Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde toprak sanatını icra eden Yalçın Akkayalı’nın çırağı Muhammet Asil Çetin, Sındırgı Belediyesi, Avrupa Birliği ve Avustralya Büyükelçiliği’nin desteği ile sanat kursları veriyor.
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde toprak sanatını icra eden Yalçın Akkayalı’nın çırağı Muhammet Asil Çetin, Sındırgı Belediyesi, Avrupa Birliği ve Avustralya Büyükelçiliği’nin desteği ile sanat kursları veriyor. Topraktan yapılan gramofon ise cep telefonu kullanıcılarının ilgisini çekiyor.
Yalçın Akkayalı’nın çırağı olarak çömlek ustalığına adım atan Muhammet Asil Çetin, standart ürünlerin yanında farklı ürün denemeleriyle ilgi çekiyor. Topraktan yapmış olduğu cep telefonlarının kullanımına özel gramofonla adeta nostalji rüzgârı estiriyor. Sındırgı ilçesinde proje kapsamında kurulan Bilge Nesil Gençlik Bilişim Sanat Merkezinde başlatılan çömlekçilik sanatı çömlek ustasının marifetli elleri ile renkleniyor. Sındırgı Belediyesi’nin ve Avustralya Büyükelçiliği’nin desteği ile kurulan çömlek atölyesine şimdilerde ev sahipliği yapan Çetin, cep telefonları için topraktan gramofon üretiyor. Gramofon, müzik dinlemek için cep telefonu haznesine yerleştirildiğinde hoparlör etkisi oluşturuyor. Topraktan yapılan ve cep telefonları için üretilen gramofonlar, boyutlarına göre fiyatları değişerek satışa sunuluyor. Sındırgı bölgesinin arazilerinden toplanan özel kili çömleğe dönüştürüyor. Son şeklini alan çömlekler fırında kurutulmaya bırakılıyor, ardından tüccarlar tarafından alınıp yurt içi ve yurt dışına satışı sunuluyor. Yapılan çömleklerin üzerine Sındırgı’nın 3000 yıllık kültürü olan Yağcıbedir motifleri işlenerek atölyeyi ziyarete gelen turistlere bu kültür tanıtılıyor.
Hititlerden günümüze uzanan çömlekçilik geleneği Sındırgı ‘Bilge Seramik ve Sanat’ atölyesinde devam ediyor.
Bir proje niteliğinde kurulan Bilge Seramik ve Sanat atölyesi, geçmişte nelerin yapıldığı ve gelinen son noktanın neler olduğu sorusuna da medeniyeti yansıtan eserle cevap veriyor.
Çetin’in yaptığı topraktan yaptığı gramofon büyük rağbet görürken, bunun yanında çanak, çömlek, testi, fincan gibi eserleri üretiyor. Yaptığı ürünleri bir süre kurumaya bıraktıktan sonra iyice sağlamlaşması için fırında pişiriyor. Mesleğine olan sevgisi ve gösterdiği azmiyle takdir toplayan Çetin, ürünlerini yurt içi olmak üzere yurt dışındaki sanatseverlere de tanıtıyor.
Toprak sanatının unutulmaya yüz tutmuş bir sanat olduğunu belirten Çetin, ‘’Aslında yaklaşık 30 yıl kadar önce çömlek sanatı Sındırgı’da yok olmuş. Sanatçı geçler olarak bunu yaparsak biz yaparız dedik. Atölyemizin ismi ‘Bilge Seramik ve Sanat’. Sosyal girişim olarak başladığımız bu atölyenin adının bilge olmasının sebebi, Sındırgı’da 8 tane bilge dede varmış. Onun için etrafında sekizgen Selçuklu motifi var. İçinde de liderliği ve gücü temsil eden Sındırgı’nın kadim kültürü olan Yağcıbedir’in en bilinen simgesi Kocabaş motifi var. Ürettiğimiz ürünler kullanışlı ürünler oluyor. Mesela gramofon, tabak, bardak, fincan, cezve, vazo, saksı, aslında ürettiğiniz ürünler hayal gücünüze bağlı. Çünkü toprak yumuşak bir madde olduğu için elinizdeki ürünü hayalinizdeki gibi üretebiliyorsunuz. Sındırgı’nın toprağı buna uygun. Killi dediğimiz topraktan tornalarımızda yapıyoruz ve fırınlıyoruz ürünlerimizi. Üzerini de Yağcıbedir motifleriyle süslediğimiz zaman daha gösterişli hale gelmiş oluyor’’ dedi.
Çömlek ustası Muhammet Asil Çetin, anaokulu öğrencilerini de toprak sanatı ile buluşturuyor. Balıkesir, Manisa, Kütahya ve Çanakkale’deki çeşitli okullara, anaokulu başta olmak üzere binlerce öğrenciye çömlek sanatı ile 3 boyutlu düşünmeye sevk ediyor.
Çetin, ‘’Çömlek sanatı insanı 3 boyutlu düşünmeye sevk eden bir sanat. Özellikle bu yönüyle değerli eğitim aracı ve çocuklarımız bu sebeple bu sanata çok ilgi duyuyor. Balıkesir, Manisa, Kütahya ve Çanakkale’deki çeşitli okullara, anaokulu başta olmak üzere binlerce öğrenciyle bu sanatı yaptık’’ dedi.
