Hazır giyim kültürünün yaygınlaşması ile terzilik sanatı yavaş yavaş tarihe karışıyor.

Hazır giyim kültürünün yaygınlaşması ile terzilik sanatı yavaş yavaş tarihe karışıyor. Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yaşayan 85 yaşındaki engelli Mehmet Aslan, unutulmaya yüz tutmuş bu meslekte yarım asrı devirdi.
Çocuk yaşta felç geçiren Mehmet Aslan, babasının yönlendirmesiyle terzi ustasının yanında çırak olarak çalışmaya başladı. 7 yıl boyunca terzi ustasının yanında ücret almadan çıraklık yapan Aslan, kumaş üzerine nakış işlediği gibi hünerli elleriyle bu meslekte ustalaşarak ekmek teknesi haline getirdi. Çalıştığı, yıllarını verdiği aynı pasajda kendine terzi dükkânı açmaya karar veren Mehmet usta, yarım asrı aşkın süredir terzilik mesleğini sürdürüyor.
Bu zanaat sayesinde ailesine büyük imkanlar sağladığını ve eşini dostunu bu meslek sayesinde kazandığını dile getiren Mehmet Aslan, ‘3 yaşımdayken çocuk felci geçirmişim. Okul bitince babam beni terziliğe vermek istedi. Bu pasaja getirdi. İçeri girdim, benim eli bağladılar, yüzüğe elimizin yatması için. 7 sene onun yanında çalıştım parasız pulsuz. Bana sanatı öğretti. 7 sene sonra ben öğrendikten sonra 1961 yılında aynı pasajda kendi terzi dükkânımı açtım. Aynı pasajda yaşlandım. Ayağım felçli olduğundan benim başka iş yapmam mümkün değil. Oturarak terzilik yapmak mecburiyetindeyim. O zaman konfeksiyon da yoktu. Tek ayakla oturarak çalışabileceğim için bu mesleği seçtim’’ dedi.

100 yıllık makinesinde yarım asrı devirdi
Yarım asırdır bu mesleği devam ettiren Aslan, ‘Terzi malzemesi olarak iplikler, düğmeler, makaralar, dikiş makinesi, ütü, ütü masasıyla bu meslek oluyor. Terziliğe başladığımda en çok zorlandığım ise motorlu makinalar yoktu. Şimdi motorlu makinalar var. Düğmeye basıyorsun çalışıyor. Bu mesleği ben tek ayağımla öğrendim. Tek ayağımla makineyi çalıştırdım. Tek ayakla ütü yaptım yıllarca. Tek ayakla çalışmak zor. Ayağım sakat olmasına rağmen bütün zorluklara katlandım, bu mertebeye öyle geldim. Bu meslek sayesinde evimi yaptırdım. Oğlumu, kızımı okuttum, düğünlerini yaptım. Kömürlü ütüyü 1960 yılında aldım. Elektrikli ütüler çıkana kadar kullandım. Dikiş makinesini de bir meslektaşımdan aldım. O 50 sene kullanmış, bir 50 sene de ben kullandım. Dikiş makinem neredeyse yüz yaşında’’ dedi.