Kuva-yi Milliyeci, ulusal bağımsızlığın, laikliğin ve demokrasinin yılmaz savunucusu Uğur Mumcu’yu katledilişinin 32.yıldönümünde saygıyla andıklarını ifade eden CHP İl Başkanı Erden Köybaşı, “Hepimiz için bir örnek, bugünümüz için bir ışık olan Uğur Mumcu’yu yitirmiş olmanın hüznünü, yıllar geçse de katilerinin bulunamamasının öfkesini yüreğimizde yaşıyoruz. Biliyoruz ki Emperyal güçler ve yerli işbirlikçilerinin amacı Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkıp yerine bir ‘din-tarikat- şeriat devleti’ kurmaktır. Ancak, bu topraklarda Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan yürüyen, onun devrim ilkelerinin aydınlattığı yolda yürüyen Cumhuriyet, vatan sevdalıları var olduğu sürece, hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklar. Uğur Mumcu, yıllar önce bizlere, bugün ülkemizin geldiği noktayı ve
Demokrasiyi seçim sandığına kapatan iktidarı işaret etmişti. Usta gazeteci şöyle diyordu; Bir toplum böyle çöker işte… Devletin yerini kaba kuvvet alır, susulur, Yasanın yerini din tarikat alır, korkulur, Yolsuzluklar, cinayetler birbirini izler, eller kollar bağlanıp götürülür. Susulur. Bu nedenle diyoruz ki susma sustukça sıra sana gelecek”
KARANLIK GÜÇLERİN HEDEFİ OLDU
Uğur Mumcu’nun toplumu belli konularda uyarılarda bulunduğunu, ve bu uyarıları nedeniyle hedefe oturulduğunu ifade eden Köybaşı, “ Sevgili dostlar Uğur Mumcu, ‘tarikat, cemaat ve şeriat’ örgütlerinin karanlık ilişkilerini araştırıp bizleri uyarmaya çalışmıştı. Bu yüzden katledildi. Uğur Mumcu, “Toplumu ayakta tutan temel dayanaklardan biri, adalet duygusudur . Bu duygu yara aldı mı demokrasinin temelleri sarsılmıştır,” demişti. Bu yüzden katledildi. Uğur Mumcu, “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz!” demişti. Toplumun aydınlanmasını istemeyen karanlık güçler tarafından bu yüzden katledildi. Bütün bu sebeplerden dolayı Uğur Mumcu’yu anmak demek: Atatürk’ü anmaktır. Antiemperyalist olmaktır. Cumhuriyetçi olmaktır. Emekçilerden, ezilenlerden yana olmaktır. Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’nden yana olmaktır. Bugün ülkemizde; İktidarın işareti ile yapılan bu operasyonlar göstermiştir ki Ülkemizde kuvvetler ayrılığı bitirilmiştir. Temsili demokrasinin askıya alındığı, yargının iktidar tarafından sopa gibi kullanılarak toplumun, siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığı karanlık günler yaşıyoruz. İktidarın yarattığı bu koyu karanlık içinde Uğur Mumcu, 32 yıldır karanlığa karşı yanan bir mumdur. Mumcu katledildiğinde faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak “Bir tuğla çekersem duvar yıkılır” diyenlere buradan sesleniyoruz. Çekilemez denen O tuğlanın çekileceği, o duvarın yıkılacağı, tüm sorumluların hesap vereceği, faili meçhul tüm cinayetlerin aydınlatılacağı günleri getirmek boynumuzun borcudur. Bu güçlerle mücadelemiz ülkemiz aydınlığa ulaşana dek sürecektir” dedi.