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde toprak sanatını icra eden Yalçın Akkayalı’nın çırağı Muhammet Asil Çetin, Sındırgı Belediyesi, Avrupa Birliği ve Avustralya Büyükelçiliği’nin desteği ile sanat kursları veriyor. Topraktan yapılan gramofon ise cep telefonu kullanıcılarının ilgisini çekiyor.
Yalçın Akkayalı’nın çırağı olarak çömlek ustalığına adım atan Muhammet Asil Çetin, standart ürünlerin yanında farklı ürün denemeleriyle ilgi çekiyor. Topraktan yapmış olduğu cep telefonlarının kullanımına özel gramofonla adeta nostalji rüzgârı estiriyor. Sındırgı ilçesinde proje kapsamında kurulan Bilge Nesil Gençlik Bilişim Sanat Merkezinde başlatılan çömlekçilik sanatı çömlek ustasının marifetli elleri ile renkleniyor. Sındırgı Belediyesi’nin ve Avustralya Büyükelçiliği’nin desteği ile kurulan çömlek atölyesine şimdilerde ev sahipliği yapan Çetin, cep telefonları için topraktan gramofon üretiyor. Gramofon, müzik dinlemek için cep telefonu haznesine yerleştirildiğinde hoparlör etkisi oluşturuyor. Topraktan yapılan ve cep telefonları için üretilen gramofonlar, boyutlarına göre fiyatları değişerek satışa sunuluyor. Sındırgı bölgesinin arazilerinden toplanan özel kili çömleğe dönüştürüyor. Son şeklini alan çömlekler fırında kurutulmaya bırakılıyor, ardından tüccarlar tarafından alınıp yurt içi ve yurt dışına satışı sunuluyor. Yapılan çömleklerin üzerine Sındırgı’nın 3000 yıllık kültürü olan Yağcıbedir motifleri işlenerek atölyeyi ziyarete gelen turistlere bu kültür tanıtılıyor.
Hititlerden günümüze uzanan çömlekçilik geleneği Sındırgı ‘Bilge Seramik ve Sanat’ atölyesinde devam ediyor.
Bir proje niteliğinde kurulan Bilge Seramik ve Sanat atölyesi, geçmişte nelerin yapıldığı ve gelinen son noktanın neler olduğu sorusuna da medeniyeti yansıtan eserle cevap veriyor.
Çetin’in yaptığı topraktan yaptığı gramofon büyük rağbet görürken, bunun yanında çanak, çömlek, testi, fincan gibi eserleri üretiyor. Yaptığı ürünleri bir süre kurumaya bıraktıktan sonra iyice sağlamlaşması için fırında pişiriyor. Mesleğine olan sevgisi ve gösterdiği azmiyle takdir toplayan Çetin, ürünlerini yurt içi olmak üzere yurt dışındaki sanatseverlere de tanıtıyor.
Toprak sanatının unutulmaya yüz tutmuş bir sanat olduğunu belirten Çetin, ‘’Aslında yaklaşık 30 yıl kadar önce çömlek sanatı Sındırgı’da yok olmuş. Sanatçı geçler olarak bunu yaparsak biz yaparız dedik. Atölyemizin ismi ‘Bilge Seramik ve Sanat’. Sosyal girişim olarak başladığımız bu atölyenin adının bilge olmasının sebebi, Sındırgı’da 8 tane bilge dede varmış. Onun için etrafında sekizgen Selçuklu motifi var. İçinde de liderliği ve gücü temsil eden Sındırgı’nın kadim kültürü olan Yağcıbedir’in en bilinen simgesi Kocabaş motifi var. Ürettiğimiz ürünler kullanışlı ürünler oluyor. Mesela gramofon, tabak, bardak, fincan, cezve, vazo, saksı, aslında ürettiğiniz ürünler hayal gücünüze bağlı. Çünkü toprak yumuşak bir madde olduğu için elinizdeki ürünü hayalinizdeki gibi üretebiliyorsunuz. Sındırgı’nın toprağı buna uygun. Killi dediğimiz topraktan tornalarımızda yapıyoruz ve fırınlıyoruz ürünlerimizi. Üzerini de Yağcıbedir motifleriyle süslediğimiz zaman daha gösterişli hale gelmiş oluyor’’ dedi.
Çömlek ustası Muhammet Asil Çetin, anaokulu öğrencilerini de toprak sanatı ile buluşturuyor. Balıkesir, Manisa, Kütahya ve Çanakkale’deki çeşitli okullara, anaokulu başta olmak üzere binlerce öğrenciye çömlek sanatı ile 3 boyutlu düşünmeye sevk ediyor.
Çetin, ‘’Çömlek sanatı insanı 3 boyutlu düşünmeye sevk eden bir sanat. Özellikle bu yönüyle değerli eğitim aracı ve çocuklarımız bu sebeple bu sanata çok ilgi duyuyor. Balıkesir, Manisa, Kütahya ve Çanakkale’deki çeşitli okullara, anaokulu başta olmak üzere binlerce öğrenciyle bu sanatı yaptık’’ dedi.