Geçenlerde birçoğumuz şahit olduk. Ağzı küfür dolu bir hanım televizyon ekranlarında Ak Parti iktidarına ve ona sahip çıkanlara tehditler savurmuştu.
Hatırlayalım o sözleri;
“Ağlıyorlar, ondan sonra ah bizi çok mağdur ettiler. Bizim dinimizi yaşamamızı engellediler. Camilerimizi ahıra çevirdiler. Dua bile gizli gizli ediyorduk. Çocuklarımızı türbanlı diye okula almadılar. Yarında biz arıcaz ah bizi çok mağdur ettiler. Men Dakka Dukka. Bugün bana yarın sana. “Kim şimdi mağdur? Biz. O zaman bunun da bir hesap günü gelecek. Şimdi mağdur biziz. Biz de sizi mağdur edeceğiz elbette. Elbette o gün gelecek.”
3.sınıf bir tiyatrocu edasıyla taklit yapmaya çalışan kendini gazeteci olarak tanımlayan hanım; zor ve sıkıntılı süreçler atlatan mütedeyyin vatandaşlarla dalga geçti ve değerlerine dil uzattı. Yaşattıklarından dolayı özür dileyecekleri yerde tehditler savuran sözde köşe yazarını hayretler içinde seyrettik.
90 yıldır bu ülkenin çocuklarının en verimli çağlarını gasp eden, ikna odalarında başörtülü öğrencilere psikolojik işkenceler yapan, üniversite kapılarında başörtülü kızları her gün ağlatan, kat sayı engeliyle imam hatip okullarının önünü kesen, 28 Şubatta bu ülkeye en soğuk kışı yaşatan, vatandaşın dinini özgürce yaşamasına engel olan, halkın manevi değerleri ile sürekli savaş halinde olan, halkını idamlarla cezalandıran, sürgünlere gönderen ve zindanlara atan zihniyet şimdi kalkmış millete parmak sallıyor, ağzından salyalar saçarak tehdit ediyor.
Türkçülük taslayan zihniyet 90 yıl boyunca tek parti baskısını, hapisleri, istiklal mahkemelerini, idamları, baskı ve gözyaşını bu millete reva gördü. Geçtiğimiz 16 yıl boyunca da darbecilerle, teröristlerle kol kola yaşadıkları ülkeyi her gün dinamitleyerek milletin sırtına kene gibi yapıştılar. Verdikleri ve vermeye devam ettikleri zararlar ortada. Halkın kahir ekseriyetine karşı topladığı bir avuç insanla halkın otobüslerini, otobüs duraklarını yakan, emniyet güçlerine taşlı sopalı Molotof kokteyli saldıran bir avuç gözü dönmüşü temsilen hanımefendi, o zaman “istemiyoruz” diye bağırırken şimdi adını beğenmemiş. Hala Atatürk üstünden siyaset yaparak, bulanmaya hazır beyinleri etkilemenin peşinde. Biz onların Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bu kadar istismar etmelerinden çirkin siyasetlerine alet etmelerinden bu kadar rahatsızken kendi içlerinde nasıl rahatsızlık duymuyorlar anlamak mümkün değil.
Bu millet 90 yıl boyunca yaşatılan acıları kalbine gömmüştü. Yine toplumsal barışı inşa eden bu millet doğuda ayrı batıda ayrı verdiği birçok mücadele sebebiyle bir olmanın gerekliliğine inanmış kin beslememiş, inancı, düşüncesi ne olursa olsun saygı duymuştu.
Eylem ve söylemleriyle halkımızın değerleriyle çatışan malum yazar bize şunu gösterdi ki; asla rehavete kapılmamalı, yaşatılanlar unutulmamalı, yaşattıkları yaşatacaklarının teminatı olduğu göz ardı edilmemelidir. İşte bu yüzden Allah bir defa fırsat vermesin ki inancımız, Kuranımız, başörtümüz, eğitim hakkımız, ezanımız, özgürlüğümüz, huzurumuz, güvenliğimiz gasp edilmesin. Bu tehditçi zihniyetin bu ülkeyi tekrar eski baskıcı, anti demokratik günlerine geri döndürmesine müsaade edilmemelidir.
