Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Sanayi bölgeleri depreme hazır mı?

Türkiye’nin sanayi bölgelerinin birçoğunun Marmara’da olması, olası bir depremde büyük risk taşıyor. Uzmanlar, sanayi bölgelerindeki risklerin belirlenip önlem alınması gerektiği konusunda uyarıyor

Türkiye'nin sanayi bölgelerinin birçoğunun

Balıkesir’inde içinde bulunduğu Marmara Bölgesi hem lojistik avantajları hem de bünyesinde barındırdığı irili ufaklı pek çok fabrika ile önemli üretim merkezlerinden biri. Ancak pek çok tehlikeli kimyasalın da bulunduğu bir alan. Bu nedenle barındırdığı kimyasallar, olası bir depremde ciddi risk taşıyor.

Sanayi bölgelerinde depolanan maddelerin içeriği ve miktarı ‘ticari sır’ olduğu gerekçesiyle kamuoyuyla paylaşılmıyor. TMMOB Gebze İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Kadı, olası bir depremde sanayi üretiminin duracağına işaret ederek “Buradaki sanayi, bütün Türkiye’yi besleyebilir. Ancak bütün Türkiye bir araya gelse bu coğrafyayı besleyemez” diyor.İRAP raporunda söz konusu tehditler şöyle ifade ediliyor: “Konumu nedeniyle transfer güzergâhında yer alması, tehlikeli kimyasal maddelerin kullanıldığı ve depolandığı sanayi tesislerinin sayılarının fazla olması, sanayi tesislerinin fay hattına yakın olması, riskli sanayi tesislerinin birbirine yakın olması domino etkisi oluşturabileceği böylelikle yangın ve patlamaların çok daha geniş alanı olumsuz etkileme ihtimalinin olması, sanayi tesislerinin yakınında yerleşim alanlarının bulunması, olay anında müdahale ekiplerinin trafikten dolayı ulaşım zorluğu yaşanması, riskli tesislerin yaklaşık 2/3 oranında OSB dışında bulunması…”Raporda yeterli önlem alınamamasının nedenlerinden bazıları şöyle belirtiliyor: “İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının işveren emrinde çalışmasından dolayı maliyet, üretim kaybı düşüncesiyle gerçek önlemlerin sağlıklı şekilde alınmasının engellenmesi, tesislerde mevcut yapı sorunu bulunması, tesislerin ilgili mevzuatlara tam uyum sorunu bulunması, bazı OSB ve firmalarda kendi itfaiye biriminin bulunmaması sebebi ile endüstriyel kaza durumunda kazaya müdahale süresinin uzun olması, tesislerde bulunan kimyasalların yeterince bilinmemesi ve olay anında tesisler tarafından bilgi paylaşımının eksik olması, kurumlar arası iş birliğinin zayıf olması, firmalarda kullanılan aktif yangın koruma sistemlerinin sürdürülebilir olmaması, risk tespiti ve anlık izleme süreçlerine ilişkin ortak Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) vb. bilişim altyapısının olmaması…” 17 Ağustos depreminde TÜPRAŞ’ın hasar gören kısmının yeniden üretime geçmesinin yaklaşık 12 ay sürdüğünü hatırlatan Kadı, şöyle devam ediyor: “12 ay değil, organize sanayi bölgelerinin 2 ay durduğunu düşünebiliyor musunuz? Buradaki sanayi bütün Türkiye’yi besleyebilir. Ancak bütün Türkiye bir araya gelse bu coğrafyayı besleyemez. İnsanı yaşatmak kadar sanayi üretiminin durdurmamasının da önemli olduğunu düşünüyorum.”