yaşanmaktadır. Aile Sağlığı merkezinde çalışan ebe ve hemşirelerin maaşları, ilçe sağlık müdürlüğü ve idari bürolarda çalışanların çok altına inmiş, entegrelerde çalışan aile hekimi, hemşire ve ebelere düşüşün üstüne beşer nöbet eklenince toplu istifalar olmuştur. Bu sorun çözülemediği takdirde ASM’ler de ve Entegre ilçe hastanelerinde çalışacak hekim, ebe ve hemşire kalmayacaktır. Bizler aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim, hemşire, ebe ve sağlık emekçileri olarak üretimden gelen gücümüzü kullanarak bu hafta iş bırakıyoruz. Sağlık Bakanlığı iş bırakma süresinde ne yapıyor? Bebek ölümlerini engelleyecek denetimleri yapacak eleman zaman bulamayan müdürlükler her gün ASM’leri günde iki defa dolaşarak tutanak tutuyor hukuksuz bir şekilde cezalar vererek eylemimizi engellemeye çalışıyor. Oysa biz Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Çünkü sağlık sistemini bir sorunlar yumağı haline getirdiniz. Hastanelerde, ASM’ler de çalışan hekimleri sağlık emekçilerini tükettiniz. Sağlık kurumlarımızı ticarethaneye, hastalarımızı sadece hastalıklarından para kazanılan kişilere çevirdiniz. Sizin yarattığınız sistem bebekleri öldürürken seyirci kaldınız. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yarattığınız sistem ne hastaları ne de bizi mutlu etmiyor. O nedenle sadece biz değil hastalarımız da yanımızda. Biz burada mesleğimiz, emeğimiz ve yurttaşlarımızın sağlığı için bir araya geldik.”