Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsiajın etkisi ile geçen yıl ölen deniz süngerlerinin bu yıl canlanmaya başladığını söyledi.
Adı geçen yıl müsilaj ile anılan Marmara Denizi’nden sevindirici haber uzmanından geldi. Marmara’nın dibine dalan ve dipteki son durumu görüntüleyen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, geçen yıl müsilajın büyük hasar verdiği süngerlerin yeniden canlanmaya başladığını söyledi. Prof. Dr. Sarı, ‘Ben ve ekibim düzenli olarak Marmara Denizi’nin muhtelif yerlerinde düzenli olarak dalışlar yapıyoruz. Müsilajı takip ediyoruz. En son yaptığım dalışta, memnuniyetle gördüm ki su kolonunda geçen yıl ki gibi bir müsilaj yok. En azından geçen yıl ki yoğunlukta değil. Suyun ışık geçirgenliği çok düşük. Bulanıklık çok yüksek. Ama sevindirici olan, geçen yıl oluşan müsilajda tamamı ölen, yok olan, kaybolan sünger toplulukları yeniden canlanmaya başlamışlar. Yeni sünger topluluklarının yaşama döndüğünü mutlulukla gördük. Bu sevindirici’ dedi.
Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsialjın 10’dan fazla türü olduğunu söyleyerek yine de dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Sarı, ‘Müsilajın ondan fazla türü var. Biz geçen yıl suyun yüzünü örümcek ağı gibi kaplayan müsilajı gördük. Geçen haftalarda krem benzeri kremsi müsilaj dediğimiz müsilaj türü Marmara denizinin farklı yerlerinde görüldü. Ancak su kolonunda şu anda müsilaj yok. Balıklarda yeni yeni artmaya çoğalmaya başladı, su sıcaklıkları artmaya başladı, önümüzdeki 2 ila 3 hafta oldukça kritik. Su sıcaklıkları arttıkça yeni bir müsilaj oluşma ihtimali var. Yaşasın kurtulduk, artık müsilaj olmayacak diyemiyoruz. Önümüzdeki yıllarda da ne yazık ki müsilaj ile bizler karşılaşacağız. Yapmamız gereken tek şey, 22 maddelik Marmara Denizi koruma eylem planını nedensiz, amasız ve fakatsız hemen uygulamamız lazım. Bireysel kampanyalarla denize giden kirlilik yükünü azaltmamız gerekiyor. Diğer taraftan sanayi kuruluşlarına da denetimlerin ciddiyet ile yapılması gerekiyor. Eğer bunları yaparsak uzun vadede müsilaj ile karşılaşma durumumuz azalmış olacak. Balıklar çoğalır mı? Balıklar sadece bir mevsimdeki iyileşme ile çoğalamazlar. Balıkların artmasını istiyorsak, eko sistem balıkçılığa geçmemiz gerekiyor’ şeklinde konuştu.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsiajın etkisi ile geçen yıl ölen deniz süngerlerinin bu yıl canlanmaya başladığını söyledi.
Adı geçen yıl müsilaj ile anılan Marmara Denizi’nden sevindirici haber uzmanından geldi. Marmara’nın dibine dalan ve dipteki son durumu görüntüleyen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, geçen yıl müsilajın büyük hasar verdiği süngerlerin yeniden canlanmaya başladığını söyledi. Prof. Dr. Sarı, ‘Ben ve ekibim düzenli olarak Marmara Denizi’nin muhtelif yerlerinde düzenli olarak dalışlar yapıyoruz. Müsilajı takip ediyoruz. En son yaptığım dalışta, memnuniyetle gördüm ki su kolonunda geçen yıl ki gibi bir müsilaj yok. En azından geçen yıl ki yoğunlukta değil. Suyun ışık geçirgenliği çok düşük. Bulanıklık çok yüksek. Ama sevindirici olan, geçen yıl oluşan müsilajda tamamı ölen, yok olan, kaybolan sünger toplulukları yeniden canlanmaya başlamışlar. Yeni sünger topluluklarının yaşama döndüğünü mutlulukla gördük. Bu sevindirici’ dedi.
Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsialjın 10’dan fazla türü olduğunu söyleyerek yine de dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Sarı, ‘Müsilajın ondan fazla türü var. Biz geçen yıl suyun yüzünü örümcek ağı gibi kaplayan müsilajı gördük. Geçen haftalarda krem benzeri kremsi müsilaj dediğimiz müsilaj türü Marmara denizinin farklı yerlerinde görüldü. Ancak su kolonunda şu anda müsilaj yok. Balıklarda yeni yeni artmaya çoğalmaya başladı, su sıcaklıkları artmaya başladı, önümüzdeki 2 ila 3 hafta oldukça kritik. Su sıcaklıkları arttıkça yeni bir müsilaj oluşma ihtimali var. Yaşasın kurtulduk, artık müsilaj olmayacak diyemiyoruz. Önümüzdeki yıllarda da ne yazık ki müsilaj ile bizler karşılaşacağız. Yapmamız gereken tek şey, 22 maddelik Marmara Denizi koruma eylem planını nedensiz, amasız ve fakatsız hemen uygulamamız lazım. Bireysel kampanyalarla denize giden kirlilik yükünü azaltmamız gerekiyor. Diğer taraftan sanayi kuruluşlarına da denetimlerin ciddiyet ile yapılması gerekiyor. Eğer bunları yaparsak uzun vadede müsilaj ile karşılaşma durumumuz azalmış olacak. Balıklar çoğalır mı? Balıklar sadece bir mevsimdeki iyileşme ile çoğalamazlar. Balıkların artmasını istiyorsak, eko sistem balıkçılığa geçmemiz gerekiyor’ şeklinde konuştu.