CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Balıkesir’in doğal kaynaklar ve tarım alanları ile önemli bir ekolojik ve ekonomik potansiyele sahip olduğunu belirterek hava, su, toprak ve madencilik kaynaklı kirlilik gibi çevresel sorunlarla bu potansiyelin tehdit edildiği değerlendirmesinde bulundu. Balıkesir’deki madencilik faaliyetlerinin doğal alanlar ve insan yaşamı üzerindeki baskının Balıkesir’in ekolojik dengesini tehdit eden bir unsur olarak öne çıktığını savunan CHP’li Sarı, Bakan Kurum’a verdiği raporda bu sorunları ayrıntılı olarak dile getiriyor.
Balıkesir’in Çevre Sorunları raporunda CHP’li Serkan Sarı şu başlıklara dikkat çekiyor:
HAVA KİRLİLİĞİ: SOLUNAN HAVA TEHLİKEDE
Balıkesir’de bulunan beş hava kalitesi izleme istasyonunun ölçümlerine göre, özellikle kış aylarında hava kirliliği tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Isınma amaçlı yakıt kullanımı, sanayi tesislerinden yayılan emisyonlar ve yoğun trafik, havadaki partikül madde (PM10 ve PM2.5) oranlarını yüksek seviyelere çıkarıyor. Uzmanlar, bu durumun solunum hastalıkları ve kalp rahatsızlıklarını tetikleyebileceği uyarısında bulunuyor.
SU KAYNAKLARI ALARM VERİYOR
Balıkesir’in en önemli su kaynaklarından olan Simav, Susurluk ve Gönen çayları, sanayi ve tarım atıkları nedeniyle ciddi kirlilik tehdidi altında. Endüstriyel tesislerin arıtmasız deşarj ettiği atık sular ve tarımsal ilaç kalıntıları, bu çayların ekosistemine zarar veriyor. Marmara Denizi ve Edremit Körfezi de sanayi atıkları, turizm kaynaklı evsel atıklar ve zeytin yağı üretiminden kaynaklanan kirlenmeler nedeniyle risk altında. Müsilaj ise acil çözüm üretilmesi gereken en güncel ve önemli sorun!
KİMYASALLARLA TOPRAK BOZULUYOR, TARIMI TEHDİT EDİYOR
Balıkesir’de tarım alanlarında yaygın olarak kullanılan kimyasal gübreler ve pestisitler, verimli toprakların yapısını bozuyor. Sanayi kazaları ve maden atıkları da toprağa ciddi zararlar veriyor. Altıeylül, Bandırma ve Balya gibi bölgelerde yaşanan kimyasal dökülmeler ve tanker kazaları, bölgedeki tarımsal faaliyetleri ve halk sağlığını tehdit ediyor.
Balıkesir’de yürütülen madencilik faaliyetleri ekosisteme geri dönüşü olmayan zararlar veriyor. Özellikle altın madenciliğinde kullanılan siyanür gibi kimyasallar, su kaynaklarına ve toprağa karışarak halk sağlığını tehdit ediyor. Balya, İvrindi ve Havran bölgelerinde madencilik faaliyetlerinden kaynaklı olarak siyanür kirliliği riski büyüyor. Bununla birlikte, deprem bölgesinde bulunan Balıkesir’de siyanür havuzlarının olası bir sarsıntıda çatlaması halinde çevresel bir felaketin kaçınılmaz olacağı vurgulanıyor.
KAZDAĞLARI VE KAPIDAĞ YARIMADASI TEHLİKE ALTINDA
Balıkesir’in en önemli doğal alanlarından olan Kazdağları ve Kapıdağ Yarımadası, madencilik faaliyetleri, turizm baskısı ve plansız yapılaşma nedeniyle zarar görüyor. Kazdağları’ndaki madencilik faaliyetleri nedeniyle büyük çaplı ağaç kesimleri yapılırken, su kaynakları da madencilik ve tarımsal ilaçlar nedeniyle kirleniyor.
NE YAPILMALI?
Balıkesir’in doğal zenginliklerini koruyabilmek için acil önlemler alınması gerekiyor. Çevresel denetimlerin artırılması, atık yönetiminin iyileştirilmesi, madencilik faaliyetlerinin sıkı kontrol altına alınması ve ekolojik dengeyi koruyacak politikaların uygulanması hayati öneme sahip. Aksi halde Balıkesir’in ekosistemi geri dönüşü olmayan bir yıkıma uğrayabilir. Balıkesir halkının yaşam kalitesini koruyabilmek ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakabilmek için yetkililerin acilen harekete geçmesi gerekiyor.