Geçenlerde birçoğumuz şahit olduk. Ağzı küfür dolu bir hanım televizyon ekranlarında Ak Parti iktidarına ve ona sahip çıkanlara tehditler savurmuştu.
Hatırlayalım o sözleri;
“Ağlıyorlar, ondan sonra ah bizi çok mağdur ettiler. Bizim dinimizi yaşamamızı engellediler. Camilerimizi ahıra çevirdiler. Dua bile gizli gizli ediyorduk. Çocuklarımızı türbanlı diye okula almadılar. Yarında biz arıcaz ah bizi çok mağdur ettiler. Men Dakka Dukka. Bugün bana yarın sana. “Kim şimdi mağdur? Biz. O zaman bunun da bir hesap günü gelecek. Şimdi mağdur biziz. Biz de sizi mağdur edeceğiz elbette. Elbette o gün gelecek.”
3.sınıf bir tiyatrocu edasıyla taklit yapmaya çalışan kendini gazeteci olarak tanımlayan hanım; zor ve sıkıntılı süreçler atlatan mütedeyyin vatandaşlarla dalga geçti ve değerlerine dil uzattı. Yaşattıklarından dolayı özür dileyecekleri yerde tehditler savuran sözde köşe yazarını hayretler içinde seyrettik.
90 yıldır bu ülkenin çocuklarının en verimli çağlarını gasp eden, ikna odalarında başörtülü öğrencilere psikolojik işkenceler yapan, üniversite kapılarında başörtülü kızları her gün ağlatan, kat sayı engeliyle imam hatip okullarının önünü kesen, 28 Şubatta bu ülkeye en soğuk kışı yaşatan, vatandaşın dinini özgürce yaşamasına engel olan, halkın manevi değerleri ile sürekli savaş halinde olan, halkını idamlarla cezalandıran, sürgünlere gönderen ve zindanlara atan zihniyet şimdi kalkmış millete parmak sallıyor, ağzından salyalar saçarak tehdit ediyor.
Türkçülük taslayan zihniyet 90 yıl boyunca tek parti baskısını, hapisleri, istiklal mahkemelerini, idamları, baskı ve gözyaşını bu millete reva gördü. Geçtiğimiz 16 yıl boyunca da darbecilerle, teröristlerle kol kola yaşadıkları ülkeyi her gün dinamitleyerek milletin sırtına kene gibi yapıştılar. Verdikleri ve vermeye devam ettikleri zararlar ortada. Halkın kahir ekseriyetine karşı topladığı bir avuç insanla halkın otobüslerini, otobüs duraklarını yakan, emniyet güçlerine taşlı sopalı Molotof kokteyli saldıran bir avuç gözü dönmüşü temsilen hanımefendi, o zaman “istemiyoruz” diye bağırırken şimdi adını beğenmemiş. Hala Atatürk üstünden siyaset yaparak, bulanmaya hazır beyinleri etkilemenin peşinde. Biz onların Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bu kadar istismar etmelerinden çirkin siyasetlerine alet etmelerinden bu kadar rahatsızken kendi içlerinde nasıl rahatsızlık duymuyorlar anlamak mümkün değil.
Bu millet 90 yıl boyunca yaşatılan acıları kalbine gömmüştü. Yine toplumsal barışı inşa eden bu millet doğuda ayrı batıda ayrı verdiği birçok mücadele sebebiyle bir olmanın gerekliliğine inanmış kin beslememiş, inancı, düşüncesi ne olursa olsun saygı duymuştu.
Eylem ve söylemleriyle halkımızın değerleriyle çatışan malum yazar bize şunu gösterdi ki; asla rehavete kapılmamalı, yaşatılanlar unutulmamalı, yaşattıkları yaşatacaklarının teminatı olduğu göz ardı edilmemelidir. İşte bu yüzden Allah bir defa fırsat vermesin ki inancımız, Kuranımız, başörtümüz, eğitim hakkımız, ezanımız, özgürlüğümüz, huzurumuz, güvenliğimiz gasp edilmesin. Bu tehditçi zihniyetin bu ülkeyi tekrar eski baskıcı, anti demokratik günlerine geri döndürmesine müsaade edilmemelidir.
YORUMLAR